bildirgec.org

özgünlük hakkında tüm yazılar

Hasan Yalçın ile Türkiye’de Tasarım (Söyleşi)

cnkymz | 03 October 2012 12:14

Hasan Yalçın ile Söyleşi (cnkymz.com)
Hasan Yalçın ile Söyleşi

Türkiye’de tasarım ile içli dışlı olan birçok kişi biliyordur Hasan Yalçın ismini. Tasarımın önde gelen isimlerinden olan Hasan Yalçın’ı, Tasarımcı’nın El Çantası bloğundan da tanıyoruz. Özellikle yeni başlayan ve kendini geliştirmek isteyen tasarımcılara büyük katkı sağlayan Hasan Yalçın ile Türkiye’de Tasarım başlıklı bir söyleşi yaptık.

Söyleşimiz çerçevesinde Türkiye’de Tasarıma Bakış Açısından ve Sektördeki Sorunlardan bahsettik. Önemli ipuçlarını aldığımız sohbetimizde aynı zamanda tasarımcılar için Kaynak Sıkıntılarını konuştuk. Hasan Yalçın‘ın diğer ülkelerdeki tasarımcılarla olan farklarımızı dile getirdiği sohbetimizde özgünlük ve yaratıcılık kavramlarının ne kadar önemli olduğunu ve ilham kaynağı olarak kendisinin neler yaptığını öğrendik. Tasarım sektörüne yeni giriş yapmış ve kendini geliştirmek isteyen kişiler için faydalı ipuçlarını içeren bu söyleşimizin detayları için buyrun.

Blog ve Özgünlük

renklifikir | 04 December 2007 14:23

Biz neden üretemiyoruz? Bu ne biçim soru neyi üretecekmişiz diyorsunuzdur.Tavuk çiftliğinde tavuk veya yumurta değil tabiki.Blog yazmak ve çeşitli ilginç blogları okumak insana keyif veriyor.Blog kişilerin olaylara bakışıdır,yorumlarıdır.Peki,neden başkalarının yazdıkları kopyalayıp kendi bloglarında orijinal yazıya bağlantı vermeden,kaynağını belirtmeden yayınlama gereği duyar insanlar.Yazıyı beğenmiş olabilirsiniz.Yazıyı yazan kişinin bloğuna link verebilirsiniz değil mi? Gayet kolay bir iş olsa gerek.

Bir diğer bahsetmek istediğim bloglarda kullanılan şablonlar hakkında olacak.Herkes istediği şablonu kullanmaya hakkı vardır.Zevkler ve renkler kişiden kişiye değişir demişler.Ama kullanacağımız şablonunda biraz amaca hizmet etmesi gerekir.Blog yazıyorsanız sade bir şablon işinizi kolayca görecektir.Portal sitelerinin kullandığı şablonlara benzeyen tasarımların kullanılması bloglar için iyi değildir. Başka kişilerinde aynı şablonu kullanması çok da önemli değildir.Önemli olan bloğunuzun içeriğinin doyurucu bir bakıma da özgün olmasıdır.

Sınır sınır içinde..

khun | 08 May 2007 23:55

Bir köyde yaşıyorlardı zamanla büyüyüp genişleyen.
Bir düzenleri vardı, çünkü kuralları vardı, sınırları içinde, basit.
Sınırları vardı aralarında ve etraflarında. Sınırlar iyiydi. Ve kuralları vardı, karmaşık görünen, ama basit.
Sınırları vardı içinde yaşadıkları, düşündükleri, hayaller kurdukları. Umut ettikleri.
Herkesin kendi sınırı vardı ve herkese ortak bir sınır, içinde yaşarlardı.
Kuralları vardı kendileri için. Ve kuralları vardı ortak. Çünkü bir düzenleri vardı. Hep vardı ve hep olacaktı.
Sınırları vardı aralarında, sınırlar gerekliydi, çünkü herkes kendi sınırları içinde yaşardı.
Sınırları vardı etraflarında ve hepsi o sınırın içinde yaşardı birlikte, ama ayrı. Çünkü herkesin ayrı sınırı vardı, sınır içinde.
Sınırlar birlikte çizilmişti özenle, etraflarına ve hepsinin etrafına.
Kuralları vardı sınırlar içinde.
Sınırların kuralları, kuralların sınırları vardı, düzen içinde.
Çünkü hayat böyleydi.
Kurallar koymuşlardı sınırlar içinde, zamanla ve gelişmişti kurallar kendi içinde.
Unutulmuştu bazı kuralların neden konduğu, zaman içinde, ama gerekliydi herhalde.
Sınırları vardı içinde yaşadıkları, sevdikleri, sevildikleri, paylaştıkları.
Kuralları vardı sınırlar içinde ve sınırların.
Paylaşmaktı esasında sınırlar, özgürlüğü, sevgiyi, umudu, hayalleri.
Ve ayırmaktı sınırlar, herkese ait olanı.
Sınırlar vardı sınırlar içinde, aşama aşama, derece derece.
Sahiplenmekti aslında sınırlar, belirlemekti neyin kime ait olduğunu ve ne kadarının.
Böyle olmuştu hep, sorgusuz, çünkü hayat böyleydi.
Bir sınır vardı bütün sınırları kapsayan ve herşey o sınırın içindeydi sınırlarla birlikte.
Kurallar vardı, artık kimsenin hatırlamadığı, nasıl konduğunu.
Böyle iyiydi, çünkü hayat böyleydi.
Kurallar iyiydi, kuralsız olmazdı, sınırlar içinde.
Sınırlar vardı herkesin bildiği, çünkü içinde yaşarlardı.
Pek azı merak etti sınırların ötesini, çünkü herşey zaten sınırların içindeydi, hayat buydu, bunu herkes bilirdi.
Sınırlar vardı tanımlı, tanım, tanım içinde.
Ben, vardı sınırlar içinde tanımlı, ben’le başlayan.
Ben’e göre yapıldı tüm tanımlar, ben için. Sınırlar vardı ben içinde, ben’le başlayan tanımlı.
Ben içinde sınırlar vardı, sınırlar içinde ben’ler.
Hayat böyleydi.
Sınırlar gerekliydi.
Sınırlar, paylaşmaktı, sahip olmaktı, yalnız kalabilmekti kalabalık içinde, var olmaktı.
Sınırlar ben içindi. Çünkü ben, var olmaktı, sevmek, kıskanmak, öfkeden deliye dönmek, anlamak, ağlamak, tiksinmek, alışmak, kanıksamak, acıkmak, doymak..
Sınırlar, bensiz olmazdı ve ben, sınırlar olmadan.
Sınırlar ölçüydü, ben bunu bilirdi.
Bunu herkes bilirdi.
Kurallar buna göreydi ve sınırlar.
Ben’ler vardı yan yana, aralarında ve etraflarında sınırlar.
Düzen içinde yaşarlardı, çünkü kuralları vardı.
Düzen içinde düzen vardı, çünkü kural içinde kural, sınır içinde sınır vardı.
Sınırlar tanımdı, hayatı özetleyen.
Ben bilirdi, herkes bilirdi, hayat böyleydi.
Bir köyde yaşarlardı sınırları belli, ordan ötesi önemli değildi.
Çünkü ordan öte birşey yoktu.
Hepsi buydu.
Bunu herkes bilirdi.