bildirgec.org

savaş hakkında tüm yazılar

1940’lı Yıllar… Yüz Karası Yıllar…

HBOZTOPRAK | 24 June 2010 14:57

İkinci Dünya Savaşı adı her geçtiğinde, hep Hitlerin canavarlığı ve Yahudilerin yaşadığı dram akıllara gelir. Ama en az bunun kadar bilinmesi gereken de; Stalinin canavarlığı ve Türkler’in yaşadığı dramdır. Bu yazı; bir yandan Nazi, diğer yandan Sovyet faşizmi arasında kalmış, çaresiz ve umutsuz dış Türkleri anmak ve 1940’lı yılların Türkiye’sinin bu insanlara bakışını sorgulamak için kaleme alınmıştır.

Her ne kadar Türkiye bu savaşa fiilen dahil olmasa da Kırım, İdil-Ural, Türkistan, Kafkas Türkleri, gözü dönmüş Stalin tarafından savaşın tam ortasına itildiler. Savaşa katılan Türk sayısı tam olarak bilinmemekle beraber, kimi kaynaklarda yarım milyon kimi kaynaklarda ise bir kaç milyon olarak telaffuz edilmektedir.

Obama’nın İran’a Nükleer Saldırı Tehdidi

super hero | 01 June 2010 09:51

Bu yazı www.globalresearch.casitesinde yer alan, Prof. Rodrigue Tremblay (*) tarafından yazılan Obama’s Threat to Launch a Nuclear Attack on Iran adlı makalenin çevirisidir. Çeviri için hem site yönetiminden hem de yazardan izin alınmıştır.

Not1: Bu makaleyi çevirmek için harcadğım emek ve zamandan anlaşılacağı üzere yazarın söylediklerine genel olarak katılsam da, aşağıda okuyacağınız makale öncelikle yazarı bağlar.

OBAMA’NIN İRANA NÜKLEER SALDIRI TEHDİDİ

“(Kıyamet Kuvvetleriyle İsrail arasındaki) bu savaş, bu çatışmayı kullanarak Yen Çağ başlamadan önce insanlık düşmanlarını silmek isteyen Tanrı’nın dileğiyle gerçekleşmiştir.” ABD Eski Başkanı George W. Bush (Fransa Başkanı Jacques Chirac’la 2003 yılında yaptığı bir konuşmadan).

“Önleyici savaş, (Adolf) Hitler’in icadıdır. Böyle bir şeyden bahseden Bir insanı ciddiye alıp dinlemem bile. “Dwight D. Eisenhower

Biz bölgemizde nükleer silahlanma istemiyoruz. Kimin böyle bir program yürüttüğüne bakmaksızın, bizim bu konudaki politikamız gayet açıktır. Bizim için İsrail ya da İran olması fark etmez. İran konusunda bu kadar hassas olan uluslar arası cemiyetin İsrail’e de dikkat etmesini istiyorum.” Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Başbakanı

“Bu anlaşmadaki hiçbir şey, anlaşmaya imza atan tarafların nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla geliştirme, araştırma ve üretme hakkını etkileyecek şekilde yorumlanamaz.”

Nükleer Silahsızlanma Anlaşması

Askerlere üçüncü göz takviyesi!

Beacool | 26 May 2010 09:51

Operasyonlarda köşeler önemlidir...
Operasyonlarda köşeler önemlidir…

Savaş, hiçbir zaman değişmez. Sebepler ne olursa olsun sonuç hep aynıdır. İnsanlık tarihinin en gerçek olayıdır savaşlar. Ölen insanlar, sevgililerini eşlerini sevdiklerini kaybedenler, öksüz kalan çocuklar. Savaş hiçbir zaman değişmez. Belki de bu yüzdendir evrende tek oluşumuz ya da öyle sanışımız… (bkz yazı sonu sorusu)

Biz farkında olmasak da güvenlik kuvvetlerimiz her gün birçok silahlı çatışmaya girmekte. Ülkemizde birçok yerde çelik yelek dahi masraf olarak kabul edilirken yabancılar güvenlik kuvvetlerinin can güvenliğini arttırmak için çeşitli teknolojik imkanları kullanmaktalar.

Matthew Hagerty SmartSight ın yapımcısı...
Matthew Hagerty SmartSight ın yapımcısı…

Yapılan operasyonlarda ölümlerin %50 gibi büyük bir oranının köşelerde gerçekleştiğini hesaplayan yetkililer buna çözüm geliştirmek için uzun zamandır çalışmaktaydı. Bundan önce birkaç farklı köşe silahı (hatta biri Wanted filminde kullanıldı) üretilmesine karşın taşıması ve kullanılması hiçte rahat ürünler değillerdi.

