bildirgec.org

masal hakkında tüm yazılar

gülben ergen “aşk hiç bitmez” (yeni)

behman | 09 March 2008 10:25

gülben ergen
gülben ergen

gülben ergen uzunca bir aradan sonra (ki bu uzunca süre onun hamileliği ve doğumunu – atlas bebeğin dünyaya gelişini kapsıyor) yepyeni bir albümle müzik piyasasaına döndü. albüm 7 martta müzik marketlerdeki raflarda yerini aldı. albümün ismi “aşk hiç bitmez“.

aşk hiç bitmez
aşk hiç bitmez

albümün hit şarkıları süpriz, aşk hiç bitmez, avrupa, masal

Hikaye Blogları

hashmet | 26 February 2008 13:09

Gece masalları
Gece masalları

Okuma alışkanlığınız yok mu ? Bir de bunları deneyin..
Her bir hikayede, içinizde bir parça eksiksiklik hissediyorsunuz sanki, garip bir tat bırakıyor. Gece hikayelerini
Buradan okuyabilirsiniz… veya korkunç hikayelere bir göz atabilirsiniz.. Daha basit masallar mı arıyorsunuz ? eğlenceli ? ozaman burası tam da size göre..

Bir Masal- Yeşil Göl, Uçarsu

turgut bilgin | 30 January 2008 07:13

YEŞİL GÖL EFSANESİ

Yeşil Göl –Uçarsu
“Uçarsu Akdağdaki su kaynaklarının en büyüğüdür. Akdağın tam bağrından ve doruğa yakın bir yerden çıkar. Önce hızla gökyüzüne doğru fışkırıp sonra da ovaya doğru kıvrılarak döndüğü ve bir şelale gibi aktığı için adına Uçarsu demişlerdir. Uçarsu ve öteki dağ sularının hepsi Akçayda birleşirler. Akçay önce Gömbeyi sonra da bütün Elmalı Ovasını sular ve Torosların arasında kaybolur gider. Dağların altından Akdenize dökülür.”

Yeşil Göl Efsanesi
O gün çok sevinçliydi. Okuldaki yarışmada bir saat kazanmıştı. Eve giderken çarşının içinden koşarak geçti. Çarşının sonundaki taş evlerin girişinde Nergisi gördü. Nergis onu görünce sevinçle havaya zıplayarak anneannesine ‘anneciğim anneciğim’ koş gel Timur saat kazandı diye seslendi. Timur utandı. Durdu. bir şey söyleyemedi. Nergis Timura yaklaşarak bugün yine tepeye çıkalım mı dedi ve beraberce yürüdüler. Zaten evleri aynı sokakta ve alt altaydı.

Tim Burton Diyarına Yolculuk

| 20 November 2007 20:53

içimde anlamlandıramadığım bir gerginlik.kendimi bazen bi tim burton filiminin ortasında hissediyorum.ne alaka dediğinizi duyar gibiyim.ama burton filimlerindeki o orjinal kurgulamalarda acı ve neşe hep içiçe değilmidir hani?herşey iyiye dönerken filmin içinde tim amca gizemli bir tutarlılık eşliğinde bombasını patlatır;acıya mahkum eder kahramanını.ama bu sadistçe birşey değildir asla!fazla gerçekçilikle alakalı bir şeydir.dokunğunda acı verceksen asla dokunmamalısın ya da dehşet saçan bir canavarsan mutlaka geçerli bir nedenin vardır
ve renkler…
tim amca bir renk cümbüşünün ortasına atar bizi.her şey öyle renklidirki sanki her nesnenin bi kanı vardır ve o kan dışarı çıkmayı arzular.kontras renkler ve absürtlük üst düzeydedir.nesnelerdeki asimetri ve renklerdeki zıtlık uyumsuzluk içindeki bir estetiklikle karşı karşıya bırakır bizi.ama yinede gerçek bir tim burton hayranıysanız bilirsinizki aslında tüm bu renk cümbüşünün ardındaki her şey siyahtır.ve siyah tim amcanın kahramanının rengidir.ve galip gelen-belkide kaybeden- daima siyahın matemidir.
tim amcanın sürrealistliğinden bahsedilir…evet görsel açıdan sürrealizm tanısı koyulabilsede bence bu tim amcanın hayal gücüne ve kendini ifade etme şekline yapılmış büyük bir hakarettir.oysa direk realist bir bakış açısıdır onun bize sunduğu.çünkü mükemmel olan insan yoktur ve o bunun farkındadır.o yüzden aşırı iyimser kusursuz ve etkin karakterler yerine eksiklilklerinin farkına vardığı oranda kahramanlaşabilecek masal diyarı sahipleri sunar bize.
ve bu masal diyarı sahiplerinin tek bir sahibi vardır ki oda tim burton’ın ta kendisidir.tim amcanin bariz bi özelliğide kuşkusuz egoizmi ve saplantıları…hiç asosyal özellik taşımayan bir karakter gördüğünüz olurmu burton filimlerinde?benim olmuyo mesela.eğer sizin görmediğiniz oluyorsa sizin tim amca başka biri kuşkusuz…tekrar egoizme dönecek olursak şunu diyebilirimki her yönetmen kendini katar filimine ama burton yalnızca bakış açısını yansıtmaz ya da kamerayla doğru orantılı değildir onun yönetimi.o bizzat kendini katar filimine. dağınık saçını,donuk bakışlarını,içindeki şiddeti çoçukluğunu birebir yansıtır.saplantılara gelincede asosyallik;aile sendromlari;mekaniklik;zıtlıklar ve tabii masallar vs vs vs…….tim burton diyarına yolculuk başlığı altında yalnızca bir giriştir bu.asla bir iddia ya da sunum değildir kendi başına… serüvenimiz devam edecektir muhakkak…tim burton’sa söz konusu olan;masallar uçsuz bucaksız bir çikolata diyarıdır.doyurucu,lezzetli,tatlı ve tabiii iyi bir bitter gibi acı…(2006)

