bildirgec.org

masal hakkında tüm yazılar

DUVARDAKİ DELİK

super hero | 03 April 2010 18:58

Elektrikler kesik değildi ama dışarıdaki sokak lambası her zamanki gibi yine yanmıyordu. Odam karanlıktı; fakat ben şikayetçi değildim. Yatağıma uzanmış, tam karşımdaki beyaz duvarı ve o küçük kara deliği seyrediyordum. Bekliyordum.

Fazla beklememe gerek kalmadan delikten beyaz bir ışın çıktı. Hiç ıskalamadan alnımın tam ortasına denk geldi. Küçülmeye başladım. Boyum ve kilom, belli bir hızla ve aynı oradan azalıyordu. Küçülme işlemi tan yarıya geldiğinde ışının beni çektiğini hissetmeye başladım; fakat henüz yeteri kadar hafif değildim. İşlem beni dörtte üç küçülttüğünde alnımdaki bağ sayesinde ışın yoluyla deliğe doğru havalanmaya başladım. Artık hem ufalıyor, hem uçuyordum.

Herkes Ersin Muradına

infine | 21 February 2010 14:03

Danino annelerin çocukları ile hoşça vakit geçirebileceği aynı zamanda ödüller kazanabileceği eğlenceli bir mikro site hazırlamış. herkesersinmuradinasitesinde çocuğunuzun büyüme hikayesini görsel öğelerlerle canlandırarak anlatın.

Dilerseniz diğer annelerin ve çocuklarının masallarını okuyun ve oylayın. 15 Nisan’a kadar topladığı puanlarla ilk 3 e girenler 1000 liralık para ödülü kazanacaklar.

KARABASAN

powerbyfi | 21 January 2010 10:25

Sonsuz bir uçurum gibisin
ve ben uçurumdan aşağıya
düşen bir yaprak gibiyim
Rüzgarın esaretinde savrulmuş…

Hışımla esen bir fırtınasın,
Bense Yapayalnız bir fidan
Çölün ortasında, kurak mevsiminde yaşamın
Köklerim daha tutunamamışken
“toprağa”.

O kadar güçlüsün ki;
Senin gözlerin yüreğimdeki ormanları yakıyor,
Yürüdükçe depremler oluyor,
Denizden aşan dalgalar zihnimi bulandırıyor..
Nefes aldıkça sen üşüyorum.
Beni kırpıp kıırpıp gökteki yıldızlara doğru savuruyorsun kabuslarımda,
ve Ben son nefesimi verirken o karanlık gecede
Sen bunu umursamıyorsun bile.

GEL…

kahvekokusu | 03 January 2010 13:02

Öyle bir zamanda gel ki yeter dediğimde yetmeyeceğine inansın kendi sesim. Bezirgân birikmişliklerin çoğalırken heybende, bereketli tövbeleri unutmuş olsun dilim. Beşik gibi sallanan bir nümayişin son secdesi olsun sahte imana… Biriktirdiğim hınçlarımı dudaklarına bıraksın asil debdebelerim…

Filistin’in, Kudüs’ün sapana sarılan çocuklarınca büyüsün kaderim. Bosna’nın yitik devrikliğine dirensin işkencelerine ket vuran beynim ve Çölemerik’in ve Amid’in ve Dersim’in yalnızlığıyla içerlesin sana bir kez daha terk ettiğin kimliğim.

Masal

linet | 30 December 2009 14:34

Ne çabuk geçiyor zaman, nasıl da acımasız. Ve ben nasılda yeniliyorum zamana.. Bir masal anlatsa biri bana diye öyle çok beklemişim ki, hemen inanacağım, ağzından çıkan her kelimeyi beynim emecek ve ben o masalın büyüsüne kapılacağım. Böyle mi umuyordum acaba? Masallara inanmak isteğim neden bu kadar çok idi, sürekli gerçeği arayan, gerçeklikle yatıp kalkan ben masala susamıştım.. Anlatıcının kim olduğu önemliydi, yumuşak bir ses, derin ve manalı bakan gözleri ile gözlerini gözlerimden ayırmadan anlatmalıydı, sözlerin büyüsünü gözleriyle tamamlamalıydı. Masalı dinlerken içimde büyümeliydi, gözlerinde görmeliydim söylediklerini.. Duyduklarıma inanmamak için direniyordum, bir yandan da duyduklarımdan elimde olmadan etkileniyordum..

