bildirgec.org

sıcak hakkında tüm yazılar

Kapının Ardında

mavilikler | 21 February 2011 16:15

Kahvaltı masası hiç bu kadar sessiz olmamıştı. Çay kaşıkları bu kadar gürültüyle şıngırdamamıştı hiç bardaklarda.
Her ses, her kıpırtıda daha da büyüyordu sanki masadaki iki genç kızın sessizliği.

“Emre, şekeri uzatır mısın?” Şekeri uzatırken ablasına bir bakış fırlattı Emre, “Neler oluyor?” dercesine.

Diğer abla onlarla ilgilenmiyor görünse de aslında en küçük detayına kadar farkındaydı herşeyin. Kız kardeşine duyduğu kırgınlık, onun olduğu her yeri de ondan bir parça yapıyordu sanki… Çevresindeki herşeyi onun kadar göze çarpar bir görünüme bürüyordu.

Popo terine son!!!

Beacool | 21 August 2010 14:34

Popo terine son!!!

Gülmeyin! Arkanızda gözünüz yok...
Gülmeyin! Arkanızda gözünüz yok…

Yazın yavaş yavaş gülen yüzünü bize ters çevirdiği bu dönemde İzmir gibi sıcak (ve güzel) bir şehirde yaşayanların halen oturdukları yerde terlemeleri devam ediyor. Bilakis iş başında sürekli oturmak zorunda kalan kişilerin başına gelen bu sıkıntı günün ilerleyen saatlerinde pestile dönmüş bir arka tampon daha da ile çekilmez oluyor…

Çalışma şekli...
Çalışma şekli…

Bulunan ortamda klima filan çalışsa dahi sürekli üzerinde oturduğunuz bölgeye çok bir etkisi olmamasının yanında birçok işyeri uzun süreli klima serinliğine bile izin vermemekte. Bu noktada size tanıtacağım ürünümüz belki sizi tamamen serinletemiyor ama en azından hassas bölgelerinizin elma yanaklarının yapısına ters bir şekilde üfleyerek serinletip rahatlık sağlıyor.

Sıcak Geceler

karuma76 | 05 August 2010 11:45

Sıcak… Evde durulmuyor, odalarda durulmuyor… Duvarlar ateş gibi. Evin içinde serin bir yer bulmaya çalışıyor herkes. Serseri mayın dolu etrafta. Yatabilecek serin bir yer… Hepimizin tek isteği bu. Uyumak işkence oluyor damla damla ve süzülüyor yüzümden. Bu yapılan bir işin alınteri değil, sadece boşa akan damlacıklar. Eriyoruz, gündüz 45 derece sıcaklıkta, gece de nemli ve ateş gibi evlerde eriyoruz. Ne sevgi sözleri söyleyecek güç, ne de sevgiliyi özleyecek bir durum var. Sadece sıcak…
Balkonda aynı, mutfakta aynı, yatakta aynı… Uyku akıyor gözlerden ama korkuyoruz uyumaya. Kalktığımda erimiş olacağım, kalktığımda yağmurda ıslanmış gibi sırılsıklam olacağım.
Keşke yağmur altında yaşasam bu duyguları. sırılsıklam olsam yağmur altında. İçim ürperse serinlikte.
Saat 23:37. Sokak lambası göz kıpıyor uzaktan. Gel diyor, at kendini sokaklara… Sonra duruyor zaman. Bir esinti vuruyor yüzüme. Küçücük ve kısacık… Ama bir saniye de olsa içim ürperiyor, üşüyorum, buz gibi oluyorum ve gözlerimi kapatıyorum.
Yıldırmasın sizi sıcak geceler
Yaz da biter sıcak da biter
Zaman bu durmaz yerinde saatler geçer
Yapılacak tek şey : İyi geceler…

Serinlemek mi? Artık sorun değil!!!

