bildirgec.org

nöroloji hakkında tüm yazılar

ENGELLİLER İÇİN YÜRÜMEK ARTIK HAYAL DEĞİL!!!

Beacool | 27 December 2010 11:21

Birçok şeyin aslında olduğundan çok daha zor olduğu, zorlaştırıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Ekonomik açıdan daha iyi ülkelerdeki yaşam zorlukları ne yazık ki buradaki kadar zor geçmiyor. Bu zorlukları en ciddi biçimde yaşayanlar listesinin en tepesinde de ne yazık ki engelli vatandaşlarımız yer alıyor.

Tibion Bionic Leg Yürümek... Yeniden!
Yürümek… Yeniden!

Bir dönem geçirdiğim bir kazadan dolayı o zorlukları birebir de yaşamış biri olarak diyebilirim ki ülkemiz ne yazık ki bir engelli için gerçekten de çok zor (bkz yazı sonu notu). Böyle anlarda yaşamış olduğum; yerinden kalkıp (ama başaramayıp) hareket etme isteği ve dürtüsü artık modern teknoloji ile mümkün oluyor. Sunnyvale Tibion firmasının icadı olan ve Tibion Bionic Leg ismiyle anılan ürünü belden aşağısı hareket etmeyen hastalar için resmen bir şifa niteliğinde. Daha önceleri duyurmuş olduğum protez haberini de göz önüne alırsak sanırım yakın gelecekte engelli yaşam çok daha kolay olabilir.

Şizofreni ve görsel algı

denizkar | 12 April 2009 10:28

Bu imaj maskenin önü mü yoksa arkası mı? Şizofrenler biliyor. Fotoğraf: Thomas Papathomas
Bu imaj maskenin önü mü yoksa arkası mı? Şizofrenler biliyor. Fotoğraf: Thomas Papathomas

Bir maskeye karşıdan bakarak önüne ya da arkasına baktığınızı söylemek tahmin ettiğinizden çok daha zor olabilir. “Oyuk maske” efekti olarak adlandırılan etki yüzünden insan beyni algıladığı imajın iç bükey mi yok dış bükey mi olduğunu ayırt edemez.

Ama ilginç bir şekilde herkes maskenin şeklini anlamakta zorlanmamaktadır. Yeni araştırmalar göstermektedir ki, şizofrenler bu efektten etkilenmemektedir. Sonuç olarak bu illuzyon şizofreni tespitinde yeni bir test olanağı sunmaktadır.

Deja Vu Nasıl Oluşur?

denizkar | 26 March 2009 14:06

Deja Vu, Fransızca bir kelimedir ve anlamı “Zaten görülmüş olan” demektir. Deja Vu yaşayanlar bu deneyimi daha önceden yaşamadıkları bir olayı sanki daha önce yaşamış kadar yüksek oranda bir benzerlik hissi içinde deneyimlemek şeklinde tanımlamaktadır. Ayrıca bu deneyime “gariplik” “bir şeylerin ters gitmesi” gibi duygular da eşlik edebilir. Genellikle yaşanan şey muazzam derecede tanıdık gelen ama yine de yeni bir olay şeklinde olurken, bazı deneyimlerde yaşananlar geçmişte yaşanmış bir olaymış gibi de algılanabilir.

Fotoğraf: Sebastian Kaulitzki
Fotoğraf: Sebastian Kaulitzki

Araştırmalar insanların %70’inin bu deneyimi hayatlarında en azından bir kez yaşadığını göstermektedir. Yani bu yazıyı okuyanların çoğunluğu bu deneyimi şahsen yaşadı.

Deja Vu’nın kökeni çok eskilere dayansa da, konuyla ilgili bilimsel araştırmalar 20 yüzyılda başlamıştır. Her ne kadar bu olayın temeli tam olarak bilinmese de, bilimsel yaklaşım bu deneyimin doğa üstü bir olay olmadığını, hafıza ile ilgili yaşanan bir anomali sonucu deneyimlenen olayın daha önceden yaşanmış gibi algılanmasından ibaret olduğu yönündedir.

