bildirgec.org

mutfak hakkında tüm yazılar

bir yemek yazısı daha

admin | 05 February 2010 11:41

1917 Rusya Ekim Devrimi’nde Gürcistan’dan Kars’a göç eden bir aile ile birlikte Alman bir peynir ustası ve birer tonluk iki kazan getirilir.İsviçre’de öğrenilen gravyer peynir orda öğrenilip nesilden nesile Kars gravyeriolarak üretiliyor.Kars peyniri Mayıs ve Temmuz ayları arasında elde edilen tam yağlı sütlerden yapılır.Eskiden kalan bakır kazanlarda kaynatılan sütler şirden mayası ile mayalanır ve harbi denen alet ile kesilir, sonra da tokuz ile çırpılıp tahta kalıplara konur.Sütün Kars gravyerine dönüşürken ortalama 120 gün geçirmesi gerekiyor.90 Kiloluk peynire yaklaşık bir buçuk ton süt gidiyor.

daldan dala yemek konuları

nazokiraze | 25 December 2009 08:38

Geçtiğimiz yıl Tayland başbakanının yemek programı yaptıgı için görevi sonlandırıldı. Başbakan Samak Sundaravej başbakan olmadan önce yedi yıl yemek programı yaptı ve başbakan olduktan sonra da çeşitli yemek programlarına katılarak anayasayı ihlal etmiş oldu.

Bu yıl Ocak ayında yapılan bir araştırma `Proceedings of the National Academy of Sciences`dergisinde yayınlandı ve çıkan sonuca göre erkeklerin güzel yemeklere kadınlardan daha fazla dayanabildiği gözlemlendi.Araştırmaya katılan 23 kişiye bir gün boyunca bir lokma bile birşey yedirilmedi, bir gün sonunda erkeklerin açlıktan daha az eziyet çektikleri kanıtlandı.

yemek kitapları

nazokiraze | 17 December 2009 13:32

Yemekle ilgili çıkan Türk kitapları içinde en önemlilerinden birinin adı Boğaz Derdi’dir.1930 yılında basılan Fahriye Nedim Hanım tarafından yazılmış bu kitabın en büyük özelliği Latin harfleriyle basılan ilk kitaplardan olmasıdır.Eski Türk yemek kitaplarına bakacak olursak bilmediğimiz pek çok gerçege rastlayabiliriz.

Benim yaz mevsiminde sıksık yaptıgım mücverin bir de et ile yapılanı varmış buna mücmer denirmiş.

Kabartıyoruz…

hobim | 01 October 2009 10:36

“Abartmıyoruz kabartıyoruz” sloganıyla yola çıkan
yuva maya, güzel ve hareketli bir site hazırlamış.

Bu sitede neler mi var; hediyeli kampanyalar, eğlenceli
oyunlar,
video tarifler. Ayrıca yuva club üyesi olarak bir takım avantajlar elde edebiliyorsunuz.

şimdi yemezsek ne zaman yiyeceğiz: güllaç

nazokiraze | 30 August 2009 16:40

Osmanlı İmparatorluğu zamanında halk açıp sakladıgı yufkaları süt ve şeker ile ıslatıp yerlerdi (saç ekmeği tüketen köylerde hala öyledir yazın açılan yufka ekmekleri kışın suyla hafif ıslatılarak yumuşatılır yenir) sonrasında bu süt ve şekerli yufkaya (nişastadan yapılır undan değil) gül suyuda eklenir ve adı güllaç olarak günümüze gelir.

1489 yılında halkın mutfagından Osmanlı sarayına giren bu tatlı oldukça hafiftir ve hazmı kolaydır. Geleneksel olarak ramazanda tüketilir güllaç ve ben çok üzülürüm ,ama belki de bu kadar kıymetli ve özlenen bir tatlı olmasının sebebi sadece senede bir ay yenilmesinde gizlidir.( içine ısrarla gülsuyu koymayarak onu yavanlaştıranları şiddetle kınıyorum, tepenizden gül suları dökülsün inşallah)

