bildirgec.org

sean bean hakkında tüm yazılar

”Game Of Thrones”

d e g g i a l | 15 June 2011 13:15

”Spoiler içermez”.
Öncelikle yayınlanan onca dizi içerisinde ne izleyeceğine karar veremeyen izleyip,zaman ayırıp buna değmesini arzu eden takipçilere hitab ediyorum bu yazımı.Nedenlerimden ilki henüz ilk sezonu çekilen dizinin 9. bölümünde Sibel Kekilli‘ye rastlamam ve böylesine bir yapımın içerisinde yer aldığını görmekten ötürü duyduğum gurur oldu.İkincisi ise ilk bölümünden beri konunun beni içine çekmesi ve uyandırdığı merak.Konusuna gelince 7 krallığa ayrılmış topraklardaki lordların taht kavgaları,güneyden kuzeye gözlenen farklılıklar,modern,geri kalmış,gelişmekte olan topluluklar…
Dahası hırs,intikam,entrika…hepsi bu fantastik-epik yapımda toplanmış.

Percy Jackson & the Olympians: The Lightning Thief (2010)

queennothing | 24 April 2011 09:12

Amerikan yönetmen Chris Columbus‘un yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Percy Jackson & the Olympians: The Lightning Thief” (Percy Jackson & Olimposlular: Şimşek Hırsı), 2010 senesinde gösterime girdi. Rick Riordan’ın romanından uyarlanan fantastik/ macera filminde ‘Percy Jackson’ karakteriyle Logan Lerman, ‘Tanrı Poseidon’ karakteriyle İngiliz aktör Kevin McKidd, Rosario Dawson, Brandon T. Jackson, Uma Thurman, Sean Bean, Jake Abel, Alexandra Daddario, Catherine Keener, Melina Kanakaredes, Pierce Brosnan, Joe Pantoliano ve Julian Richings gibi isimler de yer alıyor. 95 Milyon Dolar gibi dev bir bütçeyle Amerika ve Kanada’da çekilen film, 2012’de “Percy Jackson & the Olympians: The Sea of Monsters” ile devam edecek.

Silent Hill (2006)

queennothing | 20 February 2010 20:07

Bir Konami oyunu olan ve Roger Avary tarafndan senaryolaştırılıp, Fransız sinemacı Christophe Gans tarafından yönetilen “Silent Hill” (Sessiz Tepe), 2006 senesinde vizyona girdi. Avustralyalı aktris Radha Mitchell‘in başrolünde yer aldığı filmde İngiliz aktör Sean Bean, Amerikan aktris Lauire Holden, Kanadalı aktris Tanya Allen, Deborah Kara Unger, Kim Coates, Alice Krige ve ’94’lü yıldız Rodelle Ferland rol alıyor.

Rose, küçük kızı Sharon’un psikolojik hastalığının tedavisi için bir çok doktora danışmış, fakat tedavi bir yana, hiç bir doktor küçük kızın hastalığına teşhis bile koyamamıştır. Rüyasında hep aynı karanlık kasabayı gören küçük Sharon’un iyileşmesi için Rose, kasabaya gitmeye karar verir. Kızı için adı sanı duyulmamış, gizemli kasabaya doğru yol alan Rose, kendilerini bekleyen şeyin ne olduğunu bilmeden, cesaretini toplayarak kızıyla birlikte kasabanın girişine dek gelir. O sırada, aniden arabanın önüne çıkan karanlık bir gölge yüzünden arabanın kontrolünü kaçıran Rose, kaza yapar. Bir süre baygın yatan genç kadın, uyanınca Sharon’un yanında olmadığını farkeder ve gri ve korkutucu kasabada kızını aramaya başlar.

