bildirgec.org

senarist hakkında tüm yazılar

Stanley Kubrick

queennothing | 01 October 2012 11:38

26 Temmuz 1928, New York, Amerika doğumlu Stanley Kubrick, gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerden biri olma özelliğini taşıyor. Gertrude Nee Perveler ve Jacques Leonard Kubrick’in oğulları olarak Manhattan Hastahanesi’nde dünyaya gelen Kubrick, küçük yaşta babası sayesinde caz müziği aşığı olmuştu. 1934 senesinde, Kubrick 5 yaşındayken doğan kızkardeş Barbara ile aileye bir üye daha eklendi. Müziğe özel bir ilgisi olduğuna inanan Avusturya kökenli Kubrick, davul çalmaya başladı ve geleceğini, profesyonel davuculukta görüyordu. Babasının hediye ettiği fotoğraf makinesiyle dikkat çekici kareler yakalayan Kubrick, yine babasından öğrendiği satranç sayesinde davulcu olmaktan vazgeçti. Okulda fizik dışındaki derslere ilgisi olmadığı gözlemlenen genç adam, okulu bitirir bitirmez zamanını fotoğraf çekmekle geçirir oldu. Bir miktar para karşılığında, yakaladığı kareleri satmayı başaran (New York Daily satın aldı) Kubrick, satış rakamları oldukça yüksek bir dergi olan Look‘un kadrolu elemanı oldu. 4 yıl boyunca Look çatısı altında dünyayı dolaşan Kubrick, 20 yaşına geldiğinde ilk evliliğini gerçekleştirir. 28 Mayıs 1948 tarihinde Toba Metz ile dünyaevine giren Kubrick, Greenwich Village’a taşındıktan sonra New York’ta ikamet eden Museum Of Modern Art‘ın daimi takipçisi haline geldi ve gösterimi yapılan filmleri aralıksız izledi. Zamanla tutkunu haline geldiği filmler, Kubrick’i bambaşka bir yöne doğru çekmekteydi; yönetmenlik.
Arkadaşlarıyla birlikte biriktirdiği parayla, günlüğü 25 dolar olan bir kamera sistemi kiralayan Kubrick, profesyonel sinemacılığa girişini şöyle özetliyor;

Senaryo ekibi, senaryo ile ilgilenen herkesi bekliyor!

Senaryo Ekibi | 11 April 2012 09:59

Senaryo Ekibi, senaryo ile ilgilenen herkesi bir araya getirmeyi amaçlayan bir platform. Paylaşarak hep beraberce daha da güçlenmeyi amaçlamakta. Forum ve yardımcı linklerde çalışmalarınıza katkıda bulunacak bilgilere ulaşabilirsiniz.

Senaryo Ekibi bir prodüksiyonun parçası olduğu için uygun görülen senaryolar çekiliyor. Siz de hikaye ve senaryolarınızı göndererek ekibin bir parçası olabilirsiniz.

AKP’li HALİDE İNCEKARA, “Senaristlerin ruh sağlığından şüpheliyim.” demiş…

| 16 November 2010 14:27

“Yaprak Dökümü ve Fatmagül’ün Suçu Ne? gibi diziler sapıklığı teşvik ediyor. Senaristlerin ruh sağlığından şüpheliyim.” diyen AKP’li Halide İncekara’ya, dizi senaristleri sert tepki göstermiş. Melek Gençoğlu ve Ece Yörenç, “Sapık da değiliz sapkın da. Bu hakarete sessiz kalmayacağız.” derken, senarist Eylem Canpolat da, “İncekara bu hakareti sadece Ece ve Melek’e değil, Reşat Nuri Güntekin ve Vedat Türkali’ye de yapıyor. Yani onlara da sapık diyor.” açıklamasında bulunmuş.

Rezalete bakın. Türk toplumunu oluşturan bireylerin, herhangi bir diziden etkilenerek sapkınlaşacağını düşünüyor ve çekinmeden de ifade ediyor. Asıl sapkınlar bu zihniyete sahip kişilerdir.

Yine mi Sen- You Again

thomasguven | 23 September 2010 09:37

Vizyona giriş tarihi: 24 Eylül 2010
Yapımcı-Stüdyo: Touchstone Pictures
Yönetmen: Andy Fickman
Senarist: Moe Jelline
Başrol Oyuncuları ve diğer oyuncular: Kristen Bell, Jamie Lee Curtis, Sigourney Weaver, Odette Yustman, Kristin Chenoweth, Victor Garber, Betty White
Türü: Komedi
Ön değerlendirme: hafif sokak ağzı dili ve kaba hareketler

jamie lee curtis
jamie lee curtis

Resmi Web sayfası: YouAgain-themovie.com
DVD: Henüz piyasaya verilmedi.
Filmin Ana Posteri: Buradan
Ürün Özellikleri: Buradan
Filmin Konusu:
Başarılı halkla ilişkiler uzmanı Marni (Kristen Bell) abisi (Jimmy Wolk)’un düğün töreni için evinin yolunu tutar ve eve vardığında abisinin, lisedeki en önemli düşmanı olan geçmişte türlü türlü problemleri olan ve bu problemleri unutmuş gibi görünen bir kızla (Odette Yustman) evleneceğini farkeder.

