bildirgec.org

kumanda hakkında tüm yazılar

RedEye Mini: Cep Telefonunuz kumandanız olsun!

Lorilleux | 07 November 2010 19:53

Çok değil bundan 4-5 sene öncesine kadar veri paylaşımı için Kızılötesi(Infrared) kullanılıyordu. Cep telefonları da haliyle infrared teknolojisinin çokca kullanıldığı cihazlardandı. Tv, ya da diğer medya cihazlarının kumandaları da infrared teknolojisi ile çalıştığından (ki halen daha bu teknolojiyle çalışıyorlar) infrared’li cep telefonunuzu yazılan uygulamalarla tv kumandanız olarak kullanmanız mümkündü. Zamanla kızılötesi gitti, yerine Bluetoothgeldi; bu sebeple cep telefonunuzla tv kontrol etme devrimi kapanmış oldu.

Uzaktan kumandanızı aydınlatın

sCoRPionTR | 03 September 2010 16:15

Karanlık bir odada film izleyenlerin en çok şikayet ettiği şeylerden biridir tv’nin kumandasındaki tuşları görememek. Gelişmiş birden fazla cihaza kumanda edebilen cihazlarda aydınlatma olsa da çoğunluğun kullandığı kumandalar aydınlatmasızdır. Microlite Tech karanlıkta kumandayı göremeyenleri düşünerek kumandayı aydınlatacak bir aparat tasarlamış.

Scosche’dan Müzik Şenliği!

majesty s infinity | 16 August 2010 14:36

Teknolojiyi tamamiyle takip etmek imkansız olsa gerek. Müzik sistemleri de teknolojinin bir parçası ve her markayı her modeli bilmek gerçekten büyük bir özveri gerektiriyor. Scosche, iPod ve iPhone’la organize olan hoş bir kulaklık geliştirmiş. Üstelik kulaklarınızı bayram ettirebilecek cinsten bir şey. Neden mi?

Arkadaşlarınızı TV Poltergeist ile Çıldırtın

Lorilleux | 05 April 2010 09:43

TV Poltergeist
TV Poltergeist

Aç. Kapa. Aç. Kapa… Tv’nize ne oluyor? Bunu sadece siz bileceksiniz. Arkaşlarınızı, onların TV’lerini sizin ayarlayacağınız şekilde her 5-20 dakikada bir otomatik olarak açıp-kapartarak çıldırtın.
Tek yapmanız gereken, TV Poltergeist‘i istediğiniz zaman aralığına göre kurmak ve LED ucu TV’ye bakacak şekilde bir yere saklamak. Daha sonra koltuğunuza kurulun ve otomatik olarak açılan-kapanan TV karşısında arkadaşlarınızı izleyin… Düşünsenize televizyonda en sevdiğiniz programı izliyorsunuz ve TV’niz ansızın kapanıyor. Çıldırmaz mısınız?

LED ucu TVye baksın.
LED ucu TVye baksın.

TV Poltergeist’i kullanabileceğiniz alanlar:
-Evde; ailenize karşı
-Okulda; sevmediğiniz bellegesellerden kurtulmak için
-Arkadaşınızın evinde; onu birkaç gün arkdaşınızın evinde bırakın, arkaşınızın çıldırsın.
Kullanım alanları bu kadarla sınırlı değil tabii, eğlenmek(!) istediğiniz her yerde kullanabilirsiniz.
Ürün üç adet pille çalışır ve uyum sağlamadığı hiçbir TV yok gibi. Pili haftalarca dayanır.

v-moda remix remote

schizophrenia13 | 30 March 2010 12:24

v-moda remix remote
v-moda remix remote

v-moda remix serisinin yeni üyesi olan remix remote, üzerinde bulunan kumanda ve mikrofon ile iphone 3gs ile tam uyumlu. 3. nesil shuffle‘ı da kontrol edebilen kulaklık, bilgisayar başında sesli görüşme yaparken de kullanmaya müsait.

bazı özellikleri:

  • 5 Hz – 24 kHz frekans aralığı
  • 9mm v-masque, dinamik sürücü
  • 17gr
  • 2.2mm kalınlığında kevlar kablo
  • altın kaplama fiş

Kumanda Ayağa Düştü: Football TV Remote

geceyazankedi | 23 March 2010 10:02

“Nasıl bir işinize yarayacak ve çok kullanışlı mı acaba?” diye sorgulayabilirsiniz elbet ama futbol sektörünün neler satın aldırttığını az çok hepimiz görüyor bu işin piyasasını da farkedebiliyoruz.

Bu alet ise futbol topu şeklinde bir uzaktan kumanda çok dayanıklı, tekmelemeniz bile mümkün (abartmamak gereklidir ama bence) 7.8 metrelik alıcı imkanı var ve hemen hemen tüm televizyonlara uyumlu bir yapısı var. 20$‘a satın alanlar elbet olacaktır.

bebegimin ilk yili 11-12 aylar

simsir tarak | 27 January 2010 13:44

bebeğimin ilk aylarını buradanokuyabilirsiniz.