Equilibrium (İsyan) 2005

gorcun | 07 January 2010 17:58

Equilibrium
Equilibrium

Kurt Wimmer’in senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini yaptığı 2002 tarihli ”İsyan” (Equilibrium) günümüzde göreceli olarak adı fazla geçmeyen ama bana göre yine de özel bir yerde görülmesi gereken bilimkurgu-aksiyon filmidir. Başrolünde çekildiği dönemden beri adını iyice duyurmuş olan Christian Bale başta olmak üzere çeşitli film ve dizilerden aşina olduğumuz oyuncular olarak Sean Bean, Dominic Purcell, William Fitchner, Emily Watson, Angus Macfady, Sean Pertwee, David Hemmings ve Taye Diggs gibi isimleri sayabiliriz. Film, kara-ütopya denilen karanlık ve umutsuz bir gelecek tasviriyle başlıyor ve hikaye bu dönem ve ortam içerisinde şekilleniyor. Filmin renkleri ve atmosferi de bu karanlık geleceği destekliyor. Bu durumu fotoğraflara bakarak görebiliriz.
3. Dünya Savaşı gerçekleştikten sonra geçen hikayede, dünya bu zorlu dönemin ardından totaliter bir sistemin içerisine girmiştir. Bu sistemde dünyadaki savaşları önlemek adına insani duygular bastırılmakta ve engellenmektedir. Özellikle duygulara hitap eden sanat eserleri ve sanatsal her türlü eylem yasaklanmakta hatta bunlar üzerine kafa yoran insanlar ölümle cezalandırılmaktadır.

Kadın Olmak: North Country (2005)

queennothing | 03 January 2010 19:42

Yeni Zelandalı yönetmen Niki Caro‘nun yönetmenliğini üstlendiği 2005 çıkışlı sinema filmi “North Country“, ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ve ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ dallarında Oscar’a aday gösterildi. Oscar Ödüllü aktris Charlize Theron‘un başrolünde yer aldığı yapımda Amerikan aktris Frances McDormand, İngiliz aktör Sean Bean, Oscar adaylığı bulunan aktör Woody Harrelson, Amerikan aktör Richard Jenkins, Amerikan aktör Jeremy Renner, Michelle Monaghan ve Oscar Ödüllü aktris Sissy Spacek rol alıyor. Film, Clara Bingham‘ın kitabından uyarlandı.
Uzun süre önce eşinden boşanıp iki çocuğuyla birlikte anne, babasının yanına taşınan Josey, özel hayatı sebebiyle başta babası Hank olmak üzere çevresi tarafından aşağılanma ve baskıya maruz kalmaktadır. Düşük gelirli bir işte çalışan Josey, yakın arkadaşı Glory’nin tavsiyesi üzerine maden ocağına iş başvurusunda bulunur. Glory’nin uzun zamandır çalıştığı maden ocağına yeni yeni katılan bir kaç kadın ve babasının baskısından kurtulup çocuklarıyla birlikte ev tutma hayali de Josey’i ateşler ve genç kadın sonunda maden ocağına kabul edilir. Tüm dünyada ‘erkeklere ait bir iş alanı’ olarak kabul edilen madencilik işine giren Josey’in bu atılımı, senelerden beri bu işte çalışan babası tarafından da kınanır ve hergün ağır ve sert işler yapan genç Josey ise babasının bu tavrına içten içe kırılsa da Glory’nin de desteğiyle çocukları için katlanır. Ancak, ‘erkeklerin iş alanı’ olan maden ocağı, zamanla Josey’in kadınlık gururuna saldıracak ve hem direkt, hem dolaylı yoldan baskı altına alacaktır.

Madende çalışan erkeklerin kaba sözlerine, tacizlerine katlanmak zorunda kalan Josey, gerek soyunma odalarında, gerekse çalışma alanının orta yerinde devam eden bu çirkin baskının diğer kadınları da mağdur ettiğine şahit olur. Duruma gücünün yettiğince karşı koyan genç kadın, erkeklerin bu saygısız tavırlarını engelleyemediği için bunalıma girer. İki oğlunu geçindirmekle yükümlü Josey, babasının bile tacizlere göz yumduğunu görünce dayanma sınırlarını aşar.
Geçmişte yaşadığı maceralar ve boşanmış olmasından cesaret alan insanlar ise hiç düşünmeden Josey’i suçlamakta, genç kadının tüm bu olanları hakettiğine inanmaktadırlar.