Güllaçgerçekten lezzetlidir,hafiftir ramazanın gülüdür ve bazı kişilerce yerken hiç bitmesin diye iç geçirten bir tatlıdır, hatta kimileri için ramazanın anlamıdır. Yalnız güllaç yapıldıgı gün yenilmelidir çünkü gerçekten ertesi güne kalmış bir güllaç diğer tatlılar gibi durmaz, kıvamı,tadı kokusu bile ağırlaşır.(bazı ünlü tatlıcılarda ramazan dışında da bulunur ama pek güzel oldugunu söyleyemem ben şahsımca)

acil lezzet mutfağı

hobim | 24 August 2009 12:15

Pınar‘ın artık Acil Lezzet Hattı var. Çok güzel hazırlanmış eğlenceli animasyonlara sahip bir site. Yemeğe kim gelecek? Arkadaşınız mı? Sevgiliniz mi? Çocuklar mı?Aileniz mi? Ona göre menü seçimi, pratik Pınar lezzetleri ve püf noktaları bu mutfakta.

Hepinize afiyet olsun…

mutfak ve erkek bahsi

nazokiraze | 19 August 2009 11:55

Mutfağa sadece su içmek, yemek yemek için giren evde su verecek biri olmadıgı zaman bardak bile bulamayan klasik erkeklerden başlayalım bugünün boğaz konulu yazısına. Bu türlerin eşleri veya anneleri bazen onlar mutfaga girecek diye çok korkarlar, kırdıkları bardağın, döktükleri yagın, tezgahın üzerindeki çarşamba pazarı görüntüsünün haddi hesabı olmaz. Mutfaktan uzak yaşayan bu bünyeler ikiye ayrılır hayatında gerçekten bir tutam tuz yemege atmamış, mutfağa sokulmamış, girmemiş margarinin neye benzedigini bile bilmeyenler, diğeri ise öğrencilik hayatında makarna haşlayıp yumurta kırmaktan, ilkel şartlarda karnını doyurmaktan, askerlikte patates soymaktan bıkmış aslında mutfagı iyi bilen ama asla girmeyi düşünmeyen tiplerdir. Ayrıca sahanda yumurtaya yağ konulacagını bile bilmeden her yedigi yemekte gurme gibi ahkam kesenleri unutmamak lazım, bu fikir adamları istesem sekiz kişiye en baba sofrayı kurarım ama siz dururken ben neden yapayım diye konuşup dururlar.(Mutfakta Erkek Var..)

Arada bir mutfaga giren erkek tiplerine gelince, onlar hiç girmeyene göre biraz daha iyidir dersek yalan olur. Bunlarıda kafamıza göre ayrıştıracak olursak içlerinde ara sıra eşe yardım etmek adına masaya iki bardak koyuyormuş gibi yapanlar, bazen salata yapmak için mutfaga girerek mutfagı sebze haline çevirip bırakanlar, eşi bulaşık yıkarken durulamak yada kurulamak için veya bulaşık makinesini boşaltmak için arada bir gerçek anlamda yardım edenler, sadece kendine kaseye cips, bardaga kola koymak için girenler gibi pek çok çeşit sayabiliriz. Arada bir girenlerin birde aman mutfak işi dediginiz bu mu , amma kolay işmiş, ne zevkliymiş yemek yapmak gibi cümlelerle evin hanımının damarına basanları da yok değildir.Hatta başınızda durup herşeye karıştıkları vakit delirme sebebidirler.

Mutfak bilgisi kesinlikle olmayan ama mutfaga sürekli giren maceracı tiplere gelelim, bunların mutfaga girmesini engelleyemiyorsanız işleri oluruna bırakmaktan başka çare yoktur. Ketçaplı makarna oluyorsa ketçaplı mercimer çorbası neden olmasın diye yaratıcı olan beyinlerini mutfakta tavana havuç rendesi yapıştırmayı başararak, buzdolabının tuma yerini domates içinde bırakarak boşa harcarlar. ,

fıstıklar şehrinin fıstık gibi mutfağı.

nazokiraze | 09 July 2009 14:22

Bugün ablamız ve eşi yıllık izinden geliyorlar, tatil beldesi öncesi eşinin memleketi olan Gaziantep’e gittiler ve dolayısıyla benim burnuma baklava, kahke ve antep fıstığı kokuları gelmekte. Hemde kabuklu, kabuksuz envai çeşit.

