bildirgec.org

özgüven hakkında tüm yazılar

Masaj ve Görme Engeli

wowo | 21 April 2010 15:16

Eski yazılarımdan “engelsiz dershane“de Tr’de görme engelliler için yapılan uygulamalardan birinden bahsetmiştim. Şimdi ki yazımda ise; Çin’de yaygın olan bir konudan bahsetmek istiyorum..

Çin’de yaşayan her engelli birey gibi görme engellilerinde ücretsiz olarak yararlanabildiği kurslar var. İsteyen her görme engelli verilen eğitimlere katıldığında, dokunma duyularının gelişmişliğinden yararlanılarak masör veya masöz oluyor ve çalışmaya başlıyor. yaptıkları işte en iyi olduklarını bilmek onları çok onore ediyor ve özgüvenliler.
bazı hastalıkları masajla tedavi bile ediyorlar !

Quantum Düşünce Tekniği

Heat Transfer | 26 October 2009 11:36

Bugün, bilimin ne kadar ileri gittiği konusunda övünsek de, belki gelecekte uğraştığımız şeylere gülüp geçeceğiz.
Dünyamızda artık bilim temellerine oturtulmamış hiçbirşey ciddiye alınmıyor. Bizim için gerçek kavramı; mutlaka bilimsel temellerden yükseliyor.
Quantum fiziği ve fizikçileri dünyada yeni bir çağı başlatmak üzereler. Quantum fiziğinde birçok kavram havada kalsa da, ilginç yaklaşımları ile quantum düşünürleri bizleri cezbetmekteler.

Hepimiz, beynimizin işleyiş tarzına akıl sır erdiremeyiz kimi zamanlar. Düşüncenin ne olduğunu düşünrüz. Düşünme işlevi beynimizde nasıl gerçekleşir? Hiçbirşey yoktan var edilemez ve varolan hiçbirşey yok edilemez. Peki düşünce nasıl yoktan varoluyor?. Beynimizde düşünceler nasıl yoktan varolabiliyorlar? Herşey gibi düşünce de enerjinin farklı bir formudur. İlginç olan şu ki; düşünceler beynimizde üretilmezler. Şaşırmayın, işte bu quantum fizikçilerinin cezbeden teorilerinden biridir. Düşünceler, bütün insanların beyinlerinin bağlı olduğu ortak bir alandan gelirler.

mahna mahnaa..

pillibebekkuyuda | 15 June 2009 14:00

http://www.themeparkshopper.com/catalog/kermit_antenna01.JPG
http://www.themeparkshopper.com/catalog/kermit_antenna01.JPG

Kız arkadaş toplantılarına istemeyerek katılmışımdır hep, ama yararları büyüktür. Toplum içinde hitab etmeyi öğrenebileceğin bir yerdir..

Genelde bu gibi ortamlarda dedikodular yapılır, moda dan konuşulur.Çok yakından takip etmeyenler ve kılığı pek güzel olmayanlar sessiz kalmayı tercih ederler. Markalı bir don bile giysen, kendine güvenlisindir.. Kimbilecek senin donunu, ama senin için bunların hiçbir önemi olmamalıdır. Çok sayıda idealist olanlar gelir bazen, onlara gittiğin yerleri, yediğini içtiğini anlatmak zordur. Çok sıkı eleştirirler gelir, sen bile anlatmaktan keyif almaz hatta kusmak istersin o an yediklerini..Oysa ki şeklen de olsa belki de amacın yediğin yemeğin tabaktaki duruşunun bir sanat eseri olduğundan bahsetmektir. Herkesin ilgi alanı başka tabii..

ÖZGÜVEN

teacher07 | 06 January 2009 09:23

Gerek toplum yaşamında, gerek çalışma dünyasında başarının temeli, kişinin kendine güvenidir. Üstün yetenek, kişi bunu kullanacak güvenden yoksunsa yeterli olmaz. Ancak, herkes kendine olan güveni artırabilir. Herkesin övgüye değer nitelikleri vardır. En utangaç, en çekingen kişiler kendi kendine güvenir duruma nasıl gelirler acaba?

