bildirgec.org

şehitlerimiz hakkında tüm yazılar

Boşver -2-

| 14 November 2008 17:23

Boşverdik bu hale geldik..
Hangi hale geldin.
işte bu hale.
Ne için bu hale geldin.
Boşverdiğim için.

Nelere boşvermedik ki,
Aşka, sevgiye, sevgiliye,
Bazen hayatın ta kendisine.
Acı gerçeklere, gerçek yüzlere,
Ne yaptın, boşverdim…

Başka nelere ki…
Düşüncelere, hayallere, düşlere,
İsteklere, vurdum duymazlıklara,
Kıskançlıklara, aldatmalara,
Ne yaptın, boşverdim…

Daha nelere ki,
Yalanlara, riyakarlığa,
Dalkavukluğa, arkandan iş becermelere,
Küçümsemelere, bol keseden atmalara,
Ne yaptın, boşverdim…

Uyanma Vaktidir!

Ahmet Meliksah | 03 November 2007 18:42

Bu gece biz yatağımızda güven içinde uyurken, bizim güven içinde uyumamız için uyumayan evlatlarımız kanlı teröristler tarafından pusuya düşürüldüler. Hakkâri’nin Dağlıca mevkiinde gerçekleşen alçak pusu, bölgeden gelen haberlere göre, on yedi Mehmetçiğimizin şehit edilmesi ile sonuçladı.
Son bir ay içinde verdiğimiz şehit sayısı elliye yaklaştı. Sınır ötesi operasyon tezkeresinin TBMM’den geçmesinden sonraki ilk vahşet olan bu saldırı, hemen birkaç saat sonra bir minibüsün mayına çarpmasından da anlaşıldığına göre, son saldırı olmayacak.
Biz zehirli bir hançer gibi böğrümüzün tam ortasına saplanan bu hain saldırının şokunu atlatmaya çalışırken, Barzani ve Talabanî, Selahaddin’de bir araya geliyor ve “PKK’nın terör örgütü olduğunu kabul etmediklerini” ilan ediyorlar. Yıllardır Türkiye’nin desteği ile ayakta kalan bu insansıların, hâlâ nasıl oluyor da bu kadar pervasız davranabildiklerine şaşıyorum. Talabanî önce PKK’nın terör örgütü olduğunu kabul ediyor, daha sonra, Barzani’nin tam tersini söylemesine seyirci kalıyor. Öfkemi tepeme çıkaran şeyler bunlarla sınırlı değil: biz gözlerimizden kanlı yaşlar akıtırken Irak Parlamentosu toplanarak TBMM’den geçen tezkereyi kınamaya cüret edebiliyor.
Artık sabır taşı çatlamış durumda. Türkiye’nin sürekli diplomatik çözümlerden yana olması ve bunun içinden elinden gelen her türlü çabayı göstermesi bırakın takdir edilmeyi, ciddiye bile alınmıyor. Binlerce şehit verdik. Hâlâ vermeye de devam ediyoruz. Birkaç bin kişinin öldürüldüğü ikiz kule saldırılarından sonra Ortadoğu’yu yangın yerine çeviren ABD’li “sadık dostlarımız” susmaya devam ediyorlar. “Kendi yumurtalarını pişirmek için dünyayı ateşe vermekten zerre kadar kaçınmayan” Batılılar, hâlâ diplomasi diplomasi deyip duruyorlar.
Artık yeter. Artık tüm dünya görsün yapılmaya çalışılanları: Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesi PKK’nın tam da istediği şey. Akılları sıra, Türkiye’deki Kürt vatandaşlarımızı ayaklandırarak “Büyük Kürdistan”’ı kuracaklar. Bu saldırıların, hain pusuların, kalleş cinayetlerin tek nedeni Türkiye’yi Kuzey Irak’a çekmek ve bölgenin iyice istikrarsızlaşmasını sağlayarak yangından mal kaçırmak.
Maalesef, ABD de bu saldırılara çanak tutuyor. Kim bilir, belki de kendisi yazıyordur bu vahşet senaryosunu. Ne de olsa, Ortadoğu’nun karışık olması her zaman onun işine yaradı. Her karmaşada variller dolusu petrol alıp götürdü “özgürlükler ülkesine”. Her savaşta, milyarlarca dolar kazandı silah satışlarından. Belki de sadece bizi uyutmak için oynuyordur tüm o demokrasinin havarisi olma rollerini, küresel terör dediği şey belki de Ortadoğu’daki petrol kuyularının gerçek sahiplerinin ülkelerine sahip çıkma girişimleridir.
Bölgede CIA ve MOSSAD ajanları cirit atarken, ben sanmıyorum ki, Amerikalıların bu saldırılardan, PKK’nın eylem ve vahşet planlarından haberi olmasın. Türkiye uyansın artık. Üzerindeki bu ölü toprağından silkinsin ve tarihine yaraşır bir şahlanış hareketine girişsin. Yüzyıllar boyunca Ortadoğu’yu barış ve huzur içinde yöneten atalarımıza layık olmanın zamanıdır. Gerekirse topyekûn savaş, gerekirse millî seferberlik düzenlensin. Eğer kaybedilecekse bile, onurlu bir kaybediş olsun bu! Şanlı Kurtuluş Savaşımızdaki parolamızı yerleştirelim dağarcığımıza: “Ya istiklâl, ya ölüm…” Onurunu korumayanın onurunu kimse korumaz, derler; üç kuruşluk Barzanilerin-Talabanilerin istihzâsını hak etmiyor bu vatan! Uyan Türk evladı, uyan!…