bildirgec.org

sevmek hakkında tüm yazılar

hicbir yol,yolcusundan uzun degildir….

| 08 October 2007 10:21

İnsanlık yaratılmadan önce;

Sadakat,

Kin,

Nefret,

Sevgi,

Hırs,

Akıl,

Erdem,

Kıskançlık,

Çılgınlık mekanın birinde toplanmışlar, o an yanlarında olmayan Aşk`ın arkasından konuşmuşlar….

Çılgınlık duyduklarından çok etkilenmiş…

– Ne yapıp edip ben bu Aşk’ı bir yerlerde yakalamalı ve ona sahip olmalıyım, diye karar vermiş…

Tüm gücüyle düşmüş aşkın peşine… Ne yaptıysa, ne kadar koştuysa bir türlü Aşk’ı yakalayamıyormuş… Pes etmek de çılgınlığına yakışmayacağından Hırs ve Nefret’in öğüdünü dinleyip Aşk’a tuzak kurmak için eline ucu çatallı bir sopa almış…..

MODA DELİKANLIYI BOZAR

makaleci | 20 September 2007 09:36

2007-2008 KIŞ SEZONU ERKEK MODASI : 1 2

  • Erkekler modayla ilgilenmeyi sevmezler, sevmez görünmek isterler…
  • Kendi hem cinslerinden yakın bir arkadaşı modaya uygun bir kravat bile taksa, : (eğer seçilen renk biraz kırmızılı pembeli ise) ne o, sen yakında ağdayada başlarsın, ha ha ha!şeklinde derin espri anlayışları ortaya çıkıverir…
  • Eşleri veya sevgilileri tarafından alışverişe çıkartıldıklarında (çıkartılmak diyorum çünkü kendi rızaları ile gitmek pek çıkmak istemezeler) bir an evvel ortamdan kendilerini atmaya çalışırlar, yanlarındaki kadın bu erkeğin fikrine kıymet verip : nasıl yakışmış mı? bunu mu alayım dediklerinde, olmuş olmuş! hadi gidelim diye estetik bilgileri dahilinde onay verirler…
  • Moda gereksiz, para tuzağı, insan kendine yaraşanı giymeli! derken hem cepteki parayı hem de toplumdaki delikanlılık imajını(!) korumuş olurlar…

Ama olan modanın tanımına olur: neredeyse bir sanat eseri ortaya çıkarmak için yapılan bir hummalı bir çalışma, yaratıcılık süreci, birçok yaratıcı fikrin arasından süzülüp vitrinlere gelebilen seçilmiş fikirler lağvedilir bir anda, moda olur üvey evlat, kafası çalışmayanın meyledeceği bir para tuzağı…Evet bu son tanımlamalar(!) modayı öcü olarak göstermek isteyenlerin kendi dünyalarında itina ile ürettikleri tanımlamalar…

YAŞAMIN ANAHTARLARI

beyhanay | 25 August 2007 02:20

Kimimiz öğrendiklerimizle yetiniriz, kimimiz daha fazlasını isteriz daima. Yaşamakla ilgili her konuda olduğu gibi
birçok şey öğretilir.Çok güzeldir. İyi yaşamak için iyi
kazanmak gerekir gibi.Ve hep güzelliklerin peşinden koşarak
geçırmeye başlarız, bize verilen süreyi. Sanki hepimiz aynı
fabrikadan çıkmışız, zevklerimiz renklerimiz aynı sanki,
kimilerimiz öğretilenleri gerçekleştirir.İyi kazanır, kazanır,
ama bir türlü iyi yaşayamaz. Bu ve benzeri örneklerden sonra durup, düşünürüz.Yaşamın niye bir anahtarı yok….
Oysa olmalı, hemde bir sürü olmalı…..
Doğduğumuzda bilmeyiz, zaman geçtikçe, tat almayı
öğrendikçe, yeni, yeni şeyleri tattıkça.
KİMİ vakit muhallebinin tadı, KİMİ vakit öpülmenin, KİMİ
vakit alkışlanmanın tadını alırız ve bir süre sonra yaşamanın
tadını alırız. Kimimizi babamız maça götürür, kimimizi annemiz denize, çoğumuz lunaparka götürülürüz.
Herşeyi öğretirler ve sık, sık bu yaşamak için gerekli derler.
Yaşamak için öyle çok şey gereklidir ki, be n bunları nasıl
başaracağım diye korksanızda kimseciklere söylemeden
korkunuzu yapma savaşına girersiniz.Gerçi söylesenizde çok
fark etmez. Çünkü size, daima aynı veya benzeri sözler söylecektir. Korkacak birşey yok yavrum, başarırsın, bak herkes başarıyor.
Hiç unutmam, kardeşim hamile, doğumuna az kalmış, pür neşe şakıyor.Yan gözle derler ya, aynen öyle gözlüyorum.
Canı tatlı kardeşim hiç korkmuyor, şu doğumdan. Oysa
ben hep korkarım ve hiç aklım almaz kadınların bu tavırlarını.
İşin garip yanı hiç bu konuya değinmediği için bende
soramıyordum. Doğumdan sonra çok güldük, bu konuya,
adeta fıkra oldu, bizim için. Bizim kız anneme sormuş,
Kızım çok kolay, ıh deyince olacak demiş, bu yüzde de
annesi gibi normal doğum istemiş. Bilsem hiç korkmadan
durabilirmiydim, sahi anne niye bana öyle söyledin dedi.
Annemde e yavrum korksan yaparmıydın dedi.
Eh doğurmakta yaşam için gerekli. VE belkide yaşamın
en güzel yanlarından biri insanın bir parçasını kendisinin dünyaya getirmesi.
Yaşamından kimse kolay, kolay vazgeçmez. Ne var ki, bazı
kısır döngüler vardır ki, hiç hesapta olmayan öyle şeyler
yaşarsınız ki,herşeyden vazgeçersiniz. İşte o aralar yaşamdan kurtulmak, yok olmak istersiniz. Yaşamı çok
sevmeme rağmen öyle bir dönemde birgece yarısı, radyoda
gecenin içindeni dinliyordum, yapayalnız.
GECE deyince aklıma geldi, saate baktım, gece yarısı olmuş,
gelin bu yazının devamını arkası yarın yapalım. ÇÜNKÜ,
çok güzel bir gerçek yaşam anahtarını kısaca yazamam beni
hoş görün, buluşmak üzere, tatlı uykular dileklerimle.

