bildirgec.org

ölmek hakkında tüm yazılar

Ben Ölünce Gitmiş mi Olacağım?

admin | 18 March 2011 09:29

Özledim be can…
Öyle titriyor ki içim. Nasıl bir hasret ya rabbim. Gözleri kapalı uçurumun kenarında bekler gibiyim. Ha düştüm ha düşeceğim…

Gözlerim hep aynı noktada kilitlendi, öylece kaldı…
Nefes almak mı? Bak işte o en zor olanı. Boğazıma düğümleniyor kelimeler. Konuşamıyorum be can. Özlüyorum, söyleyemiyorum…
Susmayı da beceremiyorum. Kahrolası hayattan adam gibi defolup gidemiyorum. Adım atamadıkça ölümü özlüyorum…

Bilmek İstiyorum !!!

Cali Kusu | 15 February 2011 10:41

Kuşların ağladığında neden öldüğünü bilmek istiyorum. Gözyaşının gücü öldürmeye yeter mi? ya da bir damla yaş için ölmeye değer mi?Köpeklerin neden bukadar sadık olduğunu bilmek istiyorum. Değer bilmeyen insanlara böylesi sadık varlıklar neden veriliyor? Sadakatin anlamını bilmeyenlere sadık dost lazım mıdır?

Son arzu..

pillibebekkuyuda | 04 October 2010 12:41

O’nun ”Neden bana doğumgünü yapmıyorsunuz?” dediği günden itibaren, her pazar gününü doğum günü ilan edişimi hatırlıyorum..Çoğu zaman yanında olamasam da her pazar evine gönderilmek üzere, 1 yıllık ödediğim pastane hesabıyla, tamıtamına hayatta kalacağı zamanı 1 ay fazlasıyla hesaplamıştım..
Mumları söndürdükten sonra, her defasında kahkahalar atar, çocuklar gibi kendini alkışlardı..Bayılırdım onu öyle mutlu görmeye..

Sevgili anneannem uzun zamandır yatağından kalkamıyor, bütün çocuklarının isimlerini unutuyordu..Hiçbir hastalığı olmadığı halde, zamandan dolayı yıkılan sağlam vücudunun göçünü izliyordum sessizce..Ansızın vücuduna saplanan ağrılarla başladı ölüm..Ruhu o kadar gençti ki, yaşamak, nefes almak istiyordu..Tam 35 yaşında eşini kaybetmiş, bir daha evlenmemek için yemin etmişti..Çok büyük bir aşkmış dedemle yaşadığı, ”yeryüzünde böylesi yoktur” derdi..Onun kadar şanslı olamayacağımı hissettirirdi bana anlattığı bütün hikayeleri..

mezarlık

nazokiraze | 07 July 2010 19:40

son durak kara toprak demiş büyükler ve ne kuran’da adı geçen karun’un zenginliği , ne firavun’un gücü kurtarabildi onları ölümden, peygamberlerin de, evliyaların da, azizlerin, kralların, şöhretlerin sonu hep aynı yerde bitti. öldüğümde de namım yürüsün diyen veya ölen yakınlarına sevdiklerini dua yoluyla değil de abartılı mezarlık yaptırarak belli etmeye çalışan insanlar da yok değil.

Mış’lı, miş’li ..

admin | 06 February 2010 11:44

Sade Poğaça
Sade Poğaça

Sabah uyanmışım, mis gibi bir poğaça kokusu gelmiş burnuma, hemen gidip mutfağa bakmışım..Kimse sürpriz yapmamış, rüyamda kokuyu almışım..

Hemen yola çıkmışım, torbama doldurduğum ekmekleri yol boyunca, aç kalmış kuğu ve ördeklere atmışım.. Değirmene kadar yürümüşüm. O ne haşmetli dönüş..Ürkmüşüm, heyecana kapılıp eğmişim başımı, değmeyecek pervanelerinin altından geçerken..
”Don Kişot, haklıymış saldırmakla”, deyip gülmüşüm..