MÜZİK YASTIĞI

karbeyaz | 20 March 2008 10:18

Yatma zamanından önce müziği dinlemek, gerilimi yatıştırmaya yardım eder, beyin dalgalarını uyarır, nörolojik durgunluk yaratır ve uykunun kalitesini yükseltir. Uykusuna düşkünler ve yastığa başını koyduğunda müzik dinlemeyi sevenlere Müzik Yastığı ideal olur. Yolcular için de uygun olan yastık şişirilebilir, sıkı ve portatiftir. 4 AAA tip pil ile 10 saat dayanabiliyor. $ 19.90 satış fiyatıyla kullanıcıların ilgisini çekeceğe benziyor.

Gerçekten Kadınların Yabancı Dillerde Erkeklere Üstünlüğü mü Var?

mturkmen | 07 March 2008 23:57

Araştırmacıların daha önceden kızların erkeklere göre yabancı dilde süper yeteneği olduğunu kabul etmelerine karşın, şimdiye kadar kimse biyolojik olarak aralarındaki farklılıkları açıklayamamıştı.

Northwestern üniversitesi ve Haifa üniversitesi dil öğrenme sürecinde erkeklerde ve kızlarda beynin farklı bölgelerinin çalıştığını ilk kez ortaya çıkardılar.

31 erkek ve 31 kadın beyinleri üzerinde fMRI cihazı ile yapılan araştırmalar neticesinde konuşma ve yazma yetileri esnasında beynin hangi bölümlerinin çalıştıkları belirlendi. Daha sonra hatta tek cinsiyetli sınıflardaki dil eğitiminin daha başarılı olabileceği desteklendi.

Tourette Sendromu

| 10 May 2007 15:05

1997 yapımı “Niagara Niagara” filmini izlemiş olanlar filmdeki Tourette Sendromundan muzdarip Marcy karakterini hatırlayacaktır. 1885’te Nörolog Georges Gilles de la Tourette tarafından tanımlanan bu hastalık kendini istem dışı ani hareketler veya sesler içeren tiklerle belli ediyor. Tikler, genellikle nöbetler halinde meydana geliyor. Hastalar zıplama, diğer insanlara veya eşyalara dokunma, koklama, dönme hareketleri yapabiliyor. İşitilen bir sesi ve kelimeyi tekrarlama, küfürlü konuşma,göz kırpma, göz çevirme, ağız oynatma, boyun bükme, omuz kaldırma, parmak-el oynatma, tekrar tekrar dokunma, boğaz temizleme, öksürme, sümkürme, derin soluk alma, sözcük yineleme, konuşurken takılma,bağıra çağıra açık saçık sözler etme hastalığın diğer karakterize özellikleri.Tikler hafif ve ağır biçimde değişebilir ve yüz ekşitmeyi, kafa atmayı veya vücudu döndürmeyi içerebilir. Söz konusu birey başka insanlara haddinden fazla dokunabilir veya hareketleri takıntılı biçimde tekrar edebilir. Homurdanmak, öksürmek veya havlamak gibi bazı tikler sesle ilgilidir.

Tourette hastaları, yoğun çaba ve konsantrasyon ile, zaman zaman tiklerini bastırabilir veya en azından bunları daha müsait bir zaman ve mekanda ifade edilinceye dek erteleyebilirler. Ancak çoğu tik eninde sonunda ifade edilmek zorundadır. Hiçbir tedavisi olmasa da, ilaçlar semptomları azaltabilir.

“beynimizde neler oluyor” veya “herkesin dünyası kendine”

menguzar | 27 August 2006 12:37

beyin çok acaip be
beyin çok acaip be

hepimizin kafatasının çevrelediği muhteşem bir organ var. bunun nasıl bir şey olduğunu genellikle bilmiyoruz, çoğu zaman da unutuyoruz.

hatırlatma olsun diye şöyle bir “neler neler yapabiliyor aslında” diye bakıverelim.

örneğin, görüntüyü ters-yüz eden gözlükler takarak gezmeye başladığımızda, 2-3 gün içinde beynimiz görüntüyü tekrardan düz göstermeye başlıyor.