bildirgec.org

robot hakkında tüm yazılar

Ormancı Robot Başlık (AFM Harvester)

neoturk | 05 April 2009 21:46

Ormancı Robot Başlık (AFM Harvester)
Ormancı Robot Başlık (AFM Harvester)

AFM Harvester (Ormancı ) ağaçları keser,biçer ,kabuklarını soyar ve doğrar komple bir ormancı çözümüdür. Çapı 75cm’e kadar olan ağaçlar için mükemmel iş görmektedir. AFM bir finlandiya firmasıdır , bol ağaçlık bir ülke olduğu için bu çözümünde onlardan çıkması gayet doğal. Çeşitli iş makinalarına monte edilerek kullanılmaktadır.Özellikleri, vidyosu

İş makinasına monte edilmiş
İş makinasına monte edilmiş

Seksi bakire robot erkeğe hizmet için geldi!!

Tech24 | 05 April 2009 13:23

geleceğin insansı robotlarının yanlış kesime yöneleceğini düşünenler Le Trung ve onun kadın robotu Aiko örneğine bakabilirler.vietnam asıllı canadalı bir tamirci aiko yu toplamıs ve brains adı verdiği bir yazılımla hareketlerini kontrol etmektedir. le trung aiko nun gazete okuyabildiğini ,hava durumunu kontrol edebildiğini , ilaçları ayırt edebildiğini, saniyede 300 yüz tanımlayabildiğini ve havaalanı geliş gidiş saatlerine cevap verebildiğini söylüyor.

icadı yapan kişi aiko nun sensörleri üzerinde oynanarak çok yakın eş olabileceğini söylüyor.fakat website sinde ” evet aiko hala bakire ama ben onunla yatmam”. fakat gelişim olarak robotlar tekerlekli sandalye ile kalmamış ilerlemiştir. biz o yazının websitesinden gizlice kalkmasını bekliyoruz.le trung gelecekte aiko yu 15.000 ile 17.000 $ arasında satışa sunup ,yeni proje şarkı söyleyen robot eve ile devam etmek istiyor.aiko nun videosunu buradan izleyebilirsiniz.
aiko hakkında daha fazla bilgi için buraya ..

Asimo’yu Düşünce ile Kontrol Etmek

zabun | 04 April 2009 23:54

Honda Research Institute Japan Co., Ltd. (HRI-JP), Honda R&D Co., Ltd., Advanced Telecommunications Research Institute International (ATR) ve Shimadzu Corporation güçlerini birleştirerek geliştirdikleri, Beyin Makine Arayüzü (Brain Machine Interface) teknolojisi ile, neredeyse ailemizden biri olan Asimo‘yu sadece düşünce ile hareket ettirmeyi başardılar.

Geliştirilen arayüz sayesinde kullanıcı, başına takılan bir kask dışında hiçbir kontrol arabirimi (uzaktan kumanda, joystick, klavye vs) olmaksızın, oturduğu sandalyede, sadece düşünerek Asimo’yu kontrol edebilmekte.

[crunchgear]

manken robot

bilenbiri | 18 March 2009 11:38

http://www.guncel.net/teknoloji/2009/03/16/japonlar-bunu-da-yapti-manken-robot.htm

Bu bildiklerimizden farklı bir manken

iMania | 16 March 2009 21:06

Foto: AFP
Foto: AFP

Japon araştırmacılar 23 Mart’da bir moda fuarında, dünyanın ilk manken robotunu tanıtmaya hazırlanıyorlar. Kadın olarak tasarlanan robotun, üzerindeki 42 hareket motoru ile bir manken gibi hareket edebildiği bildiriliyor. iri gözleri, ufak burnu, 1.58’lik boyu ile doğal olarak daha çok uzak doğu mankenlerine benzeyen robotun, 19-29 yaş aralığında ve 43 kilo gibi gözüktüğü belirtiliyor. Çizgi filmlerden çıkmış gibi bir yüzü olan HRP-4C’nin (evet bu güzelim robota verilebilen isim bu. araştırmacıların acilen bir halkla ilişkiler uzmanına ihtiyaçları var bence) vücudu metalik bir giysi ile kaplı. gazetecilerin bluetooth ile verdikleri komutlara suratını asarak veya gülümseyerek cevap veren robotun üretimi için 200 milyon yen (kabaca 3 milyon dolar) harcanmış.
Kaynak

Yatılı Hikayeleri-Robot

aggali | 15 March 2009 13:02

Şimdi ikinciye başlıyoruz. Onu anlatmak biraz daha zor. Çünkü her hareketini, her yaptığını anlatmalıyım ki; onu biraz olsun anlatabilmeliyim.

İlk geldiği zaman pek dikkatimizi çekmemişti aslında. Ortalama biri gibi görünüyordu. boyu ne kısa ne uzundu. Esmer, siyah saçlı, eli yüzü düzgün biriydi. Her yerde karşınıza çıkabilecek ve hiç dikkatinizi çekmeyebilecek biriydi.

