bildirgec.org

müzik endüstrisi hakkında tüm yazılar

VUVUZELA VE AFRİKA MÜZİĞİ GERÇEĞİ

firatocal | 07 July 2010 08:33

Vuvuzela
Vuvuzela

2010 Dünya Kupası ile birlikte sadece kulağımızın değil , ruhumuzun bile en mahrem bölgelerini tahrip eden vuvuzela gerçeği ile birdenbire yüzleşmek zorunda kaldık… Böylece en bilgilimizden tutun da en cahilimize kadar herkeste bir Afrika Müziği eleştirisi , daha doğru bir deyimle Afrika Müziğini acımasızca eleştirme modası belirdi… Bu küçümseme ve hor görmelerden çok fazla rahatsızlık duydum.. Afrika Müziği sadece vuvuzeladan ibaret değil ve spikerlerin aşağılamalarına kadar varan bu eleştiriler haklı temellere dayanmıyor….

Didgeridoo
Didgeridoo

Çok eski bir gelenekten güç alan Afrika Müziği otantik müzik aletleriyle benzersiz ve mistik derinlikleri özünde barındırıyor… Bu eşsiz parçalardan en ilgi çekici olanı Didgeridoo diye bilinen alettir ve çıkardığı melodi yüzünden batı dünyasında bu adla bilinir

Djembe
Djembe

Diğer bir eşsiz örnek de Batı Afrika’da özellikle Mali, Senegal ve Guinea’yi kapsayan müzik geleneğinin en önemli vurmalı çalgılarından birisi olan djembe dir. Ahşap bir gövde üzerine keçi derisinin giydirilmesi ile oluşur…
Akadinda ise Güney Uganda ve Zambiya ‘ da kullanılan ksilofana benzeyen vurmalı bir enstrumandır.

hem müzikçi hem kahveci

asymptot | 14 March 2007 18:51

bu habere (yukarıdan dördüncü haber, direkt link verilemiyor malesef) göre starbucks müzik yapım işine giriyor. yıl sonuna kadar bazı sanatçılarla kontrat imzalamayı planlıyorlar. markaları hear music.
burda haber biraz daha uzunca yazılmış. burda da bir yorum var mevzu ile ilgili.
biz de bazı hafif yazarlarından kahve ticaretine girmelerini bekliyoruz bu son gelişme üzerine.

Batsın Bu Dünya!

seteka | 13 February 2007 05:16

Bir Nihavend Şarkı: Batsın Bu Dünya!

“Türkiye Türkiye olalı böyle zulüm görmedi”….buna benzer bir cümle Cumhuriyet’in ilk yıllarında Sivas’ta yapılan bir klasik müzik konserinden sonra vatandaşın birinin Sivas Sivas olalı… diye başladığı cümledir ve de konumuzla yakinen alakalıdır: Kapsam, ister Sivas olsun, ister Türkiye, mevzu aynı: devlet Kat’ında müstahkem mevkileri işgal edenler her konuda olduğu gibi musiki konusunda da kendilerine derin otorite vehmetmekte, vehimle kalsa gene iyi, bizatihi bu otoriteyi, eskaza ‘yanlış’ musikiler dinleme eğilimindeki biz fanileri yola getirmek için de kullanmaktalar. Peki Sivas’ın gördüğü zulümden bu yana köprülerin altından çok su akmamış mıydı? Demek akmamış ki, zulmün katmerlisiyle karşı karşıyayız: 7 dakikada (nota yazımı dahil) bestelenmiş bir nihavend şarkı bu : “Batsın Bu Dünya”.

hayali gitar

asiti kacmis kola | 26 October 2006 22:28

tonlarca para verilip alınan çeşit çeşit ve model model gitarları müzelere kaldıracak yepyeni bir gelişme. hayali gitar.
evet bu konu bir içecek reklamında işlenmişti ama teknoloji nelere kadir.
helsinki üniversitesinde yapılan çalışmalar hareketleri sese dönüştürmeyi başardı. bunun için gerekenler bilgisayar, web cam, ses sistemi ve sağlam bir ses kartı. sistemimi kurup, web cam’in karşısına geçiyorsunuz. ellerinizi gitar kullanırmış gibi hareket ettiriyorsunuz ve ses çıkıyor ortaya.
kullanılabilirliği için az çok bir gitar bilgisi gerektiriyor. yoksa gitar sesi yerine tam tam sesi çıkarırsınız.
airguitar.tml.hut.fi/tech.html

star stalkers

perSona | 22 December 2002 20:15

Star yaratma, sevdirme, oldurma mekanizması nasıl gelişti nasıl oturdu tam olarak kestirmek zor ama, mitolojik kahramanlardan sonra en çok özdeşleşilen ve uğruna manyak olunan star İsa, namı diğer jesus christ superstardır sanırım. Elçi olarak gönderilmiş kültleşerek geri dönmüştür. İsa uğruna hala cinayetler işlenir, onun adı haykırılarak hayatlara son verilir. Adına yapılan tüm manyaklıklarda İsa ve onu izleyen diğer kahramanlar sadece bahanedir, ardında manyak edimcinin sebepleri, güdüleri ve karmaşık hikayeleri vardır.

Mucizeler, büyük mesajlar ve ardından gelen değişimler uzun zamandır bu taraflara uğramadığından daha farklı starlarda medet aranmaya başlandı ya, bunun yapılacağı en verimli yer de elbette hayal makinası diye nitelendirilen hollywood ve müzik endüstrisidir. Bu insanların yaptıkları rolün, söyledikleri şarkıların ve diğer yaratıcı ve para getirici aktivitelerin dışında etraflarında öyle bir aura oluşturuluyor ki, mitolojik kahramanların en önemlisi sıradan insan bunlara kapılıp kendi hayatının sıradanlığını, elde edemediklerini, olamadığı her şeyi unutup onunla özdeşleşerek kendi derdine derman arıyor. Star merakının gündelik hayatta kabul edilebilir hale gelmiş olan normalleştirilmiş dozu bir starın hakkında çıkan her haberi küpürleme, adını çocuğuna, köpeğine, şuyuna buyuna verme, özel hayatı sanılan bilgilerin tümünü takip etme gibi sıkılmış ama yine de gündelik hayallerle yuvarlanıp gidebilen insan davranışı. Bunun bir ileri adımı bir konser sırasında sahneye fırlayıp üstünü başını parçalama ya da starın bahçesinde kamp kurup içeri alınana kadar oradan uzaklaşmayı reddetme. Kimi hayranlar starlara olan takıntılarını o kadar ileri götürüyorlar ki, iş ya akıl hastanesinde ya da hapishanede son buluyor. Star manyağı mertebesine erişmiş manyakların çoğu da amerika’dan çıkıyor. İşte örnekler: