bildirgec.org

olimpiyatlar hakkında tüm yazılar

Kıskanmamak elde değil !

endop | 23 May 2011 09:34

Kıskanıyorum..

Seni benden daha genç olduğun için , onu benden daha yakışıklı olduğun için kıskanıyorum . Arkadaşımı kış olimpiyatlarında çektiği fotoğraflardan dolayı , diğer bir arkadaşımı da benden daha anlamlı cümleler kurduğu için kıskanıyorum . Bir başkasını kurduğu dostluklardan dolayı , bir diğerini ağırbaşılığından dolayı kıskanıyorum…

Evet söyledim ve mutluyum … buyum işte ben .

I’m Not Michael Phelps…I’m Steve :)

fistikfistik | 01 September 2008 19:41

Sadece Türkiye’de görmeye alıştığımız manzaların Olimpiyatların yapıldığı Çin’de de gerçekleştiğini görmek mümkün.
Yarışmak için gelen Atina’da bronz madalya kazanmış Britanya’lı yüzücü Steve Perry’i, Michael Phelps sanan bir grup Çinli’nin, sempatik yüzücüyü nasıl çıldırttığını buradaki videodan izleyebilir bol bol gülebiliriz :)))

Senkronize Dalış Sonrası

pilli pati | 14 August 2008 16:59

getty images
getty images

Olimpiyatları izlerken belki farketmişsinizdir. Dalış ya da senkronize dalış karşılaşmalarında sporcular havuzdan çıktıktan sonra puanları hesaplanırken, direkt duşun altına gidip, neredeyse sonuçlar açıklanana kadar bütün izleyenlerin gözleri önünde, duş almaya devam ediyorlar.

Bunu yapmalarının sebebi sizce ne olabilir? Hiç düşündünüz mü?

bu bir pilli patisözüdür!

Page copy protected against web site content infringement by Copyscape

Ruslar Türkiye’ye gelmek istemiyor!

mehmetbastug94 | 13 August 2008 22:55

Rusya-Gürcistan arasında ki sorunların Türkiye yüzünden çıktığını iddia eden rus turistler ülkemizi 1 hafta içerisinde 1 milyar dolar zarara soktu ve sokmaya devam ediyor. Rusya’nın komşu ülkelerinden bazılarıda ona destek vererek ülkemizdeki tüm acenta turları neredeyse iptal olmuş durumda.

Turizimcimiz üzgün.. Her yıl yaptığı ciroya ciro katan turizimciler şuanda ise cironun düşüşünü hayal kırıklığı içinde izlemekte.

Ayrıca tek sebebin bu olduğunu düşünmeyenler de var burun okuyun.

Olimpiyatlar Hakkında Türkçe Site

tiviti | 23 July 2008 12:32

Selamlar,
Temmuz başında şirketimde çalışmak için 2 stajyer başvuru yapmıştı. Teknik lisede web tasarım üzerine okuyorlarmış. “İyi” dedim. “Buyrun gelin”. İlk verdiğim proje olimpiyatlar hakkında bilgilendirici bir site hazırlamaları idi. Onlara siteyi 3 bölümde tasarlamalarını söyledim: Olimpiyatlar hakkında Genel Bilgi, 2008 Pekin Olimpiyatı hakkında bilgi veren bir bölüm ve Türkiye’nin Olimpiyat tarihi.
İçerik toplamada bir hayli zorlandırlar. Onlara interneti kullanarak ellerinden geldiğince kopya içerik yapmadan yazıları hazırlamalarını söyledim. Ne kadar başarılı oldular kontrol etmedim açıkçası 🙂
Daha sonra photoshop bilgilerini test edip geliştirmeye geldi sıra. Fark edeceğiniz gibi her 3 bölüm için 3 farklı logo tasarladılar. Fena olmadığı kanaatindeyim.
Css olarak okullarında hiç bir şey öğrenmediklerini gördüğümde çok üzüldüm. O konuda biraz kendilerini geliştirmelerini sağlamaya çalıştım. Header, footer, sol menü ve içerik bölümünden oluşacak bir layout nasıl hazırlanır kısaca öğrettim. Daha sonra harici css dosyası ile siteyi nasıl şekillendireceklerini anlattım. En azından bunları öğrenmiş oldular.
Ahh, bir de ” Sonuçta olimpiyat.tv adındaki site ortaya çıktı.
Amacım reklam değildi. Paylaşmak istedim. Stajyerlere mesajı olan varsa, buradan yazabilirler.