Beacool | 26 July 2010 17:02

Böyle giderse yakında resimdeki gibi olmamız olası...
Böyle giderse yakında resimdeki gibi olmamız olası…

Sıcaklar geldi geliyor derken derecelerin tavan yaptığı günleri yaşıyoruz. Gerekli önlemleri almadan evden çıkmanın ciddi sağlık sorunlarına gebe olmasının yanında ev içi önlemlerinizin yeterli düzeyde olmaması veya yanlış önlemler hem ekonomik hem de sağlık açısından uygulayıcılara pekte iyi olmayan geri dönüşlerde bulunabilmekteler…

Segula GmbH Double Circulator
Segula GmbH Double Circulator

Daha önceki bir yazımda size kışın ısınmanın alternafif yönelerinden bahsetmiştim. Şimdi ise yaz aylarında klima sevmeyen ya da kullanacak durumda olamayanlar için daha ekonomik bir şekilde serinlemeyi sağlayabileceğine inandığım bir üründen bahsetmek istiyorum.

Ayakları Sıcak Tutalım

Galanthus | 22 March 2010 09:32

Kitaplıkta bir kitap var; Ayakları Sıcak Tutalım. Yazarı Belda Öztürk ama tam olarak emin değilim, aklımda öyle kalmış olabilir. Yıllardır orada. Sanırım bir indirim falan yapmışlar, ben de Türk Edebiyatı kazansın, yeni yazarlar da kazansın diyerek almışım. Kitabı bir kere okumayı denedim, okuyamadım. Yarım kaldı, bir gün okuyacağım. Böyle diyerek kötü olduğunu iddia etmiyorum. Okumadığım için de iyi ya da kötü bir yorum yapmadım, henüz. Konusunu da hatırlayamıyorum, belki de konu kısmına kadar bile gelmedim. Başlığı ilgimi çekiyor yalnız, arada sırada aklıma geliyor, başlığa bir anlam vermeye çalışıyorum. Neden ki ayakları sıcak tutalım. Neden ayaklar, neden sıcak.

ÇAY YAPALIM MI?

il mare | 11 March 2010 09:41

“Çay yapalım mı?”

Hayat…
Ailece yenen bir yemekten sonra,sofrayı toplarken mutfakta buluştuğun annenin ağzından dökülen kutsal iki kelimelik soru cümlesi:

“Çay yapalım mı?”

Cevabın değişmeyeceğini bilerek gene de üzerine uzun uzun düşündüğüm soru. Sen de sorarken, alacağın cevabın değişmeyeceğinden emin olarak çok şey düşünüyor musun anneciğim?
Ben ağzıma dayayacağım her sıcak yudumda ;daha sıcak ellerini avuçlarımla sıkarken hissedeceğim sıcak kalbinden akan sıcak duyguyu ,beraberinde izlediğimiz dizinin repliklerine verdiğin tepkilerin aynılığını ama bende her seferinde uyandıran ve bu akşam da uyandıracak olan tonlarca farklı hissiyatı, belki de dizinin en heyecanlı yerinde kardeşimin okuldaki durumuyla ilgili şevkatlice yönelttiğin soruyla en varmış gibi gözüküp aslında en başka yerlerde olduğun halleri, gözlerinin dalgınlığını,sesinin çaresizliğini,kokunun tekliğini ve saflığını tekrar tekrar,bu akşam da yaşayacağımı düşünürken ve düşündükçe içim sıcacık olurken; sen de yarın beni bir başka eve yollamayacak olmanın rahatlığını,kimseye hesap ve haber vermeden ellerimi hiç bırakmayacakmışcasına sıkıca tutmanın keyfini,başka hiç kimseye sana ait olduğumdan daha fazla ait olmadığımı bilişinin verdiği beni içine içine sokası duyguyu, elinin tersi ile yanağımı okşarkenki tazeliği peşin peşin götürüyor musun dudaklarına, ince belli bir çay bardağıyla…???
Seni bilmem ama anneciğim, ben, sen her “çay yapalım mı” diye sorduğunda, içime tarifsiz bir huzur doluyor. Televizyonun karşısında ellerimizde buharı tüten bardaklar, üzerindeki mavi sabahlığa sarındığım an gözümün önüne geliyor, omzunu gıdıklayan kıvırcık saçlarından salınan koku seni bıraksam da beni bırakmayacağını içerime haykırıyor…Gevşiyorum suratımı yalayan buharla,rahatlıyorum.
Dizinin replikleri arasında olduğunu sanırken, annemin kanatları altında kayboluyorum.