Matthew Hagerty adlı bir şahsın 10 yıl gibi bir süredir üzerinde çalışarak ilk tam uyumlu prototipini çıkarmış olduğu serinin ismi SmartSight. Ürün M4 veya 308 SOCOM tüfeklerinin ucuna uyumlu olarak üretilmiş. Kablosuz bir kameranın bu tüfeklerin ucuna monte edilmesi ve kullanan kişinin gözlük şeklinde gözüne iliştirilmiş bir ekranla tüfeğin baktığı yönü ona iletmesiyle ürünü kullanan kişi çatışmaya girmeyerek sadece tüfeğinin ucunun girdiği her noktadan çatışmaya müdahale edebilmekte.

AFGANİSTAN’DA AFYON SAVAŞLARI

super hero | 06 May 2010 14:47

21 Nisan 2010 tarihinde Global Researches sitesinde yer alan, Dr. John Jiggens imzalı The Afghan War: “No Blood for Opium”başlıklı makalenin çevirisidir.

Irak savaşının başlarında “Petrol için kan dökülmesin (No blood for oil)” sloganına yaygın olarak rastlanmaktaydı. Saddam’ın El-Kaide örgütüyle ilişkisi olduğuna ve elinde kitle imha silahları bulunduğuna dair savaş bahanesi, çok açık bir şekilde, çok daha zor hazmedilebilen emperyalist amaçları saklayan kitlesel bir kandırmacaydı. İşin aslı, Irak en büyük petrol üreticilerinden biriydi; ve çağımızda, Petrol Çağı’nda, petrol en stratejik kaynaktı. Savaşın esas amacının Irak petrolünün emperyalistçe ele geçirilmesi olduğu çok belliydi. İstilanın hemen ardından Irak’ın devlet kontrolündeki petrollerinin batının çıkarları doğrultusunda özelleştirilmesi bu savı teyit ediyordu.

Öyleyse neden “Afyon için kan dökülmesin.” diye sloganlar yok? Afganistan’ın en önemli üretim maddesi afyonun üretimi, mevcut savaş sırasında kayda değer oranda artmıştır. Marjah bölgesindeki NATO harekatı kesinlikle afyonla ilgilidir. Burasının Afganistan’ın en büyük afyon üretim bölgesi olduğu bildirilmiştir. Öyleyse neden insanlar, Afgan Savaşı’nın esas amacının afyon ticaretini kontrol etmek olabileceğini düşünmemektedir?

Kitlesel kandırma silahları bize, afyonun Taliban’a ait olduğunu ve ABD’nin terörün yanı sıra uyuşturucuyla da savaştığını söylemektedir. Ancak, afyon ticaretinin son elli yılda, Güney Asya boyunca doğudan batıya doğru, ABD savaşlarını takip ederek ve hep ABD varlıklarının kontrolü altında kaymış olması ilgi çekici bir gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır.

öldükten sonra idam edilen bir devlet adamı

nazokiraze | 01 May 2010 12:46

Tarih sayfalarına bakacak olursak sağlığında haksızlığa uğrayan öldükten sonra kıymetlenen (Deniz Gezmiş ve arkadaşları) hatta Jeanne d’Arcgibi yüzyıllar sonra azize ilan edilen, öldükten sonra taç takılan (Ölü Kraliçe) gibi sayısız örneklerle karşılaşabiliriz. Öldükten sonra onurlandırılmayı bir kenara bırakın bir de öldükten sonra hain ilan edilen hatta daha fazlası da yapılan insanlardan birinden bahsedeceğiz.

”On yurttaştan dokuzu benden nefret mi ediyor? ne önemi var; eğer tek silahlı olan içlerinde, onuncusu ise” sözlerinin sahibi Oliver Cromwell‘den bahsediyorum.Cromwell İrlanda ve İngiltere’de en nefret edilen devlet adamlarından biri, öyle ki tarihte unutulmak istendiği bile söylenir.

Kral Sekizinci Henry’nin ferman mührü emini ve sözüne bakarak özel hayatını şekillendirdigi, dini reform konusunda aklını çelen, eşini idam ettirmesinde en büyük rolü oynayan ama sonunda kendi kellesini de kaybeden Thomas Cromwell’ in soyundan gelir Oliver Cromwell . Yaşadığı dönemdeki resmi din olan Protestanlığı seçmemiş onun yerine koyu bir Puritan (pruten)dır.

