bildirgec.org

şiir hakkında tüm yazılar

kahraman

hafiften | 29 May 2010 14:29

seni sevmekle başladı herşey
diye düşünürken
aslında bir önceki bedenden vazgeçtiğimde
karşıma çıkan ilk sevgi kırıntısı olduğunu
farkettim bugün aynaya baktığımda
gözlerimin içine içine
kendime yabancılığımla…

yalın bir cümle gibi
kuru ve anlamsız gelmeye başlarken
bu düşünce
bir anda gerçek kınından sıyrılıp
keskin bir kılıç gibi
ortadan ikiye ayırdı
bu gereksiz ve şefkatsiz birleşmeyi, birlikteliği
belki erken, belki zamansız geldi sana bu
“ayrılık”
belki de derin yaraları olacaktır
belki de umursanmaz değersiz sıradan bir yüz olacağımdır
ardına baktığında bir gün
geçmişten tutacak bir el aradığında
ama inanki
senden sonrası acınacak bir öykü değil
çünkü aynaya baktığımda
kendime yabancılık çekmeyeceğim..
olmak istediğim yaşama serüvenimin
kahramanı
beni elbette bulacak..

tren düdüğü

super hero | 24 May 2010 11:33

Çalışma hayatıma Şair Şevket Bey’in müsveddelerini temize çekerek başladım. Günlük harçlığımı ancak çıkarabildiğim basit bir işti. Çalışma koşulları hiç zor değildi. Hem hayatımda ilk defa kendi paramı kazanıyor olmamın verdiği gururdan, hem de Şevket Bey’in karalamalarının içinden o kelimeleri çekip çıkararak ortaya bir şiir koymak çok hoşuma gittiğinden, işimi büyük bir keyifle yapıyordum.

Ancak zamanla, Şevket Bey’i ne kadar sevip saysam da başkasının müsveddelerini temize çekmektense kendi şiirlerimi yazmanın çok daha güzel olacağını düşünmeye başladım. Bu fikir kafama ilk defa girdi, nasıl gelişti hiç bilmiyorum; ama beni öylesine etkisi altına aldı ki artık işimi doğru dürüst yapamaz oldum. Beni o kadar sevdiğini bildiğim Şevket Bey bile birkaç seferinde müsveddelerini artık eskisi kadar özenle temize çekmediğim için beni azarlamak durumunda kaldı.

Sonunda dayanamayıp işten ayrıldım. Zar zor biriktirmiş olduğum paranın neredeyse tamamına yakınını kendi müsvedde defterimi almak için harcadım. Sonra da büyük bir hevesle başladım şiir yazmaya.

kafam güzel

hafiften | 23 May 2010 16:39

kafam güzeldi
o kadar güzeldi ki
tüm çirkinlikler bir kadeh sonrasında gittikçe güzelleşiyordu
hani derler ya ruslar çirkin kadın yoktur, az votka vardır
o misaldi kafam
dumanlı bir barın en ortasında
yapayalnız bir adam
terkedilişinin gecesinde
ağzındaki sigarayı yakmaya çabalarken
herşeyi unutmaya çabalıyordu kendince
bir başına kalmak
onu bir zavallıya dönüştürürken
bir kadeh daha dolduruyordu dibine az kalan şişesinden
dibe biraz daha vurmak için
canın acısını dindirmek için başka bir acıdan medet umarken
usulca bırakıyordu kendini
acımasızlaşacak, canavarlaşacaktı
ağzına gelen küfürleri edecekti
iyiliğin yerini yüreğinde kötülüğe teslim edecek
intikam alacaktı, yeminler ediyordu kendi kendine
darmadağın olanı toparlayacak
güçlüyüm diye gösterecekti, herkes görecekti
sızmadan önce son bir yudum daha aldı kadehten
ve kafası masaya çarptı sızdı adamcağız

Tarkan Sevdanın Son Vuruşu

kahramancayirli | 14 May 2010 14:22

Tarkan’ın yeni şarkısı Sevdanın Son Vuruşu’na bayıldım. Sağ olsun, radyolar peşpeşe, birbiri ardına çalıyorlar şarkıyı. Güzel şarkı ve Tarkan’ın kendi şarkılarını tanımladığı gibi, dinledikçe insanın daha çok hoşuna gidiyor, Kuzu Kuzu gibi. Hüp (Nazan Öncel) gibi. Kış Güneşi gibi (Yıldız Tilbe’ye selam olsun)..

Kış Güneşi şarkısının sözleri Yıldız Tilbe'ye ait.
Kış Güneşi şarkısının sözleri Yıldız Tilbe’ye ait.

Sevdanın Son Vuruşu’nun sözleri Aysel Gürel’in. Müziğini Tarkan yapmış.
Özgür Edebiyat ve Edebiyat Ortamı dergilerinin Mayıs – Haziran sayıları yayımlandı. İki dergi de içerdiği hikayeler, şiirler ve değerlendirme yazılarıyla takibi hak ediyor. Gerçek edebiyat dergilerde can buluyor, geleceğin edebiyatı…

K/ördüğüm yürek

kiliz | 02 May 2010 17:19

Düne akmayan hayat
Bir kez iyilik yap bana
Bir ve ilk kez.
Ya da
at ak/mayacaksan
teninde kıvranan bedenimi
belirsiz zamanlara.
K/ördüğüm yürek
Sana.
Y/emin sana.

Ölü Atlar Kişnedi

Bedrettin Dunkucocuk | 30 April 2010 10:55

Neyi ne kadar sevdiğini hatırlayanlar insandır.
Aristo da maddedir. Aristo ve madde mi?
Soğuk sıcak kanlı el içim titrer…
İçim hep
Ve yorulur gökyüzü yorulur ölmeden önce.
Dağlarda çiçek açar sevdiğim kız alıntılar ismini.
Sevdiğim kız yücedir, dağlarda çiçek açar.
Gazeteler pahalanalı, oturup şiir okumalı.
Bahçeler yakınlaşıyor açan çiçeklere rağmen.
Mürekkebim bitmemiş…Ah…Öyle mutluyum.
Arkası dişlenmemiş ucu kuru bi kalem.
Yücedir sevdiğim dağlar, eteklerinden yağmur kayar.
Yazdıklarım boynumda, iki buçukluk prangalar.
Prangalar yücedir: Esareti maddeye bağlar.
Biz hep.
Biz hep özgürlük diyoruz polis kimlik sorunca.
Beyaz bayrak bulutlar ve bulutlarda dinginlik.
Keskin dişlere rağmen bazen yağmur yağar.
İsyanlar yok sayar kabullenişleri.
Ve yağmur kayar çizmeli esmer bir adam.
Babası çiftçi bile değildir, çiftçi bile efendi.
Buna rağmen.
Yağmura rağmen.
Pasa rağmen şükreder beyaz atlar sırtında.
Beyaz atlar sırtında keşfeder tüm evreni.
Ne kadar koşsa da yorulmayacak düşleri.
Ve evren ölü bir atla daha kolay gezilir.
Ve prangalar yalnız yaşayanlar içindir.
Ve Aristo ölmüştür. Sokrates ölecek.
Kalemlere rağmen ve sebeple kalkan kılıçlar.
Baldırlardan kesiverecek şapkalının çizmelerini.
Boğazımı sıkıyor yedibaşlı bir kalem!
Ah bir alıntıyla cezbolduysan yıkıntıyla çürümek.
Bana rağmen çözüyor şapkasını kanatlarından önce.
Bilerek atlayan onyedilik palyaçolardan taze.
Şişiveren havuzlardan sulansın fesleğenler.
Sen taşıma suya tamah, ben orman yakayım.
Şapkalı çizmesine lanet etsin yürümek.
Diken diken olsun dünyanın tüyleri.
Ekselans bir berber alıversin hepsini.

Birhan Keskin Soğuk Kazı

kahramancayirli | 16 April 2010 13:18

ucankus.com adresinden alınmıştır
ucankus.com adresinden alınmıştır

Şarkı şiir kitap film önerileri. Yeşim Ustaoğlu’nun Pandora’nın Kutusu filmini izleme fırsatı yakaladım. Aldığı onca ödülü hak eden, eli yüzü düzgün, naif, sade ve etkili bir Türk filmi. Ne kadar gurur verici. 90lar Türk Sineması’nın çıkardığı iyi yeni yönetmenlerden biridir Ustaoğlu. Güneşe Yolculuk filmi de ayrıca dikkate değerdir.

Rasim Özdenören’in hikaye kitaplarını okudum. Çarpılmışlar ve Kuyu isimli kitaplarındaki üslubu takdire şayan. Yenilikçi ve dikkat çekici.
Fakir Baykurt’un Kaplumbağalar kitabı sahi on numara bir kitap. Köy romanlarını oldum olası sevmişimdir. Aramızda roman yazmaya cüret edenler varsa (mesela ben), başucu kitabı olabilir, yol gösterebilir.

TOMURCUKLAR

mavilikler | 12 April 2010 14:15

Hava güzel… Nisan, yağmurlarına ara verdi bugün. Bahar yüzünü gösterdi. Kaldırımlar insan kaynıyor. Evlerinden apartopar çıkmış, güneşe koşuyor herkes. Ben de onlarla birlikte koşar adım yürüyorum o kaldırımlarda. Küçücük bir parça da ben oluyorum o kalabalıktan.

Hepimiz bir bütün olmuş, güneşe açıyoruz tomurcuklarımızı. İçimizde adlandıramadığımız, garip bir telaş; bu yeniden doğuşun tadını çıkararak yürüyoruz gideceğimiz yeri bilmeden.

Arkamda iki genç kız… Bu güneşli havaya son derece uyan cıvıl cıvıl bir neşeyle birşeyler anlatıyorlar birbirlerine. Yüzlerini görmeden, lise çağlarında olduklarını tahmin ediyorum söylediklerinden.

YAZGININ ÇOCUKLARI

sevde837 | 07 April 2010 13:41

Yazgının çocuklarıdır beslenen duygular…
Sahip çıkılmak istenmezse araya girer akreple yelkovan
Sağır olunur kör olunur da…
Lal olmayı bir türlü hazmedemez
kendini bilmezlikleri.
Bir silgi eline alman gereken!
Ne söz kalır ne de meçhul zaman.
Yağmaya başladığını sandığın aşk
Aslında gökgürültüsünden öteye nedir ki…
Sağanağa yakalanmaya mecbur kılma yüreğini…
Yaşadığın şimdilerde ve sonralarda sığ bir liman!

08/03/2010