bildirgec.org

reklam hakkında tüm yazılar

olen arkadas

| 04 September 2002 00:38

Son gunlerde reklamlarda bir hareketlilik yasaniyor. Daha dogrusu reklamcilar bir nöbet geciriyor. Medyayla birlikte, bu ulkenin medar-i iftihari olan bu sektor, son zamanlarda birbirinden parlak fikirler barindiran bi dizi urun s.cti. Artik eski kotu reklamlari bile arar olduk. Simdikiler sanki ruh ve beden sagligi uzerinde tahrip edici etki yapsin diye tasarlanmis.

Aslinda galiba oyle diil. Yani bu reklamlar hem yapicilari hem bakicilari tarafindan basarili addediliyor. Reklamcilarin sektor dergisi Marketing Turkiye son olarak uzerinde yerinden cikarilmis bi beyin olan bazi reklam panolari ve basin ilanlari yaptirtti. Bi beyin var, etrafinda da yesillikler falan. Sadece tek bi yazi var reklamda. ‘Beyin Salatasi’ yaziyor. Yani bu heriflere lobotomi falan mi yaptilar acaba? TV’de gecen gun baska bi sey: Ayinin teki plajda sut cekiyor ve top cocuklardan birine carpiyor. Cocuk bayiliyor. Digerleri bayilan cocugun suratina gazoz puskurtuyor. Cocuk ayilip gazozu iciyor: Ayilana balon, bayilana gazoz gibi bi slogan. Ulan boyle bi reklam nasil yasak olmaz be! Evden ciktim yuruyorum. Bi baska reklam panosu. Uzerinde sise takilmis et parcalari var. Telekom reklami. Neymis, bilesik hat diye bi hikaye, bi suru hizmeti ayni anda veren bir hat. Soyle yaziyor: Sizin icin ortaya karisik yaptirttik! Nokia cep telefonu ilanlari soyle diyor: Sen de duyur sesini! Millet dolmusta habire cep telefonuyla sesini duyuruyor. Bugun Taksim civarina yapistirilanlar son darbeyi vurdu: Arkadaslik oldu mu? diye bi baslik. Sen ariyorsun arkadasin telefon parasini oduyor. Afiste bi adam bogulmak uzere ve cep telefonuyla birisini aramaya calisiyor. Ama tabii ellerini kullanamadigi icin birazdan bogulacak.

REK! LAM! LAR!

oky | 09 July 2002 07:29

Reklamlar.. Esas programı 10’ar dakikalık eşit parçalara bölüp, bu bölümler arasına 15 ila 20 dakika arasında değişen müddetlerde dalarak bizi TV karşısında siesta yapmaktan mahrum bırakan reklamlar..

Gözden Düşenler ::

1)Garanti Bankası’nın, “accayip bir hesap bu elma, şu garanti alem wallaha” isimli çalışması, ikici video klipleri olan “hoydaa”nın gösterime girmesiyle, gözden düşenler listemize ilk sıradan süpper bir giriş yapıyor ve doğrusu bunu çok da hakediyor. Elmayı sevme, sevmeyenlere sevdirme bilincini yurttaşlara aşılama amacını güden klipte, neden kırmızı değil de yeşil elma kullanıldığı hala akıllarda bir soru işareti olarak barınmaya devam ediyor. Mazhar abimizin ne kadar en-te-re-san performansı alakadar otoritelerce çok başarılı bulunmasına rağmen ikinci klipte kendisine yer verilmemesi, yine aynı otoritelerce çok saçma bulundu. Fakat Alanson yaptığı açıklamada klipteki elmaların aslında elma değil de doğan görünümlü şahin misali armut olduklarını tespit ettiğini, böyle bir kepazelikte rol aldığı için utanç duyduğunu bu yüzden kendi isteğiyle yeni klipte oynamadığını belirtti. Bu sözlerden, son ısırıkta suratında oluşan o anlamsız ifadenin nedenini ve neden kırmızı değil de yeşil sorusunun cevabını rahatlıkla anlayabiliyoruz. Garanti ile ters düşmemek amacıyla Alanson bu sözlerinin ardından “Ancak bu Garanti’nin suçu değildir. Olay tamamiyle o manav çırağının bize kazık atmasının bir ürünüdür” diyerek olası bir yeni Garanti klibinde oynamaya yeşil ışık yakmayı ihmal etmiyor..

