bildirgec.org

rüya hakkında tüm yazılar

araba aldım, almasa mıydım?

mansonilized | 18 February 2008 16:02

Oldum olası bir arabam olsun istemiştir. Bir tür kendi kendime ben başardım bu hayatta ayakta kalmayı demenin bir yolu herhalde. Hep çalışmaya başlayınca ilk iş araba alacağım derdim, babam ev al yavrum yatırım olsun derdi ben de ben arabamda yatarım baba gerekirse derdim.

Çalışmaya başladım, para kazandım. Yeni eve taşındım eşyalar aldım araba almadım. Babam kızım ev al dedi. Başka bir eve taşındım. Bu defa süper dekorasyon yapacağım dedim. Yeniden eşyalar aldım. Araba alamadım. Babam ev al kızım dedi.

Hafıza i Beşer

SNT | 11 February 2008 09:54

Bazen bir kelimede bazen bir cümlede, insan kendi hayatından bişeyler bulurda düşünürde düşünür ya, kararlar alır yeniden yeniden, uygulayamaz bozar, yeniden şekillendirir yeniden bozar gelir geçer, sonra tekrardan tekerrürler..
Ben şüpheyle bakıyorum “ben hiç kindar değilim” diyen insanlara.. Yalan söylediklerini düşünüyorum. Yalan değilse de akılsız adam unutur yaşadığı hayal kırıklıklarını, çünkü akıllı adam için bu gelecekte karşılaşacağı benzer durumlar için bir klavuzdur. bence doğrusu da budur. gerek varmı tekrar tekrar yaşamaya ? ama bir yandan da bizi unutmaya meyilli yetiştiriyoorlar bunu da biliyorum. okuldayken ben, çok net hatırlıyorum, döenm arasında hocalarımız değişirdi. yeni gelen hoca eskisinin tarzını beğenmezdi( doğru olsa da olmasada, beğense de beğenmesede beğenmezdi.) bize unutturmaya çalışırdı eski sistematiği. unuturduk. onun kendi işleyiş biçimine adapte olurduk. sonra bi başkası sonra bi başkası. karşılıklı iliişkkilerde böyle. eskinin gölgesine kalma korkusuyla, olunmayan insanlar gibi davranmanın tek sebebi de bu değil midir zaten?. “ben bi iki ay kasayım da kendimi, nasıl olsa yeniye alışınca eski halime dönebilirim, şimdi illa ben olmayayyım, saklayayım biraz kendimi”
Bireysel unutkanlıklarımız haricinde toplumsal olarakta unutmaya meyilli yetiştiriliyoruz. unutuyoruz VATAN dediğimiz, DİL imiz dediğimiz kavramların nasıl oluştuğunu. unutuyoruz nasıl kazanıldıklarını.. uzun lafın kısası beni okuduğum bir söz bu konulara sürükledi “HAFIZA-İ BEŞER NİSYAN İLE MALÜLDÜR”.. Yani diyorki “insan hafızası unutkanlık ile yaralanmıştır”..
unutmamak lazım. iyiyi kötüyü, güzeli çirkini, yaşanmışlıkları, hayalleri, idealleri,rüyaları, riyaları ve nokta noktaları….

SNT

DAHA DUR

siirimsi | 05 February 2008 07:50

Daha dur!

Güzel günler göreceğiz, güzel günler, güneşli sabahlara uyanacak geçmişin.Işıklı , parlak, aydınlık günlerde bekliyor umudun çocuk gözleri …O sabahlarda dingin, huzurlu, neşeli açılacak kapılar. Bitmedi ki, daha öpemedin gül yüzlü , can bakışlı dostları yüreklerinden…Daha kopmadı çiçek dalından, savrulmadı toprağa, dur daha…Güzel günler bekliyor kucağı sana açık…Ana gibi ,şiir gibi, şefkat gibi o kucak…

Daha dur!

Güzel günler bekliyor seni, özlediğin bir düşte gördüğün, bitmesini hiç istemeyeceğin, sonu hiç gelmeyecek rengarenk umut dolu günler var yarınlarda….Yarınlar var, elbet var…O günlerde

Rüya…(+18)

sekoci | 30 January 2008 14:30

Yakaladı çocuk belinden, kavradı ve çekti sonra bedenine…Kızın ağırlığıyla düştüler yatağa birlikte. Kız kuğuyla özdeşleşircesine uzandı öptü boynundan çocuğu… Serildiler sonra birbirlerine.. Çocuk eliyle göğüslerine uzandı kızın.. T-seert un altından çıkardı südyen parçalarını… İki büklüm olmuştu kız.. Üstündekileri kurtulunması gereken bir ilahi yol kesici gibi gördü.. Fışkırdı arzusu. nehir oldu ve nehir uzaklaştırdı elbiselerini.. Çocuk dudaklarını sokuşturdu göğüslere.. Nehir artık çok gürültülü akıyordu… Kız uzandı küçümser elleriyle çocuğun yumurtalıklarına… Sertleştirdi çatlamaya hazır toprak kokusu hissettiğinde parmaklarını ağzına göturdu.. Dilini peştemal biçimde soktu çocuğun ağzına.. Sonra parmaklarını kendi ağzına göturdu… Kokuyu benimsemedi sanki daha farklıydı.. Çok farklıydı..