bildirgec.org

sean connery hakkında tüm yazılar

Marnie (1964)

queennothing | 16 October 2011 18:33

İngiliz gerilim sinemasının usta yönetmeni Alfred Hitchcock tarafından çekilen “Marnie”, 1964 senesinde gösterime giren bir gerilim filmidir. Winston Graham’ın kitabından uyarlanan film, Jay Presson Allen tarafından senaryolaştırıldı. Başrollerinde Altın Küre Ödüllü Amerikan aktris Tippi Hedren ile ‘James Bond’ olarak tanıdığımız İngiliz aktör Sean Connery‘nin paylaştıkları filmde Diane Baker, Martin Gabel, Mariette Hartley ve Bruce Dern de rol alıyor. Bütçesi 3 Milyon Doları bulan film, ülkemizde 1966 senesinde gösterime girdi.

Zaman Haydutları; Time Bandits (1981)

queennothing | 18 April 2011 15:02

Brazil“in yönetmeni 1940 doğumlu Terry Gilliam‘ın yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Time Bandits“, 1981 senesinde vizyona girdi. Filmde Sean Connery, Shelley Duvall, John Cleese, Katherine Helmond, Ian Holm, Michael Palin, David Warner ve Ralph Richardson gibi isimler rol alıyor. Bütçesi 5 Milyon Dolar’ı bulan yapım, İngiltere, İspanya ve Fas’ta çekildi. Beş dalda Satürn adayı olan film, özel ödüle layık bulundu.

Yapılmış en sevimli, en eğlenceli zamanda yolculuk filmlerinden biriyle karşı karşıyayız. Napolyon’dan Robin Hodd’a, Yunan Mitolojisi karakterlerini de bünyesinde barındıran “Time Bandits“, bizleri Ortaçağ’dan 1900’lere uzanan bir yolculuğa çıkarıyor.

Üçüncü Bond filmi; Goldfinger (1964)

queennothing | 20 January 2011 14:09

James Bond serisinin ilk filmi “Dr. No” ve ikinci filmi “From Russia With Love“den Fransız yönetmen Guy Hamilton‘un yönetmenliğini yaptığı üçüncü Bond filmi olan “Goldfinger“, 1964 senesinde vizyona girdi. 1930 senesinde dünyaya gelen İngiliz aktör Sean Connery‘nin üçüncü kez ‘James Bond’u canlandırdığı filmde Alman aktör Gert Fröbe, İngiliz aktris Honor Blackman, Lois Maxwell, Bernard Lee, Harold Sakata ve Tania Mallet gibi isimler yer alıyor. Dilimize “Altın Parmak” olarak çevrilen film, 3 Milyon Dolar ile çekildi.

Robin and Marian (1976)

queennothing | 04 December 2010 10:37

1932, Amerika doğumlu yönetmen Richard Lester‘i Superman II ve III ve The Beatles üyelerinin rol aldığı A Hard Day’s Night adlı yapımlardan tanıyoruz. İki defa BAFTA’ya aday gösterilen Lester’in yönettiği 1976 çıkışlı sinema fikmi “Robin and Marian“, Oscar Ödüllü aktör, nam-ı diğer ‘James Bond’ Sean Connery ve Belçikalı aktris Audrey Hepburn‘u biraraya getiriyor. Hepburn’un 9 senelik aradan sonra rol aldığı ilk film olan Robin and Marian için 5 Milyon Dolar bütçe ayrıldı. Ayrıca Hepburn, filmde rol alırken 47, Conner ise 46 yaşındaydı.

Haçlı Seferleri döneminde geçen film, sanıldığı gibi kanlı bir savaş filmi değil, savaşa giden genç bir adamın köyde bırakmak zorunda kaldığı sevgilisiyle 20 sene sonra yeniden buluşmasını anlatan trajikomik bir aşk öyküsü.

Uzaktaki Köprü

warlamb | 30 June 2010 17:00

Yıllar evvel pazar sabahları, Voltran’ın hemen ardından yayına giren western ve savaş filmlerinin en heyecanlılarından birisi “A Bridge Too Far“. 6 Haziran 1944’ün ardından başlayan müttefik ilerleyişi, ne yazık ki ikmal yollarının uzaması neticesinde duraklamıştır. Bu durumda savaşı daha kısa sürede bitirebilmek ve Almanya’yı işgal edebilmek için, çılgınca denebilecek bir manevrayla “Pazar Yeri Operasyonu” (Operation: Market Garden) başlatılır.
Plan gereği 35.000 müttefik paraşütçüsü, Alman hatlarının gerisine, Hollanda’ya indirilecek; bu birlikler köprübaşlarını tutacak ve zırhlı mekanize birliklerinin geçişine imkan tanıyacaktır. Ancak yanlış zamanlama, gelen istihbaratların iyi değerlendirilmemesi, beklenenden üstün Alman mukavemeti ve en önemlisi müttefik generallerinin başarıdan en fazla nemayı alma gayretleri neticesinde operasyon hayal kırıklığı yaratır. Arnhem Köprüsü sonunda ele geçirilir, ancak müttefiklerin verdiği kayıplar inanılmaz boyuttadır.
Film inanılmaz oyuncu kadrosu (Gene Hackman, James Caan, Sean Connery, Anthony Hopkins, Michael Caine…) ile dönemin yıldızlar geçidi gibidir. Aynı zamanda yönetmen Richard Attenborough; kostüm, mekan, techizat vb konularda hiç taviz vermemiş, dönemin atmosferini en iyi şekliyle izleyiciye yansıtmıştır.
Savaş filmleri içerisinde gerek konusu, gerekse de oyuncu performansı açısından incelendiğinde çok önemli bir yeri olan bu film mutlaka izlenmesi gerekenler listenizde yer almalıdır.

