bildirgec.org

selim hakkında tüm yazılar

Futbola Demokrasi Darbesi (Şampiyon Bursaspor)

uuuucar | 21 May 2010 14:31

Bursasporluların, hatta tüm Türkiye‘nin futbol tarihini değiştiren bir sezonu geride bıraktık.Bu senenin renkleri ilk kez yeşil ve beyaz oldu(gerçi Bursa‘da hep öyleydi).İstanbul takımlarının egemenliği altındaki futbol gidişatımız en sonunda özlem duyduğumuz,kıskanarak izlediğimiz Avrupa ligleri gibi daha demokratik ve çekişmeli hale gelmesi açısından çok önemli.Anadolunun herhangi bir ilinde doğup büyümüş birinin, İstanbul takımlarından birini desteklesini her zaman ahmakça bulmuştum,belki de Bursa gibi futbol kültürünün yoğun yaşandığı ve Bursaspor‘un kutsal sayıldığı için böyle düşünüyor olabilirim?Ama bana göre;”tribünde destekleyemediğin,sırf medya sana o üç takımı gösteriyor diye onlardan birini tutuyor olmak zeka geriliğinin göstergesi”ydi ve hala da böyle düşünüyorum.Bu senenin başında Avrupa kupalarına katılma hedefiyle başladı Bursaspor.Ertuğrul Sağlam ‘da elindeki küçük bütçeyle nokta tranferler yapmak zorundaydı ve Bursaspor‘un başında olduğu günden beri getirdiği bütün oyunculardan en üst verimi almayı bildi.Yayıncı kuruluşun bu sene Bursaspor ‘un maçlarını yayınlayacağını duyduğumda,deplasman maçlarını da izleyebileceğim için çok sevinmiştim.Lig başladığında Fenerbahçe ve Galatasaray fırtına gibi girdiler lige ama nefesleri kesildi,söndüler.Sonra Kayserispor bir çıkış yaparak ligin ilk yarısını lider kapattı.Hatta liderliğe de, Bursa‘ya üç tane atarak ulaşmışlardı ama onlarda erken söndüler,atmosferin dışına çıkamadan düşüşe geçtiler.Bursa, ligin başından sonuna kadar hep belirli bir ritimde,istikrarlı bir şekilde ilerleyerek tepede kalmaya kararlı olduğunu gösterdi.Kar nedeniyle ertelenen Kasımpaşaspor maçı ve Diyarbakır‘daki olaylı ve tamamlanamayan maç sonunda liderliğe yükseldi.Uzun süre lider olarak götürdüğü ligi, İstanbul‘da 0-0 biten Galatasaray maçının ardından Fenerbahçeye teslim etti.Bu arada Fenerbahçe‘yi 2-0 dan 2-3 yenerek bana;”işte şampiyonluk maçı bu.Bu maç bizi şampiyon yapar” dedirtmişti.

Osmanlı önemli kadınları –Safiye Sultan

nazokiraze | 24 March 2010 14:31

Hürrem Sultan‘ın torunu, Nurbanu‘nun oğlu olan III. Murat’ın cariyesi olan Safiye Sultan ile III. Murat dillere destan bir aşk yaşayarak Osmanlı tarihinin en popüler kadınları arasına girmiştir.

Yıllar önce okuduğum Safiye Sultan kitap serisinden beri aklımda yer edinen Safiye Sultan’ı Nurbanu ile ilgili okumuş olduğum kitaptan sonra ikisini kıyasladım, hangisi daha kurnaz, hangisi daha hırslı diye. Bana Safiye Sultan daha tehlikeli gibi geldi. Ancak onların üzerine Hürrem Sultan’ı anlatan Bir Hürrem Sultan Masalı / Cehennem Kedisi ve Kanarya Harem adlı kitabı okuduktan sonra karar veremedim.Hepsi önemli kadınlardı hepsinin meziyetleri farklı, entrika tarihin her ülkesinde var.

Osmanlı önemli kadınları –Nurbanu

nazokiraze | 23 March 2010 14:06

Sarı Selim olarak bilinen 2. Selim’in oğlu III. Murat’ın annesi olan Nurbanu Sultan kimi kaynaklara göre yahudi kimilerine göre Venedikli bir kızdır.Küçükken Osmanlı korsanları tarafından kaçırılan, kendini sarayda bulan Nurbanu zekasıyla Hürrem Sultan‘ı etkileyerek eğitim için Manisa’ya gönderilir.Yıllar sonra Manisa ziyareti sırasında kendisinin güzelliğinden oldukça etkilenen Hürrem Sultan’ın isteği üzerine II.Seli ‘in haremine alınan Nurbanu daha sonra Selim’in gönlünde yer edinmeyi becerir, öyleki Selim’in ona yazdığı mektuplar ve şiirler divan edebiyatına damga vurmuştur.

Hürrem Sultan tarafından kendisine Nurbanu yani tanrının ışığını saçan kraliçe adı verilen genç kadın eğer herşey normal seyrinde gitseydi belki de padişahların tahta çıkmalarından sonra yaptıkları erkek kardeşlerini ve onun çocuklarını taşıma ihtimali olan cariyelerini öldürtme geleneği nedeniyle mutlaka öldürülecekti, ancak Hürrem Sultan tarafından uygulanan planlar sayesinde olmaz denen olmuş ve Kanuni’nin oğulları yok edilip tahta babasına hiç benzemeyen içki, keyif düşkünü İkinci Selim çıkmıştır.(Padişahlar içinde ilk defa İstanbul’da ölen kişidir, hiç sefere çıkmamıştır)

Yavuz Sultan Selim

64egesel64 | 19 March 2008 13:14

YAVUZ SULTAN SELİM ihanetin karşılığının ne olması gerektiğini çok güzel izah etmiş.
Şöyleki;
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, tebdili kıyafet yapmış, Kuşlar
Çarşısı’nı geziyormuş.

Avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli,
eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar.

Bir ara gözü kekliklere ilişir padişah’ın.

Bir grup kekliğin üzerindeki varakta, ‘Tane işi satış fiyatı 1
altın’ yazıyor.

Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes içinde bir keklik
daha var ki, fiyatı; 300 altın.

Aynı

suphi | 30 July 2007 12:29

Kalemi elinde aldı ve bir şeyler karaladı. Sonra da altına “hayat” yazdı. Yine utandı ve yırttı mektubu. Gözlerinden süzülen yaşa inat gülümsemeye çalıştı ve sarı dişleri göründü. “Bir yol” dedi ve üzerine basarak ekledi;”ıstırap”.

Devamlı bir şeylerden dert yanardı. Pencereden dışarı amansızca bakar ve ağlardı. Benimle çok az konuşurdu.”Selim” derdi, “dostum anlıyorum seni”…

Bense umutlandırmak isterdim; “bir gün başka bir ülkeye, başka bir şehre gideceksin, denizler, insanlar göreceksin”.

Her zamanki ürkek sesiyle cevap verirdi; ”Aynı mahalle, aynı sokak.. Aynı karlar yağacak üzerime, aynı gülüşler, aynı nefes, aynı can, hep aynı…”