tıp dünyası hastalıklarla baş edebilme yeteneğini kullandığı farklı teknik ve iyileştirme yöntemleriyle geliştirmeye devam ederken alternatif tıpta her geçen gün etkisini arttırıyor.
tıp dünyası hastalıklarla baş edebilme yeteneğini kullandığı farklı teknik ve iyileştirme yöntemleriyle geliştirmeye devam ederken alternatif tıpta her geçen gün etkisini arttırıyor.
Rüyalar, geriye dönüşler, gelecekten kesitler, gizemli ve sıradışı olaylar. İçinden çıkılamaz senaryolar. İşte böyle filmleri seyretmesi zordur ama keyif verir. Önce kafamızı karıştırır ama filmin sonunda süpriz finallerle ağızlar açık bırakılır. Ve bu filmler hep aklımızın bir köşesinde unutulmazlarımız olarak kalır. Sonunu bilsek de her zaman izlemek keyif verir. Ve mükemmel kurgusuyla hayran bıraktırır. İşte zeki senaristler ve izleyiciyle oynamayı seven yönetmenlerin kafa karıştıran filmleri;
Bir tiyatro oyunu 2 saat 45 dakika sürer ve sıkılmadan izlerseniz. Çok ciddi bir hayat öğretisi ile çıkıyorsunuz ve unutamayacağınız şeyler öğreniyorsunuz demektir. Tiyatro Oyunbaz’ın aylardır başarılı ve dirayetli birşekilde
Bilgi Üniversitesi Dolapdere kampüsünde oynadığı oyun izlenmeye değer ve daha fazlasını hak eder bir yorum.
İbsen gibi ağır metinlerin yazarından dökülen kelimeler Tiyatro Oyunbaz ile güncel ve dinamik bir şekilde akan oyun repliklerine dönüştürülmüş. İbsen bireyci ve anarşist yapıtlar üreten bir yazar olmasına rağmen Oyunbaz’dan epik bir oyun yorumu gözlemleyebilirsiniz.
Seks bağımlılığı son yıllarda sık duyulan bir hastalık haline geldi.Ekonomik kriz, ilaçlar, hormonlar bunu tetikliyormuş.Seks bağımlısı olarak nitelendirilmek için belirli kriterler var, sıksık cinsel istek duymak bağımlılık demek değil. Uzmanlar kişinin sosyal hayatını etkileyecek ölçüde olan isteklere seks bağımlılığı yönünden yaklaşmakta.
Saatlerce porno sitelere giren, bir kaç kez mastürbasyon yapan, sürekli seks yapan ,seks düşünmekten işini yapamaz olan kişilere bağımlı denilebilir.Bu rahatsızlık biyolojik veya psikolojik kökenli olabilir, bu saptandıktan sonra psikolojik veya ilaçlı tedavi ile büyük başarı sağlanıyor. Bu sorun erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülüyor.
2002 yılında hayatını kaybeden New Yorklu senarist Reginald Rose‘nin senaryosunu yazdığı (aynı zamanda onun hikayesinden uyarlandı), daha önce TV dizilerinden deneyimli olan Philadelphialı yönetmen Sidney Lumet‘in ilk sinema filmi yönetmenliği deneyimi olan ve Dünya Sinema Tarihi’nde büyük bir değer taşıyan “12 Angry Men” (12 Kızgın Adam), yapılmış ilk ve en iyi psikolojik/suç filmlerinden biri. ‘En İyi Senaryo’, ‘En İyi Yönetmen’ ve ‘En İyi Görüntü’ dalında Oscar adayı olan film, bir kaç kısa sahnenin dışında tek bir mekanda çekildi.
18 yaşındaki bir genç, ‘babasını öldürmek’ suçundan yargılanmaktadır. Yasa gereği, 12 kişiden oluşan jüri tartışma odasına kapanıp, gencin suçlu ya da suçsuz olduğuna dair kanıtları toplayacak, bir karar varacaklardır. Üyeler, verilecek kararın baştan ‘istisnasız’ olup, verilecek kararın 12 kşinin de onaylayacağına, yani üyelerden bir kişinin bile farklı bir düşüncede olmamasını gerektiğine karar verip toplantıya başlarlar.
Başrollerini Leonardo DiCaprio, Jennifer Love Hewitt, Marion Cotillard, Michael Caine ve Ellen Page‘in paylaştığı Inception filminin teaser’ı yayınlandı. İzlemek isteyenler yukarıdan izleyebileceği gibi ayrıntılı bilgi almak isteyenler için de : Twitter, IMDB ve Wikipedia
Sinema dehası Ingmar Bergman’ın 1961 yapımı sinema filmi “Såsom i en spegel“, kadrolu oyuncuları Harriet Andersson, Gunnar Björnstrand, Max von Sydow ve Lars Passgård‘ı buluşturan, etkileyici bir başyapıt.
Denge sorunu olan Karin, kocası Martin, babası David ve kardeşi Minus ile adada tatil yapmaktadır. Bir süredir psikolojik tedavi gören Karin’in iç sorunları, çevresindeki insanlarla oluşturduğu dengeyi de bozarak, kararsızlığı ve dengesizliğinin bedelini herkese dayatıp, tamir edilemez zararlara yol açmaktadır.
