bildirgec.org

shutter island hakkında tüm yazılar

Sonu Tahmin Edilemeyen Filmler

pozitron | 20 April 2011 17:24

İzlediğim filmler arasında, sonunu tahmin edemediğim filmleri paylaşmak istedim. İzlemek isteyenler olabileceği için, bunların arasında en beğendiğim filmleri kısaca anlatmak istiyorum.

ORPHAN (EVDEKİ DÜŞMAN)

ORPHAN (2009) ABD, Almanya, Fransa, Kanada
ORPHAN (2009) ABD, Almanya, Fransa, Kanada

Film, şimdiye kadar izlediğim filmler arasında, sonuna en çok şaşırdığım filmdi. Filmi izlerken sonunun bu şekilde biteceğini tahmin etmek çok zor. Konusuna gelince; Kate (Vera Farmiga) ve John (Peter Sarsgaard), doğmamış çocuklarının ölümü nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunları aşmak için bir çocuk evlat edinmeye karar verirler. Gittikleri yetimhanede Esther (Isabella Fhurman) adındaki küçük bir kız onları çok etkiler ve onu yanlarına almaya karar verirler. Ama filmin afişinde de yazdığı gibi Esther’de bir sorun vardır. Zamanla Kate, Esther’in sevimli maskesi’nin altındaki gerçeği görür. Eşine ve çevresindekilere onun gerçek yüzünü göstermeye çalışır. Eğer izlemediyseniz gerçekten tavsiye edeceğim bir film.

Oyun İçinde Oyun, Film İçinde Film…

| 23 September 2010 16:51

Bu aralar böyle filmler artmaya başladı. Umarım ilerleyen yıllarda da Hollywood suyunu çıkarmadan böyle filmler çekmeye devam eder. Zira “film içinde film” oldukça zevkli oluyor. Bunu en son Inception’da gördük. Şimdi de eskilere dönüp bu temayı ele alan filmlere bakmak istedim. Neticede Inception bu konuyu işleyen ne ilk film, ne son film.

*eXistenZ/Varoluş: Bir David Cronenberg filmi. Başrollerde Jude Law ile Jennifer Jason Leigh. “Oyun içinde oyun”u işleyen yapımlardan bir tanesi. Başkarakterlerimiz oyun müptelasıdırlar ve öyle bir teknoloji yaratılır ki artık insanlar oyunun içerisine girebiliyorlar. Oyun padlerini kendilerine bağlamak suretiyle oyunda istedikleri gibi davranabiliyorlar. Tabi bu tür filmlerde olacağı üzere gerçeklikle sanal alem karışıveriyor. Filmin eksikleri çok. İzlerken zevk veriyor ama maalesef “teknoloji/oyun manyaklığı eleştirisinden” öteye gidemiyor. Gerilimi sağlanamamış. Sağlansaydı ve “oyun içinde oyun” iyi bir atmosfere bağlansaydı bir Matrix gibi efsane olabilirdi.

Existenz'tan.
Existenz’tan.

*13th Floor/13.Kat: 1999 yapımı filmin o dönemlerde çok fazla parlamamasının nedeni tabiki Matrix’in sinemaları ve gündemi esir altına almış olmasıydı. Bir bilim-kurgu filmi. Başrollerde “Rounders”tan tanıyabileceğimiz güzel oyuncu Gretchen Mol, Craig Bierko, Armin Muller üstleniyor. Yönetmen ise Josef Rusnak. Film, paralel evrenleri anlatan filmlerden bir tanesi. Ama bunu çok fazla aksiyon aşırılığına kaçmadan, güzel bir bilim-kurgu olarak veriyor. Gene “film içinde film” temamız burada da mevcut ve bunu başarılı bir atmosferle göstermeyi başarmış Rusnak.

13th Floor
13th Floor

Leonardo DiCaprio

| 06 August 2010 12:46

Celebrity'den
Celebrity’den

Asıl adıyla Leonardo Wilhelm DiCaprio,11 Kasım 1974’te Kaliforniya’da dünyaya gelir. Babası George DiCaprio, bir çizgi-roman satıcısı, annesi Irmalin DiCaprio avukattır. Leonardo henüz bir yaşındayken annesi ile babası ayrılmak durumunda kaldılar. Annesi, oğlunun adını ünlü ressam Da Vinci’den etkilenerek koymuştur. DiCaprio çevreci yönüyle de tanınır. Küresel ısınmaya dikkat çekmek ve insanları aydınlatmak amacıyla Amerika’da eski başbakan Bush’a karşı mitingler düzenlemişti. “Dünyayı nasıl iyi bir yer haline getirebiliriz”in üzerinde kafa yoran insanlardan… Ayrıca Haiti Depremi için telefonla yardım toplama kampanyasına -George Clooney düzenlemişti- katılarak sosyal meselelere duyarlı olduğunu da kanıtlamıştı.

Gelelim kariyerine… 1990 yılında The Outsiders adlı dizide “Kid Fighting Scott” adlı karakteri canlandırarak kariyerine başladı. Burada Scott’ı bir bölüm canlandırdı. Sonrasında “The New Lassie” adlı dizide gene bir bölüm rol alarak “Young Boy” (Delikanlı) bir karakteri canlandırdı. “The New Lassie”den sonra 5 bölüm rol alacağı “Santa Barbara” dizisinde “Genç Mason” karakterini canlandırdı. Televizyondaki kariyerine bir bölüm rol alarak “Roseanne”, 12 bölüm rol alarak “Parenthod” ile devam etti.

Şizofrenik

Katniss | 07 July 2010 14:42

Bir daha şizofreni temalı filmlere gitmeyeceğim.

Sinemayı seven biriyim ama öyle şu yönetmenin filmine gidilir şeklinde kapasiteye sahip olacak kadar seven biri değilim. Ama bu sevgi değil, cahillik di mi, ama olsun mühim değil zati, her şey zamanla olur, bir gün bu da olur.

Genelde de gittiğim filmler hakkında önceden yorum okumak ya da filmlerin içeriği hakkında bilgi sahibi olmak pek âdetim değildir. Çünkü genelde ya o şekilde hakkında önceden çok bilgi sahibi olduğum filmlere gidemiyorum, kısmet olmuyor ya da gittiğimde biraz hayal kırıklığına uğruyorum. Bazen eleştirmenlerin anlattığı olumsuzluklar bile benim ağzımı sulandırabiliyor, görüntü aşığı biri olarak. Hayal kırıklığına uğramam güç olsa da oluyor bazen.

Shutter Island (Zindan Adası)

agustos | 10 February 2010 14:32

Martin Scorsese’nin yönettiği film Dennis Lehane’ın aynı isimli romanından (2003) uyarlanmış.

1954 yılında Massachusetts’te bir adada, suç işlemiş akıl hastalarının tedavi gördüğü hastanede kilit altındaki kadın katilin ortadan kaybolması üzerine polis müderleri Teddy Daniels (Leonardo DiCaprio) ve Chuck Aule (Mark Ruffalo) adaya gider ve soruşturmaya başlarlar. Ancak olaylar geliştikçe Teddy, adadan canlı ayrılmanın neredeyse imkanısız olduğu fikrine kapılır.