bildirgec.org

ölüm hakkında tüm yazılar

George W. Bush: 21. Yüzyılın Kabusu

aynshtein | 21 March 2007 09:13

Irak Savaşı bu gece 5’inci yılına giriyor. Mart 2003’ten bu yana Irak’ta tam 1 milyon kişi can verdi. 3 bin 218’i ABD’li askerler, 40 bini eski Irak ordusu askerleri, geri kalanı ise siviller..

Yukarıdaki metin bir film senaryosundan değil.. Düpedüz gazete haberi..

21. yüzyıldayız, teknoloji çağındayız, küresel ısınıyoruz ama hala tehlikenin farkında değiliz: DÜNYA YAVAŞ YAVAŞ YOKOLUYOR… Küresel ısınma, çevre kirliliği, tükenen kaynakların hayatımızı zindana çevirmesine çok az bir süre kaldı.

Açgözlülüğüne mani olamayarak, silahlarla, savaşarak insanları katletmeye devam etmek niye? 15 – 20 yıl sonra içmeye su bulamayacağız. Bu ne öfke, bu nasıl kin?

iskelet’in ölümü!…

koza 68 | 20 March 2007 13:32

Böyle sonlar olmamalı…

Kapılar kapalı, kimsede anahtar yok!…

Telefon sessiz hiç çalmıyor, belki de numarayı bilen yok!…

Nelere sahipti ! Neler kaybetti ?…
Ya da hiçbir şeye sahip değildi, o nedenle de hiçbir şey kaybetmedi…

Milliyet’in iskeleti bulunan şekerci Faruk ile ilgili haberi; Yün çorapları,pijaması ile sandalyede iskeleti bulunan “insan”…

Haber bana, Çehov’un ; Raşild’in Kemanı’ndaki Yahov’u hatırlattı; Yahov, boşa giden yaşamını, bağırıp çağırarak, etrafa göz dağı vererek geçirir…Sonunda bir şey yapamamanın verdiği çaresizlik, umutsuzca çırpınışlar ve düzenin ona verdiği zenginliklerin bir anda birileri tarafından çalınıp götürülüşü…
Şekerci Faruk’un neler yaşadığını bilmiyoruz,belki de Yahov’un yaşamına benzer bir yaşamı oldu….Ya da çok daha farklı, çok daha dramatik şeyler !…

susma hakkı- intihar

nevdalist | 20 March 2007 09:16

Oysa biz hep bir düş kazasında
Karşıdan karşıya geçerken
Eli bırakılan çocuklardık

Hapishaneden çıkar çıkmaz ilk ne yaptığı bilinmiyor. Herhalde gözlerini oğuşturmuştur. Onca yıl içerde yattıktan sonra, güneş ışığı gözlerini kamaştırmıştır. Sonra Bayrampaşa’nın sisli caddesinde babasını gördü. Koşup sarılmak dışında elinden bir şey gelmedi. Sonraysa ne yaptığı, neden hayatına son verdiği bilinmiyor. Şairlerin hep yalnız olduğunu bilmiyordu, bilmediği için de intiharı seçti.

korku, ölüm, karanlık

huriki | 05 March 2007 20:31

İnsanın yaşamı ana rahminin karanlığında başlayıp, toprağın karanlığında biter. Belki de karanlık en güvende ve en huzurlu olduğumuz yerdir. Bir başkası karanlığın ardından ışığın geleceğini bildiği için bunun bir bekleyiş olduğunu da düşünebilir. Ana rahminde doğmayı beklemek, gece yatakta sabahı beklemek, toprağın altında dirilmeyi beklemek. Bense bekleyişi düşünmem. Yaşam zaten karanlıktır. Bekleyecek bir şey yoktur. Işık sadece, bu karanlık evrende yolumuzu bulmamız için gereklidir. Karanlığı severim. İçinde barındırdıklarından korkmam. Barındırdıkları beni korkutmasa da her zaman tedirgin eder belki.