Sonsuz sevgi ve sınırsız anlayışa sahip kocası Martin, Karin’in her türlü davranışına göz yumarak, O’nun iyileşeceği günü umutla ve sabırla beklemektedir. Erkek kardeşi Minus ise, dış dünyaya som sessizlikle isyan ederken, içinde babasına olan kızgınlık hissiyle, en az Karin kadar hastadır.
Akupunkturun en çok sigarayı bırakmada ve zayıflamada yaygın bir şekilde kullanıldığı düşünülür. Aslında çok daha yaygın bir kullanım alanı var akupunkturun. Solunum yolu hastalıkları (astım, bronşit, sinüzit vs), kalp-damar hastalıkları (hipertansiyon, hipotansiyon), sindirim sistemi hastalıkları (gastrit, ülser, diş ağrısı, aft), üro-genital sistem hastalıkları (sistit, kısırlık), romatizmal hastalıklar, alerjiler, alışkanlıklar (sigar, alkol vs), selülit, obezite, kronik yorgunluk, stres, depresyon gibi. Listeyi daha da uzatabiliriz. Birçok hastalığın tamamlayıcı tedavisinde uygulanıyor akupunktur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporuna göre yan etkisi olmayan bir tedavi şekli. Türkiye’de 1991’den beri yasal olarak uygulanıyor.
M.Ö. 200 yılında konuyla ilgili kaynak kitaplara rastlıyoruz. Brezilya’da yamyam bir kabilenin kamış yardımıyla akupunktur noktalarına iri okçuklar üflediği kaynaklarda yer alıyor. Ancak akupunkturu ilk sistematize edenler Çinliler. Akupunktur Çincede ‘chen- chin’ (iğne ve ısı) olarak adlandırılıyor. Batıda ise akus (iğne) ve punctura (batırmak) sözcüklerinin birleşimiden oluşuyor. Evrende birbirine zıt iki enerji olduğundan bahsedilir Çin’de. Yin ve Yang adı verilen bu zıt enerjiler aynı zamanda birbiriyle uyumludur da. Yin siyahı, Yang ise beyazı temsil eder. Ancak Yang ve Yin iç içedir. Birbirinin içindedir. Yang’ın içinde Yin, Yin’in içinde ise Yang vardır. Yin ve Yang devamlı dengesizlik içindedir ve dengeyi bulmaya çalışır. İşte vücudumuzda da yin ve yang karşıtlığı vardır. Örneğin vücudumuzun sol tarafı Yang, sağ tarafı Yin’dir. Yin ve Yang’ın dengesizliği vücutta bazı anormalliklere (hastalıklara) yol açmaktadır. İşte akupunktur denilen iğne tedavisi ile uyarı noktalarının uyarılması sonucu bu denge sağlanmaktadır.
David Fincher’ ın Se7en (1995) filminden 2 yıl sonra çektiği The Game (Oyun) 1997 yılında sinemalara gelmiş. Filmin kahramanı varlıklı, işinde başarılı ve zeki işadamı Nicholas Van Orton (Michael Douglas) karakteridir. İşi dışında özel hayatında yanlız olan ve yaşamına müdahaleye izin vermeyen yapısıyla Van Orton kontrollü ve düzenli bir hayat yaşamaktadır.
48. yaş gününde (babasının intihar ettiği yaş) ondan farklı karakterde olan kardeşi Conrad (Sean Penn) ona bir hediye verir. Hediye bir karttan ibarettir. Kart hayatını değiştireceğini iddia eden bir eğlence anlayışı sunan CRS (Consumer Recreation Service – Tüketici Eğlence Servisi) adlı şirketin kartıdır. Von Conrad’ın ilk başta ilgisini çekmeyen bu durum daha sonra merak edip CRS’ e gitmesini sağlar.
Hintli yönetmen M. Night Shymalan’ın 1999 yılında yazıp yönettiği The Sixth Sense (Altıncı His) filmi 10 yıl sonra artık kültleşmiş bir film olarak görülebilir. Ayrıca film yönetmenin kendini Hollywood’da kabul ettirdiği filmde sayılır. Altıncı His’in ardından belkide aynı etkiyi yaratmayan birçok filmi bu filmin başarısından dolayı çektiği söylenebilir.
Filmin konusuna gelince başarılı bir çocuk psikiyatristi olan Dr. Malcolm (Bruce Willis) bir gece eski bir hastası tarafından evinde saldırıya uğrar. Birkaç ay sonra olayın etkisini atlatan doktor yeni bir hastasıyla (Haley Joel Osment)tanışır ve onun sorunlarını çözmeye kendini adar. Bu sırada karısını da (Olivia Williams) fazlasıyla ihmal eden ve kendi meselelerine dalan doktorun çocuk hastasıyla arasındaki ilişki ilerledikçe olaylar daha fazla ilginçleşecektir.
Çocuğun kendisine sırrını açıp ölü insanlar gördüğünü söylemesiyle kafası iyice karışan doktor bu çocuğu iyileştirmeyi kendine görev edinir.
Ancak tedavi ilerledikçe hastalığın bambaşka boyutlarının olduğunu öğrenecektir.
Birçok filmde defalarca tekrarlanmış, ti’ye alınmış meşhur süpriz finaliyle de ünlü olan film başarılı bir psikolojik gerilim olarak görülebilir. Altıncı His, başta çocuk oyuncu olmak üzere diğer tüm oyuncuların performansları ve atmosferiyle de filme gerilim havasını başarıyla işliyor.