Dününde Yitik Adam…

admin | 04 February 2010 10:59

Nasıl başlar insan dünden kalan özlemini anlatmaya? Dile gem vurmaz mı yüreğin bu sessiz çığlığı? İçten içe ağlamak değil mi bu? Çaresizlik değil mi? Geleceğe doymuş ama düne aç bir velet bedenimin taşıdığı. Düşüncelerimde var olan nefret kime bilmiyorum hiç. Geri gelmek istiyor ayaklarım. Sanki bu yol değil de zaman patikası üzerinde yürüdüğüm. Küçük bir veledim işte, geleceği tümden yaşamış da dünü unutamamış. Çaresizlik değil mi bu? İçten içe ağlamak değil mi?
Ölüm yok olmak değil her zaman. Ya da yok olmak ölmek… Mutluluğum budur benim. Dünün kulağıma bıraktığı o ince ses de yitebilmek. Gözyaşım aksın gitsin ne olur? O da dün olacak nasılsa. Özlemim o olacak. Vicdanıma döndüğümde yüzümü gün be gün, her ne ziyansa yüreğimde bileceğim ki tekrar özlemim olacak. Ölmek istemez ya insan, geleceğe özleminden hep. Bense geleceğe doymuşum madem, öyleyse ölüm yok olmak değil bedenimdeki bu koca velede. Geçmişte yok olmuş silik bir gözyaşıyım ne de olsa.

DONMUŞ NEHİR

astral | 24 November 2009 13:33

A ve E sohbet etmek için buluştu. Soğuk bir sonbahar günü. Deniz kenarında bir çay bahçesi… Her zamanki gibi E onu iş yerinden arabasıyla almıştı.

Bugün E’nin doğum günüydü. A’nin canı hiçbir yere gitmek istemiyordu ama arkadaşını bugün kırmamalıydı. Yorgundu, üzgündü, içinde ağlayan bir kız vardı… İçindeki o kızı kimse görmüyordu.

O hayatına –sözde- her şey ama her şey normalmiş gibi devam ediyordu. Kimse bilmiyordu uyuyamadığını, kimse bilmiyordu tavana bakarken saatlerin geçtiğini ve onun bunun farkına varmadığını. Kimse bilmiyordu, onun antidepresan almayacağım diye debelendiğini. Kimse bilmiyordu onu eski bir dostun telefonunu çevirdiğini ve birden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığını.

Kimse bilmiyordu, bilmiyordu akşam olduğunda ve evine geldiğinde sessizliğin üzerine yıkıldığını ve o an acıdan ve onu düşünmekten ve onsuzluktan; onun bu denli içinde olmasından, o anda acıdan öleceğini hissetmesiyle gözlerinden akan yaşları susturabilmek için sürekli kendine yüksek sesle; ‘Tamam, tamam; sakin ol, sakin ol, geçecek geçecek… Her gün biraz daha azalacak. Bak yirmi bir günde beyin alışıyor birtanem, sakin ol, sakin ol.’

idamlık kadınlar ikinci yazı

nazokiraze | 21 July 2009 17:00

İdam cezası ile öldürülen kadınlar tarihine baktıgımızda Tudor Hanedanı’nın bu konuda çok zengin oldugunu görebiliriz. Özellikle 8. Henry zamanı ve sonrası birbirine yakın kadınlar birbirinden bağımsız suçlarla idam edilmiştir.

Catherine Howarden çok evlenen krallarından biri olan 8. Henry’nin eşidir ve eşinin diğer eşlerinden biri olan Anne Boleyn gibi genç yaşında idam edilmiştir.

öLüm

admin | 02 July 2009 11:13

http://kosedekigolge.blogcu.com
http://kosedekigolge.blogcu.com

Kiminden tanıdık bir yüzü
Kimindense vazgeçilmez bir parçasını
Aldı gitti
Kiminin yüreğinin derinliklerindeki bir sevdayı
Ayırdı gitti
Kimininse ruhunu bedenden
Beklenmeksizin

idamın ibret etkisi

nazokiraze | 20 April 2009 17:01

İdam cezası nedir?

Devletin işlediği cinayet mi? Hemde her detayı önceden planlanmış,kurbana kaçış, savunma hakkı tanımayan, ona önceden seni öldürecegiz diye haber veren bir katilin işledigi bir cinayetten bahsediyoruz.

Yapılması en doğru olan caydırıcı ,suç işlemeyi önleyen etkili bir ceza mı? İdam cezası yüzünden suçlar azalır mı, yada idam edilen biri başkasına ibret oldugu için faydalı bir şey mi? Asmayalım da besleyelim sözü aslında çok doğru bir cümle mi? Can alanın canı mı çıkmalıdır?Peki sırf siyasi düşüncelerinden dolayı idam edilenler kimin kefaretini ödediler?