Beceremedim Ölmeyi

beyrek | 04 March 2007 08:23

Beceremdim nedense, ben sevgisiz yalnız yaşamayı
Reva mıydı, bana bu dünyada ölüm yazmak
Aynaya bak kendini öldüre bilir misin?
Kendini, aklını yitirmemişsen
Öldürebilirsen beni de diğerlerini de öldür…
Öldürmesen aklının olmadığını düşünürüm,
Gün gelir senide öldürürler adın her neyse…
Ne dense ben ve benim gibiler, kendine yapılanları unutmaz!
Aslında hepimiz unutkanız, unutuyoruz bize yapılanları,
Sen benim ninelerimin çocuklarının babasınıda öldürdün.
Aynada kendi gözlerimizin içine bakmayız
Bakarsak anımsarız geçmişten bir iz bulur da.
Tuturmuşuz bir aşk diye,hepsi yalan.
Sevği, kardeşlik, dostluk koymuşuz adına
Çöllere düşen daglar deldiren
Yalan çöllerde kuruyan ırmaklar’da…
Aynada yaşlanan çizgilerine,gözlerine bakan
Koskocaman bir yalan,bu dünyada yapılanlar…
Ben ölmüşüm,o ölmüş yagmur gibi yağan bombaların altında
kime ne?
hani senin adın demokrasiydi, adaletti,
Domokrasi, Adaletin buysa beni de, çocuğumu da
Öldürüyorsun…benim atom bombam yok,
param yok İnsansız uçaklarım yok
gücün sadece bana yetiyor ve çocugumu öldürüyorsun…
Yapacağın bu idi senin oynamaya yerin dar!
Bir yerlerde bir oda alman gerek…
Yaşam alanını genişletmen için!
Topla,Tüfeklen adına her ne diyorsan…
Aslında sen koskoca bir yalanın bana yeniden gösteriyor.
Aynaya bakmamı saglıyorsun…
attığın her bomba ile gözümden üç damla yaş akıttın.
Olmayan geminin kaptanlıgını yaptırdın…
Elimdeki bir dilim ekmeğe kan akıttın
Ve çölde yürümeyi bilmiyen bir kaptan!
Sen aynaya bakıp kendini öldürebilir misin?

ölüm kokusu

asymptot | 26 February 2007 20:57

ispermeçet balinası
ispermeçet balinası

ölüm, sürdüğümüz yaşamın tek kesinliği. hepimiz bir gün gelecek öleceğiz. öldüğümüzde arkada bıraktığımız bazı şeyler olacak ya da hiçbir şey kalmayacak. her şey geçip gidiyor, geçip gidecek. bu dünyanın geçici olduğunu ve bunun değişmeyeceğini kavramış bazıları ise ölümsüzlüğü öbür dünyada ararlar. öbür dünyada cennet ya da sürcehennemde dirilmeyi beklerler.

ölümlü olmak, bir gün öleceğini bilmek insana çok işler yaptırır. bu dünyada kalıcı iz bırakmak, büyük işler yapmak gizli bir ölümsüzlük çabasıdır. “ben ölsem de eserim yeryüzünde kalsın” beklentisidir. ölümlü olmaya karşı doğal reflekslerden biri de üremektir. yeryüzünde silinip gittiğimizde genlerimiz devam edecektir, bizim de birilerinin genlerinin devam ettirdiğimiz gibi birisi de bizimkileri devam ettirecektir.

Ölümü Düşünmek

beyrek | 26 February 2007 13:43

Ölüm düşüncesi gerçekten korkulacak bir düşüncedir. İnsanı bir kere yakalarsa onun dehşetinden kurtulmak kolay olmaz. Ama eğer çalışıyorsanız, birtakım işlere kendinizi kaptırmışsanız,uğraşıp didiniyor,seçtiğiniz bir hedefe doğru yaklaşmak için çırpınıyorsanız ölüm düşüncesi size yaklaşamaz. kafanız birtakım dünya gaileleriyle meşgul olduğu için ölümü düşünmeye vakit bulamazsınız ve bu sayede hatta farkına bile varmadan mesut, endişelerinizden uzak bir insan olursunuz.
Düşünecek birşeyi olmayan insan, sürekli ölümü düşünür.

Her gün ölmek

saraswathi | 23 February 2007 17:55

Her an ölecekmiş gibi yaşamaya ne dersiniz? Bir hayal etsenize; her şey mükemmel olmaz mıydı?Ölüm döşeğindeki bir insanı hayal edin. Söyleyemediklerini söylemek için bütün her şeyini vermeye hazırdır. Hayattayken ”Neyse yarın yaparım”,”Bunu ona yarın söylerim”.”aslında onu çok seviyorum ama…”
Bu cümleler olmadan, pişmanlık olmadan, keşke demeden yaşamak….Hiç bir şey için geç değil. Bugünden itibaren böyle yaşamaya ne dersiniz?-ne pahasına olursa olsun-
Çok geç olmadan kendinizi özgür bırakmanızı diliyorum.