Sen Şimdi Niye Böyle Yapıyorsun ki Güzel Kardeşim?

pilli pati | 20 August 2007 09:19

yell
yell

Bayılıyorum bu reklam repliğine

Yahu, bizim apartmanın neredeyse tamamı manyak. Ben dahil! Hepimizin türlü türlü manyaklığı var. Ama severiz birbirimizi. Sokağa, bakkala, yürüyüşe çıkarken karşılaşsak birbirimize kapıları tutar, geçmek için öncelik veririz. Sonra da asansörü buram buram kokutan, yaz günü sürülen pis ağır parfümler için birbirimizin ardından söveriz…

– Evet, niye böyle yaparız ki, canım kardeşim?
– Bilmiyorum, asabiyiz, komple tikiz, bir şekilde sövmeden edemeyiz.

her an daha çok…

minegece | 02 August 2007 11:57

Çoğalarak seviorum seni, giderek daha çok…her şeyi yenideb ögrenir gibi, ögrendiklerimi biriktirir gbi, çoğala çoğala. uzaklığında da, yakınlığında da, her zaman ve her mekanda…
Geceleri kısaltıp gündüz oluyorsun, gündüzleri biriktirip yıldız oluyorsun.Daha çok seviorum seni, yaramın kanamasını kesen bi ilaç gibi.Bir kıvılcımdan, bir yangına dnüşür gibi, büyüyerek ve daha çok. her an daha çookk…Seni sevmenin nöbetini tutuyorum, yüreğim ellerimde. Karda, kışta, deli yağmurda. Mavide ve yeşilde.parlaklığı giderek artan bi çicek gibi. Sevdikçe çoğalıyor benim parlaklığım da…Sevdikçe çoğaltıyorum seni, çoğaldıkça daha çok seviyorum. Yollardaki sisi savuruyorum, rüzgar oluyorum. Aydınlığa koşuyorum.Yüzünü taşıyorum rüyalarıma, ellerin darılıyor, onlarıda çağırıyorum. Gülüyorsun, gülüşüne haran oluyorum. Sevdikçe hayranlığımda çoğalıyor…Sevdam hep bir an öncesinden daha büyük. Aşkım, daha kararlı, bulmuşken seni kaybetmemek adına.Seni seviyorum, yaşama sevincim çoğalıyor, içimdeki kuşlar çoğalıyor, kanat çırpışlarını dinle. Hepsisenin aşkına uçuyor…Görmesek de birbirimizi ne gam!!.. Varsın işte, oradasın.Onca aşk öğretemedi: ama, şimdi yalnızkende öğreniyorum seni sevmeyi. Ögrendikçe daha da çoğaltıyorum seni, çoğaltıkça acı yok oluyor. Şimdi yıldızları daha büyük gecelerin, daha çok. Seninle birlikte yıldızlarda çoğalıyor.Korkam, nekadar çoğalırsan çoğal, yüreğim aşkını taşırmayacak kadar büyük. Sana dair ne varsa hepsini taşıyacak kadar güçlü. Senden gelecek he şeyi kucaklamaya hazır. Seni çoğaltıkça atacak. Gelecegini bilirse, sensizliğede dayanacak. Ve sevgilim bu aşk senide çoğaltacak… yasinim…

*LEZZETLİ SEVGİLER*

egomeltem | 02 August 2007 10:23

Bir yağmur tanesi düştü yanaklarıma,Ve onu tattım dudaklarımda. İstemeden oldu aniden inan bana… Sızdı masum bir sinsilikle çatlak dudaklarımın arasına.Tadı hoş biraz buruk sanki ama nedendir bilinmez güzel bir sızı bıraktı akıllarda…Düşünmeden oldu işte öylesine ,bilirim düşünmek yersizdir çoğu zaman gecede… ama bir düşünsene! çarpıntı yaptı ya yürekte… Hani yerli yersiz kontrole geçti sonra sessizce,belki de o bir sesti sessizliğin içinde…haklısın konuşmakta yersiz sence, ya beynim …durmaz işler gene de sonra vurur çeneme … ne yapayım ben böyleyim işte, istesem de istemesem de. Susmak yerine düşünmeyi seçtim yine… bilirim hayat acımasız bende hayata acımıyorum işte, öylesine yaşıyorum bazen çığlın bazen delice… Bazen duyarlı ve sinsi, çoğu zaman da bastırılmış duyguların esiri. Kim ne derse desin bana çelişkilerimle ben ; benim işte … Bir dahaki sefere kaçırılmış fırsatların eşiğinde ; tüm mutluluklar benim olmalı sorgusuz sualsiz ellerimin içinde…Hissedip karanlıktaki buruk gülüşü susmalıyım geceye… Sonu her neyse çıkarıp üstümdeki endişeyi koşmak çıplaklığın sesine… dizginlemeden yarı uysal dürtülerimi… şahlandırmalıyım gizemli düş bahçemde romantik düşlerimi. Ben bensem eğer ve kalmışsam kendimle, bir başka yalancı bahar yaşamak istemiyorum, koklamak istemiyorum sahteliği yapay çiçeklerde*** Sevginin nefesi vardır bilir misiniz? soluğunu keser pervansızca hani hani sadece yutkunu verirsin istemsizce ve midende uçuşan bir dolu kelebekler vardır çarpar yarı sarhoş yarı umarsız durdurumazsın , onlar kanat çırptıkça suratında ki güzel tebesüssüm baş köşeye kuluçlanır ve sen hiçbişey yapmazsın, ki zaten elinde de bir şey gelmez. Sahipsiz bir mutluluk sarar içini, niçin geldiğini asla sormazsın, gereksiz mi bilinmez ama huzurda yoldaş olur arsızca sokulu verir dokunulmaz yumuşaklığıyla… sonra zaman aşımından mı nedendir bilinmez yerini sahiplenme alır ve acı tebessümler başlar. Kelebekler her nasılsa yok olmuştur, artık karın boşluğunu sancılı öfke sarar, anlamsızlıkla beraber yayılır vücuduna, sarar sarmalar düğümlenir sayğısızca… Kişilik değişim sürecine girmeye başlamıştır salınımında…
Öfkeye karşı kazandığınız tek şey kişiliğimiz oluyor ne yazık ki bir müddet sonra. Sanki insanlar sevmeyi bilmiyor öfkeye ve şüpheye yenik düşüyor vee daha sonra sevilmek istiyor yani yanlışı bile yanlış yapıyor . Nedendir bilinmez ama yenik düşmeyi kâr sayıyor … Sevmek var olanı kabullenmek demektir olduğu gibi. Koşulsuzdur aslında ama etiketlenmiştir ne yazık ki … Sevinç giyinir, acı bürünür, karşılık bekler, yargılar, sorgular, değer biçer ve derken sevmek rafa kalkar ortada var olan etiketler dolaşır ve üstünde sevgi yazar… bu mu dur ? Ne yazık ki artık nerdeyse budur. Her şeye rağmen koşulsuz sevmek nerede ? kimin yüreğine kim dokunabilmiş incitmeden; hissetmek, düşünmek, özlemek hücrelerinde titremek umarsızca ve sadece var olduğunu bilmek, nerede? Soyutu somutlaştırmak için tezahür ettirirsin dokunursun okşarsın öpersin görürsün soyut somut ikilisini kardeş yaparsın koklarsın, bakarsın, duyarsın kısacası sadece var ettiğini seversin ama var olanı değil…işte bu yüzden beklentilerin başlar çoğalır çoğaldıkça hüsranında aynı paralelde artar kısır döngü döner durur. Beklemeden seversen sevmenin tadına varırsın, özümsersin, kalbinde beyninde yok olmayan tad olursa lezzetine varamazsın … Nice lezzeti sevgiler dilerim herkese…
—————————–