süslü püslü başarı hikayeleri

odo | 17 November 2007 18:02

(giriş notu: burada bahsedilen başarı yalnızca parasal kazanç anlamındadır.)teknoloji ve internet alanında çığır açan büyük buluşlar ya da başarı hikayeleri hangileridir? diye sorunca hemen herkesin ilke elden saycakları arasında microsoft, google, youtube, facebook, yahoo ve apple olacaktır. hepsinde ortak olan ve çok popüler olan bazı özellikler var.tamamı genç insnalar tarafından kurulmuş. facebook’u mark zuckerberg 19 yaşındayken kurmuş. google kuran larry page ve sergey brin’in yaşları sırasıyla 24 ve 23 imiş. bill gates microsoft’u kurduğunda yine 19 yaşındaymış. apple’ı kuran steve jobs 21 yaşındaymış. yahoo kurucuları jerry yang ve david filo 26 ve 28 yaşlarındaymış. ve youtube’u kuran üçlüden steve chen 28, chad hurley 29 ve jawed karim 26 yaşındaymış.youtube’u kuranlar bu işe paypal’daki işlerinden ayrılarak girişmişler. diğerleri ise öğrenciymiş ya da projeleriyle birlikte okullarını terketmişler.google, youtube ve apple’ın tarihlerinde bir garajda kurulduklarından bahsediliyor.buraya kadarki kısım çoğunlukla bilinen çok dillendirilen şeylerdi. ancak benim anlamadığım şu ki, sanki harika bir fikre sahip olman istediklerini gerçekleştirmene yeterli olan bir dünyada yaşıyormuşuz gibi bu insanların sadece fikirsel dehaları ile ön plana çıkarılmaları. ya da daha açık bir şekilde ifade edersem daha en başından itibaren arkalarında olan sermaye desteğinden pek bahsedilmemesi.facebook kurucusunun başlangıcındaki finansörü olan peter thiel adındaki kişi henüz ortada birşey yokken bu iş için zuckerberg’e 500bin dolar vermiş. zaten onu çok kısa bir sürede diğer yatırımcılar izlemiş. facebook’un sonra elde edeceği gelirleri bırakın böyle bir veritabanı bile o yatırımcıların ilgisini çekmeye yetmiş.google’ın kuruluştaki yasal sermayesi 25 milyon dolar. demek ki iş cin fikirli birkaç gençte bitmiyormuş.youtube sequoia capital isimli firmanın 11,5 milyon dolarlık finansal desteği ile yola çıkıyor.yahoo yine aynı firmadan gelen 2 milyon dolarlık yatırımla yola koyulmuş.şimdi benim de süper bir fikrim var? ne yapmam lazım? fikrimi bir fikirsiz parababasına satmam lazım. e o zaman vazgeçtim. fikrim bende kalsın.

kapıları açmak

aZiMECaN | 08 November 2007 21:10

Kan kırmızısına boyanmış sayfalar
Rüzgarın çığlıklarıyla savrulan yapraklar
Bu kadar karanlığın içinde beyaz kalabilmiş tek bir kuş tüyü
Masallardan kopup gelen ankanın bir parçası
Duvarlardan akan siyah mürekkep
Burası kimsesizliğin evi
Yalnızlığın barınak kuytusu
Kapıları sonsuza dek kapanmış
Terkedilmiş,unutulmuş,yalnızlığın ülkesinde bir köşk
Hayallerimizi hapsettiğimiz yer
Ama bu fazla
Bu kadar çok karanlık yetmez mi?
O kadar mı sıkı sürgülü kapılar?
Kapıları açmak gerek artık
Hepimizin hayalleri içerde
Hayatlarımız…
Yazmak,söylemek,haykırmak lazım hatta
Sanki bir ses yaklaşıyor
Derinlerden…ince,nazik
Ne kadar oldu beklediğimiz?
Sanki yavaş yavaş piyanonun sesleri geliyor
Yılların inadına yavaş yavaş dokunuyorlar tuşlara
Zincirler kırılıyor
Ve yıllar sonra hayat giriyor hayallerimizin köşküne
Sürgülerin çekilişini görüyoruz…
Umudumuzu yitirmeden beklediğimiz kapılar,
İşte o geliyor
Masallarımızda büyüttüğümüz peri kızı
Acıların tercümanı
Hayatlarımızın yazarı
Beraber haykırabiliyoruz sonunda
Yeni bir hayat o kapının ardında
Beyaz Anka tüyüyle yazılmış hayatlarımız
Duvardaki siyah mürekkep
Ve kan kırmızısına boyanmış sayfalar
Kapıları aşmamız,
Onu gerçeğe götürmemiz lazım
Masalların gerçek olması için…
Artık sabır kalmadı
Geri dönüyoruz
Yeni hayatlarımızla…

Çocuklar için masal makinesi

ob1979 | 27 October 2007 12:17

Masal makinesi
Masal makinesi

Milliyet bebek ve çocuk haftanın bebeğine masal makinesi hediye ediyor. Çocuğunuza ait resimleri siteye ekliyorsunuz ve resimler site ziyaretçileri tarafından oylanıyor. İlk ona giren fotoğraflara ait çocuklara masal makinesi hediye ediliyor.