bildirgec.org

ölüm hakkında tüm yazılar

Ölmek nasıl bi şey

lzcramcillll | 07 November 2001 23:09

Ölüm hakkında bu güne kadar neler düşündünüz bilmiyorum. Bilmeme de gerek yok. Ancak, eğer hepimiz bir toplum oluşturmak zorundaysak -ki benim için hiç fark etmez- bu konuda bir şeyler söylemenin zamnı gelmiştir…

8

Rüzgâr-ı gümüş

Akşam olmuş yeteneklerimin üstünde. Gün çoktan batmış. O kadar çok ki problemler, çözmeye uğraşmakla bile bir problem olarak karşı karşıya kalınıyor. Rüzgârlaşıyorsun bir süre sonra, geçip gidiyorsun çevrende bıraktığın izlere aldırmadan. Kimi zaman sıcak bir esinti olup gönüllerde dolaşıyorsun, emellerini gerçeklemek isteyen arsız ve hayata bağlı küçük yüreklerde. Kimi zaman soğuyorsun hayattan, önüne geleni yıkıyor, kırıyorsun durmadan. Çamurlaşıyorsun hayatın üstüne, hayatı çamurlaştırıyorsun arsız ve küçük yüreklere. Zindan oluyorsun bazen, gümüş renkli parmaklıkların oluyor aşk. bir esiyorsun ki sorma gitsin. Döküyorsun yapraklarını acı ağaçlarının. Acı ağaçlarının altında seviyorsun, geçmiş baharını. Maziye dönüyorsun yeni bulutlarda. Bir sıcak dalgası geliyor balkanlardan. Özgürlüğünü beraberinde götürüyor vizesi dolduğunda. Eyyy kendini bilmez kimliksiz rüzgâr, hangi mevsimden geldinse oraya dön. Hangi kelebeğe aşıksan ve hangi gecede döktüysen sevda yapraklarını acı ağaçlarının, hangi denizleri kabarttıysan oraya, dalgaların aşık olmayı unuttuğu sahillere dön. Silindin iyice şimdiki zamandan. Varlığın gelecekte. Yaşamaktan utanmışsın. Utanmışsın bu kadar derin uyumaktan. Tanımadığın kişiliksizliklerden sıkılmışsın. Tahminlerin doğru çıkmış yağmur üstüne. İyice ıslanmış, sırılsıklam aşık olmuşsun yağmur damlalarına. Yağmur damlaları ile içli dışlı olmuşsun. Çok iyi biliyorsun oysa dostluğun matemli gümüş yüzünü. Gümüş deniyor, gümüşi deniyor, ne denmek istiyor? Gümüş geçti mi bir cümlede hemen anlayacaksın ,ki her an puşt bir kelime gelebilir ardından. Gümüş garip bir renktir. Hem içine çeker, hem dışarı iter ışığı. Bir an gündüz zannedersin içindekini, bir an gece. En karamsar anında açar gümüşi gülücükler yüzünde. En sert düşüşünde söylersin metalik şarkıları bağıra çağıra. Gümüşi bir gülümseyiştir bu yüzden, hayat uykusunda görülen en kötü kabusları tatlı bir rüyadan öteye götüren. Bir damla gümüşi yağmur damlası en kötü kabusların içindeyken hayat uykusundan uyanmanı engelleyen. Bir parça siyaha çalan gri kalleşlik ve manasızlıktır –ki anlamsızlık da bir çeşit kalleşliktir, puştluktur hayatta- gerçek zamanı bir an önce ölümsüzleştirmeni isteyen. Hayat uykusunda seni ölüme iten. Her yaşam siyahla beyazın, iyi ile kötünün arasındaki bir çizgide hayat buluyor. Her yaşam gri renkte. Gümüşi bir uyku oysa hayatı grilikten çıkarıp parlak bir hale sokan.

The LzcramciL

http://lzcramcil.dostweb.com
-tüm hakları saklıdır-