2)Çıkış parçaları “para yatırıyoruz puan topluyoruz” ile büyük bir patlamaya sebebiyet veren Akbank, bu parçanın ailelerce çok tutulması üzerine aynı şarkıyı yeni bir versiyon ve yeni bir kliple piyasaya sürerek yine aynı bomba etkisi yaratmayı planladı. Fakat ilk klipteki aileyi aşırı benimseyen aileler, ikinci aileye ısınamadıklarını; ilk klipteki küçük erkek çocuğunun tontonluğunu yeni çocukta bulamadıklarını belirterek, bu reklam ile karşılaştıklarında zaping yaparak vaziyeti protesto edeceklerini belirttiler. Akbank ise kendini savunurcasına “Biz gururlu bir bankayız. İlk klipteki yaşlıca gitarist amca, klipten sonra kendine hoca tutarak nota öğrendi. Ve bu besteleri ezbere yapmasını engelleyince, profesyonel müzik yaşantısında bazı prensipler edindiğini ve artık cuzi miktarlar karşılığında kliplerde oynamasının mümkün olamayacağını belirtti. Yeni bir ödeme planı sundu bize ancak bu Tarkan’ın Pepsi reklamlarında aldığı miktarın bile kat kat üstündeydi. Bizim muhitte götü kalkıklara mahal yoktur!” diyerek kendini haklı çıkarmaya çabaladı. Kimi çevreler, Akbank’ın sound’unda büyük farklılıklar sezdiklerini “ah nerede o eski balıkçı babayla oğlunun şarkısı” tümcesini sarfederek dile getirmekten kaçınmadılar..

3)Sevilen parçaya yeni bir remix yaparak olayın bokunu çıkaranlar kervanına Turkcell de katılma mahiyettinde bulunarak hayranlarını çok fena halde üzdü. “hoşgedincell kampanyamız tam teyzemiz için” şarkısıyla benimsediğimiz, artık ailemizin bir ferdi olarak kabul ettiğimiz zaga oktay, yeni remix olan “meraba selo abi işte sana bi’ soru” isimli şarkıda sessiz kalıyor ve onun yerine Çocuklar Duymasın isimli sitkomdan tanıdığımız genç bir isim olan havuç dilleniyor. Mr. Oktay geçtiğimiz gün gerçekleştirdiği basın toplantısında, yeni klipte de şarkı söyleyerek gençlerin önünü tıkamak istemediğini, havuç kodadlı genç kardeşinin bu hususta çok nitelikli olduğunu bu yüzden kendisine şans verdiklerini belirtti. Ayrıca klibin korku filmiyle karıştırılmasından yakınan zaga, “Bu yüzden klipte, izlenilenin korku filmi olmadığını, aksine çok cici bir reklam olduğunu belirtme gereğini duyduk” diyerek imalı sözlerde bulunarak dikkatleri üzerine çekti. O yaşlı şirin teyze hakkındaki sorularımız karşısında gözyaşlarını tutamayan zaga oktay “İlk klip çekimleri tamamlanır tamamlanmaz, teyzemiz arayacak üç kişisinin değil onüç kişisinin olduğunu farkettiğini bana söyledi. Bu onüç kişiden hangi üçünü seçeceği konusunda kararsız kalması ve bu belirsizliğin kendisini depresyona sürüklemesi sonucu asansöre binme tekliflerimizi reddederek merdivenleri kullandı ve bu heyecana dayanamayarak vefat etti.” diyerek hüznünü bizimle paylaştı..

4)Ülkecek dünya kupasına odaklandığımız haziran ayı içerisinde tartışmasız en gaz verici klip “uzaklarda olsanda” isimli emeğin ambiyansındaki coca-cola klibiydi. Bu fikrin yaratıcısı cocacola Türkiye karbüratörü İsmet Pepsi’yle, klipte emeği geçenler için verdiği basına açık yemekte röportaj yapma fırsatı bulduk. Klipte oynayan köylü, kentli, zengin, fakir, yaşlı, genç hepberaber bir bütün olduklarını belirten İsmet, sözü dönüp dolaştırıp soyadının Pepsi olmasının kendisine verdiği sıkıntılara getirdi. O kendi kendine konuşurken gizlice yanından sızıp klipteki düğünde göbek atan kilolu teyzenin yanına vardık. Mutluluğu gözlerinden okunan teyzenin bu dünya üçüncülüğünde en fazla kendisinin payı bulunduğunu dile getirmesi düğünde gelin olan genç kızın tepesinin atmasına sebep olurken, teyzenin de bunun üzerine gençkızın zaten evli olduğunu, klipteki düğünün sahte bir özellik taşıdığını haykırması küresel ısınmanın süratlenmesine vesile oldu. Sıcak ortamdan uzaklaşıp kendimizi tekrar Pepsi’nin yanında bulduğumuz vakit, İsmet Pepsi sözünü henüz bitirmişti ki bu da söylediklerini pür dikkat dinlediğimizi sanmasını sağlamaya büyük katkıda bulunmuştu. Daha fazla gitgel yapamayacağımızı anladıktan sonra oradan hemen ayrıldık. Dünya kupasının sona ermesiyle klip yayından kaldırıldı kaldırılmasına ancak yemekte yaşanan patırtının yankıları, klibi bir süre daha gündemde tutacağa benziyor..

