bildirgec.org

pilav hakkında tüm yazılar

cacıkkolik

nazokiraze | 04 September 2009 10:56

Sözüm meclisten dışarı dostlar
bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum
hani dilim dilim doğrasalar beni
marmara Ege, Karadeniz ve hatta Akdeniz cacık olur diyorum

Barış Manço

Salatalıklar tarafından hücuma uğrayan yoğurdun en lezzetli hali cacıktır. Kimisi kocaman salatalık dilimleriyle sever, kimisi rendelenmiş veya minicik çintilmiş varla yok arası salatalıkla , ama içine giren sarmısak ,nane ve zeytinyagı (bazısı sirke de koyar) onu en üst seviyeye çıkarır.(Cacık Alman usulü)

Küstüm, yemiyorum

Galanthus | 09 May 2009 10:51

Annem bir süreliğine yurtdışında ve evin büyük kızı olarak yeni anne benim. Babam yurtdışına gider evin babası ben olurum, arkadaşlar izne gider, ben onların işine de sahip çıkarım, annem gitti en sonunda şimdi de anneyim ben. Hep birilerinin yerini tam olarak doldurabilme çabası… İster istemez yoruyor insanı.

Asıl sorun şu ki, babam gittiğinde evle ilgili çok fazla yükümlülüğüm olmuyordu, pazardı marketti evin eksiklerini tamamladım mı sorun bitiyordu. Ama mesele annem olunca hiç öyle olmuyor, çünkü annem yemek yapıyor! Yazları annem kardeşlerimle gittiğinde benle babam gül gibi geçinip gidiyorduk. Babam yemek yapıyordu bende temizlik evdeki nüfusta azaldığı için tek sorun annemi özlemem oluyordu. Şimdi evdeki nüfus sayısı oldukça fazla.

iskender, ne büyüğü ne küçüğü

nazokiraze | 24 March 2009 11:19

Hayatlarının bir döneminde Bursa’ya yolu düşenler muhakkak tatmadan geçmemiştir, iskender kebabını, öyle ya Bursa’ya gidip, gerçek iskenderi yemeden,ulan bu zamana kadar bende iskender mi yemişim beaaaaa demeden olmaz.

Bu yoğurtla,tereyağlı sosu, en güzel eti,pideyi birleştirip insanı kışkırtan yemeği yapıp ona bir de adını veren zat-ı muhterem Mehmetoğlu İskender Efendi ,1867 yılında ilk kez yapmış, şimdi de onun oğulları farklı yerlerde devam ettirmekte.İskender Efendi’nin oğulları tarafından açılan ve şimdi torunu İskender İskenderoğlu tarafından devam ettirilen veya İskender Efendi’nin diğer oğlu tarafından kurulan tesislerden birinde yedikten sonra insan yediği tüm iskenderlere isyan ediyor.Evet Bursa’ya gitmekle de olmuyor, iskenderin bize tanıştıran insanların mekanında yenmeli iskender, gerçi ben en son ne zaman orada gidip yedim hatırlamıyorum ama içindeki etin dağda kekikle beslenen hayvanlardan elde edilmiş olmasından mı, mandırada yapılan yoğurttan dolayı mı bilmem iskender gerçekten iskenderin ana vatanında yenmelidir.Neyse ki İstanbul’da da şubeleri var ama bana oraya gitmek kısmet olmadı.

gelelim kuru fasulyenin faydalarına

admin | 27 February 2009 14:26

Mutfagımızın heryemeği güzel, her yemeği kendine has, amma velakin efsaneler efsanesi kuru fasülyenin hakkını yememek, her yiğidin boynuna borçtur. Evinden uzak kalanların en çok özlediği yemektir.

Eskiden fakirlerin sofrasının baştacı olan kuru fasulye, ben çocuklugu bırakırken zam haberleriyle kral yemeği ünvanını alıyordu. O dönemden beri sanırım ben hala algılayamadım kuru fasulyenin durumunu. Bildiğim tek şey kuru fasulye ve pilavın ayrılmaz ikili olduğunu, cacık yada turşunun onların yanına çok yakıştıgı ve bu üçlüye kimsenin hayır diyemeyecegidir.Atatürk’ün sen sevdiği yemek olan kuru fasulye sofrasından hiç eksik olmazdı,aşçısı anılarında trende bile kuru fasulye yaptıklarını anlatır.(bilgi)

mideden geçen yol

nazokiraze | 08 January 2009 17:32

Erkeğin kalbine giden yol mideden geçer yada can boğazdan gelir oda olmaz sa bir gram et bin ayıp örter şeklinde ülkemiz insanının gırtlağa düşkünlüğünü anlatan pek çok söz bulabiliriz ararsak. Evet erkeğin kalbine giden yol mideden geçiyormuş bu pek çok ülkede de böyledir.

Yalnız merak ettiğim atalarımız bu sözü söylerken gerçekten eşlerin yada sevgililerin kalbinden, midesinden mi bahsetmişler yoksa kayınvalidelerin mi? Öyle ya yaşlı kadınlar yada kaynana adayları eskiden bir araya gelince gelin adaylarının marifetlerinden bahsederlerdi. Macide hanımın kızı çok kuru, onun ablası da pek oynak hem hamam da görmüş bizim Kadriye memeleri pek sarkıkmış… gibi konuşmalar zamanla kızı aldıkça yada tanıdıkça amanın bir börek açıyor sorma benim diyen karı halt etmiş, pilavı lapa yaptı pilav beceremeyen kızdan gelin olmaz, yemeğin altını yaktı yapraklarıda kalın sardı gibisinden cümlelere bırakıyor yerini.

yediklerimiz…..

nazokiraze | 02 January 2009 15:59

Sevdiğimiz ya da yemek zorunda oldugumuz yiyecekleri yerken faydalarını yada zararlarını göz alarak yeriz. Tansiyonu olanlar, kalp hastaları yememeleri gereken şeylerde ısrarcı olabilirler veya kemik erimesi olan bir bayan yogurt yemekten nefret ediyor olabilir.(8 Yiyeceğin Yarar ve Zararları) Faydalarından çok başka özellikler hakkında yazacagım.