11. Ayİşte korktuğum başıma geldi. Yardımcım, ben ve Emir, abisinin yatak örtüsünü değiştirirken şakalaşıp bebeklerin en sevdiği şey çarşaftan çadır yaparak Emir’le oynuyorduk. Tekrar işimize döndüğümüzde Emir kafasını abisinin masasının kenarına vurdu. Ve kaşı açıldı. Allahtan yardımcımız yanımızdaydı. Akan kana buzlu havluyla tampon yapar şekilde hastaneye gittik. Hastanede dikiş attılar, kafayı da tencere kapak şeklinde sararak bizi eve gönderdiler. Uykudan kalkınca o sargıyı başında tutmayacağı için eve gelirken hava geçiren bantlardan aldım. Tekrar pansuman yapıp bu bantlarla yapıştırdım. 7 gün sonra dikişlerimizi aldırdığımızda, korkularımın daha da artmasına rağmen kriz anında nasıl sakin kalabildiğimi ben de anlamamıştım.Bir çubuğa takılan renkli halkalar şimdi en favori oyuncağımız. Halkaları büyükten küçüğe dizebiliyor, sadece çubuğuna değil radyatör başlığına koltuk kenarlarına da takıyoruz. Halkaların renklerini tek tek söylüyorum fakat konuşma gelişmiyor. İşaret dilini kullanmaya başladı. Ya da kodluyor. Bizde bu kodları çözüyoruz.Televizyon kumandasına çok meraklı bizde kendimizinkini ona verip yeni aldık fakat bunun çalışmadığını fark ediyor. Yine bizimkinin peşine düşüyor o tarafa oyuncağını kaçırıyor. Sanki ona gidiyor gibi yapıp, kumandayı kapıp kaçıyor. Hem ağzına sokuyor hem televizyona tutuyor. Cep telefonları da aynı muameleyi görüyor.Tek eli ile her yerde ayakta durup diğer eli ile ortalığı karıştırabiliyor. Mama koltuğunda geniş nesneleri başının üstüne koyuyor “hadi siz bağırın” “ıh ıh” biz de hep bir ağızdan “Gevrek, gevrek var” diye bağırıyoruz evin dört bir yanından.İnşaat malzemeleri, temizlik malzemeleri yani sapı olup tutunabileceği, ayakta durup oynayabileceği materyallere çok meraklı. Ne bulursa ağzına götürme işi sınır tanımaz hale geldi, toprak taş, çamur… Her şey mutlaka ağza giriyor. Şunu bildiğim için rahatım solucan böcek gibi şeylerden tiksindiği için eline alamıyor dolayısıyla onlardan yediğini hiç görmedim. Kedi-köpek gibi hayvanları ben severim ancak elleyemem, tüyleri içimi ürpertir. Fakat Emir kedi-köpek ile ilgilendiğinde bu duygumu bastırıp onun ellemesine izin veriyorum. Eve geldiğimizde elini yüzünü sabunlamasını sağlıyorum.Diş çıkarma işi durdu hala 8 diş var boy 78 cm kilooo:14,5 bu gidiş gidiş değil.

Bebeğimin ilk yılı (devam)

simsir tarak | 15 January 2010 10:28

Giriş

3.ay kaynaşma

Gün içinde en güzel saatler dilimi oluşuyor. Emir’in uyanık kalma ve uyuma saatleri netleşiyor. Evin her yerine koyduğumuz saatler anlam kazanıyor.
Saat kaç şimdi uyanacak, saat kaç şimdi emecek, saat kaç gezinme vakti vb..
Sabah erkenden uyanıp biraz yatakta vakit geçirdikten sonra ana kucağında benimle birlikte evdeki mekanları gezmeye başlıyor. Hem günlük işlerimizi yapıyor hem de ara ara monologdan diyaloga dönen konuşmalar süre geliyor.Artık günde iki kez dışarı çıkıyorum Sabah kahvaltıdan sonra hemen gelen uykuyu uzaklaştırmak için 8-9 arası, akşam üstü 17-18 arası.Böylece dönüşlerde kesiksiz 3 saat uyuyor bende günlük hayata dâhil olabiliyorum. Büyük çaba sonrası kurduğumuz düzen aniden bozuluveriyor. Örneğin aşılar.
İki, üç gün yeniden Emir kafasına göre rahat hayata geçiyor.
Sabah erken kalkıp emip, biraz kestirdikten sonra tekrar tekrar yatıp kalkıp hiç bir şeyden memnun olmaz biçimde talepler talepler. Aşağıdaki gibi aşı kartı buzdolabın üzerinde duruyor tabi ki tarihleri kaçırmak istemeyiz.
Bu tatminsizliğin sebebi birden beliriyor. Alt çenede iki diş var. Hiç böyle bir şey hayal etmemiştim. Doktorumuzu arıyorum “108 günlüğüz ve diş çıkardık” diye. Genetik olduğunu diş köklerinin anne karnında oluştuğunu anlatıyor. Kolik ağlamaları yeni geçmiş istediğim düzeni tamda oluşturmuşken!