From Russia With Love (1963)

queennothing | 15 February 2010 17:31

Terence Young‘un yönetmenliğini yaptığı 1963 çıkışlı “From Russia With Love” (Rusya’dan Sevgilerle), James Bond Serisi‘nin ikinci filmidir. Filmin çoğu Türkiye’de; İstanbul’da çekildi. Elbette Sean Connery‘nin başrolünde yer aldığı yapımda Robert Shaw, Daniela Bianchi, Lois Maxwell gibi isimler rol alıyor.
Ruslar’ın elinde bulunan LEKTOR adındaki şifre çözücü makina, İngilizler’in de ilgisini çekmiş ve İngiliz Gizli Servisi, en iyi ajanı 007’yi, yani James Bond’u bu şifre çözücüyü bulmakla görevlendirmiştir. 007 için hazırladıkları kapsamlı çanta ile ajanlarının güvenliğini sağlayan İngilizler, LEKTOR’un Türkiye’de, İstanbul ilinde olduğunu öğrenirler. Öte yandan, LEKTOR, 007’nin baş düşmanı SPECTRE’nin de ilgi alanındadır ve Bond’un İstanbul’a gittiğini duyan SPECTRE, en iyi adamını seçer ve derhal İstanbul’a gönderir.Ancak, SPECTRE’nin asıl amacı şifre çözücüyü almak değil, Dr. No’yu öldüren Bond’dan intikam almaktır.

Dr. No (1962)

queennothing | 01 January 2010 15:13

1915’te Çin’de doğan ve 1994’te Fransa’da hayatını kaybeden yönetmen Terence Young‘un yönetmenliğini yaptığı 1962 çıkışlı sinema filmi “Dr. No“, James Bond Serisi‘nin ilk filmidir. İngiliz gazeteci/ yazar Ian Fleming‘in romanından uyarlanan yapımda Oscar Ödüllü İngiliz aktör Sean Connery, 2009 senesinde hayatını kaybeden Kanadalı aktör Joseph Wiseman, ‘Bond Kızı’ olarak İsveçli aktris Ursula Andress, 1998 senesinde hayatını kaybeden New Yorklu aktör Jack Lord, 1981 senesinde hayatını kaybeden İngiliz aktör Bernard Lee, Kanadalı aktris Lois Maxwell ve İngiliz aktör Peter Burton rol almakta.
Bir süre önce görev gereği Jamaika’ya gönderilen Ajan John Strangways, sekretiyle birlikte ortadan kaybolmuştur. Ajana ulaşamayan patronu, ortada ters bir durum olduğunu anlar ve en iyi ajanı James Bond’u (007) Jamaika’ya, Ajan Strangways’ı bulmayaa gönderir.

Strangways’ın Jamaika’daki görevi konusunda kendince şüpleri olan Ajan Bond, olayı araştırmaya karar verir. Araştırmaları, onu Çinli’lere ait olan Fire Adası’na sürükler ve genç adam adaya doğru yol alır. İçinde yaşayanların ‘canavarlı’ olduğuna inandıkları bu ada, Doktor Julius No’nun buyruğu altındadır ve Ajan Bond, parazitin kaynağının Dr. No olduğunu keşfeder.

Finding Forrester

nehar | 07 October 2009 12:45

“O, sıradan bir yerde, hayatını sıradışı yapacak birini buldu…”
Senaryosunu Mike Rich‘in yazdığı Gus Van Sant‘ın yönettiği, edebiyat ve basketbola yeteneği olan 16 yaşındaki Afro-Amerikan genç ile Pulitzer ödülü aldığı ilk romanından sonra insanlara küserek kendini evine kapayıp sadece kendisi için yazmayı seçen yaşlı bir yazarın dostluğunu anlatan, başrollerinde Sean Connery ve Rob Brown‘ın oynadığı 2000 yılı yapımı etkileyici bir film.

The Untouchables

trouble | 08 October 2008 09:49

The Untouchables
The Untouchables

Brian De Palma‘nın yönettiği 1987 yapımı The Untouchables; Kevin Costner,Sean Connery, Andy Garcia ve Robert De Niro‘nun başrollerde olduğu, 1930lu yıllarda geçen bir film.

Film; Hazine bakanlığının görevlendirdiği Eliot Ness’in (Kevin Costner), o yıllarda ABD’de çokça bulunan içki yasağının Al Capone (Robert De Niro) isimli mafya babası tarafından delinmesini engellemek için gösterdiği çabayı anlatıyor.

The League of Extraordinary Gentlemen

dionysia | 03 May 2008 18:33

Blade ile adını duyuran Stephen Norrington‘ın yönettiği ve Sean Connery‘nin başrollerden birinde rol aldığı 2003 yapımı The League of Extraordinary Gentlemen(kısaca LXG), aslında aynı adlı çok satan çizgi romanın, çekildiği dönemde özellikle çizgi romanın fanatikleri tarafından heyecanla beklenen uyarlaması.

Alan Moore ve Kevin O’Neill tarafından 1999 yılında yaratılan ve edebiyat dünyasının meşhur kahramanlarının maceralarını, nefis bir kurgu ve hayal dünyasının sınırlarının çok ötesinde bir atmosferde betimleyen tam bir steampunk örneği çizgi romandan yola çıkan film vizyona girdiğinde, çizgi romanın sağlam temellerinin aksine son derece yüzeysel ele alınmış olması nedeniyle pek çok sinemaseverde hayalkırıklığı yaratmıştı.