Anna Karenina (1997)

queennothing | 11 December 2009 09:53

Rus Edebiyatı’nın güçlü isimlerinden Tolstoy‘un ölümsüz eseri “Anna Karenina“da işlediği ‘Anna’, bir anne, bir eş, bir sevgili ve saygın bir kadın olarak ‘hayali kadın karakterler’ arasındaki yerini almıştır. Rus Edebiyatı’nın bu güzide eseri, bir İngiliz olan Bernard Rose tarafından 1997 senesinde “Anna Karenina” adıyla beyazperdeye aktarıldı. Fransız aktris Sophie Marceau‘nun başrolünde yer aldığı filmde İngiliz aktör Sean Bean, bir çok yapımda yardımcı rollerle karşımıza çıkan aktör Alfred Molina, 1939 doğumlu İngiliz aktör James Fox, Kanadalı aktis Mia Kisher ve İtalyan aktör Danny Huston rol alıyor.

Sıradan ve kendi deyimiyle ‘basit’ bir adam olan Levin, ilk görüşte aşık olduğu Kitty’e evlenme teklifinde bulunmaya karar verir. Lakin genç kadının kalbi, yakışıklı, zengin, temiz bir itibarı Vronsky’e aittir. Kitty ile ilgileniyormuş gibi görünen genç adam ise Anna Karenina ile tanışınca tüm dünyası bir anda değişir. Hayatında ilk defa aşık olan Vronsky, evli olan Anna’dan vazgeçmeye pek niyetli değildir.
Bir oğlan çocuğu sahibi olan Anna ise, Vronsky’i reddetse de zamanla kalbini genç adama kaptırır ve gelecekte şiddetli bir sarsıntı yaratacak olan o meşhur ‘yasak ilişki’ başlamış olur.

Bir Hollywood Destanı : ”Troy (Truva)”

gorcun | 02 June 2009 14:11

Troy
Troy

Efsanevi Truva Savaşını anlatan Troy (Truva) büyük prodüksiyonla 2004 yılında Wolfgang Petersen tarafından çekildi. Homeros’ un İlyada destanından uyarlanan filmde savaş Antik Yunan’ da Truva Prensi Paris’ le Sparta Kraliçesi Helen’in aşkını bahane ederek Kral Agamemnon’ un Truva’ ya saldırmasıyla çıkar. Paris’ in, Helen’ i Truva topraklarına götürmesi kocası Menelaus’ u çıldırtır. Bunu bir fırsat olarak gören Kral Agamemnon Antik Yunan’ ın tüm ordularını toplayıp 1000 gemiye 50.000 asker doldurarak tarihin gördüğü en büyük savaşlardan birinin çıkmasına neden olur.

Yunanlıların ordusunda zamanın en büyük savaşçılarından biri olan Aşil’ debulunmaktadır. Truva, büyük savaşa Kral Priam ve cesur savaşçı Prens Hektor önderliğinde ordusuyla karşı koymak için beklemektedir. Tarih boyunca Truva’ yı ele geçiremeyen ordulara karşı bu kezde yenik düşmeye niyetleri yoktur. Binlerce insanın öleceği bu savaşta ya tarih tekkerrür edecek yada Truva düşecek ve tarihin akışı sonsuza kadar değişecektir.

Troy
Troy

the island, 2005

lifesucks | 16 February 2009 11:31

Peter benchley ‘in aynı adlı romanında sinemaya uyarlamış yapım 21. yüzyılda teknolojinin ve insanlığın ne durumda olabileceğini gösteren bir film. ilerledikçe “gelecekte buda mı olabilirmiş” dedirten film, ikinci yarısındaki aksiyon sahneleriye kopmadan izlenebilir.
Filmin konusuyla ilgili söylenecek herşey filmin büyüsünü bozacaktır.
şimdiden iyi seyirler.
imdb