bildirgec.org

marks hakkında tüm yazılar

Modern Sosyalizmin Kökeni

super hero | 14 January 2010 17:06

Bu yazı, www.workerscompass.org sitesinde çıkan Shamus Cooke imzalı The Origins of Modern Socialismadlı makelenin, yazarın izni alınarak yapılmış kısmi çevirisidir.

Sosyalizmin hayaleti bir kez daha, Amerika’dan Avrupa ve ötesine kadar büyük şirket elitlerini rahatsız ediyor. Bu duruma, kapitalizm ile özgürlüğü her zaman birbirine karıştırmış olan şirketleşmiş medyanın onyıllarca devam eden kapitalist yanlısı propagandasının ardından gelinmiştir. Ama özgürlük ve demokrasi, ne muazzam bir gelir adaletsizliğiyle, ne de hükumetler ve seçimler üzerinde mutlak güç uygulayan büyük şirketlerle yan yana olamaz.

Bu gerçekler, bugün 21. Yüzyıl Sosyalizminin savunuculuğunu yapan Latin Amerika toplum hareketinin oluşmasına yardımcı olmuştur. “21. Yüzyıl Sosyalizmi” tabiri, hem önceki yüzyıldaki tecrübelerin güncellenmesi veya geliştirilmesi gerektiğini, hem de genel sosyalist projenin ilerici olduğunu ima etmektedir.

Geçen yüzyıldaki sosyalizmin ilerici unsurları nelerdir? İlk fikirler nereden çıkmıştır? Bunlar, günümüzdeki uluslararası ekonomik ve siyasi sıkıntılar bağlamında son derece gerekli sorulardır.

Hürriyet Ananın Güya G.tünden Doğmuşuz

Kuduz maymun | 16 December 2009 13:27

04.40

Dün berbat bir gün geçirdim. Şimdi Marks’ı çok daha iyi idrak ediyorum. Uzun zamandır, ne halta yaradığı konusunun beni doğrudan ilgilendirmediği bir iş için günümün 11 saatini vermemiştim. Biliyorsun, anlatmıştım.

05.34

Tam gün ders verdiğim yıl da, böyle çok erken kalkıp akşam geç dönüyordum. Ama orası farklıydı. Değeri kendim yaratıyordum. Ben karar veriyordum. Bazen konuları yetiştirmek için gemi azıya alıyor, ayrıntılara dalıp gençleri düşünmeye itiyor, bazense alabildiğine esnek, gevşek dersler yapıyor, aynı zamanda eğleniyorduk. Bunu ben yapıyordum ve parası az, tatmini yüksek birşeydi. Eminim ki, dersimi alan öğrencilerin de tatmin düzeyi yüksekti. Dersimi asan olmuyor, yarısında bile yetişseler koşup giriyorlardı derse. Sigara molası, çay molası serbest, sohbet etmek isteyen fikrini derslikte paylaşabiliyor ve her dersin ilk 7-8 dakikası gündem tartışmalarına ayrılıyordu. Çok alışmışlardı buna. Hoşlarına gidiyordu. İşin güzel tarafı, öğrettiklerimi de öğreniyor olmalarıydı. Pırıl pırıl gençler…

senin sanat dediğin nedir arkadaş?

shakaci | 12 June 2008 11:12

picasso
picasso

sanat nedir? kendime bu soruyu sordum ve aklımda farklı bir çok cevap olmasına rağmet bu kadar soyut bir kavramı açıklama sorumluluğunu başkalarına vermek istedim. tdk dan başladım ve sorduğumda aldığım beş farklı cevap vardı;

• Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık.
• Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım.
• Bir şey yapmada gösterilen ustalık.
• Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü.
• zanaat.

laz kapital..

kle | 23 June 2006 09:11

laz kapital'in kapak tasarımı
laz kapital’in kapak tasarımı

Mizah yazarı, senarist Yılmaz Okumuş’un Laz Kapital kitabı Epsilon Yayınevi’nden çıktı. Anafikrini; ‘Karl Marks Trabzon’da doğsaydı’dan alan Laz Kapital, marksizmi Laz mantığıyla yeniden yorumluyor. Kitapta Laz Marks’ın yazılarının yanısıra, Feridun Engels, Mustafa Kamil Zorti, Tonyalı hoca ile asistanı Süleyman, Dersimli Marks, Hakan Şükür, Mustafa Topaloğlu ve Süleyman Demirel gibi otoritelerin Laz Kapital hakkında düşünceleri yer alıyor.

