bildirgec.org

meslek hakkında tüm yazılar

Dönüm Noktası

azturk | 07 September 2010 16:19

Apartmanın kapısının kapattı. Beş on metre yürüdükten sonra arkasını döndü. Kaldığı daireye bir kez daha baktı. Gözlerini kıstı. Uykusuzluktan kızarmış ve mor halkalar çökmüş gözlerinin yandığını hissetti. Düşünceliydi. Aklında bin bir türlü düşünce vardı.“Birader çekilsene yolun ortasından. Ne duruyorsun direk gibi. Sabah vakti. Tövbe tövbe.”
Birden kendine geldi. Etrafına bakındı. Bir sürü insan sokakta yürüyordu. O’da bu kalabalığa karıştı.

Dün gece hiç uyumamıştı. Gözünü kırpmadığı gibi sabah kahvaltıda yapmamıştı. Bütün beynini zonklatan “Kazanmak istiyorsan acımayacaksın.” Sözü kulaklarında yankılanıyordu. Mesleğe ilk girdiğinde tecrübeli bir avukat arkadaşı söylemişti bu sözü. Değer verdiği, sözüne güvendiği arkadaşı aynı zamanda “Yoksa kaybeden sen olursun” diye eklemişti. Kazanmak ya da kaybetmek. Bu ikisinin ortasında da acımak ya da acımamak. Ve bütün bunların üstünde Türkiye’nin en iyi avukatlarından biri olmak ya da sıradan birisi olarak hayatını devam ettirmek.

Joseph Fouche

buddhala | 07 October 2009 14:00

Rafta gördüğümde, ilgimi çekmeyen bir kitaptı aslında. Arkadaşım tavsiye etmişti ve içini karıştırınca okumam gerektiğine karar verdim.
Fransız ve dünya tarihinde belli bir yere sahip olamamış gibi gelir size Joseph Fouche, yoldan geçenlere sorsanız “İşe yetişmem lazım!” cevabını alırsınız, “Tanımıyorum!” ya da “Bilmiyorum!” demeye bile tenezzül etmez sorduklarınız. Sadede gelelim ve şahsi kanaatim, bir meslek ancak bu kadar kusursuz icra edilebilir ve ancak bu kadar iyi yapılabilirdi. Farklı yönlerden özdeşleştirdiğim biri daha vardı ama o bir film karakteriydi:Heath Ledger’ in Joker’ i. Bu ise kanlı canlı, Joseph Fouche’ dir. İkisinin en büyük ortak özelliği, birini onlara benzetirseniz Joker’ i de, Fouche’ yi de aşağılamış olursunuz. Çünkü kimse onlara benzeyemez, benzetilemez. Tarihin kötü karakterilerinden biri gibi gelir size, Joseph Fouche. Napoleon’ un önceleri sağ koluyken, sonradan “yaşamım boyunca tanıdığım en kusursuz dönek” diye nitelendirdiği Joseph Fouche, güvenlik bakanıydı. Abdullah Öcalan’ ın güvenlik bakanı olduğunu düşünün. Burda hakaret Fouche’ ye değil, Napoleon’ adır. Hiç kimse sağ kolu olan bir insanı, kendisi düştükten sonra -ki Napoleon’ un da ipini Fouche çekmiştir.- hala başta görmeye dayanamaz. Bunu sizi terk eden sevgilinizin hemen bir sevgili bulup mutlu olduğunu duyduktan sonra ona bok atmanıza benzetebilirsiniz. Sadede gelelim deyip yine uzattım: dünya siyaset tarihinde yüzlerce bu adamdan kırıntılara sahip insanlar vardır, siyasetçiler, iş adamları, öğretim görevlileri vardır, gazeteciler vardır ama hiç biri Joseph Fouche gibi değildir. Joseph Fouche’ de Joker gibi gökdelenden düşerken Batman’ i de aşağı çekmiştir. Batman artık eski Batman değildir, Dark Knight’ tır veya Napoleon koltuğunu paşalar gibi Kral’ a (Louis XVI) devretmiştir.

ingilizce öğren

beyrek | 02 April 2009 17:01

ingilizceye yeni başlayanlar için hazırlanmış harika bir siteyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
ingilizce.tk, ingilizceye bir yerden başlayayım diye düşünenlere yardımcı olabilecek bir site. bu sitede; dilbilgisi, (ingilizce zaman kipleri, sıfatlar, düzenli ve düzensiz fiiller…) kelime bilgisi, (zıt anlamlı, iş terimleri, ülkeler, meslekler, renkler, zaman, hayvanlar, hastalıklar,…), günlük hayatta sıkça kullanılan kelimeler ve sorular yer alıyor.
sitede ayrıca, ingilizce chat, ingilizce hikayeler, ingilizce sözlük ve ingilizce cümle çevirici de bulunuyor.