Nestle Sıcak Çikolata Tadıyla

allnite | 17 February 2010 10:22

http://www.nestlesicakcikolata.com/

tam kıvamında müzik, tam kıvamında film, zevkli ve tam kıvamında minik bir yarişma, bir de yanında eşsiz nestle sıcak çikolata. İşte bu size sunacağım sitenin içindekiler kısmı. Sıcacık bir ortam sunan nestle sıcak çikolata ile neler yapılmaz ki…İşte bu site bu nedenle hayata başladı. Sıcacık ortama sen de katıl. Müzik dinle, haftanın filmlerinin fragmanlarını gör ve puan ver. En önemlisi tam kıvamında fotoğrafını yolla ve hediyeler kazan.

buradan siteye bakabilirsiniz.

teselli

admin | 10 February 2010 13:17

http1.bp.blogspot.com
http1.bp.blogspot.com

Bir aydır içini rahat tut, birşey çıkmayacak diyordum. İçim de rahattı gerçekten.

İş sonrası telefonumu açtım. Sesli mesaj. Arkadaşım. Hiç beklemediğim bir cümle, beklemediklerim… Sanıyorum ki, özledim, görüşelim diyecek. Ben de mutlu olacağım.

‘Tahlil sonuçlarım çıktı bugün. Olumsuz. Hemen ameliyat dediler. Pazatesi sabah ameliyat oluyorum. Haber vereyim dedim. Öpüyorum.’

Patlat Beni :))

elenanet | 19 December 2009 15:50

Bu Bir Patlamış Mısır Tarihçesidir !!!

Çok Sevdiğim Patlamış Mısırı kimin,nasıl, ne şekilde İcat ettiğini hep merak Etmişimdir.
Hangi Zeki Varlık Koçan Halindeki Mısır Tanelerinin kurutulup sonrada Sıcak Ateşte bu Tanelerin Patladığını Öngörmüştür ya da keşfetmiştir.
Patlamış Mısır bence herkesin Hayatında Mutlaka Biryere sahiptir…
Pop Corn !!!
Sinema onsuz düşünülemez,
Belki de Kış Akşamlarının en acaip,zevkli aktivitesidir…
Üstelik Patlamış Mısırı Bir Felsefeye oturtanlar bile oluyor…
”Patlamış Mısır gibi çoğalmak,Yayılmak” diye bir deyim bile kullanılıyor…
Hakikaten Felsefik Bir Yanı var…
Çünkü değişimi ve başkalaşımıda gözlerinizle görebiliyorsunuz Mısırın Patlamasında…
Bir raddeye geldi mi Herşey değişiyor ve Ortaya Bambaşka birşey çıkıyor…
Bence bu çok egzantrik işin Tarihine İnmeliyiz dedim ve size Patlamış Mısırın Tarihinden biraz bahsetmek istedim 🙂

Patlamış mısırın hikayesi beş bin yıl evveline, Amerika kıtasına kadar
uzanıyor.
Ah şu Amerkan Yerlileri !!! Her zamanki gibi işi çözmüşler…Tabi Ben onlara Amerika Yerlileri diye hitap etmek istemem çünkü onlar çeşitli kabileler halinde yaşayan Kızılderili,Aztek ve Maya kültürlerinden gelir…
Herşeyi şu anki Amerika’ya atf etmek istemiyorum …