HİÇ

astral | 16 December 2009 10:59

Tanrı seni çoktan terk etti bu diyarda. Temelli, belki baştan. Daha hiçken, daha yeniyken, daha bilincin oluşmamışken; daha akmamışken, daha görmemişken, daha onu görmemişken…

Hep hiç’tir. Hiç her’dir. Ben hep hiç kalmak istedim. Bilirim ki, ancak o zaman her olabilirim.
Azalmak kutsallık. Arınmak ve karışmamak.

Az kalmak çok olmaya çaba sarf etmeden içteki hiç’i bırakmak, açığa çıkarmak.

Ben çocuk masalları yazarım

dedi adam giderken, birden bire. Gülümseyerek. Gözlerinde ilk defa onun da büyümemiş bir tarafı olduğunu fark ettim, ilk defa…

Sertab Erener – Açık Adres

kahramancayirli | 10 December 2009 13:48

Sertab Erener’in Bu Böyle şarkısı çıktıkça televizyonu kapatıp Yanarım klibini izliyordum. Çünkü Bu Böyle şarkısı sahiden kötü bir şarkıydı.

Erener’in 90larda yaptığı albümler insanın kulağında kalınca inanamıyorum: Erener’in seçtiği şarkı bu mu? Bir şarkı bir sese bu kadar mı yakışmaz! Yeni çıkan, isim yapmaya çalışan, iyi şarkı seçerek sesinin arızasını kapatmaya çalışan bir isim değil ki Erener! Nasıl seçmişti Bu Böyle’yi. Derken. Daha kötüsü oldu. Açık Adres ile geldi şimdi. Yine sözü müziği Soner Sarıkabadayı’ya ait. Sertab Erener ne yapıyor? Nasıl böyle bir şarkıyı seçmiş kendine, aklım almıyor! Şimdi yine bir yerlerde Açık Adres çaldıkça gidip Yalnızlık Senfonisi’ni, Seyrüsefer’i, Masal’ı, Lal’i dinlemem gerekecek. Ki kulaklarım kendine gelsin.

Sen Benim Masalımın İyi Kahramanıydın, Soyunma Üstünde Kalsın Namın!

admin | 02 December 2009 14:12

httpwww.fotolog.comchilek adresinden alınmıştır
httpwww.fotolog.comchilek adresinden alınmıştır

Ya siyahtı ya beyaz, ortası yok muydu seni kuşatan renklerimin?

Çocukluğumun pembeye belenmiş düşlerinde üç nokta duruyor oysa hala…
Yorgun gözlerle semaya dalan bir balıkçı karısı gibi karaya vurmuş düşlerin beklentisi mi tutuyor elimi sonsuz umutlarda?
Grilere bulaşmamış gözlerine maviyi eksem değişir miydi aşka gücenmiş yüreğinde sevdanın rengi?

Ya da beyaza saldığım tülden hâsıl bir gülücük kadar seyrek dokunur muydu ellerin melalime?

hayat vurdumu çok fena vuruyor..

admin | 30 November 2009 11:37

çoktandır görmediğim bir aile dostumuzdur bedri amca. sağolsun eğitim hayatım boyunca çok yardımını gördüm..
göztepe, özgürlük parkında karşılaştım bedri amcayla; tanımadı beni.. seksenli yaşları sürüyor, normaldir dedim.
“bedri amca selam”

“yahu, daha az önce şuracıkta utanmadan çimlerin üstünde şarap içen sen değil misin? bir de şikayet ettim ne de çabuk salmışlar hayret!!”

dilim tutuldu, elini öpmekten vazgeçtim..
tam o sırada park bekçilerinden biri yanımıza geldi.. adam bana göz kırptı, bedri amcanın koluna girdi. konuşarak yürüdüler onu bir banka oturttu.. benim yanıma geldi..

düşün ki

astral | 21 November 2009 19:02

Düşün ki, yanımdasın, Düşün ki, hiç gitmedin.
Düşün ki, saçların saçlarıma değiyor –uyurken- uyanıkken gözlerin gözlerime işte buradayım/z dercesine, parıldayarak, alev alev, ‘Tüm yıldızlar çok sönük, ben en mutluyum.’ dercesine haykırıyor…

Düşün ki, yanımda uyanıyorsun. Düşün ki, pazartesi sabahı da olsa yanında uyanıyorum, düşün ki, elin ellerimde ruhum her yerinde, ruhum her yerimde; sen bende, ben sen de; çoktan dolanmış birbirimizin ruhunu sarmalamışız…