bildirgec.org

mehmet hakkında tüm yazılar

Ünlü Yazarlar ve Eserleri -1

24black mamba24 | 28 July 2009 17:36

Dünyanın en zeki ikinci insanı: mehmet murat sevim

rpc | 11 November 2008 09:49

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü 3. sınıfında okuyan Mehmet Murat Sevim, Belarus’un Minsk kentinde 27 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 17. Dünya Zeka Oyunları Şampiyonası’nda ‘Dünyanın en zeki ikinci insanı’ ünvanını kazandı.

Siz de şansınızı denemek istiyorsanız; Türk Beyin Takımı (TBT) üyeleri, o yıl yapılacak Dünya Zeka Oyunları Şampiyonası’nda ülkemizi temsil etme fırsatı buluyor.

Anadolu Liseleri

mehmetbastug94 | 04 November 2008 08:12

Bir ilçede 0.5 milyon liseye gidecek olan genç varsa o ilçeye 3 anadolu lisesi yeterli gelmektedir.

Örneğin Bağcılarda; Mehmet Niyazi al. Akşemsettin al. DR. Kemal Naci Ekşi Anadolu Lisesi olmak üzere 3 lise bulunmaktadır. Eğer bir genç bağcılarda oturuyorsa ve al. a gitmek istiyorsa sbs de bağcılarda ; her 5 kişiden en az 3. olması gerekmektedir.

Fakat bir liseye sadece o ilçeden öğrenci gelmediği için; bağcılardaki düşük puanlı öğrencilerde al. a giremiyor. Dolayısıyla parası olan özel okula olmayanlar ise devlet okuluna giderek eğitimlerine devam ediyorlar…

Çakırcalı Mehmet Efe

Siradanbiri | 29 May 2008 12:57

Zenginden alip, yoksula veren ağalarin korkulu rüyası, devletin vergi memurlarını öldüren ama devletin malına dokunmayan İzmir Ödemiş 1856 doğumlu, varlıklı bir yörük ailesinin çocuğu Egenin Robin Hood’u dur.

Osmanlı ile girdiği amansız mücadele sonucu yakalandığı zaman derisi yüzülmüş ve kellesi uçurulmuştur. Buna rağmen eşi ayaklarındaki bir lekeden dolayı cesedi teşhis etmiştir.
En meşhur sözü;
’Cesareti korkunun koynunda görmüş,toprağa baş,yıldızlara düş sermişlerdenim.Ateşler yakarım,ateş böcekleriyle.’’
Ardından günümüze bir türkü, bir film ve destansı yiğitliği kalmıştır.

Mafya

Razielz | 22 November 2007 22:51

Saatler oncesinden aramisti yardimcisi, Zero saclarini kestirmeye gelecekti, kuafor Mehmete “Zero gelecek gitme” dediler beklemeye koyuldu. Musteriler gelip gitti ama bir turlu gelmek bilmiyordu Zero. 22.05 gosteriyordu duvarda duran janjanli saat, masajini yeni yaptirmis sari sacli guzeller guzeli Mila, deniz mavisi gozlerini suzerek kuafore dogru adimlari atmaya baslamisti bile, calistigi musterisinin sacini bitirmek uzere olan Tarik Mila`nin geleceginden haberdardi. Bornozunun arasindan az cok goruluyordu yuvarlak hatlariyla o guzel gogusleri, koltuga oturdu Mila, Tarik ona 5 dakika sonra gelecegini soyleyip kosarak uzaklasti salondan. Mila espressosunu siparis ettikten sonra onundeki cosmopolitan dergisine dalmisti bile calan telefon dikkatini cekmisti ve cok sakin bir sekilde aynada yansimasini izlerken telefonlar konusuyordu.

“DOKUNMAYIN LİNCOLN’ ÜN ADINA”

menese | 20 October 2007 18:15

Büyük ihtimal duymuşsunuzdur; Galatasaray’ın Brezilyalı futbolcusu Lincoln’e, T.C. vatandaşı olarak milli takımda yer alması teklifi yapılmış..
Bunu duyan medya durur mu?. Onlar da şimdi “Lincoln’e nasıl bir Türk ismi versek de hep beraber mutlu olsak” arayışı içine girmişler..
Yalnız, beni gözden kaçırmışlar..

Hemen söyleyeyim; Lincoln değil Türk vatandaşı, beş vakit namazında bir Müslüman Türk dahi olsa kendi isteği dışında adı -zorla- değiştirilmesin efenim..

Optimist Mehmet Bienal’ de

menese | 17 October 2007 18:21

Bir çok mekanda faaliyete geçen 10.Uluslararası İstanbul Bienali kapsamındaki ziyaretlerime -tavsiyeler üzerine- Taksim’deki AKM binasından başlamaya karar verdim.