Kitaptan bir yazı;
Emperyalizum Karşusinda İlk Yariyi Yenuk Kapattuk!
Bizum Sementa Recep vardur, iyi uşaktur. Geçenlerde yekten dedi ki, “Laz Marks emice, sen böyle konişiyisun ama kimsenun daha iyi bir dünya münya ipleduği yok. Nasil olacak bu işler?” Uşağum dedum, mütareke basini gibi konişma, bu sana gösterilen gerçek. Bir de, gerçek olan gerçek var. Körfez Savaşı’ndaki petrole bulanmış karabatağı bile “Saddam yapti” diye yutturdilar size uşağum.
Tamam, kabul etmek lazım, Emperyalizum karşusinda ilk yarıyı yenuk kapattuk.
Şimdi soyunma odasında yaralarumuzi sarayiruz.
Oysa maça, Emperyalizum’i kendi sahasina hapsederek başlamiştuk. Vilademir’un attuği
golle 1-0 öne geçtuk. Derken Mustafa Kemal ilk anti emperyalist kontratakta muhteşem bir
golle farki ikiye çikardi. Emperyalizum, Çinli’nun attuği golle dağilmişti. Kademe anlayişi
kalmamişti, elini kolini sallayan Emperyalizum’un ceza sahasina gireyidi. Cezayirli Ben Bella
4., Vietnamli Ho da 5. goli atmişidi. Efendum hızlı geçeceğum, ilk yarinun sonlarina doğri
sikor 9 – 0 olmişidi. Ama ne oldiysa ondan sonra oldi. Emperyalizum birden 8
yabanciyla oynamaya başladi. Değil 9 kusurli hareket, 99 kusurli hareketi birden yapmaya başladi. Ne FİFA’yi ne de UEFA’yi dinleyidi. Uşaklarun suratina taban girmek mi istersun, yerde yatana kramponiyla basmak mi?.. Her türlü pisluk bunlarda. Maçun hakemine bakayiruz, müdahale etsun diye. Orali bile değil. “Ben bir şey görmedum” deyi. Sanırum Cem Papila’nun dedesiydi.
Neyse, ilk yariyi 17 – 9 yenuk kapaduk ve sürünerek soyinma odasina girduk. Herçes yerlerde, inleyen inleyene. Bazilarumuz, “2. yariya çikmayalum, bu Emperyalizum bizi kovaya çevirecek”, “Büyüklüğünü kabul edup secdeye varalum, elini öpelum. Belki bize aciyup birkaç gol eksuk atar, belki bizi aralarina alurlar” deyi. Ula bu kadar büyütmeyun cözünüzde da!.. Bunlarun bilduği tek şey silah sanayidur. Kuçucuk bir Katrina Kasırgasıyla eli ayağina dolandi. Bütün askerlerini dünyayi işgal etmek içun dört bir yana gönderduği içun, yaralilari kurtaracak helikopter bile bulamadi.
Unutmayun, “Emperyalizum uçmaz, medyadaki müritleri uçurur”
Şimdi ikinci yariya çikacağuz. Ara tiransferde kadroya Çavez’i ve Maradona’yi da kattuk. Kadromuz fena değildur, yürekten oynarsak bunlarla başa çikabiluruz. Ula biraz Çanakkale’yi, Settülbahir’i hatırlayun ula. İstersenuz sahaya Bandırma adlı bir vapurla çikun.
Baktum bizum Sementa Recep’un yüzi güleyi, “Ne cüzel anlattun Laz Marks emice…” dedi.
Eşşeğun önde gideni, maç kurgusuyla anlatmasaydum dinlemezdun ama.