bildirgec.org

sabah hakkında tüm yazılar

Bu ayıp bize yetmez mi?

NLPMaster | 19 April 2008 10:05

Bu ayıp, bu günah, bu vebal, bu sorumluluk, bu utanç…. bu, bu, bu…
Hepimizindir, hepimizin…
Yok, babam yok!
Boşuna benim değil deme!
Evet senin de ayıbın bu!
Benim,senin, bizim, hepimizin…
Eğer bir çocu, birdilim ekmek yiyerek geçirdiği günün sonunda,sersemleşen bünyesi ile ölüme mahkum kalıyorsa…

Her fırsatını bulan biraz daha zenginleşmek için her yolu mübah sayıyorsa…
Her iktidar,ama her iktidar sahibi, biraz daha semirmek için fırsat arıyorsa…

Mahalle arlarında birileri de bir dilim ekmeğe muhtaç yatıyorsa…
Suçluyuz hepimiz….
İsterseniz “insanlık öldü” diye sela verdirin…
Dilerseniz “Komşusu açken tok yatan, bizden değildir”i hatırlayın.

“Chalk Mug” yazılabilen kupa…

ceteleci | 01 April 2008 12:33

Sabah kalktınız, işe gideceksiniz ama eşinize onu uyandırmadan bir not bırakmanız gerekiyor, o sıkıcı eski usül buzdolabı mıknatısına kağıt takma yöntemini mi kullanırsınız ya da “Chalk Mug” da olduğu gibi kupanın üstüne yazılmış bir notu mu; şahsen ben ikincisini tercih ederim. Chalk Mug diğer kupalardan farklı olarak ilginç dış yüzey tasarımı sayesinde bildiğimiz okul tebeşirleri ile üzerine yazı yazma olanağı sağlıyor, ama üzerine yazı yazmak için okuldan tebeşir aşırmanıza gerek yok çünkü 1 adet tebeşir de bu zamazingonun paket fiyatına dahil. Fiyatı sadece £5,99 olan bu zamazingo için ayrıntılar buradan ve şuradan

Hangi Gazete?

Megaladon | 28 March 2008 10:37

Hangi Gazete okunmalı sizce?Hangisi tarafsız hangisi doğruları yazıyor?Siz neler okuyorsunuz?Gördüğünüz doğrular ve yalnışlar neler?
Paylaşım için Teşekkürler

Psikolog…

sekoci | 20 March 2008 12:43

sabahın köründe
çıldırmaya bir adım varken

önümde at yarışı programıyla
zengin olmanın hayelleri

yapacak bir şey yok diyorum kendime
bir anlamı olmalı?
profosyonel bir yardım almalıyım belki

işe yaramayacak
elbette
ama işe yaramayan çok şey alıyorum bu günlerde

güldürüyor beni psikolog Kİ
yaşam belirtisi
gözükmüyordu
öncesinde uzun süre
ona anlatmaya çalışmayacağım kendimi
kanıtlamaya hiç çalışmayacağım
işe yaramayacak elbette
ama işe yaramayan çok şey yapıyorum bu günlerde

Çalar Saatiniz Öldürücü Olabilir!…

mturkmen | 16 March 2008 15:20

Hiç sabah çalan saatinizi vurarak susturmak istediğiniz oldu mu? İşte bu isteğinizi yerinize getirebilmenizi mümkün kılan bir çalar saat. Bu saat tamamen oyun tabancası ile yapılıyor. Sabah uyandığınızda tabancayı alarak saatinize ateş ediyor ve öldürüyorsunuz.
Kaynak 1, 2, 3

55 kelimeyi aşmayan bir hikaye yaz!

Anthro | 16 March 2008 10:20

Az önce Ankara’nın güneşli bir pazar Sabah‘ında, Emre Aköz‘ün bugünkü köşe yazısını okudum. Son günlerin traji-komik konularından ve nafile, bayıcı meselelerinden uzaklaştıracak bir yazı yazdığı için de bu yazı konusunu burda paylaşmayı uygun gördüm. ‘Hakim gündem’in evvelinden bugüne uzanan yazısının konusu ise: “55 Kelimeyi aşmayan kısa hikaye yaz!” Aslında konuya musallat olan yeni başlık o değil ama ben odaklandığı bu noktaya takıldım. Bu kısa hikaye denemelerini burada bizim yapmamızı arzu ediyorum. Çok da eğlenceli olacağını tahmin ediyorum.

Ergenekon Dilsizleri

Anthro | 18 February 2008 07:47

http://www.sabah.com.tr/2008/02/17/haber,2D4DED112BCE4A35BB367FBBA837A0D1.html

AYRILIKTAN SONRA

SNT | 09 February 2008 11:08

Seninleyken hem havalarda uçtum, hem yerlerde süründüm. Hem sevinçten ağladım, hem acıdan, çaresizlikten, günahtan..

Şimdi bir noktada, Dönülmez Akşamın Ufkundayım.

Ne bir kapı kaldı ardımda yarı açık, ne de bir umut.

Sadece ne kadar süreceği bilinmeyen bir bekleyiş var bugünümde.

Dilerim yanında yaşadığım pişmanlıklardan büyük olmasın sensiz yaşayacağım günlerin pişmanlığı.

Hiç diyemedim sana “sevgili”

Adını anamadım dost sohbetlerinde. Adlarınızın anıldığı işittim, dinledim, duymak istemeden, bilmek istemeden.

sabahın körü…

sekoci | 29 January 2008 14:01

Asena ağlamış , uzun saçlı kıl kuyruk elenmiş.. zorla ve korkuyla uyuduğum gece bittiğinde sabahın hatırıma bıraktıkları..Ellerim üşüyor. Annem kahvaltıya çağırdı iştahım yok. Sigara içmek istiorum ve yataktan çıkmamamak ikisi aynı anda imkansız…

Sonuç olarak masaya oturdum bişeler yemek istiordum çünkü buna gereksinimim wardı… imkansızdı… Babamla annemin karnı doymuş olmalıydı yine yükleniyorlardı… Amerika daki kuzenimi örnek verip duruyorlardı..Sonra annem suçu babama attı bu çocuk senin yüzünden böyle oldu dedi… Tartışmayı kesin dedim sizden memnunum… aman allahım kendime inanamıyordum gerçekten memnunmuydum….? Yani dedim.. beni bir insan olarak yetiştirdiniz ve özgür bir birey olarak topluma bıraktınız.. Her aile gibi kendisine çok benzeyen bir çocuk yetiştirmediğiniz için sizinle gurur duyuyorum bunu çoğu kimse başaramıyor.. Nasıl yani dedi babam… Şöle dedim şu an beni askere yada kendi istediğiniz bir yere gönderemiyorsunuz .. çünkü size benzemiorum.. böylelikle benim için iyi olan sizin için kötu olduğu halde ondan vazgeçmek zorunda kalmıorum.. özgür bir birey olma şansını verdiğiniz için müteşşekirim… Düşündümde beklide tanıdığım en iyi aile kendi ailemdi… Ama anlatmak istediklerimi anlatamıyordum anlaşamıyorduk… Sonra kömür taşımalıydım.. ellerim üşüyordu…. Kömür ağırdı. Kuzenimi düşündüm bu yağlı kirli kömürle baş başa kaldığında ne yapardı acaba… Sonra hiç.. Sonra sigara ve kibrit.. Kibritin yanması hoştu çabucak yanıp sönuyordu aynı bir hayat gibi… hayatım gibi… Kömürleri nefes nefese çıkarabildim.. Babam ciğerime küfrediyordu ciğer fetişistiydi… yapacak bir şey yok gibi durdu gözüme. Biraz su içtim ciğerim bu sert ilişkiden sonra bunu hak ediyordu… Evden çıkarken değişen bir şey yoktu ellerim hala üşüyordu… hala korkuyordum ve Asena hala ağlıyordu…