şu anda çok yaygın olarak kullanmasak da gelecekte hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olacak olan e-kitap okuyucularından bir tanesi daha CES fuarında tanıtıldı.

şu anda çok yaygın olarak kullanmasak da gelecekte hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olacak olan e-kitap okuyucularından bir tanesi daha CES fuarında tanıtıldı.
İşte en interaktif E-ink Reader!
Açıkçası Ipad ve onun gibi cihazları kullanmama rağmen onların uzun süre yazı okumada pekte yararlı olmadıklarına inandım. Bu sonucun Galaxy Tab ve çeşitleriyle de değişeceğine pekte inanamıyorum. Bana göre bu güne kadar yapılmış en güzel elektronik okuma araçları e-ink kullanan cihazlar. Tamamen göz sağlığına duyarlı bu cihazlarda uzun yazıları okuma bir gazeteden yazı okumakla aynı derede göz yoruyor. E-inklerin en büyük sıkıntısıysa sayfa değişimlerindeki uzun tepki süreleri ve renksiz oluşları.
Okumaya üşendiğiniz yazıları, çeşitli bahaneler üreterek bir sonraki güne ertelediğiniz oldu mu hiç? Bırakın, “Metin Okuyucular” yazıları sizin için seslendirsin.
Herhangi bir yazının belli bölümlerini ya da tamamını sesli kelimelere dönüştürerek dinleyebiliyorsunuz.
2. iSpeech Free
Dönüştürülmesini istediğiniz yazıları insan sesine benzer yakınlıkta, yüksek sesle okutabiliyorsunuz.
3. ReadPlease
Dilediğiniz yazıları sesli sözcüklere çevirebiliyor, aynı zamanda çevirdiğiniz yazıları dinleyebiliyorsunuz. Ayrıca, yazıları web sayfaları üzerinden de okutabiliyorsunuz.
Ekitap okuyucu ve dijital sözlükleriyle tanınan ectato firması küçük pratik bir kitap okuyucusunu duyurdu.
5″ tft ekrana sahip bu ürün 4 tane AAA pille 90 saat boyunca kullanılabiliyor. İster dikey ister yatay olarak kullanılabiliyor.
Babalar Günü’nde verilen klasik hediyelerimiz vardır. Çoğu kişi biraz da ne alacağını bilemediğinden kalem ve kravatla geçiştiriverir bugünü. Oysa seçenekleriniz bu kadar sınırlı değil, çok daha fazla sevineceği şeyler alabilirsiniz! İşte size harika alternatifler!
Dell’in yüksek konfigurasyonlu ve en kaliteli notebooklarından bir tanesi. İş babaları için biçilmiş kaftan.
Başta bloglar ve haber siteleri olmak üzere, içeriği sürekli olarak yenilenen web sitelerini takip edebilmenin en kolay yolu; bu siteleri sürekli olarak ziyaret etmek yerine, besleme okuyucular (Reader) ile takip etmektir.
Bu takibin yapılabilmesi için; takip etmek istediğimiz web sitelerinin, Atom veya Rss formatlarında hazırladıkları beslemelerinin (Feed) olması gerekmekte.
Google Reader’a eklenen yeni bir özellik ile, bu zorunluluk ortadan kaldırılmakta ve beslemesi olmayan web sitelerini de takip edebilmekteyiz.
Geçenlerde, Haşmet Babaoğlu köşe yazısında, halen sinemalarda oynayan ‘Okuyucu ‘ filminden söz ediyordu.Bu film bir kitap uyarlamasıymış.Bernhard Schlink adlı bir yazarın ‘the reader’ adlı kitabından senaryolaştırılmış.Haşmet bu kitabı okumuş ve çok sevdiği bir kitapmış, filmi de en az kitabı kadar etkili olmuş, tavsiye ediyorum, filme gidin minvalinde bir yazı yazmıştı.
Kitaplar senaryolaştırılırken kendinden çok şey kaybeder. Ben bu yüzden sevmem okuduğum bir kitabın senaryolaşmasını.Birde ben mesela kahramanları, başka türlü hayalimde canlandırmışımdır da, ondan sonra o filmde kim oynamışsa hep o gelir aklıma.
Ama Haşmet gidin dedi, biz de gittik. Film hakikaten muhteşemdi özellikle kendisine bu filmdeki performansıyla Oscar kazandıran Kate Winslet çok çok iyiydi. Sinemadan çıktığımızda kocam bana midesine bir şey oturduğunu, bu filme nerden de geldiğimizi sordu. Hakikaten de, çok etkileyici bir konusu olan, bambaşka bir filmdi.
