bildirgec.org

meddah hakkında tüm yazılar

MEDDAH EROL GÜNAYDIN

oyuncuhandan | 14 September 2010 09:38

“İki kalas bir heves” diyerek hala genç ve dinamik olan bu adam 1933 yılında Trabzon Akçaabat’ da doğdu. Benim için inanılması zor bir adam. Mimikleri ile her türlü hale ve şekle girebilen Günaydın, elli yılı aşkın bir süredir hayatımızda.

Tiyatroya olan tutkusunu “Tiyatroda beni en çok etkileyen, ahşaptır. Öyle güzel ahşaptır ki mis gibi kokar. Tiyatroya ilk girdiğimde o kokuyu aldım. Dedim ki, tevekkeli değil, ustalar, “iki kalas bir heves” derlerdi. İşte o kalasların kokusu sinmiş tiyatroya, benim hevesimle birleşmiş. O koku, hiçbir yerde olmayan bir kokudur. Vazgeçemeyeceğim budur.” şeklinde anlatmıştır içindeki hevesin. (İKİ KALAS BİR HEVES). Emine ALGAN’ ın sorularına cevap veren bir Erol GÜNAYDIN var kitapta.

urfalı babi

nazokiraze | 08 April 2009 15:56

Sabuha şarkısını hepimiz biliriz, onu kimin söylediğini de ama ben kimin yaptığını yeni öğrendim, ve şaşırdım,çünkü bildiğim bir insandı yapan ama ben o türküyü onun yaptıgını bilmiyordum.

Urfa’lı Babi‘den bahsediyorum, Salako filminde kamera karşısına geçen( ozan olan) Yılmaz Kayral’dan.Muhabbetiyle benim diyen kişiye taş çıkartan Urfa’lı Babi, pek çok hayrana sahip bir kişiliktir.Babi için anlatılan, doğru yalan pek çok hikaye vardır, dilden dile dolaşır. Muhabbet severlerin içki sofrasından eksik etmedigi nüktedan, hazır cevap Babi bir kavgaya karışır, kalça kemiğini kırar, bir süre hastanede yatar ve hayatını kaybeder.

Hayat Bir Tiyatro…

toz66 | 14 June 2008 18:35

İnsanlar ne garip varlıklar… Yaşadığımız şu dünya, nede garip bir yer. İnsanlar nasıl da birbirlerinden farklı, ne tiyatro havası var şu dünyada . Herkesin farklı bir rolü var.

Kimi zengin, kimi fakir, kimi dünyalı, kimi dünyalıdan beter, kimi de sevdalı… Kimisi işçi, Kimisi bir beton ustası, Kimisi de bir tezgahtar. Düşünsenize,
Hayatımız da bir insan grubu bile olmasa, dünyanın düzeni nasılda değişir nasılda farklılaşır düzen bozulurdu. Çünkü, herkesin rolü o kadar güzel tanzim edilmiş ki. Herkes görevini biliyor, iyi veya kötü yapıyor. Hani derler ya ” benim hayatım tiyatro, bir orta oyunu zaten ” diye.