Yedigimiz her şeyin faydalı ve zararlı veya değişik özellikleri var. Mesela kurufasülyenin gaz yaptıgını tüm dünya bilir ve bu yaşanarak tecrübe edilir çogu zaman. Aslınada hububat türlerinde genel olarak varolan gaz yapma özelligi kurufasülyede neden en ön plandadır bilemem belkide en sevilen yemeklerden biri oldugu için en çok gaz yapan olarak sadece o bilinir. Süt, soğan, patates, mısır, şehriye de aşırı gaz yapan besinlerdir her ne kadar fazla bilinmesede.

Her derde deva olan adaçayı idrar söktürme özelliginden dolayı duruma göre dikkatli içilmelidir çok sık idrara çıkmak bazen sıkıntı yaratabilir.Ayrıca hamilelere kesinlikle önerilmez. İçerdigi nikotin yüzünden doğada insan dışında hiçbir canlı tarafından tüketilmeyen patlıcan ise insanlarca da pek çok kötü hastalıga sebeb oldugu sanılarak yetiştirilmiyordu.

canımsın pilav

nazokiraze | 22 December 2008 16:59

Ülkem mutfagını düşürken kendimi en şanslı saydıgım yiyecek pirinçtir ve sanırım pirinci en iyi kullanan milletiz. Bakıyorum anavatanı Çin’de bile bizimkisi kadar leziz pilavlar yapılmıyor.Pirinç bilindiği üzere 6 bin yıllık bir besindir anavatanı Çin’dir (bilgi)

Pilavı en çok Araplar ve biz yaparız.Çeşit çeşit pilav yaparız düğünlerde ,mevlitlerde, hemen her akşam yemeginde( ya makarna ya pilav) pilavsız olmaz. Lokantaların olmazsa olmazı, kurufasülyenin en kadim dostudur pilav. Bir kadının iyi bir aşçı olup olmadıgının göstergesidir. Tane tane dökülmezse pirinç o kadın iyi yemek yapmıyor denir.(iyi pilav nasıl yapılır)Menülerde kuru-pilav, pilavüstü döner gibi önemli yemek kategorisinde bulunur.Az pilav tabiri yada Pilav günleripilava verdiğimiz önemi gösterir.

Uzakdogu’da haşlanarak yapılan pirinç İtalya’da risotto, İspanya’da paella bizde ise pilav ve dolma olarak karşımıza çıkar.

bunları ayırmadan yemek lazım

nazokiraze | 29 November 2008 17:01

Ülkemiz insanı itibarıyla damak zevkimizin çok gelişmiş oldugunu düşünüyorum. Yedigimiz yemeklerden tutun sofra düzenine kadar başkayız diğer ülkelere göre. Bugün konumu belledim hani bazı yiyecekler vardır ya da içecekler yanyana olmazsa olmazlar ki bu herkesin zevkine göre değişir. Ancak bu özelligin en güzelini ben kendi milletime yakıştırıyorum. Bazı ülkelerde görüldügü üzre sosislinin yanında milkshake, biftek yerken çikolatalı süt gibi abuk sabuk kombineler yapılmakta. Allaha çok şükür ne yediğimizi bilen milletiz.

Mesela karpuz-peyniz ikilisi bunların en meşhurudur. Herkes sever karpuz-peyniri, yaz akşamlarının yemek yapmaya üşenen ya da hafif bir akşam yemeği yemek isteyen bünyelerin vazgeçilmezidir. O yüzden karpuz peyniri ilk sıraya alıyorum ki ondan sonra benim en sevdiğim peynir arkadaşı domatesdir. Domates-peynir gece sandviçlerinde benim favorimdir.Karpuz-peynir ikilisine tek rakip kuru fasülye-pilavdır, hatta kuru-pilav-turşu üçlemesi olarak karşımıza çıkar bu olay ancak turşunun yeri sabit değildir ara sıra yerini soğana bıraktıgı da olur.

yemekli yazı

nazokiraze | 13 November 2008 13:48

Ülkemizde hepimiz artık beslenmemizi bile günümüze göre yapıyoruz. Fastfood yemekler aklımızı başımızdan almış. Çocuklarımız hamburger, misafirlerimiz pizza bekler olmuş. Yemege gidince artık salat-barlar da alıyoruz soluğu. Kebab, döner kültürümüz de şaştı. Bazı yerlerde lahmacunla pizza aynı yerde satılıyor. Simit evleride garipleşti. Artık simitevlerinde hamburger, pizza da var hatta bizim burda ki körolasıca simitevinde inan ki simit yok:))Biraz mutfaktan konuşalım istedim.

İnsanımıza taze ve doğal yapılmış şeyler artık lux geliyor. Ev reçelini, eriştesini, tarhanasını yaptıran kendini şanslı sayıyor.Salçası da ev yapımıysa degmeyin keyfine.

Yediklerimiz içtiklerimizden bizim kültürümüze ait olanları biliyormuyuz? Hepimiz belli başlı birkaçını biliriz. Mesela ayran Göktürkler tarafından icad edilmiş hemde tesadüfen geleneksel içecegimizdir yani. Tarhana desek zaten değinmiştik burda ülkemizin başına gelmiş en güzel şeylerden biri.Boza da bilinen en eski Türk içeceklerinden biridir.Zamanla deniz yolu aracılı ile İran’a Kafkasya’ya kadar yayılmıştır.