Ben bu gün sadece filmin başında yaşanan, 15 yaşındaki bir delikanlıyla, 40 yaşlarında ki bir kadının aşkını konu edeceğim. Biraz araştırdı, erkekler, genç birer delikanlıyken eğer böyle bir ilişki yaşamışlarsa ileride ki hayatlarında, bu ilişkiden sitayişle ve özlemle, derin duygularla bahsediyorlar. Benim eski bir arkadaşım var mesela, 19 yaşındayken 29 yaşında ki bir kadınla bir ilişki yaşamış. Ondan hala sevgiyle, özlemle ve o kadın onun gibi bir çömezi seçmiş olduğu için, birazda övünerek bahseder.
İngiltere’de otoyol devriyeleri ve sınırlarda kullanılmaya başlanan parmak izi okuma yöntemlerine bir yenisi daha eklendi.Ulusal polis Geliştirme Ajansı (NPIA) tarafından MIDAS olarak adlandırılan proje kapsamında her polis devriyesinde bulunacak olan bu seyyar parmak izi okuyucusu ile hem kimlik kontrolü daha güvenilir yapılıyor hemde olay mahalinde zaman kazanılıyor.İngiltere’deki Suçlu ve suça karışmış kişilerden oluşan 7,5 milyon kişinin parmak izinin bulunduğu veritabanında karşılaştırma yapan cihazın güvenlik işlemlerinde %97 zaman kazandıracağı belirtilmiş.
MIDAS Projesi kapsamında bundan sonraki hedef suçluların yüzlerinden oluşan veritabanında karşılaştırma yapacak olan yüz tanıma teknolojisi.Bu şekilde kimlik değişimi,sahte kimlik gibi sorunlarlada mücadelede hız kazanılmış olacak. Konuyla ilgili detayları Guardian gazetesinin haberinden okuyabilirsiniz.
2009 Akademi Ödülleri’nde 5 adaylığı olan The Reader, bir Stephen Daldry filmidir. Daha önce ilk filmi Billy Elliot ile 2000 yılında, The Hours filmiyle de 2002 yılında aday olan ama Oscar sevincin yaşayamayan İngiliz yönetmen ne yazık ki 2009 Altın Küre ödüllerinden de eli boş döndü. Filmi Bernhard Schlink romanından sinemaya David Hare uyarladı. Hanna Schmitz rolü için seçilen Nichole Kidman, hamileliği nedeniyle filmden ayrılınca Kate Winslet rolü üstlendi ve gerek cüretkar sahnelerde gerekse mahkeme sahnesinde gösterdiği performansla Altın Küre kazandı. Altıncı kez aday olduğu Akademi Ödüllerinin de en güçlü adayı. Filmin erkek oyuncuları genç yetenek David Kross ve yılların oyuncusu Schindler’s List ,The English Patient ,Red Dragon gibi başarılı filmlerden tanıdığımız Ralph Fiennes.
Türkiye’de 6 martta vizyona girecek filmin konusu ;
1958 yılı Almanya’sında okul çıkışı eve gitmekte olan 15 yaşındaki Michael Berg hastalanır, evine gitmesi için ona yardım eden 36 yaşındaki kadına karşı minnet duyar ve iyileşince ona teşekkür etmeye gider. Aralarında fiziksel bir ilişki başlar. Kontrolü kadının elinde olan birbirlerini tanımaya anlamaya izin vermeyen, kadının öğretici, genç oğlanın öğrenci olduğu sadece cinsellikten ibaret bir ilişkidir bu. Önce her okul çıkışını sonra yaz mevsiminin gelmesiyle her gününü kadının yanında geçirmeye başlayan genç, kadına tutkuyla bağlanmıştır. Hanna’nın çocuktan kendisine kitap okumasını istemesiyle aralarındaki ilişki yeni bir boyut kazanır. Artık Michael okuyucu, Hanna ise dinleyicidir. Kitap okumak birinci sıraya cinsellik ise ikinci sıraya yerleşmiştir. Sadece adını bildiği, kitaplar okuduğu ve seviştiği kadına aşık olan genç, evin dışında da beraber vakit geçirebilecekleri hafta sonu şehir dışı gezileri bile planlar. Ama bu rüya günler tramvayda kondüktör olarak çalışan Hanna’nın ofise terfi etmesiyle son bulur. Ofiste çalışmak istemeyen Hanna, gence haber bile vermeden ortadan kaybolur.
Sony PRS-700
Son günlerde iyiden iyiye artan dokunmatik ekran çılgınlığı konuyla ilgili yeni haberleri karşımıza çıkarıyor. Sony e-kitap okuyucusuna da dokunmatik ekran özelliği getirip kullanıcılarının gerçek kitap okuyor hissini daha da arttırmayı planlamış. Gerektiğinde ekran klavyesi ile not da alınabilen PRS-700‘ün fiyatı 400 dolar ve ortalama 350 kitap kapasiteye sahip.