bildirgec.org

nazım hikmet hakkında tüm yazılar

NAZIM HİKMET BÜYÜK ADAMDI

tutku34 | 27 July 2008 11:29

nazım hikmet ran , değeri geç anlaşılan adam
nazım hikmet ran , değeri geç anlaşılan adam

Nazım Hikmet Ran. Bilirsiniz , ünlü türk yazar. Türk topraklarında doğmuş ama Türk topraklarında ölememiş yazar. 3 Haziran 1963’de Moskova’da ölmüş yazar. Vatandaşlıktan çıkartılmış , yersiz yurtsuz bırakılmış yazar. Öldükten sonra değeri ve suçsuzluğu anlaşılmış , mezarının üzerinden ‘özür dileriz,bizi affet’ yazıları geçirilmiş yazar. Milliyetçi diye suçlandı ,burjuva oldu diye suçlandı… 11 dava geçirdi. Ama o bize birçok bilgi dolu eser bırakmayı başardı. Şimdi okullarda bize kitapları okutuluyor. Peki , zamanında bu kitaplar niye yasaklandı. Kötü diye , zararlı diye. Ama şimdi özellikle tavsiye ediliyor. Lütfen bazı şeylerin değerini zamanında bilelim. Zamanında bilelim de , mezarların üzerinden helikopterle ” bizi affet , özür dileriz” yazıları geçirmeyelim. Ne Nazım Hikmetlere yazık olsun , ne ülkemize… Eğer daha ayrıntılı öğrenmek isterseniz hayatını, tıklayın

Şevket Süreyya Aydemir

berryberk | 01 July 2008 17:52

Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük tarihçilerden biridir. 1897’de Edirne’de tunalı bir göçmen ailesinin oğlu olarak doğdu. Küçük yaşlardan itibaren siyaset ile ilgilendi. 11 yaşında İttihat ve Terakki‘ye üye oldu. Aslında ilk gençlik yıllarında ateşli bir turancıyken Moskova’ya Bolşevik Devrimi’ni incelemeye gidip orada Marksizmi benimsedi. 1. Dünya Savaşı’na katıldı. Rusya’da Moskova İktisadi ve Sosyal Bilimler Okulu’nda eğitim gördü. 1923’de Türkiye’ye geri döndükten sonra TKP Merkez Komitesi’nde görev aldı. Siyasi faaliyetleri dolayısıyla 18 ay hapis yattıktan sonra bürokratlık yaptı.

1932 yılında Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Mehmet Şevki Yazman, Vedat Nedim Tör, Burhan Asaf Belge, İsmail Hüsrev Tökin ile beraber Kadro Dergisi’ni çıkardı. Derginin temel amacı Marksizmi Kemalizmle karşılaştırmalı olarak iki düşünceyi geliştirmek ve tek potada eritmekti. “Marksizm’deki asıl mücadele işçi-kapitalist mücadelesidir. Fakat Kemalizmdeki mücadele emperyalist-sömürge mücadelesidir. Aslolan emperyalisti ülkeden kovduktan sonra köylünün ve işçinin yanında olmaktır.” diyerek ideolojik yaklaşımlarını belirtmişlerdir.

Bu dergi 36. sayıda 1935’de yayınına son verdi. Başbakan Recep Peker ve baştaki diğer kişilerle ters düşen “Kadro Dergisi” Kemalizmi değiştirmeye çalışmakla suçlandı ve kapatıldı.

Hayat hikayeleri

ob1979 | 27 December 2007 11:44

Bu sitede geçmişte yaşamış ve halen yaşamakta olan türk ve dünya tarihinde yer edinmiş devlet adamları, sporcular, sanatçılar, bilim adamları, iş adamlarının hayat hikayeleri ve yaptıkları ile ilgili yazılar var.
Bunlardan bazıları;
Mustafa Kemal Atatürk,
Abdullah Gül,
Yavuz Sultan Selim,
Süleyman Demirel,
Che Guevara,
Adolf Hitler,
Adnan Menderes,
Nazım Hikmet,
Mehmet Akif Ersoy,
Evliya Çelibi,
Cemal Reşit Rey,
Necip Fazıl Kısakürek,
Aşık Veysel Şatıroğlu,
Hakan Şükür,
Mimar Sinan,
İbn-i Sina,
Einstein,
Bill Gates,
Ayhan Şahenk,

Ve daha bir çok kişi ve konu hakkın da yazılar bulabilirsiniz.

Nazım Hikmet’in Mezarı Türkiye’ye getirilecek mi?

xvolvox | 21 September 2007 18:52

Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran

Nazım Hikmet, Anadolu’nun bir köy mezarlığında mezarının başında da çınar ağacı olmasını vasiyet etmişti.Daha önce bu vasiyetini yerine getirmeye çalışan bakanlar oldu hatta Türkiye’de bazı şehirler,belediyeler,köyler de mezarının kendi bulundukları yerlere gelmesi için girişimlerde bulunmuşlardı ama sonuç alınamamıştı.Halen mezarı Rusya’da Kızlar Manastırı’nda bulunan Nazım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilmesi için Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın harekete geçtiği ve Nazım Hikmet’in vasiyetini yerine getirmek istedikleri bildiriliyor.
Haberin devamı…

Asıl mesele YÜREKTE!

sevdalina | 12 September 2007 17:08

Bütün mesele YÜREKTE!

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani YÜREKTE…

Ne güzel demiş Nazım Hikmet… Asıl mesele yürekte…

Acaba kaçımız Tahirle Zühre olabiliyoruz? Hangimiz tüm benliğimizle bir adamı sarıyoruz, sarmalanıyoruz ya da sarıp sarmalanıyoruz?
“Seni Seviyorum” diyoruz ya… Nasıl seviyoruz harbiden? Alışkanlıktan mı, yokluktan mı, açlıktan mı…

İnsan bir kere de olsa şu “koskoca” hayatta bir kere de olsa sevmeli. Sevmenin hakkını vermeli. Bir kere de olsa hayatımızı alt üst etmesine, damarlarımızı tıkamasına, kanımıza kadar acıtmasına izin vermeli…

Mitoloji, Felsefe, Edebiyat icin kaynak

hypn0s | 11 September 2007 14:17

internette mitoloji ile ilgili siteler araken, sairlerin, filozoflarin, yazarlarin hayati dunya gorusleri, dini gorusleri, yazilari, siirleri, kitaplari ve mitoloji, edebiyat, felsefi akimlar, galeri gibi cok genis bir arsive sahip site kesfettim. site gercekten cok buyuk bir arsive sahip ve oldukca ba$arili. servislerin tamamindan yararlanmak icin ucretsiz uye olmak gerekiyor. siteye $uradan ula$abilirsiniz.