Göze Girenler ::

1)Hiç kuşku yok ki Aria yapmış olduğu kliplerle reklam piyasasına çok farklı renkler kattı bugüne dek. Ve son olarak “karpuz kabuğu denize düştü” isimli parçaları 7den 70e herkesin dilinde. Yetkililer, bu kliple bir çok toplum yarasına tuz basmak istediklerini ve bunda beklemedikleri bir başarı kazandıklarını söyleyerek yaşadıkları gurur ve onuru saklama gereğinde bulunmadılar. Sorduğumuz sorular üzerine iyice gaza gelen ve sonradan aria’nın zıplamadan sorumlu müdürü olduğunu öğrendiğimiz, klipte de başrolü oynayan sarı sakallı satanist genç “Hiçbir masraftan kaçınmadık. Memleket çapında büyük bir dans organizasyonu gerçekleştirdik ve dereceye kalanların astronomik rakamlar istemesi üzerine dereceye kalamayanlarla yola devam etme kararı aldık. Ve sonunda böyle rengarenk bir tablo ortaya koyduk” dedi ve akabinde iki ters bir düz takla atarak kazandıkları başarının tesadüf olmadığını bize kanıtladı. Yeni klibin yolda olduğu sinyalini veren genç şarkıda geçen “bak ablacım naapacaksın, ariadan extra kart alacaksın” sözünün yanlış anlaşıldığını; hizmetten sadece ablaların değil abilerin, yengelerin, dayıların ve hatta ayıların bile yararlanabileceğini söyleyerek yüreklere su serpti..

2)Mazhar Alanson’un açıklamaları ortalığı velveye verdiği sıralarda, Garanti’nin “hoydaa” isimli klibi izleyenleri büyülemeye devam ediyordu. Muhteşem görüntüler eşliğindeki ritimli müzik, adeta insanın ruhunu okşuyor ve cocacola klibi kadar olmasa da çok iyi bir gaz verme işlevi görüyordu. Olaylı klip “elma”nın ardından Garanti kendisini affettirmek istercesine böyle bir klip hazırlamıştı sanki. Gemiyi yenileyen işçilerin ustası bizi kırmadı ve sorularımızı yanıtladı. İddia ediyoruz bu cevaplar piyasayı sarsacak. Çünkü meğer o dev gemi zannettiğimiz deniz taşıtı, ufak bir kayıkmış. Yurtdışından getirtilen ultramega bir grafiker, bilgisayarla o minik kayığı o gördüğümüz dev gemiye çevirmiş. O metallere vurularak gerçekleştirildiğini sandığımız müzik ise yine yurtdışından getirilen cam bardaklara vurarak müzik yapan bir grubun eseriymiş. Zaten toplam bir işçi varmış. O da bizim konuştuğumuz ustaymış. Yine grafiker, süper yeteneklerini bu işçiyi oraya buraya kopyalıyarak sanki işçi ordusu varmışçasına bir hava katmış çalışmaya. Yadsınan gerçekleri su yüzüne çıkaran usta söyleşimizin ardından bir daha ortalarda gözükmemiş. Ailesi kayıp ilanı vermiş. Ustanın Garanti tarafından kaçırıldığı ve kendisine işgence uygulandığı ortaya atılan iddialar arasında. Bu arada bize ulaşan bir bilgiye göre Türk polisi ve FBI ortaklaşa gerçekleştirdiği bir operasyonda ilk klipteki manavcı çocuğu Libya’da saklandığı evinde yakalanmış ve idam cezasına mahkum edilmiş. Garanti de yaptığı açıklamada bahtsız bedevi olduğunu ve bir daha klip çekmeyeceğini Türk halkına duyurmuş..