“İMKANSIZ DEĞİL
ÜSTELİK GEREKLİ
KÜRESEL SAVAŞ ÇAĞINDA
İYİMSERLİK”

Kapıdan içeriye duhul olup da, sergilenen “iş”lere -şimdilik- yönelmeden önce şöyle bir kenarda duralım ve bu yılki bienalin bu “şiirsel” başlığına/konseptine dikkatimizi yoğunlaştıralım diyorum ben..

Her yerde karşımıza çıkan, bu arada sergiye bilet alırken elimize tutuşturulan sarı kitapçığın kapağında da gördüğümüz bu sözlerle acaba ne demek isteniyor?.
Ayrıca, “SANAT HİÇ BU KADAR İYİMSER OLMAMIŞTI” sloganını da bu başlıkla birlikte düşünelim.

Milli Mücadele’de Alaşehir

frodolives | 13 October 2007 22:25

ÖNSÖZİlk, orta ve lise öğrenimimi tamamladığım Alaşehir’de Milli bayramların ve 5 Eylül Alaşehir Kurtuluş Günü’nün coşkuyla kutlandığına öğrenimim boyunca tanıklık ettim ve bu törenlere coşkuyla katıldım.1971-2006 yılları arasında Alaşehir’e sadece senelik izinlerimde ve dini bayramlarda gelebildim. 2006 yılının yaz aylarında annemin hastalığı nedeniyle Alaşehir’de bulunduğum sürede Alaşehir’de Milli Mücadele ve bu mücadelede yaşananları inceleme ve araştırma fırsatım oldu. Okuduklarımın etkisi ve bir kurtuluş günü coşkusuna tanık olmak için 5 Eylül günü sabahleyin evden çıktım ve tören alanına doğru yürüdüm. Caddede 5 Eylül Alaşehir Kurtuluş gününün coşkusunu gösterecek hiçbir hareket yoktu. Hatta dükkanlarda ve evlerde asılı bir bayrak dahi göremedim. Tereddüt ettim acaba günü mü şaşırmıştım. Hayır doğru gündü. Bugün 5 Eylül 2006 idi. Tören alanına gittiğimde ise başka bir süprizle karşılaştım. Çok kısa süren tören bitmişti. Sadece Atatürk alanına çelenk konulmuştu. En büyük etkinlik ise Tariş satış mağazasının önünde üzüm suyu ikramı idi.Halbuki neler düşünmüştüm. Yerel yönetim ve Garnizon Komutanlığı gündüz coşkulu bir program hazırlayacak, her yer bayraklarla donatılacak halk törenlere coşkuyla katılacak, gece de paneller ve konferanslarla milli mücadele halka, özellikle gençlere anlatılacaktı.Düşündüm! Nasıl bu kadar vurdumduymaz olunabilirdi. Belediyeye ve Kaymakamlığa gittim. Sorumluları bulamadım. Soracağım soru şu idi. Kutlu Doğum haftasında afişlerle ilan ettiğiniz ve coşkuyla yaptığınız etkinlikleri neden 5 Eylül gününden esirgediniz? Sonra araştırdım ki 30 Ağustos Zafer Bayramında da aynı ilgisizlik ve sıradanlık hakimdi.
Yaptığım incelemede Alaşehir’de Milli Mücadeleyi başlatan ve bize bu günleri armağan eden Galip, Mustafa, Akif, Hacı Ali, Mehmet, Ömer, Raşit ve Hilmi Bey’lerin ve diğer Kuvvayı Milliyecilerin çocukları ve torunları onlar neredeydi?İşte 5 Eylül günü karşılaştığım bu hazin manzara; beni,incelediğim ve araştırdığım Milli Mücadelede Alaşehir konusunu yazmaya sevk etti. İncelediğim dokümanlar değişik konuları ayrı ayrı ele almıştı. Ben tarihsel kronolojik bir sırayı esas aldım ve o günlerde Alaşehir’de olan olaylarla, Türkiye’deki gelişmeleri birleştirmeye çalıştım. Öncelikle yapmak istediğim ise Milli Mücadelede öne çıkan Alaşehir’lileri tesbit etmek ve yaptıkları çalışmaları öğrenmekti
Umarım bizi bu günlere getiren, o günlerin Kuvvayi Milliyecilerinin çocukları, torunları ve akrabaları her 5 Eylül günü babalarını, dedelerini ve akrabalarını hatırlarlar, evlerine asacakları bir bayrak ve mezarlarına bırakacakları bir çiçekle onları sevgi ve saygıyla yadederken, onların çocukları, torunu, akrabaları olmanın mutluluğunu yaşar ve yerel yönetimi etkin bir 5 Eylül kutlamaları için teşvik ederler.
Milli Mücadeleye katılan ve bugün hepsi rahmetli olan vatansever Kuvvayi Milliyecileri saygıyla anıyorum,ruhları şad olsun. 7 Temmuz 2007. Hasan Zeki SungurE.Mu.Alb.

MİLLİ MÜCADELEDE ALAŞEHİR