bildirgec.org

mantık hakkında tüm yazılar

Olsun, Bana Ask Dolu Gecen Yillarim Yeter!

derella | 21 November 2007 07:33

Insan bir noktadan sonra asik olma yetenegini kaybediyor galiba.
Lisedeyken iki gunde asik olur, siirler, oykuler yazar, beraber gecirdigimiz her dakikayi kutsal sayardik. Ayrilinca dibine kadar ayrilik acisi ceker, ama yine aradan bir ay gecmeden baskasina asik olurduk.
Isin sirri bir daha asik olmayacak gibi asik olmakti galiba.
Sonra yavastan buyuduk. Oyle iki gunde asik olmak diye bisey yoktu artik, biz ona ‘begenmek’, ‘hoslanmak’ demeye baslamistik. Artik daha dikkatliydik. ‘Ask’ kelimesinin gecmesi icin en az bir ay duzenli olarak cikmak gerekiyordu.
Her yeni baslayan iliski, kendini tekrar yeni birilerine anlatmak, yeni birilerini anlamaya calismak heyecan vermekten cok yorucu olmaya baslamisti.
Siir yazacak vakit kalmiyordu artik. Hatta deli divane asik olmak hem sizin, hem onun icin urkutucu bir kavramdi.
‘Temel seylerde anlasalim’, ‘birbirimizi sevelim’, ‘birbirimizin hayatlarina saygi duyalim’ gibi istekleri daha sik duymaya ve hatta telaffuz etmeye basladiginiz gun artik askin mantik karsisinda kaybettigi gundur.
O yuzdendir ki lisedeyken bol bol asik olmanizi, buyuyunce ve ‘biseyler mi eksik yoksa bana mi oyle geliyor’ diye dusundugunuzde su sarkiyi dinlemenizi tavsiye ederim:

“Dediler ki zamanla hep azalirmis sevgiler
Olsun bana ask dolu gecen yillarim yeter”

Bir Erkeği Tanımak…

hypatia | 16 November 2007 15:56

Bir Erkeği Tanımak…

Aslında erkek veya kadın fark etmiyor. Bütün tanımakların özünde kabul edebilmek var koşulsuzca, kimliksizce, sadece ve sadece bir birey olarak görmek ve saygıyla karşılamak var. Erkeği veya kadını veya bir çocuğu. Belki de olmamız gereken anlarda ve durumlarda nötrleşebilmektir kısaca.

Kabul etmeliyiz doğalarımızın farklı olduğunu. Kabul etmeliyiz birbirimizi tamamlayacak şekilde rollerimiz olduğunu. Kabul etmeliyiz her erkeğin bizim kadar duygusal olamayacağını, bizim kadar hissettiklerini belli edemeyeceklerini… Yalan mı ki sanki ? Her kadın belli edebiliyor mu hislerini? Hiç mi soğuk görünen veya gerçekten olan kadın yok, hiç mi verdiğini anlayamayan kadın yok. Varrr hem de çok. Kadını da çok, erkeği de çok. Onun için ayrım yapmamak gerek aslında. Genel almak lazım ama yinede cinsiyetimizle hareket ediyoruz işte. Kabul etmeliyiz en basit fizik gücünden, ruh halimize, duygu selimize kadar aynı olamayacağımızı. Tabi bunların hepsi genellemeler, muhakkak istisnalar mevcut. Muhakkak erkek kadar güçlü kadınlar, kadın kadar duygusal erkekler var. Muhakkak hepimizin birbirimize göre kişiliklerimizin, yaşadıklarımız, çevrelerimizin yoğurduğu şekillendirdiği ve cinsiyetlerimizde oluşan betimlemeler var. Olacak ta. Topu topu iki cinsiz işte, KADIN ve ERKEK. Farklıyız yani farklı ama birbirini tamamlayabilecek bir farklılığa sahibiz. İşin güzel yanı da bu.

Hakia Beta-16

ordu | 25 September 2007 09:59

Hakia Arama Motoru
Hakia Arama Motoru

Sorulan soruları algılama ve cevap verme yöntemini temel alan mantıksal arama motoru hakia blogunda Beta-16 sürümünü duyurdu.
Göze batan yenilik ise:
Ana sayfadan Hakika.com ile Google, Yahoo ve Live üzerinde yapılan arama sonuçlarını karşılaştırmasayfasına direk link vermiş olmaları. Bu arada hakia geliştirme grubunda bir kaçtane türkünde olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Karşılaştırmalı sonuçlar
Karşılaştırmalı sonuçlar

Kaynak:http://blog.hakia.com

Dansçı Kız Ne Tarafa Dönüyor?

highway star | 13 September 2007 20:12

sitedeki resimde dansçı kızın hangi tarafa doğru döndüğünü görüyorsunuz? sitede eğer saat yönünde döndüğünü görüyorsanız beyninizin sol tarafınızın çalıştığını, yani sizin mantıklı düşünme ve analiz yeteneklerinizin kuvvetli olduğu ileri sürülüyor. eğer saat yönünün tersi yönde döndüğünü görüyorsanız da sanata daha yatkın olduğunuz iddia ediliyor.

