bildirgec.org

kurtuluş hakkında tüm yazılar

Deliverance (1972)

queennothing | 03 December 2011 16:19

Beş defa Oscar’a aday gösterilen İngiliz sinemacı John Boorman‘ın yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Deliverance“, 1972 senesinde çekildi. James Dickey’in romanından uyarlanan filmin senaryosu yine James Dickey tarafından yazıldı. Oscar Ödüllü Amerikan aktör Jon Voight ile Amerikan aktör Burt Reynolds‘un başrollerini paylaştıkları filmde aktör Ned Beatty ile aktör Ronny Cox da rol alıyor. En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Düzenleme dallarında Oscar adayı olan filmin orjinal süresi 110 dakikadır.

Bil Bakalım

karuma76 | 03 August 2010 11:24

7 yaşındaydı daha ve o küçücük yaşında başladı acıyla tanışmaya. Küçük yaşta babasını uğurladı son yolculuğuna ve yetim kaldı. Okumayı çok seven o yetim 8 yaşında okuldan alındı ve köy hayatına terkedildi. 10 yaşında okulun en korkunç yüzüyle tanıştı. Yüzü kanlar içinde kalana dek yeni okulundaki yeni hocası tarafından öldüresiye dövüldü. 17 yaşında ilk hayal kırıklığıyla tanıştı. Hayal ettiği okulun, en çok istediği bölümü için gereken not otalamasına ulaşamadı. 24 yaşında tutuklanıp günlerce sorguda kaldı ve sorgudan sonra tam 2 ay boyunca tek başına hem de küçücük bir hücrede günleri saydı. 25 yaşında sürgün hayatına merhaba dedi. 27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşının ağırlığı altında ezildi, arkadaşı kahraman ilan edilirken kendisi sefil muamelesi gördü. 30 yaşında başka şehirler için cephede savaşırken doğduğu şehir düşman işgaline uğradı. Yine 30 yaşındayken amiri tarafından başka görevlere atandı ve orada uzun süre işsiz bırakıldı. Hayatı yalnızlıklar ve sefalet içinde geçerken 37 yaşında böbrek hastası olduğunu öğrendi. Viyana’da 2 ay boyunca bu hastalığın pençesinde yattı. 37 yaşında komutan yapıldı ama onu komutan yapanlar başında bulunduğu orduyu dağıttı. 38 yaşına geldiğinde üzerindeki kara bulutlar hala vardı. Savunma bakanı tarafından görevine son verildi. 38 yaşında cebindeki 80 lira ile yaşam mücadelesi veriyor, takım elbisesi bile olmadığından toplantılara katılmak için ödünç alıyordu. 38 yaşındayken kendisine tekrar tutuklama kararı çıkarıldı. Aynı yaşta, etrafına toplayabildiği en yakın 5 arkadaşından üçünün ihanetine uğradı. Arkadaşları onun kongre temsil heyetine üye olmaması yönünde oy kullandı. 39 yaşına geldiğinde artık beklenen oldu ve idam cezasına çarptırıldı.
Ve sonra… Ne olduysa ondan sonra oldu.
42 yaşında iken ülkenin cumhurbaşkanı ilan edildi.
Kim bu zaferi icad eden, kim bu başarma azmiyle dolup taşan, kim bu en büyük kötülükleri zafere çeviren?
Bilen var mı?

ZARDAN SIĞINAK

estamos muchos bien | 22 June 2009 15:59

“Sayısız sığınak vardır, ancak kurtuluş yolu tektir; ama kurtuluş olanakları yine de sığınaklar kadar çoktur”. F. Kafka

