bildirgec.org

özgür hakkında tüm yazılar

Ağaçtaki Küreler

zabun | 14 June 2006 16:40

Küçükken bir ağaç ev yapmak en büyük düşlerimden biriydi. Kanadalı abiler, böyle bir rüyayı küre şeklinde görmüşler ve siparişle yapıp, teslim eder olmuşlar. İçinin döşemesine siz karar veriyorsunuz. İsterseniz evyeli, fırınlı, buzdolaplı, yataklı-oturaklı olabiliyor, isterseniz bir büro gibi döşenebiliyor. Ormanda, yeşillikler içinde, metrelerce yüksekte bir kuş yuvasını andıran evinizde, kafa dinleyebilirsiniz ya da uzun işlerinize konsantre olacağınız ev-ofisinizi taşıyabilirsiniz, gerisi size kalmış. Ürün Discovery Channel ve CBS televizyonlarında da tanıtılmış.

…oyunun kuralları

ELOY | 12 October 2002 16:15

Uyandım. Daha bir özgürdüm bu sabah. Benim değildi bugün, belki başkaların da. Nasıl desem, bu sabaha kadar binlerce parçaya bölünmüş düşüncelerim bozgun sonrası yenik bir ordunun askerleri gibi komutanlarına –yani benliğime- isyan ediyor ve geçmişimde bedelini ödemeyi göze alamadığım her kare arka arkaya sıralanıp tanıdık bir filmin -yani hayatımın- bütün trajedisini ve sefaletini intikam alırcasına önüme seriyordu… bu dehşet verici bir durumdu. Ben kahramanı olduğum filmin senaryosunu yazarken bunu hiç mi hiç düşünmemiştim…

Öyle ya görünüşte hayat tepe taklak yuvarlanıyor, kahraman yaşıyor, dostluklar kuruyor, insanlarla geçiniyor yada geçinemiyor, kadınlar tanıyor, aşık oluyor, tanımadığı kadınlara aşık oluyor, tanımadığı kadınları unutuyor, kadınları tanımadığını unutuyor. Birinde mutlu oluyor. Bütün bunlar olurken yemek yiyor, yemek için çalışıyor, çalışmak için çalışıyor, çalışmamak için çalışıyor. Meslek sahibi oluyor, ev sahibi oluyor, çocuk sahibi oluyor, sahip oluyor, sahip olmazsa sahibi oluyor, sahibi olmazsa sahipliğe karşı oluyor, biri olmazsa öbürü oluyor, o da olmazsa her şeye karşı oluyor. Duyarlılık içinde, uyarlılık içinde, kararlılık içinde, tutarlılık içinde, -lık, -lık, -lık, içinde ve her şey birbirinin içinde, hayat tepe taklak kör bir noktaya yuvarlanıp gidiyor… kısacası her şey kelime manası dışında hiçbir kişiliği olmayan bütünsel bir boşlukta birbirine karışıyor ve hepsi aynı noktaya yönelmiş oklar gibi aynı delikten yukarı doğru fışkırıyorlardı. Kendime “yaşadığın bir tek şeyin ama bir tek şeyin arkasında kaya gibi durabilir misin?” diye sordum, görünüşte her şeyin arkasında durabilirmişim gibi geliyorken beynimde fırtınalar koparan o soruyla uyandım… “Hayır!” diye bağırdım “sen hiç başka film seyretmedin ki…”