bildirgec.org

savaş hakkında tüm yazılar

Bir Barış Adamı: Martin Luther King

admin | 07 March 2011 11:58

Tam adıyla Dr. Martin Luther King Jr. bir afro-amerikan papaz, teolog ve Amerikan yurttaş hakları hareket önderidir.
1929’da Atlanta’da dünyaya geldi. Okuduğu Marehouse Koleji’ndeki yurttaş lideri olan rektör Benjamin Mays’den etkilendi ve bu okuldan sosyoloji mezunu olarak ayrıldı. 1951’de Crozer Teoloji Fakültesini 1. olarak tamamladı ve 1955’de Boston Üniversitesinde Sistematik Teoloji üzerine master yaptı.

Son Çıkış: Savaş

akbelen79 | 02 March 2011 23:56

Geçmişte olmayan bir mücadele örneğidir Kurtuluş savaşımız..
Savaştan önce Deniyor ki; Biz bu savaşı kazanırsak dedelerinize verilen topraklar ve işgal edilmiş topraklar size tekrar bırakılacak. Ama bu hiçde öyle olmamıştır.
Şavaşa katkı yapan büyük ülkeler ABD- İngiltere her daim savaşa girmeden önce kesinlikle içeriye sızacak adamları tespit eder ve onlar üzerinden kamuoyu oluştururlar. Kurtuluş savaşı öncesinde ABD mandacılığını kabul etmemiz gerekir diyen nice aydınlar vardı hatırlarsanız tarihimizden.
Yönetim çok parçalı bir dönemde olduğundan asayiş bozulmuş , kimin ne yaptığı belli olmayan bir durumdayken ortalığın karıştırılması kadar doğal birşey yoktur.
Halk gitgide yoksullaşmış ve halk ayaklanmaları için bu özellikleri başkaları tarafından kullanılır hale getirilmiştir. Aslında onları kullananlar fakirlik olmasın diy değil, bu vatan bölünsün diye uğraştıkları için sorun çıkıyor.
Yani bütün yukarıda saydığım sebebler bir yerde varsa zaten orada can güvenliğinden bahsetmek imkansızdır. Yani iç kışkırtmalar var. dışardan da destekleniyor ayrıca sonuç alınırsa mükafatlandırma var. Üstelik devletin başı dağınık ve kaos halinde, Halk elinde avucunda ne varsa kendisinden çok vatanı için harcıycak ama yok ki fakirlik içinde kalan halk her yöne çekilebilir, Ve benim can güvenliğim yok diyenlerde çeteleşip ortaya çıkınca ; Sonuçta savaş yoksa bile bu haldeyken muhakkak bir bölünme vardır ve olacaktır. Zaten kurtuluş savaşına götüren sebeblerde bundan ibarettir.

Libya’daki Anılarım

Chat Noir 1 | 01 March 2011 13:43

Tunus’ta başlayan isyanlar Mısır’a sıçradı ve domino etkisiyle Libya’ya ulaştı. Ortadoğu da yaşanan bu karışıklıklar esnasında bir çok insan öldü. Böylece Kaddafi yönetimindeki Libya gündemin en önemli ülkelerinden biri haline geldi.

Ben üç dört yaş civarlarındayken Libya’da Tripoli’de yaşamıştım. Yaklaşık bir, bir buçuk yıl. Babamın görevi nedeniyle oradaydık.

Deniz gören teras katında bulunan küçük bir evimiz vardı. Yakınımızda büyükelçilikler bulunuyordu. Yanımızda bir futbol sahası vardı. Babam yokken terasın futbol sahası olan kısmındaki çamaşır ipine çarşaf asardık. Hava ise çok sıcaktı. Gölgede kırk beş derece.

Para Kazandıran Oyun

beyrek | 13 February 2011 15:27

Anno1777, browser tabanlı bir ekonomi ve savaş simülasyon oyunu. Oyunun diğer oyunlardan farkı bu oyunda gerçek para kazanıyor olmanız. oyuna üye olmak ve oyunu oynamak ücretsiz. Dilerseniz hesabınıza para yatırıp daha büyük yatırımlar yapma imkanınız da var. Ne kadar çok yatırım yapılırsa o kadar çok para kazanma şansınız var.Oynun içinde bir miktar savaş da var ancak hiçbir şekilde, saldırı aldığınızda kazandığınız paraları kaybetmezsiniz. Ancak size saldıran kişinin bir müddet kölesi olarak kalırsınız. Bunun da size hiçbir zararı olmaz.Aynı şekilde siz de başkalarına saldırarak kendinize köle yapabilirsiniz ve sahip olduğunuz bu kölelerin her birinden günlük 0,50 lira bonus alırsınız ya da para ile başka oyunculara satarsınız.
Yani 30 köleniz varsa her gün 15 Tl bonus kazanırsınız. Tabi oyundaki euro/tl kuru gerçek hayattaki kurdan farklıdır ve sürekli değişir. şöyle ki; oyunda 1 euro 200 tl olsun. Bu hesaba göre kazandığınız 15 tl gerçek miktar olarak 0,15 liradır.Oyuna kayıt olmak için mutlaka bir davete ihtiyacınız var. Bu yüzden bu yazıda devet linkini vermek durumundayım. Site kurallarındaki yazı:

