bildirgec.org

richard gere hakkında tüm yazılar

Umut Mevsimi; Bee Season (2005)

queennothing | 10 July 2011 20:27

Scott McGehee ile David Siegel‘in ortak yönetmenliklerinin ürünü olan sinema filmi “Bee Season“, 2005 senesinde gösterime girdi. Myle Goldberg’in kitabından uyarlanan filmin senaryosu Naomi Foner tarafından yazıldı. Broadcast Film Eleştirmenleri Derneği tarafından verilen bir ödüle aday gösterilen filmde Altın Küre Ödüllü Amerikan aktör Richard Gere, Oscar Ödüllü Fransız aktris Juliette Binoche, Flora Cross, İngiltere doğumlu aktör Max Minghella, Kate Bosworth, Corey Fischer, Kathy McGraw ve Alisha Mullally rol alıyor. 14 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle Amerika’da çekilen film, Türkçe’ye ‘Umut Mevsimi’ olarak çevrildi. Birbirlerinden kopan ve sıradanlaşan bir ailen 11 yaşındaki kızları Eliza sayesinde çözümlenişi olarak özetleyebileceğimiz bu 105 dakikalık film, seyirciler tarafından sönük bulunmuş olsa da seyretmeye değer başarılı bir drama yapımı.

The Hunting Party (2007)

padmess | 04 July 2011 19:13

Özellikle televizyon kanalları için çektiği film ve dizilerden tanınan yönetmen Richard Shepard‘dan bol aksiyonlu bir film: The Hunting Party.

Simon Hunt (Richard Gere), dünyanın belki de en tehlikeli savaş bölgelerinden yaptığı haberlerle Amerikan ulusal basınının en gözde muhabirlerindendir. Ancak özel hayatında yaşadığı sıkıntılı bir dönemde ulusal kanalda yayındayken yaptığı bir hata ile gözden düşer ve kariyerine son noktayı koyar.

Aradan 5 yıl geçtikten sonra eski kameramanı Duck (Terrence Howard) ve yeni yetme muhabir Benjamin (Jesse Eisenberg) ile Saray Bosna’da bir araya gelir. Amaç: dünyanın en çok aranan suçlularından biri olan Tilki’yi (Ljubomir Kerekes) bulmaktır.

Amelia (2009)

turictanyel1 | 16 May 2011 12:02

Mira Nair tarafından yönetilen Amelia, oscar ödüllü Hilary Swank’ ın Amelia Earhart’ ı canlandırdığı, Richard Gere, Christopher Eccleston ve Ewan McGregor gibi isimlerinde yer aldığı biyografik bir filmdir. Amelia Earhart 1938′ de hayatını kaybeden ABD’li havacı ve yazardır.

Mira Nair’ in yönettiği bu film, Ronald Bass’ ın senaryoya el atmasıyla renk kazanmıştır. Senaryo büyük ölçüde Susan Butler tarafından East to the Dawn by Susan Butler ve The Sound of Wings by Mary S. Lovell gibi yetkili kaynaklardan yararlanılarak ele alınmıştır. Bugüne kadar, film çoğunlukla olumsuz yorumlar almıştır.

Looking for Mr. Goodbar (1977)

queennothing | 01 April 2011 18:13

1912 senesinde Amerika’da dünyaya gelen sinemacı Richard Brooks, 1992 senesinde hayatını kaybetmeden evvel otuzdan fazla esere imza attı ve dokuz defa aday gösterildiği Oscar’dan birini aldı. Yönetmenin 1977 senesinde çektiği sinema filmi Looking for Mr. Goodbar, Judith Rossner’in eserinden uyarlandı. Orjinal süresi iki saati aşan yapım, Chicago ve Los Angeles’de çekildi. Oscar Ödüllü Amerikan aktris Diane Keaton ile aktör Richard Gere‘nin başrollerini paylaştıkları yapımda aktris Tuesday Weld, Tom Berenger, William Atherton ve Richard Kiley de rol alıyor.

Genç ve güzel bir kadın olan Theresa, sağır ve dilsiz çocuklara öğretmenlik yapmaktadır. İşi konusunda sorun yaşamayan genç kadın, yaşadığı ilişkinin bitmesiyle depresyona girer ve kendini gece hayatına kaptırır.

“À bout de souffle” ve modern yüzü “Breathless”

queennothing | 12 May 2010 09:57

Yeni Dalga akımının iki öncü ismi François Truffaut ve Jean-Luc Godard‘ın ortak projesi olan “À bout de souffle” (Serseri Aşıklar), 1960 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu Truffaut’un yazdığı, yönetmenliğini Godard’ın üstlendiği BAFTA adayı olan film gösterime girdikten tam 23 sene sonra; 1983’te Jim McBride tarafından “Breathless” adıyla yeniden çekildi. Orjinalinde Fransız aktör Jean-Paul Belmondo‘nun rol aldığı yapımın yeniden çevriminde Amerikan aktör Richard Gere rol almakta.

I’m Not There. (2007)

queennothing | 04 February 2010 09:49

Amerikan sinemacı Todd Haynes‘inyönetmenliğini üstlendiği sinema filmi “I’m Not There.” (Beni Orada Arama), 2007 senesinde vizyona girdi.

Başrol yuncu Cate Blanchett‘e ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalında Oscar adaylığı getiren film, müzik sanatına yepyeni bir tanım getiren folk şarkıcısı Bob Dylan‘ın hayatını konu alıyor. Blanchett’in yanısıra Christian Bale, Heath Ledger, Richard Gere, Ben Whishaw, Marcus Carl Franklin, David Cross, Julianne Moore, Tyrone Benskin, Charlotte Gainsbourg, Bruce Greenwood, Michelle Williams da filmde rol alıyor. Filmin en değerli özelliği, Dylan’ın hayatını bölümler halinde, farklı karakterlerle sunması.