Devekuşu Hikayesi

uuuucar | 22 July 2008 13:07

bir deve kuşu hikayesi:büyük bir alanda devekuşu olimpiyatları düzenlenmektedir.ayyaş devekuşları sporcu deve kuşlarına bakarak “koş koş nereye kadar,koy koy göte koy” diye kendi aralarında gülüşüp eğleniyorlarmış.cool takılıp hatun devekuşlarını kendilerine hayran bırakan sporcu devekuşlarıda feet vücutlarıyla artist artist ısınıyorlarmış.artık yarışın başlaması için çok az bir süre kala deveistan başbakanı yarışın yapılacağı alana gelmiş,tabii alandaki bütün devekuşları ayağa kalkıp başbakana sloganlarla,alkışlarla yalakalık yapmaya başlamışlar.başbakanda el sallayarak halkını selamlamış ve onun için hazırlanan kuluçka şeklindeki tahtına oturup yarışları izlemeye koyulmuş.alanın yan tarafındaki ayyaş devekuşları şarkılar,türküler eşliğinde dansöz oynatıp eğlencelerine bakıyorlarmış.tam yarışın başlıyacağı anda bir sürü aç sırtlan alanı kuşatıp sporcu devekuşlarına saldırmış.tabii alandaki bütün devekuşları kaçışmaya çalışmışlar ama salaklar sürekli çarpıştıkları için hep aynı yerlerinde sayıklıyorlarmış.tabii sırtlanlar için hepsi kolay av olmuşlar ve başbakanda dahil hepsini yemişler.yan tarafta göbek atıp dansöz oynatan ayyaş devekuşlarının yanına giden sırtlanlar tam onlarıda yemeye karar vermişlerken arkadan bir başka sırtlan bağırmış “sakın onları yemeyin,bizim imam söyledi onların etleri harammış,öldürdüklerimizle yetinelim” demiş ve ayyaş devekuşları ölmekten kurtulmuşlar.devekuşlarının tamamı yendiği için neslin devamıda ayyaş devekuşlarına kalmış ve o gün bugündür hala sevişip nesillerini devam ettirmeye çalışıyorlarmış.tabii yeni devekuşlarının büyük bölümününde gelecek hayallerinde dansöz olmak yada meyhane sahibi olmak gibi istekleri bulunmaktadır.meyhane sahibi devekuşları en zengin devekuşları olarak nam salmaktadırlar.

Dassler Kardeşlerin Öyküsü: Adidas ve Puma

Redingot | 05 July 2008 20:53

Rudolf Dassler 1896’da ve kardeşi olan Adolf Dassler de 1900’de Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Herzogenaurach kasabasında doğdu. İki kardeş ayakkabı tamircisi olan babalarının izinden giderek 1920’de dünyanın en hafif spor ayakkabısını üretmeye karar verir ve 1924’te Herzogenaurach’da Dassler Kardeşler Spor Ayakkabıları Fabrikası’nı açar.

Impossible Is Nothing
Impossible Is Nothing

Dassler Kardeşler ve ayakkabıları, 1936 olimpiyatlarında efsanevi atlet Jesse Owens’in 4 altın madalya kazanmasıyla olimpiyatlara damgasını vurur.

Hic Mi Gormedik!

Lorem Ipsum | 24 November 2007 09:22

modern zamanlar
modern zamanlar

Kokeni acisindan fransizcadan gelme bir kelime olsa da, centilmenlik kesinlikle ingilizlere yakisan bir tanim. Bunu kanitlamak icin de ellerinden gelen cabayi gosteriyorlar. Kendilerine ‘Chaps’ (ahbaplar; adam gibi adamlar) adini veren bir grup kadin ve erkek yari anarsist, yari protest, muhalif, son derece absurd bir olimpiyat duzenliyor. Chaps and Hendrick’s olimpiyatlarinda usaginin yardimi olmadan iyi martini hazirlayan, karsisindaki kadinin kulagina fisildadigi sozler yuzunden en sesli tokati yiyen, elinde tuttugu bir bardak cini dokmeden atlayabilenler puan kazaniyor. Manifestolarinda dunyanin buyuk bir alisveris merkezine donustugunu soyluyorlar. Ama eger Chap oldugunuza inaniyorsaniz cocuklariniza bir cift parlak makosen ayakkabinin degerini ve nasil martini yapilacagini ogretmeniz, yavsak sokak agziyla konusmaktan vazgecmeniz ve mutlaka sik bir takim elbise giymeniz gerekiyor. Bayanlara yer veriyorsaniz, birini selamlarken sapkanizi cikariyorsaniz, yoldaki dilenciye para yerine cebinizdeki kanyaktan bir kapak ikram ediyorsaniz gercek bir Chap olma yolundasiniz demektir. Ama hayir, tek tuhaf toplum ingilizler degil. Centilmenlikten cok saygili olmanin bokunu cikaran japonlarin 1500 yildir kutladiklari festival ‘Tagata Jinja’nin link’ini verdigim bu site 23 kasimdan itibaren Telekomunikasyon Iletisim Baskanligi tarafindan cinsel icerikli oldugu gerekcesiyle sansur kapsamina alinabilir. Oysa hayir, adamlarin yuzlerce yildir kutladigi bu festival (belki biraz sekil degistirmis olabilir) sadece kultur farkliligindan kaynaklanan bir mustehcenlik yaratiyor. Alinanlar olabilecegi icin resim koymuyorum. Ereksiyon halindeki penis bereketi, zengin hasati, doganin comertligini temsil ediyor. Her yil baska zanaatkar, servi agacindan yeni bir penis oyuyor ve hem zanaatkar hem de agac bir dizi arinma toreninden geciyor. Festival gunu geleneksel muzikler caliniyor, kadinlar ellerinde ufak ahsap penislerle yaklasik iki saat boyunca boyunca yuruyorlar. Ardindan yeni penis yerine yerlestiriliyor ve cikolata kapli muzlarin, penis sekerlerin ve hatira anahtarliklarin satilmasiyla toren sona eriyor.