Kendine güvenir biri olma isteği çağımızın olaylarındandır. Teknolojik toplum içinde, kendine güvenme konusu kaygılar yaratmaktadır. Kişi, kendini insan olarak kabul ettirmek gereksinimi duymaktadır. Toplum, küçük, dağınık tarım toplumu olduğu çağlarda, bireyler yerlerini bilmenin güveni içindeydiler. “Üstün” ve “Aşağı” ların kimler olduğunu biliyorlardı. Sanayi merkezleri, modern şehirlere dönüşmeye başladığında, söz konusu rahatlık kayboldu. İlk bakışta çok kolay görünen, insanın ne isterse olabilme durumu çekiciydi. Ancak bu o kadar kolay değildir. Kişinin bir takım yetenekleri olmalı, bunları ortaya koyabilmek için kendine inanması gerekmektedir.

BAŞBAKANIN PANTOLON DÜĞMELERİ AÇIK KALMIŞ

keremx | 22 October 2008 11:54

BAŞBAKANIN PANTOLON DÜĞMELERİ AÇIK KALMIŞ

Toplum içerisinde rezil olduğunuzu düşündünüz mü hiç? Bir seminer teneffüsünde lavaboya giden, açık kalan yaka mikrofonundan, WC’den salona; büyük, küçük eşliğinde, sesli, karışık, canlı yayın yapan bir bayan konuşmacının durumuna düştünüz mü mesela? Ne kadar feci bir durum değil mi?

Buna benzer örnekler çoğaltılabilir. Tarihi bir örnek verelim isterseniz?

Zaman İsmet İnönü’nün 27 Mayıs İhtilali’nden sonraki başbakanlığı döneminidir. Yorgun
Başbakan bir protokol yemeğine katılmıştır. Yemek sonrası lavaboya giden İnönü’nün dönüşte pantolon düğmeleri açık kalmıştır. Bu durum danışmanlarından birinin dikkatini çeker. Danışman fark ettirmeden Başbakan’ın kulağına eğilir ve gizlice uyarır.. Durumu öğrenen İnönü gayet sakindir. Başbakan bir taraftan pantolonunun açık kalan düğmelerini kapatırken, diğer taraftan da hazır bulunanların duyacağı bir sesle danışmanına mukabelede bulunur:

UKALALIK

teacher07 | 17 September 2008 16:45

Her fırsatta, ortaya atılan, her konuda ben bilirim tavrıyla boy gösterenleri bilirsiniz. Sen ne bilirsin “ öyle değil” deyip, mangalda kül bırakmayan, bir sürü laf (boş laf) söyleyip, sonunda balon gibi sönen nice insanlar vardır. Konuyla ilgisi olmayan birçok söz üretip “ hani ne diyordum?” diyerek tekrar başlayan çenesine güvenenler vardır. Söyledikleri havada kalıp, yılışlık yılışık esprilere başvurmaya çalışan, kendi eksiklerini kapatmaya çalışan, söyledikleriyle birkaç numara büyük elbise giymiş durumuna düşenler de vardır. Bazıları da önce övgüler düzer ( sen çok güzelsin vb.), ancak “ben daha harikayım” diye böbürlenirler. Tamamen insanları kendinden tiksinecek duruma getirenler, düştükleri küstah ve aptal durumun farkında bile olmayanlar vardır.

Ukalalık, bilgili olduğunu sanıp, burnu büyük tavırlarla kendilerini kaptıranlar, kendine değer verilmesine muhtaç, takdir edilmemiş kişilerin düştüğü durumdur. İnsani özelliklerle değer kazanıldığının farkında olmayan saflıktır. Ukalalık, kendini dağ gibi gösterip, kibirlenmedir. Bilmezler ki kibirlilik ve herkesten kendini üstün görme öldürücü bir zehirdir. Bu zehir, onları aptal sarhoş durumuna sokar.

Tokalaşırken Karşınızdakini Etkileyin (!)

fReewave | 09 April 2008 14:01

İnsanlarla ilk karşılaştığımız da göstermiş olduğumuz bu eylem, hayatımızda gizli kalmış, fakat insan ilişkilerinde farkına varmadan karşımızdakine belki de duyguları belli etmenin bir yoludur.

Aslında Tokalaşma esnasında karşımızdakine bir nevi ben kendime güveniyorum veya güvenmiyorum mesajını gizliden vermiş oluyoruz. Bunun yanı sıra iletişime açık olduğunuza dair mesajları bile bu esnada karşınızda ki insana vermiş olursunuz. Bu ifadeyi de ilk fiziksel eylem olan tokalaşma esnasında verilmesi aslında yadırganmamalı.