Ama zamanla onun her hareketinin hesaplı, yaptığı her şeyin zamanlı olduğunu gördük. Dakika şaşmayan biriydi. Her şeyin yerinde ve zamanında yapılmasınıa çok önem verirdi.

dünyanın ilk robot öğretmeni

xerre | 11 March 2009 12:00

japonya’da bulunan bir grup öğrenciye, dünyanın ilk robot öğretmeni tarafından dersler verildi. saya adı verilen bu insansı robot, birden fazla dil biliyor, yoklama yapabiliyor ve ders kitabındaki yönergeleri takip edebiliyor.

dünyanın ilk robot öğretmeni - deneme sürecinde
dünyanın ilk robot öğretmeni – deneme sürecinde

robot öğretmen saya, kullanmış olduğu, lateks yüzünün altında gizlenen, 18 adet motor sayesinde mutluluk, şaşırma, korku, tiksinme, üzüntü ve hatta sinirlenme gibi ifadeleri oluşturabiliyor. tokyo’da ki bir ilkokulda denemeye sürecine tabi tutulan saya, bu süreci başarıyla tamamladıktan sonra tam mesai (full-time) olarak öğretmenlik yapmaya başlayacak.

dünyanın ilk robot öğretmeni saya
dünyanın ilk robot öğretmeni saya

Yürü Lan İdris,

koza86 | 10 February 2009 15:37

Cerbeze, ahlaki seviyenin en zayıf damarlarından biridir. birini mağlup etmeye niyetin var ise, onun hissiyatıyla onu vurmak meylinde isen, sinekler gibi kalbine hucum edeceksin ki, muhasara tamamlansın.. bu fena bir yoldur, tavsiye edilmez..böyle bir muhasaraya maruz kalan derhal müdafaayı terk edip oradan uzaklaşmalıdır..

Geçenlerde , kalbime giden yolun mideme uğramadan geçemeyeceği fikri hasıl olunca, kendimi en zaif damarımdan yakalamak ve kalbi hislerimi okşamak için tatlı yapmaya karar verdim..

Bir yığın siteye girip çıktım, osmanlı mutfağını tetkik ettim, oktay ustanın sitesine baktım;
helva çeşitleri, sütlü tatlılar, baklava, güllaç ve kadayıflar.. hoyttt..
İdris kardeşim, kitabi bir tarife nazar etmiş..
Süd kebabı: Koyun yahud kuzu etini kararca doğrayıp ve tuz biberleyip iki saat bırakmalı sonra bir tencerenin içinde süd ile biraz kaynatmalı badehu et parçalarını çıkarıp soğuduktan sonra şişe saplayıp hafif aheste aheste çevirerek pişirmeli ve arasında tavuk tüyü ile sıcak süd sürmeli ve iyice kızardıktan sonra üzerine tarçın ekip tenavül eyleye..

GÜN ve BEN…

| 06 February 2009 16:17

Bu sabah, yine güneşin şehrime ayırdığı aydınlıkla uyandım. Her zaman yatmadan önce bıraktığım 2cm’lik perde aralığımdan sızan ışık, bugün yağmurlu ve ne yazık ki güneşin sabah hırçınlığı ile savurduğu keskin ışıkla gözlerim oyun oynayamadı; lakin yağmurun inceden akışı yeryüzüne, tatlı bir dokunuş gibi geldi. Güne uyanmak, yeni hatırlanacakları bana getirir ve hatırlamak istediğim gibi yaşamaya gayret ederim, ben günümü.
Malum sabah uğraşlarımı bitirdim. Evden çıkarken, az önce dinlediğim şarkının sözleri; hep başa sarıyor ve nabzımın ritmini unutacak kadar dalgınım. Madde mi, maneviyat mı ağır basarcasına iş ortamım beni bekliyor. Bazen işte bugünkü gibi dalgın olan bünyem, insanlık oyunu sahnesinde ikinci karakteri oynar. Tam bu nokta da sevgi depomda kaçak olduğunu düşünürüm, şu benzetmeyi duyduğumdan beri, “Her çocuğun içinde, sevgi ile doldurulmayı bekleyen bir duygu deposu vardır. Fakat sevgi deposu boş olduğu zaman, çocuk yanlış davranışlar da bulunacaktır.”
Bu dalgınlıkla yanlışlar yapmamam ve kabuğuma çekilmemem için, sevgi depomu doldurmam gerek diye düşündüm. Bu düşüncem beni bir yolculuğa çıkardı. Yolculuk dediğim 2km’lik yürüyüş mesafesinde olan iş yerime doğru… Sevgi deposunu dolu tutmayı, tıpkı bir otomobilin benzin deposunu dolu tutma ile eş değer görürüm.
Bu yolculuğum esnasında çevremi izliyorum: 1) Bir hengame de olan trafik, bana 1 litrelik sevgi dolduruyor; çünkü yürümeyi seçtiğimden dolayı trafiğin keşmekeşinde değilim.