in order to be able to play anno1777 you have to reach the site through a link provided by another player. the affiliation link comes under the format http://www.anno1777,com/index.ptp?i=xxx.

(Sitede oynayabilmek için, siteye bir başka oyuncunun davet linki üzerinden gelmelisiniz. Bu link http://www.anno1777,com/index.ptp?i=xxx formatındadır.)

OK MESAFESİ 4

nihansage | 07 February 2011 19:52

Gözlerini açtığında geniş bir çadırın içinde olduğunu farketti.Saçı sakalı bembeyaz olmuş yaşlı bir adam elinde üzüm salkımıyla yanına geldi.Salkımlardan birini kopartıp Ertuğrul’un ağzına koydu.”Bunu da ye tamam.” diyordu.

Acısı çok fazlaydı.Mızrağın vücuduna saplandığı yer ateş gibi yanıyordu.Sanki vücudunu ikiye ayırmışlardı.”Ne oldu?” diyebildi sadece.Yaşlı adam Ertuğrul’a “Çok fazla kan kaybetmişsin.Şimdi dinlen.Seninle sonra uzun uzun konuşuruz.” dedi.

OK MESAFESİ 3

nihansage | 04 February 2011 10:18

Sağ tarafındaki acı öyle şiddetliydiki elinde olmadan inledi.Kahverengi gözleri acıdan kocaman olmuştu.Etrafına bakındı.Zırhlı haçlı şovalyelerini görmüştü.Kendi aralarında birşeyler konuşuyorlardı.Çok ileriden savaşın sesleri geliyordu.Savaş henüz bitmemişti.

John Rabe (2009)

dnz81 | 01 February 2011 09:47

1937 Nanking savaşının hemen ardından oluşturulan güvenlik bölgesindeki binlerce Çinli insanın hayatını kurtaran John Rabe’in öyküsü.
Bu tarihsel hikayede yönetmen Florian Gallenberger, başrollerdeyse Daniel Brühl, Steve Buscemive John Rabe rolünde Ulrich Tukurvar. Ulrich Tukur’u The Lives of Others (2006), The White Ribbon (2009)ve Amen. (2002) filmlerindeki başarılı performansıyla hatırlıyoruz.

Schindler’in Listesifilminin farklı bir versiyonu olan bu yapımda, John Rabe eşiyle birlikte Çin’de yaşamakta ve ünlü bir firmanın müdürlüğünü yapmaktadır. Yaşanan savaş facialarıyla birlikte kişisel bağlantılarını da kullanarak Çinli halka yardım için son kuruşuna kadar fedakarlıktan kaçınmayacaktır ki ailesi de tüm bu dramdan payına düşeni alacaktır.

OK MESAFESİ 2

nihansage | 31 January 2011 10:04

Ok mesafesi‘nin devamı…

Haçlılar, tepenin altındaki büyük meydana ilerlemeye başladılar.Ok mesafesine gelince, okçuların komutanı “fırlat” emrini verdi.Binlerce ok bir anda gökyüzünü kapladı.Atilan oklar önce yükseldiler, yükseldiler.Gerilmiş olan yayların yükselttiği oklar yer çekiminin etkisiyle, kavis çizerek haçlı ordusunun tepesine doğru inmeye başladı.Ve bir emir daha duyuldu.”Oklar hazır… fırlat.”

Haçlı ordusuna epey bir zaiyat vermişlerdi.İlerleyen haçlı ordusunun içinde artık ölüler ve yaralılar vardı.Yinede ordu hızlı bir şekilde ilerliyordu.Sıra artık süvarilerdeydi.Selçuklu ordusunun süvarileri hızlı bir şekilde saldırıya geçtiler.Arkalarında da piyadeler vardı.

OK MESAFESİ

nihansage | 29 January 2011 13:37

Ertuğrul, karşısında bir deniz gibi duran haçlı ordusunu görünce, içinde bir korku hissetti.Tüyleri diken diken olmuştu.Kapkara gözleriyle arkadaşlarına baktı.Gençliğin verdiği coşkuyla yerlerinde duramıyor, sürekli kılıçları ve mızraklarıyla oynuyorlardı.