Dünyanın İlk Kadın Savaş Pilotu: Sabiha Gökçen

24black mamba24 | 22 April 2010 17:30

Sabiha Gökçen
Sabiha Gökçen

1913 yılında Bursa’da doğan Sabiha Gökçen, çok erken yaşlarda annesi ve babasını kaybetti. Okuma hayatını kardeşlerinin yardımlarıyla devam ettirdi. Atatürk‘ün 1925’deki Bursa gezisi Sabiha Gökçen için bir dönüm noktası oldu. Atatürk, Sabiha Gökçen’in içinde bulunduğu durumu öğrenince evlatlık edinme kararını aldı. Üsküdar Kız Lisesini bitiren Gökçen, Türk Hava Kurumu‘nun Havacılık Okulu’na girdi.

Satılık Kalaşnikof AK-47!!!

Beacool | 30 March 2010 21:01

Sahibinden, az kullanılmış...
Sahibinden, az kullanılmış…

Küçüklüğümde yağmur yağarken camdan insanlara su tabancasıyla su sıkardım. Şemsiyeleriyle dolaşırken yüzleri ıslananlar gayet şaşırır ama “faili” aramak için bir girişimde bulunmazlardı. Bense yalnız zamanlarımı bu şekilde bir eğlenceye dönüştürürdüm. Ben ve benim yaşıtım olan kişiler için su tabancası gerçekten çok önemli oyuncaklardı. Bugüne kadar birçok çeşidi yapılmasına rağmen hiçbiri şu anda haberini yaptığım kadar ilgimi çekememişti.

Benzemiyormu?
Benzemiyor mu?

Kendisi bir AK-47 (Kalaşnikof, Kalashnikov, Keleş, Counter Strike çılar için B 4-2 ) Rus yapımı otomatik tüfek, kopyası. Aynı onun gibi seri bir şekilde kurbanının üzerine su fışkırtabiliyor. Hem de altmış saniye boyunca aralıksız saniyede dört su kurşunuyla. Ayrıca değiştirilebilir şarjörleriyle bu zevki daha da uzatabiliyor. Aslında farklı bir yaklaşımla kendi paintball alanınızı da bu ürünle (hem de çok daha uzuca) yaratmanı mümkün.

Barbarlığa Geri Dönüş

super hero | 09 March 2010 17:22

Bu yazı, Global Researches sitesinde yer alan, Finian Cunningham imzalı Descent To Barbarism adlı makalenin, site yönetiminden izin alınarak yapılmış çevirisidir.

Not: Bu makaleyi çevirmek için harcadığım zamandan da anlaşılacağı üzere, nakalenin genel içeriği benim fikirlerimle örtüşmektedir. Ancak burada yazılanlar öncelikle yazarı bağlar. Yazarın her görüşünü birebir savunduğum anlamına gelmez.

İddia kazanılmıştır: toplumu düzenleme ve insanların ihtiyaçlarını karşılama açısından, kapitalizm süresi dolmuş bir sistemdir. Kanıtlar kesin. ABD ve Avrupa’da ekonomiyi canlandırmak için akıtılan trilyonlarca dolar, finansal sınıfa, rulet çarkını bir kere daha döndürmesi için geçici bir hayat vermiş olabilir; ancak bu farazi “iyileşme”nin bir durgunluktan ibaret olduğu bugün daha da açık bir şekilde görülmektedir. Emsali görülmemiş boyutlarda kişisel ve ulusal borçla kapana kısılmış olan gerçek ekonomi, yani üretim, ölü vaziyettedir.

Bu çöküş çok uzun zamana yayılmaktadır. Ücretlerin düşmesi, refahı azaltan vergilendirme ve kamu harcamalarında kesintiyle büyüyen oligarşi yüzünden, 1970’lerin ortalarından itibaren hayat şartları giderek kötüleşen işçilerin durumunu sübvanse etmek maksadıyla, hakim sınıf (hükümet, şirketler, finansal kuruluşlar) on yıllar boyunca kolay kredi verme yolunu seçmiştir. Liberali olsun, muhafazakarı olsun, sağcısı olsun, solcusu olsun, bütün bir siyasi sınıf, refahı silip süpüren bu süreci hep birlikte tesis etmiştir.