Mantık Sorusu

Socratesjr | 16 August 2007 15:02

1+1=1+1=3
Nedir?

(Arada Bildirgeç’te bu tür hafif eğlencelerle ter atmak lazım diye düşünüyorum…)

Bekleme Odası Sohbetleri

| 16 April 2007 22:02

Her zaman en ilginç diyalogların hastanelerde ve halk otobüslerinde geçtiğini düşünmüşümdür.Muhabbete en uygun yerlerdir bence.

Doktoru beklerken;
-Senin neyin vardı evladım?Vah vah bu genç yaşta bile doktor yüzü görüyor yeni nesil.
Otobüslerde de genelde ülkenin hali,bulundukları ilin kalabalığı,yaz aylarındalarsa sıcak havadan,kışsa eğer soğuk havadan şikayet eden bir dolu insan…
-Bu otobüslere de bir çare bulamadılar yahu!

Doktora gitmem gerekiyordu.Bu Almanların tatil yapmalarını aklımdan çıkarmış olacağım ki,aramadan çat kapı gittim.Derdimi anlattım,randevum olmadığını ama sadece çok kısa birşey soracağımı söyledim.Tek bir numaraydı almam gereken.Danışmadaki Alman bayan son derece kibar bir şekilde doktorun tatilde olduğunu,pazartesi günü belli saatler arasında gelebileceğimi,danışmadakilere de çok kısa birşey soracağımı söylersem beni bekletmeyeceklerini izah etti.Ne kadar boşuna gitmiş olsam da,kadının sevimli hali sinirlerimi germemişti.Sakin sakin çıktım.

Satılır !

kopanisti | 12 April 2007 13:01

Beyamca, Balıkçının önünde durdu ve Burada hergün taze balık satılır yazan tabelaya baktı ve balıkçıya ”evladım dükkanın burası, sattığın balıklar da burada o tabelada yazan ”burada” kelimesi biraz fazla gibi durmuyor mu? dedi. Balıkçı düşündü ” haklısın beybaba cahillik işte düşünemedim, sileriz ordan” dedi. Ertesi gün beyamca balıkçının önünden geçerken tabelaya gözü takıldı ”Hergün taze balık satılır”. ”Balıkçı evladım, taze balık hergün olursa taze olur zaten, haftalık taze balık olur mu hiç, sanki ordaki hergün kelimesi fazla gibi duruyor.” dedi. Balıkçı durdu düşümdü. ”Hımm haklısın beybaba cahillik işte düzeltiriz.” dedi. Beyamca ertesi gün balıkçının önünden geçerken, tabelaya baktı ”Taze balık satılır” ve balıkçıya ”Hayırlı işler balıkçı oğlum, tabelaya baktım da, tabiki taze balık satacaksın, hiç bayat balık satılırmı yani tabelandaki taze kelimesi gereksiz gibi duruyor” dedi. Balıkçı balıkları daha parlak gözüksün diye üzerlerine bir yandan su püskürtüyor bir yandan da beyamcayı dinliyordu. ”sağol beybaba haklısın galiba benim balıklarım hep tazedir, bunu belirtmek zaten gereksiz, düzeltirim” dedi. Ertesi gün beyamca balıkçının önünden geçerken gözü yine tabelaya takıldı ”Balık satılır”, ”Hayırlı işler evladım, burada balık satıyorsun de mi?” dedi Balıkçı ”OOOO beybaba hoşgeldin, tabi balık satıyorum hergün uğruyorsun ya bak tabelama nasıl olmuş, şimdi olmuş artık demi?” dedi. Beyamca bir balıkçıya baktı bir balıklara ”evladım balık sattığın her halinden ve buradaki balıklardan belli zaten, tabeladaki balık kelimesi sanki anlamsız gibi duruyor.” dedi. Balıkçı ”beybaba haklısın yahu burası bakkal dükkanı değilki balıkçı tabiki balık satıyoruz.” dedi. Ertesi gün bir hanımteyze balıkçının önünden geçerken durdu ve tabelaya baktı ”Satılır” Balıkçıya baktı ve ”Hayırlı işler oğlum, ”sen burda ne satıyorsun” dedi. Balıkçı ”balık satıyorum hanımanne” dedi. ”Peki taze mi evladım” dedi. ”Taze tabi hanımanne” dedi ”Peki evladım hergün mi geliyor sana balık” dedi. ”Tabi hanım teyze hergün gelir” dedi. ”Peki evladım hergün buradasın değil mi, benim yarın maaş günün yarın alacağım”dedi ”Tabi hanımanne ben burada hergün taze balık satıyorum” dedi