sigourney weaver
sigourney weaver

Çalı Serçeleri

admin | 28 November 2009 20:12

Saatime bakıyorum. Uçağın bir saat önce alana indi. Tahminlerime göre birazdan burada olacaksın. Önceden rezerve ettiğin otelin karşısındaki otoparktayım. Aracın yanındaki çalılığın üzerine tünemiş birkaç serçenin cıvıltısından başka bir şey duymuyorum. Araç soğuk. Çok soğuk. Öyle ki parmak uçlarım sızlıyor. Yine de sen gelene kadar böyle bekleyeceğim. Bu sızı kalbimin sızısını bastırıyor. Anlayacağın bana iyi geliyor. Etrafın grisi, sisi ve pusunun, şu an bana içimdeki pastel tonlarını almış renklerden daha iyi geldiği gibi. Duygularımın üzerini sanki kalın bir toz tabakası kaplamış. İçimden birine dahi dokunmak gelmiyor. Artık gerçeğin acı ve yalın halini seviyorum. Senin evden bir yolculuğa çıkar gibi gittiğin gün, bu ilişkinin sürüncemede kalmış halini düşünürsek, daha kabul edilebilir en azından!

Yılmaz Güney

pardus01 | 13 February 2009 09:47

Emir Kusturica‘nın;

” Çok önemli bir sinema adamıydı. Son 20 yılın Tarkovski ile beraber en önemli sinemacısı”

dediği Yılmaz Güney:

”Ben oyuncu olarak halkın giyiminden yaşamından farklı olmamaya çalışıyordum. Zaten olamazdım ki. Ben zaten kendimi oynuyordum. Şöyle bir durum var: Yaptığım bütün filmlerde benden bir parça vardır.”

diyerek sinemasını ve oyunculuğunu özetliyordu bu dört cümle ile.

Yönetmen, sinema oyuncusu, senarist ve öykü yazarı Yılmaz Güney 1 Nisan 1937 Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yaşayan topraksız bir köylü ailenin iki çocuğundan biri olarak Adana‘nın Yenice Köyünde doğmuştur. Doğumundan 6 yıl sonra Adana’da nüfusa kaydedilen Güney 9 Eylül 1984 yılında Paris’te ölmüştür. Önemli bir sinemacı olarak kabul edilmesini sağlayan Cannes ödüllü Yol, Sürü, Umutsuzlar gibi filmlere imza atmıştır. Gerçek adı Yılmaz Pütün olan Güney’in soyismi Pütün kırılması zor sert meyve çekirdeği analamına gelmektedir.

Yoksulluğun amansız pençesinden kurtulmak için daha 10 yaşındayken evden kaçarak Adana’daki akrabalarının yanına gelmiş ve yaşamına burada devam etmiştir. Hemen her türlü emek-yoğun işi yaparak geçinmeye ve okumaya çalışan Güney üniversite okumak üzere Ankara’ya gitmaden önce bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalıştı. Ankara’da Atıf Yılmaz ile tanışan ve öğrenim görürken bir yandan da hikayeler yazan Güney, daha sonra Atıf Yılmaz’ın da desteğiyle sinema çalışmalarına başladı.

Senaryoların Orjinal Halleri

queennothing | 01 February 2009 13:06

Sinemayla ilgilenen ya da profesyonel anlamda ‘sinema işi’yle uğraşan (yönetmenler, kısa filmciler, senaristler, senaryo yazmak isteyenler, üniversitelerin ilgili bölümünde okuyanlar vs.) sinemacıların, en fazla önem yüklediği öğe, senary dur.

Tema (Temanın saptanması ve sadık kalınması, senaryonun sağlamlığını garantileyen en önemli etmendir.)
Synopsis (Taslak öykü, şema, iskelet)
Treatment (Geliştirim, sinematografik öykü)
Ön Senaryo (Ayrımlama)
Çekim Senaryosu

Harold Pinter hayatını kaybetti

queennothing | 26 December 2008 17:46

10 Ekim 1930, Londra doğumlu sinemacı Harold Pinter, 24 Aralık Çarşamba günü yaşamını yitirdi.
Onlarca TV filmine senaristlik / yönetmenlik yapan Pinter, ‘senarist’ ve ‘yönetmen’ kimliğinin yanı sıra, yazdığı tiyatro oyunları ve şiirleriyle de tanınırdı.
1981 yılında senaristliğini yaptığı “The French Lieutenant’s Woman” adlı drama filmi ve yine 1983 yılında senaryosunu yazdığı David Hugh Jones‘un yönetmenliğini yaptığı “Betrayal” adlı filmlerle iki defa Oscar’a aday gösterilen Pinter, ‘12 Eylül olayları‘ sırasında Türkiye‘ye gelmiş ve Hasankeyf için bir kampanya başlatmıştı.