bildirgec.org

sen hakkında tüm yazılar

Bizden

| 23 August 2008 16:31

Dört köşeli bir yuvarlak.
Ortası,
Ne sen, ne ben.
Hem sen, hem ben.
Varırsam ben,
varırsan sen.
Varırsak sen ve ben.
Diğer köşeler,
sen-den ve ben-den

Sohbet

| 11 August 2008 10:05

dedin ki,koştuğunda nefessiz kalmayacaksın.
dedim ki,nedir koşmak.
-Hedefe yaklaşmaktır.
-Koşmalı mıyız?
-zaman zaman
-Tıkanırsak
-Hızlan o zaman.
-Neden ?
-Yaklaştın demektir.
-Nereye?
-Koşan sensin,sen söyle bana
-Neyi?
-Vardığın yeri
-yani seni.

Nefesine Nefes Olacağım

GRAFTONCUN | 07 August 2008 12:37

Sen değil
Sensizlik yoruyor beni
Sessizlik tüketiyor
Ben senin şekerlenmiş yoğurdunum
Kaşığın ucundan alarak
Bitmesin diye uğraştığını bilsem de
Bilmek yetmiyor bazen
Güneş nar içinde nar
Biliyorum ama
Dört duvar arasında
Karanlığı ısıtamıyor
Bilmek yetmiyor bazen
Sevdan ile harelenmiş
Bu yüreğim susmayı da öğrenemiyor

Ve Şimdi

mengu yincge | 06 April 2008 18:37

kızıl kartal
kızıl kartal

varlığımda hayat
yine hayat yokluğumda
hayat bana rağmen benimle
ağla gönlüm her yerde başka kıyıda hayat

ben ki bildiğin bilmediğin
tüm devinimlerde
ben ki bildiğim bilmediğim
tüm evrimlerde

benden önce yaşanmış
yaşanacak yeni bana
tüm bedenlerde
bir namlunun ucunda namusum

yıkadığı birkaç damla kanım
yağan yağmurun bedeli
aklanmış sarı beyaz papatya
ister sen de olsun bir gül

Romantizm’ e romantik bir bakış

makaleci | 12 March 2008 02:31

Cinsiyete göre romantizm analizinde bulunulmuş bu araştırmada… Erkeğe, kadına göre bu farklar ne ifade eder insanlara bilemem ama, benim -cinsler fark etmeksizin- gördüğüm bir çok romantizm manzarası var, buyrun…

Romantizm bir hâl mi?

Bir duruş mu?

Cidden içinden mi gelir kişinin, yoksa kişi kendini o ölüp bittiği karşı tarafa kabullendirmek, beğendirmek için romantik biri gibi mi görünmeye kalkışır?

Sanrı

plakton | 09 March 2008 01:28

Buradaydım… Daha öncesi gibi… Buradaydım diyorum çünkü biliyorum. Hatırlıyorum… Bir zamanlar, bir zamanları hatırladığım gibi. Bir an ve an… Bir anı gibi… Ama buraya ilk defa da geliyorum. Önceden hiç gelmediğim gibi. Bunu da biliyorum…

Aslında kaç defa uğradığımı bilmiyorum. Saymadım. Aklıma geldikçe şöylesine bir dolaştım. Ama dediğim gibi… Burada hiç bulunmadım. Aslında hiç olmadım.

Tıpkı dün tanıştığım gibi. Tıpkı otobüs durağındaki sen gibi. Orada olmayan gibi. Sen beni bilmesen de… Ben benden çok seni… Biliyorum gibi.

çelişki

puella | 23 February 2008 00:53

Ben kendimle hiç anlaşamadım. Ben ne zaman sağ desem o sol dedi. Ne zaman eleştirsem, sana ne dedi. Ne zaman duygusal olsam, dalga geçti. Ne zaman birini sevdiğimi söylesem, güldü. Sorun hangimizde bilmiyorum. Bir gün bana, bir gün ona hak veriyorum. Bu yüzden de çoğu zaman bir gün sevdiğimi ertesi gün sevemiyorum.

Geçen gece evden kovdu beni. Sus artık dedi. Mutluluk için çok şey istiyormuşum. Gerçeği görüp anlamıyormuşum. Bana neymiş alt ya da üst sokakta ağlayan çocuktan. Bana neymiş yanımda ya da uzağımda kendileri olma maskesi altında dolanıp ölümüne genelleyen insanlardan. Bana neymiş ahengin üzerine kusanlardan. Ben de kızdım, çözdüm iplerini, istediği gibi yaşasın diye. Kapının önünde buldum kendimi.

Kendi hikayelerimizin kahramanlarıyız

SNT | 22 February 2008 09:27

Gülebiliriz.. Mutlu olduğumuz için ya da mutlu görünmek istediğimiz için. Çokluklardan yokluklara, aydınlıklardan karanlıklara, sebeplerden sonuçlara, olanlardan olacaklara uzanan, uzanacak olan bazen yalın bazen karmaşık hayatlarımızda herbirimiz başrol isteriz. Bilmeyiz aslında yönetmenlerin bile bizler olduğunu; jenerik biziz, kameraman, söz yazarı (senarist) ve hatta replikler bile biziz. Hepsinden öteee, başrol bizim. Oyuncuları kendimiz seçiyoruz. Aktör/aktris sen ol, arkandaki fonda bir manav olsun veya bir deniz ve biraz da güneşli hava. Seçimler seçenekler sınırsız (beyin kıvrımlarınla sınırlı!). Seç, yaz, oyna sonra geç karşısına izle. Çünkü izlerken tebessüm edebildiğin kadar başarılısın hayatında, tebessüm edebildiğin kadar mutlu…

AYRILIKTAN SONRA

SNT | 09 February 2008 11:08

Seninleyken hem havalarda uçtum, hem yerlerde süründüm. Hem sevinçten ağladım, hem acıdan, çaresizlikten, günahtan..

Şimdi bir noktada, Dönülmez Akşamın Ufkundayım.

Ne bir kapı kaldı ardımda yarı açık, ne de bir umut.

Sadece ne kadar süreceği bilinmeyen bir bekleyiş var bugünümde.

Dilerim yanında yaşadığım pişmanlıklardan büyük olmasın sensiz yaşayacağım günlerin pişmanlığı.

Hiç diyemedim sana “sevgili”

Adını anamadım dost sohbetlerinde. Adlarınızın anıldığı işittim, dinledim, duymak istemeden, bilmek istemeden.

Uzun Seneler Önceydi Birden Hatırladım

| 05 February 2008 04:39

Sigaram gibisin ,
Kokunu almak, içime çekmek …
İçimi zehir edeceğini bile bile, seni gönlüme almak …
Sigaram gibisin ,
Yokluğuna dayanamamak,
Beraber yaşanacak bitik anlara gereksiz bedeller ödemek …
Sigaram gibisin,
Bir başladım mı bir daha bırakamamak …
Sen beni bırakmadan, seni unutamamak …