Autumn In New York (2000)

queennothing | 24 November 2009 09:36

Allison Burnett‘in senaryosunu yazıp, Çinli oyuncu/ yönetmen Joan Chen‘in yönetmenliğini üstlendiği 2000 çıkışlı romantik/ drama yapımı “Autumn In New York“ta (New York’ta Bir Sonbahar) Amerikalı aktör Richard Gere ve iki defa Oscar’a aday gösterilen Amerikalı aktris Winona Ryder başrolleri paylaşıyor.

Orta yaşlı olmasına rağmen zengin ve yakışıklı oluşuyla kadınların ilgi odağı haline gelen çapkın bir adam; Will Keane. Etrafındaki kadınların hemen hepsiyle ilişki yaşamış olan Will (48), sahibi olduğu restoranda uzun süredir görüşmediği yaşlı Dolly ile karşılaşır.
Torunu Charlotte’un doğumgünü partisine gelen yaşlı kadın, masalarına uğrayan Will ile onun yarı yaşı kadar olan Charlotte (22) arasındaki etkileşimi farketmiştir. Çapkınlığıyla bilinen Will’i yıllardan beri tanıyan Dolly, bu durumdan kendi payı kadar rahatsız olur ve torunu için içten içe endişelenir.

KIM KI –DUK / İKİYE AYRILMIŞ BİR ÜLKENİN TEK VE KOCAMAN KALBİ (1)

sahaf1976 | 03 July 2009 09:58

KIM KI_DUK
KIM KI_DUK

Organize İşler filminde Üzeyir karakterini filmdeki tüm karakterlerden daha fazla sevmemin nedeni Süpermen Samet ile aralarında geçen konuşmadır. “Üzeyir abi sen dilsiz değilsin. Niye hiç konuşmuyorsun?” diye sorar Samet. Yıllar geçmesine rağmen unutamadığım şu cümleyi söyler Üzeyir, “Bir ara çok konuştum, hiç faydasını görmedim. Bıraktım.”
Ne büyük bilgeliktir insanın bunun ayrımına varması. Küserek, acıyarak, kaçarak bir savunma biçiminde değil anlayarak, sindirerek tercih edilmiş bir suskunluk. Konuşan Türkiye’nin kısacık bir zamanda, ağzı olan konuştuğu için, Labarba yapan Türkiye’ye dönüşmüş olmasının ilacı belki de suskunları anlayabilmek, susmayı öğrenebilmektir. Evde, okulda, vapurda, sokakta, tiyatroda, bağıra bağıra ve sanki dünyanın en müreffeh ülkesinin imtiyazlı vatandaşlarıymışız gibi kahkahalarla konuşmamızın altında yatan o toplumsal hastalığı teşhis ve tedavi etmek zorundayız. Akıl sağlığımız biz söz sıkarak zamanı öldürmekle meşgulken ellerimizin arasından kayıp gidiyor oysa. 3. sayfaların cinnet ve cinayet haberleriyle doğru orantılı bir gürültü toplumu oluyoruz. Susan Türkiye istediğimden değil elbet, boş konuşan Türkiye’den yorulduğumdan…

KIM KI_DUK
KIM KI_DUK

Suskunluğu tercih etmiş, hiçbir yere bağlı olmayan, gittiği her yerde hep misafir, hep sürgün olan birinin en kolay yaptığı şeydir resim çekmek. Fotoğraf makinesiyle değil zihniyle çeker resimlerini. Dilini, kültürünü bilmediği sokaklarda gezerken sesleri, sözleri değil resimleri toplar cebine. Konuşarak tüketmez içindekileri. Egolarını, hırslarını, korkularını da ehlileştirmiştir o, bu sayede mümkündür susabilmek.

20 Aralık 1960’ta Güney Kore’de bir taşra köyünde dünyaya gelen Kim Ki-Duk işte bu susan ama biriktiren insanlardan oldu. Çocukluğunun oldukça haşarı geçtiği biliniyor. Dokuz yaşındayken ailesiyle birlikte Seul’e taşınmış olmasıyla büyük şehir kavramıyla tanışmış oldu. Ailesinin ekonomik olarak güçsüz olması sebebiyle kısa sürede meslek sahibi olması gereken Kim Ki-Duk büyük şehirde tarım eğitimi verilen bir okula gönderildi fakat onu bu okula yönlendiren ekonomik sorunlar büyüyerek devam ettiği için okulu tamamlayamayarak ayrıldı.

Chicago (2002)

queennothing | 15 March 2009 08:40

Roxie Hart, her gece izlediği Velma Kelly gibi şarkı söyleyip, dans etmek ve ‘herkesin hayranlıkla izlediği bir kadın’ olmayı hayal etmektedir.

Roxie, ünlü olmak için düşünmeden her yola başvurmaktadır ve bu aşamada, O’nu istediği üne kavuşturacağını vaad eden sevgilisi Fred‘i de öldürmekten çekinmeyecektir.

Diğer yandan, geceleri sahnede şarkı söyleyip dans eden, binlerce gözün hayranlığını kazanan Velma‘nın da başı, en az Roxie kadar derttedir.

Efsane Geri Dönüyor

FudoAmida | 24 September 2008 10:35

delta
delta

İşte zarafetin gözle görülür hali.Özgürlüğün gücü yeni LANCİA DELTA.Lancia yeni Deltasını işte bu sözlerle ifade ediyor. Ralli tarihinin efsane olmuş modeli Lancia Delta artık bir rallici değil zarafet simgesi. Reklamlarında Richard Gere oynuyor ve özgürlük temalı bir reklam filmi çekiliyor daha fazlasınıSİTEDENöğrenebilirsiniz.