Kaybolan Değerlerimiz, Birer Birer İniyor Sahneden…

| 05 January 2009 10:20

Tüketim toplumu olduk. Tarihte işlenmiş eski değerlerimizin yerine, yeni teknoloji yöntemlerini tercih eder olduk. Öyle bir zaman dilimini yaşıyoruz ki, teknoloji başımızı döndürüyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan sanat ve zanaatlara taleplerimiz giderek azalıyor. Bir zamanlar, göz nuru ve alın teri ile harmanlanmış mesleklerimiz ve dünden gelebilmiş zanaatçılarımız vardı; cam, çini, taş, ahşap oymacılığı, telkârî işçiliği, kutnu bezi dokumacılığı ve diğer dokumalar gibi zanaatları yaşatan ustalar ise bugün giderek çekiliyor sahneden…

TAŞA HAYAT VERENLER(Taş İşçiliği): Bir zamanlar, taşa ruh kazandıran, taşı bir dantel gibi işleyen ustalarımız vardı. Zanaatçılar, blok şeklindeki taşları, özel yontma işlemleriyle el emeği, göz nuru ile bezer ve bir eser ortaya çıkarırdı; çeşmeler, şömineler, aynalar, masalar, dış cephe kaplamaları(oymalı sütunlar, nişler, kapı ve pencere söveleri, tavan süslemeleri vs…) ve diğer ürünler…
Günümüzde, tarihin derinliklerinde kaybolan taş ustalarının, ellerinin kıvrımlarını ve alın terlerini, Mimar Sinan imzalı bir caminin duvarlarında ya da başka tarihi yapının içinde hissederiz. Türkiye’nin belli bölgelerinde, özellikle İç Anadolu ve Ege Bölgelerinde az sayıda bu zanaata ve zanaatçılara rastlamak mümkündür.

ÇİNİCİLİK: Çinicilik dendiğinde İznik Çiniciliği akla gelir. İznik çiniciliği, 16.yy’ da en parlak ve en görkemli dönemini yaşamıştır. Bugün ise İznik’te bu geleneğe gönül vermiş az sayıdaki ustalarla, çinicilik devam ettirilmeye çalışılıyor. Atölyelerinde, geleneksel tekniklerle ve butik çalışan çini ustaları, kullandıkları turkuvaz, firuze, yeşil, sarı ve kahve renkleri içeren sırlarla imzalı işler çıkarıyorlar.

Meslek Yüksekokulları 3 sömestre Olacak

wowo | 28 November 2008 16:11

yök ; mesleki ve teknik eğitim veren ” meslek yüksek okulları “ nı yeni bir sisteme geçirebilmek için hazırlık yapıyor. abd ve avrupa ‘ daki okullarla müfredatların eşitlenmesi için yapılan bu çalışmaların sonucunda, bir ders yılı üç sömestre olacak. toplam öğretim görülen süre yine iki yıl kalıp yarısı uygulamalı, yarısı teorik geçecek. meslek liseleri’nde olduğu gibi uygulama yapılan süre boyunca sigortalanıp, maaş alınacak. öğrencilerin abd veya avrupada bir

KÖPEK GEZDİRMEK MESLEK OLDU

keremx | 27 October 2008 13:35

KÖPEK GEZDİRMEK MESLEK OLDU

Çocukluğumda sokak köpekleri peşinde koşturan çocuklar, büyüklerim tarafından bana olumsuz örnek olarak gösterilirdi. Aile terbiyesi ve okul eğitiminden yoksun çocukların daha çok başıboş sokak köpekleri peşinde koşturduğu söylenirdi. Büyüklerimiz bilmiyorlarmış ki; o çocuklar farkında olmadan geleceğin mesleğini öğreniyorlarmış. Nasıl mı?

Büyük şehirlerde yaşayanlar bilirler, kedi, köpek vb evcil hayvan edinmek yükselen bir trende sahip. Buna bağlı olarak özellikle İstanbul’da köpek bakıcılığı, köpek eğitimi, köpek bakımı ve köpek gezdirmek kazançlı bir meslek haline gelmiş durumda.

türkiye’de dünyanın en garip mesleği

kuzine | 20 October 2008 00:04

bir arkadaşım türkiye’de dünyanın en garip part time mesleğini yapıyor.

haftasonları baş örtüsü takıp kendisine belirtilen mekanda 2 saat boyunca geziyor.

finansmanı sağlayan kim öğrenemedim.

akıl almaz değil mi?

© Copyright pillinetwork 2006 - 2012. All Rights Reserved.