Üzerinde: “Çok az kitap hayatınızı değiştirebilir. Bu kitap değiştirecek” yazan bir kitabı elimize aldığımızda başımıza gelecekleri tahmin etmemiz gerekir. Çünkü genellikle edebiyat alanında kendi değerini kendi biçen, okumadan okuyucuyu yönlendirip etki altına almaya çalışan, tevazu özürlü eserlerin çoğu kitapevlerinin çoksatanlar raflarını süsler. İlginç olduğu varsayılan bir hikâyeyi, çeşitli “esinlenmeler”, yüzeysel toplumsal değerlendirmeler, lise ders kitaplarına yaraşır psikolojik tahlillerle anlatan, okuyucu kitlesinin zeka yaşını on altı ile sınırlayan bu kitapların herhangi bir insanın hayatını değiştirdiğini görmedim, görene de rastlamadım. Çoksatan her kitaba karşı önyargıyla yaklaştığım zannedilmesin. Tam tersine iflah olmaz bir çoksatan okuyucusuyum. İnsanı yoran ağır metinlerin ardından okuma etkinliğini rahatlatmak için okurum bu kitapları. Bir taraftan da “insanlar bu kitapları neden okur” merakı dürtükler beni.
Geçenlerde yine dürtüklendim ve elime kapağında yukarıdaki değişim çağrısı bulunan ZAR ADAM geçti. Tam da arka kapakta yazdığı gibi bir solukta okuyup bitirdim kitabı. Yazarımız Luke Rhinehart okuyucuyu yormayan tarzı da gayet etkili oldu bunda. Fazla uzamayan cümleler, belirli satır sayısını geçmeyen paragraflar, oradan buradan apartılmış küçük hikayecikler –misal kelebek mi Chuang Chu mu hikayesi- insanın okuma hızını arttırıyor. Hayatım değişti mi? Hayır. Lakin kitap bittikten sonra birkaç soru takıldı kafama: İnsanlar neden bir şeylerden kaçmak ister? Sığınak gerçekten gerekli midir? Sığınaklar yaşamımızı güzelleştirebilir mi? Bu yazı bu soruların etrafında dolaşan sayıklamalara yataklık edecek.

KURTULUŞ, TÜRK DEVRİMİ MANTIĞI

teacher07 | 15 January 2009 22:40

Tarih boyunca devrimler, eski ve öncenin karşısına inanç ve azimle çıkmış ve çarpışmışlardır. Yüz yılların getirdiği sorunlar, katılaşmış toprak içinde sertleşmiş, kaynaşmış kaya gibidir. Bu sorunlar tartışılmazlık içine sokulduğundan, sonrakileri baskı altında tutmaktadır. Dün ile yarın, daima bu gün içinde çarpışmaktadır. Belli koşullarda bu olağan sayılabilir ancak, gelişmekte olan ülkelerde, içteki tutucular ve dış baskılar gerilim yaratır. Devrim, içteki tutucular ve dış baskılara karşı savaş verir.

Terminator: Salvation 22 Mayıs’ta Vizyonda

faltay | 24 October 2008 11:41

Terminator serisinin 4.filmi Terminator:Salvation 22 Mayıs 2009’da vizyona giriyor.Filmin trailerini buradan izleyebilirsiniz.

İlk 3 filmde rol alan ve Terminator denildiğinde ilk akla gelen isim olan Arnold Schwarzenegger bu bölümde rol almıyor. John Connor’ı The Dark Knight filminde Batman rolüyle tanıdığımız Christian Bale canlandırıyor. Serinin ilk filminde John Connor’ı kurtarmak için gelecekten gönderilen Kyle Reese karakteri bu filmde de karşımıza çıkıyor. Kyle Reese rolünde Anton Yelchin bulunuyor. Terminator:Salvation’un diğer ana karakterlerinden biri olan Marcus Wright’ı Sam Worthington canlandırıyor. Filmin yönetmeni ise McG.

Sana kanser olduğumu söyleyecek cesaretim yoktu

astral | 17 August 2008 21:59

‘Sana kanser olduğumu söyleyecek cesaretim yoktu. Özür dilerim, dengesiz davrandım. Haklısın. Ama bunu söylemeye gücüm yoktu.’

Uzaklaşmasının nedeni buymuş.
‘Yanındayım, asıl şimdi en çok yanında olmam gereken zaman.’

Bilirim üstelik ağar bir derdin olduğunda yakınlaşamamayı. Kapalı telefonlar, o sıcak adam nerde…