Fosfor, Oleik asit, Omega-6, vitamin A, B1, E gibi içeriklere sahip, kolesterol düşüren bu fıstık ülkemizin en önemli tarım ürünlerinden biri. İran’dan gelen ucuz ve kalitesi düşük olan fıstıkla kıyaslanamayacak kadar da güzel.(Türkiye dünyanın üçüncü büyük fıstık üreticisi)

gastronomi ,Moleküler gastronomi..

nazokiraze | 02 June 2009 14:23

Yenilen şeylerin temiz,hijyenik,lezzetli olması, hem göze hem mideye hitap etmesi, sağlıklı ,taze olması gerekir,öyleki antik çağda tıp ile yeme içme olayı birbirine çok baglantılıydı. gastronomi bu konuda çalışır.Gaster Yunancada mide, nomas ise yasa demektir, gastronomi insanların kültürleriyle yemekleri arasındaki ilişkiyi inceler, iyi beslenme hakkında rehberlik sağlar. Bazen gastroloji veya gastroenteroloji ile karıştırabilir bu işle ugraşanlar gastronot zannedilebilir:)

turkeyistanbul.com
turkeyistanbul.com

Gastronomi kavramını ilk tanımlayan kişi Brillat-Savarin isimli biri. Fransa’da 18. yüzyılda yaşamış olan Savarin Tadın Fizyolojisi isimli dünyaca ünlü kitabın yazarıdır. Birde Moleküler gastronomi var o da yemenin içmenin bilimsel olarak incenmesi olarak ele alınabilir. Türkçeye mutfakoloji diye de yerleşen Culinology bu bilimin diger adı. Mutfak ile bilimi birleştiren moleküler gastronomi yiyeceklerin sadece yeni lezzetler üretme, kimyası ve bilimsel keşiflerle ilgilenir. Hangi malzemeye ne kullanılır, malzemelerim kimyasal yapıları, birbirlerinden farkları, oluşan fiziksel ve kimyasal değişimler moleküler gastronomi alanlarındandır.

turkeyistanbul.com
turkeyistanbul.com

Gastronomi ile uğraşan kişilere yemek sanatçısı, mutfak ustası, servis sanatları uzmanı diyebiliriz. Ülkemizde gastronomi yeni yeni popüler olmaya başlamıştır, eğitimini bu alanda tamamlayanlar için iş imkanları çok cazip, yıllardır usta-çırak beraberliginde eğitimi yapılan aşçılık artık üniversitelerde gastronomi ve mutfak Sanatları Bölümü tarafından öğretiliyor ,sonrasında büyük oteller, yabancı ülkelerde iş imkanları bekliyor. ( Daha önce gastronomi bölümü olmadıgı için ancak turizm otelcilik okuyarak sonrasında yurtdışında yiyecek içecek bölümüne girmek zorunda kalınıyordu)

turkeyistanbul.com
turkeyistanbul.com

İnsan yaşamının en önemli noktalarından biri olan yemek-içmek artık turizm alanında çok büyük bir sektör haline gelmiş durumda, pek çok şehrimize veya dış ülkelere gastronomi turları düzenlenmektedir. Her bölgenin damak zevkini tatmak, değişik yemekler yemek merakı insanları bazen dünyanın ucuna götürebiliyor. Ülkemiz gerek gelenekleri gerek yemek kültürüyle gastronomi alanında çok fazla dikkat çeken bir yer, bu yüzden ülkemizin her bölgesi yemeklerini tanıtmak için çeşitli etkinler düzenler , amaç Türkiye’yi bu alanda tanıtmaktır.Gezilerinde sırf damak zevkini ön plana çıkaran, midesine düşkün turistler için eşsiz bir cennettir ülkemiz , dünyada gastronomi turizmi yapılan ülkeler gerçekten turizm açısından çok iyi yerlere gelmişlerdir.Örnek olarak Barcelona yılda 500 e yakın yemek-içme aktivitesi uygulayan bir kent, Barcelona Üniversitesi’nin yapmış oldugu araştırma kent turizminin yüzde 30 u gastronomi ile gerçekleştiriyor bu da 835 milyon Euro demek. Dünyanın en büyük ikinci gastronomi fuarı da burada yapılmakta bu fuara yapılan ziyaret Picasso Müzesi’ne yapılanla eşit bu da demektirki, yemek-içmek insan hayatında çok önemli bir alan.(Fransa`nın gastronomi ikilemi)