bildirgec.org

sevgi hakkında tüm yazılar

eskiye hatırlı anılarla kinaye – 2 –

talos | 14 December 2009 12:33

günahlarım sende kaldı…

doğrularda gördüğüm yalın kaderimdi ve geriye dönüp bakmadan bulduğum anılarım.

üzerimde duran aydınlık, adını paylaştığım hayat ve soğuk tenimde duran gölgeni alıp gittin. duyuyorum korkak sokakların çıplak seslerini. seninle geçiremeyeceğim anların hayalini kuruyorum.

ak teninde saklı naif, bir o kadar heybetli kokun. kokusunu senden almış kır çiçekleri haykırıyor gün batımının ufukta kayboluşuna, senin kayboluşlarına.

gittin…

Allah’ı Sevmek

tarik09 | 22 November 2009 17:21

Allah
Allah

İlk başta ne kadar inançlı olduğumu sorgulamaktan çok korkan bir insan olduğumu söylemek isterim. Yanlış şeyler düşünüp yanlış yorumlar yapmaktan ve ilerde bende yaratacağı vicdan azabından korktuğum için. Aynı zamanda yaratanın korkusu da her zaman içimde olmuştur, herkesin içinde de olmalıdır. Onun hakkında pek düşünmem nasıldır, ne yapar, ne yer ne içer, nasıl yaşar, neye benzer nerden geldi? Nasıl olsa hiç birinin cevabını bulamayacağım düşünmenin bir anlamı yok. Ama içimde hep korkusu oldu hepte olacak çünkü iyi kötü ne gelirse insanın başına ondan gelir, insan nereye giderse hep yanındadır, hep görür hep duyar.

Dürnev hanım

threewishes | 14 November 2009 19:27

Çok garip bir duygu… ölüm
İnsanın en gerçek rüyası belki de. Bir dakika once sıcak; sonrası buz gibi, kaskatı.. İnsanın kanını donduran cinsten derler ya hani, söylerken bile ürperiyor insan, işte aynen öyle. Çok kesin bir çizgi var arada… Bıçak gibi keskin, insanin canını yakıyor.

Huzur içinde uyu demiyorum; belki gittiğin yerde uyumuyorlardır, belki görkemli bir karşılama töreninden sonra ev bakmaya gidersin ya da ne bileyim bizden bihaber olarak çekik gözlü bir annenin memesine yapışıp ilk oksijen açlığını bastırmaya çalışıcaksın..

Çizgiyi Aştığında Zaman

Colpadan | 11 November 2009 17:34

Geçmişi düşündükçe içim sızlar bazen
Ah o eski şarkılar, gençlik ve aşk
Özlemle baktığımda nostaljiden
Dindirmez hüznümü mercanköşk

torun sevgisi

nazokiraze | 05 November 2009 16:10

Oldum olası parkta çocuk oynatmaktan hazzetmem, sabredemem, sıkılırım. Eski oturdugum yerde parka ara sıra götürürdüm çocugu, ama şimdi öyle mi, sitede park nerdeyse bizim ev tam onun önünde, kaçarı yok onbeş gün öncesine kadar park bizim ikinci evimizdi. Zaten parka hava durumu nedeniyle gitmeyen oğlum enerji atamamak sebebiyle akşamları anamızı ağlatıyor. Koca yaz götürmüşlüğüm on kereyi geçmez, oğlumu hep babaannesi götürdü, sabahtan akşama kadar bekledi Rabbim bu ne sabır diyorum bazen ,eşime soruyorum bize bu sabır bu kadar yoktu diye anlatıyor bunun tek nedeni var: torun sevgisi.

Karşılıksız Sevgi Varmıdır? bu aşk mıdır?

yavuz ile | 03 November 2009 10:50

Çok bilindik bir cümledir. “Seni herşeyden çok seviyorum”. “seni karşılıksız seviyorum”
Sizce ne kadar doğrudur bunlar?
Sevgi, aşk kadın erkek ilişkileri belkide çoğu insanın hayatının merkezindedr her an. Sevmeler, peşinden koşmalar, kovalamalar, kaçmalar. Hayatın akışı içinde keyif veren bazen üzen zamanlar.
Bu kovalamaca sırasında çiftlerin en sık karşılaştıkları durumlardan birisi de birbirlerini neden sevdikleri sorusudur.Bu soru akıllara ne zaman gelir onu çok bilmiyorum ama bu soru sorulmaya başladığında eminim herkes birbiriini karşılıksız sevidğini söyleyecektir, söylemiştir ve hatta şu an bir yerlerde söylenmektedir. Dünyanın en çabuk farkedilen belkide en zararsız yalanlarından birisidir bu . Halbuki herkes severken bir beklenti içindedir, her sevginin karşısında herkes ilgi bekler sevgi bekler kimi güzel zaman geçirmek ister. Eğer karşısındaki kişi ona istediğini veremiyorsa, ve öteki de hala ondan sevgi bekliyorsa bu bir süre sonra o güzel hastalığa yani asşka dönüşebilir. aşkın bir diğre tarfi bu olabilir mi sizce?

KOYNUMDA HÜZÜN

kahvekokusu | 29 October 2009 12:04

Hasretinle sevişirim her gece
Her gece koynumda hüzün, senin yerine…
Özlemlerim dağ gibi büyürken içimde
Çoşkun bir ırmak olur sana akar yüreğim…

Dost sohbetleri yalan
Sığındığım şiirler yavan
Hiç kimseyi, hiç bir şeyi koyamam yerine…

Gecelere yüklesem efkarımı, taşıyamazlar
Ben kalırım bana, bir başıma…
Hayalinle dertleşirim her gece,
Her gece koynumda hüzün, senin yerine…

Melek

Colpadan | 28 October 2009 15:28

Şansın varsa bu dünyada
Bir melek girer, milyonda bir de olsa hayatına
Kusursuz güzelliği,
Sonsuz sevgi dolu yüreğinin ortasında,
Masum sesinde, ışıltılı bakışlarında,
Hayat veren aşkının gücünde,
Sımsıcak kucaklayan kollarında

Eğer şansın varsa bu dünyada
Doğanın dengeleyici gücü ile,
Elbet gelir arkasından bir talihsizlik unutma
Bir rüzgar, bir fırtına, kuvvetli bir kasırga
Alır götürür o meleği sonunda
Tekrar geri gelmeyecek günlerin
Akıp gider avuçlarının arasından,
Uğurlarsın eşsiz güzelliği, sonsuz sevgiyi,
Yüklü gözyaşlarıyla…

ARTIK KİMSE MEKTUP YAZMIYOR MU?

kahvekokusu | 26 October 2009 10:37

Kâğıt ve kalemin aşkından doğan sözcüklerin arz-ı halimizi anlatmaya yönelik haberleşme aracına dönüşmesinin üstünden seneler geçti. Gurbete giden, askere giden, başka memlekete gelin giden, okumaya giden, Almanya’ya çalışmaya giden yani hep giden, uzaklaşan bedenlerin sılaya ruhani yakınlaşmasıydı o satırlar.
Sevgili, biricik, değerli, gibi bir hitapla başlar, selam eder ellerinden ya da gözlerinden öperim gibi bir sonla biterdi. Neden hiç “merhaba” diye başlamadık acaba mektuplara? Ya da bye, görüşürüz, hoş kal diye neden bitirmedik?