3)İlk dinleyişte anlaşılamayan, dinlendikçe manası kavranabilen bir şarkı son zamanlarda gençlerin ve ortayaşlıların büyük bir beğenisini kazanmış durumda. Evet. Doğru tahmin ettiniz. “bir de gözler hayran hayran bakınca” lakaplı bir aşk şarkısından bahsediyorum. Perdeyi kapatıp çocuğu öptüğü karede dünyanın en güzel ve en tatlı bayanı izlenimi veren genç hanımın akabinde beyaz’ın yanında göründüğü sahnede, kafasının ancak beyazın beline ulaşabildiğini sergilemesi, fanlarının büyük bir hayal kırıklığına bulanmasını sağlamış. Bunu öğrenen genç kadın, katıldığı bir talk show’da, bu olayı, beyazın ayakları altına, elma reklamındaki çocuğun tuttuğu elma (armut) kasasının konmasına bağlamış. Ancak sonradan edindiğimiz bilgiye göre, yapılan açıklamanın aksine, kasa beyazın değil; kadının altına konulmuş. Buna rağmen böyle içleracısı bir görüntü kösteklenememiş. İşin magazin kısmı bir yana, klibin canalıcı noktası, şarkıya da ismini veren, gözlerin hayran hayran baktığı sahne. Harikulade etkileyici bulunan bu sahne, aynı zamanda hayran hayran bakan kadının ne kadar sanatsal bir ruh taşıdığının belgesi gibi. Duyduğumuza göre bu kadın daha şimdiden bir çok sitkom teklifi almış. Bodur ama sade bir güzelliğe sahip olan esas kadın ise bu durumdan çok rahatsız olmuş..

4)Hani bir tabir vardır yıllandıkça güzelleşen kadın diye. İşte bunun şarkı versiyonu tvlerde sıkça boy göstermekte bu aralar. Aynı melodi temeline inşa edilmiş olan pek yeni sayılmasa da bayatlıktan epey uzak bir kliple muhteşem bir aşk serüvenini bizlere yaşatan bu klip, “sana bana herkese aroma” isimli çalışmayla aroma tabi ki ! Partide, kumsalda, piknikte, güneşin batışını seyrederken kısacası her yerde meyva suyu içilebileceği mesajını veren bu klibin yapılma amacının esası, gazlı içeceklere duyulan kine dayanıyor. Aroma magazin şefi müdüresi ile söyleşimizde, klip çekimlerinin çok büyük bir dostluk havasında geçtiğini hatta sözkonusu aşk hikayesinin tüm çalışanları tesiri altına aldığını ve buna bağlı olarak 2 hafta süren çekimlerde toplam 47 evlenme teklifinin edildiğini öğreniyoruz. Anlatıla göre bunlardan 45 tanesi kabul edilmemiş, 1 tanesi kararsız olduğunu söylemiş ve sadece 1 evlilik gerçekleşmiş. Gerçekleşen evlilik de zaten, klipteki hikaye gereği aralarında büyük bir aşk yaşayan o 2 pırıl pırıl gence aitmiş. Yaşlarının tutmaması üzerine şimdilik imam nikahı kıymışlar ancak en kısa sürede resmi nikah yapılacakmış ve bu nikaha tüm reklamseverler davetliymiş..

Eğer buraya kadar okuyabildiyseniz helal olsun size. Asrın hatasını yapmış olmanızın pişmanlığı ile bu uzunca salak yazıyı okuyabilmenin verdiği mutluluğun sentezi duygu yoğunlaşmanızı anlıyorum. Özür diliyorum 🙂

Temmuz ayı irdelemesinde görüşmek üzere..

kazaa spyware ile yetinmemiş

aftermath | 03 May 2002 10:31

dosya paylaşım programı kazaa korkunç bir olayla daha gündemde. spyware ile yetinmeyen kazaa, mart ayında bünyesine gizlice bir trojan yerleştirmiş. trojanın adı altnet… şimdiden milyonlarca kişi download etmiş bile. trojan, işlemci gücümüzü, disk alanımızı ve komünikasyon gücümüzü kullanabiliyormuş. trojanın 4-5 hafta boyunca deaktif kalacağı söyleniyor ama bu firmaya güvenilir mi bilinmez. bu süre içinde kişiler karar verecek programı bırakıp kırakmayacaklarına. trojansız sürüm ücretli olabilir, emin değilim.

836274 numaralı blog

hafifuyku | 10 January 1998 12:22

Selam reklam banner’ını farketmişsinizdir. Noktakom diye biryerden aldım. Sattıkları reklamın gelirini %60 Yayıncı %40 kendileri şeklinde paylaşıyorlar. PageView fazlaysa oran da yayıncı lehine artıyo. Bakalım, belki chatkapı hiç değilse hosting masrafını çıkarır.