bildirgec.org

kül hakkında tüm yazılar

Kars Öyküleri (2010)

queennothing | 04 October 2011 10:47

Ankara Sinema Derneği tarafından düzenlenen Gezici Festival, ‘Kars Öyküleri’ temalı bir etkinlik düzenlemişti. Bu etkinliğe katılıp da derece yapan beş kısa film, 2010 senesinde “Kars Öyküleri” adıyla biraraya getirildi. Emre Akay’ın “Küçük Bir Hakikat” adlı yapımı, Özcan Alper’in “Moto Guzzi” adlı yapımı, Zehra Derya Koç’un “Kül” adlı yapımı, Ahu Öztürk’ün “Açık Yara” adlı yapımı ve Ülkü Oktay’ın “Zilo” adlı yapımından meydana gelen “Kars Öyküleri”, 30 Eylül 2011 tarihinde gösterime girdi. Filmin fragmanını buradan seyredebilirsiniz. Filmde Bennu Yıldırımlar, Rıza Akın, Berna Adıgüzel, Ayda Aksel, Derya Durmaz, Rıza Sönmez, Erol Babaoğlu, Begüm Birgören gibi isimlerin rol aldıkları toplama yapımdan “Kül” adlı eserde; annesini kaybettikten sonra geçmişiyle yüzleşen bir kadının hikayesi anlatılıyor.

söz yangını

nazokiraze | 20 January 2010 10:29

Kimse hakkında konuşulmasını istemez, sevmez ama çogu kimse kendine yapılmasını istemedigi halde başkası hakkında konuşur, ille şu şununlaymış, bu böyle yapmış şeklinde dedikodu yapmasa da mutlaka o kişinin ayıbını , ettiği bir sözü, yaptıgı hareketi mutlaka eleştirir,dile getirir.

Başkası hakkında kötü söz etme, eleştiri, ayıbını dile getirme ,hoşlanmayacagı laflar etme, duydugu taktirde üzülecegi şekilde konuşma kısacası gıybet insana yapması en kolay ve tatlı gelen üzücü davranışların başında gelir. Birisi hakkında konuştuktan sonra, ne var olanı söylüyorum demek işin kötü yanını örtmez, zaten olanı söylemek dedikodu ve gıybettir, olmayanı söylemek iftira olur. (Her doğruyu söylemek bazen dogru değildir)

Gözlüğün Geçmişine Yolculuk ve Camın Hikayesi

nacak | 05 June 2009 09:04

Gözlüğün olmadığı dönemlerde görme sorunu olan insanların nasıl sorunlarla karşılaştıklarını hiç düşündünüz mü? Hele de göz numaraları çok yüksek olan insanların. Evden çıkmayıp, sosyal hayata karışmamış olmaları ihtimal dahilinde. Tabii eğer soruna başka türlü bir çözüm bulamadılarsa. Ben yine de bir şekilde bu soruna da çözüm bulmuşlardır diye düşünüyorum. Geçmiş çağları araştırınca, o devir insanlarının beyinlerinin daha fazla bölümünü kullandıkları belli. Teknolojik aletlerin de olmadığını düşünürsek hele ki internet gibi her aradığını insanın önüne anında çıkaran ve beyin yormak zorunda bırakmayan bir icadı düşününce başka çareleri olmadığını anlamamak da mümkün değil zaten. Tek çözüm sorunlara çare üretmek.

Antik çağ insanlarının optik camlar hakkında bilgileri olduğu biliniyor. Girit’te yapılan kazılarda M.Ö 1000 yılına ait büyüteç bulunmuş. Gözlüğü ilk bulan kişinin kim olduğu ise muammasını koruyor. Bilinmeyen bu şahsa teşekkür mü etmek gerek yoksa kızmak mı gerek bilemiyorum. Zira gözlük icad edilmeseydi belki lazer ameliyatlara çok daha önceden başlanabilirdi. Bu da garip bir yaklaşım oldu galiba.

Gözlüğü bulan kişi bilinmese de Venedik’te yaşamış birisi olduğu düşünülüyor. Zira ortaçağda Venedik cam üretimiyle çok ünlenmişti. 13. yy’a doğru unutulup giden renksiz cam yapma tekniğini Venedikli cam ustaları yeniden canlandırmıştı.

en büyük felaket, başıbozuk Krakatoa

nazokiraze | 23 March 2009 12:25

Dağ şeytanı Orang Aljeh’in rahatsız edilgi düşünülen,1883 yılında kimse Krakatoa yanardağının hayatlarını bu denli değiştirecegini bilemezdi. Bu hırçın yanardağ, orada yaşayan yerliler kadar o dönem dünyanın da kaderine imzasını atacaktı.

Tarihin en büyük yanardağ patlamalarından birinin yaşandığı 1883 yılının agustos ayında, yaklaşık beşbin kilometre öteden bile duyulabilen sıradışı gürültüler insanın kanını dondurur,bu gürültüler saatlerdir süren patlama gürültüsü değil,dağın parçalanmasının sesidir.Gökyüzü kül,duman,is ve koku içindedir, yaz günü bile gündüz vakti her yer karanlıktır,80 kilometre yüksege fışkıran küller heryeri sarmıştır,35 binden fazla kişi ölmüş (patlamada 2000,tsunamide 33.000),bir sürü hayvan leşi denizde yüzer. Patlamanın ardından kaybolan adanın ardından oluşan tsunami Java sahiline felaket getirir,Anger kasabası haritadan silinir, 295 köy sulardadır ve Sumatra çevresi ceset kaynamaktadır.Oluşan tsunami Hint denizinde yaşanan ilk tsunamidir ve dalgaların boyu çok büyüktür.(tarihteki en büyük tsunami)

ölü eti, ölü külü ..aghoriler

nazokiraze | 29 January 2009 08:57

Aghori mezhebi Hindistan’da 14. yüzyıldan beri var olan bir mezhep.Bu tarikat üyeleri tanrı Şiva‘nın müritleridir, genellikle Hindistan’nın batısında yaşarlar.Kendilerini tanrının zahiti (dindar kişi) olarak gören aghori mezhebine tabi kişiler ölümsüzlük için cesed kefeni giyerler ve ölen kimselerin cesetlerini törensel bir biçimde yerler. vide0(video) video2 video 3

küçüklük hatalarımız

nazokiraze | 20 October 2008 08:39

Küçükken ya da büyümüşken yaptığımız irili ufalı saçma sapan zararlı zararsız pek çok hata, dalgınlık yada kötülük yapmışızdır. Büyüdükçe hatalarımız fazlalaşmıştır ama türü değişmiştir. Şimdi küçükken yaptığımız hatalar bize komik gelir ama hala ve aslında çok daha zararlı şeyler yapmaya devam ediyoruzdur.

İlkokul beşe giderken sokağımızın sonunda terkedilmiş bir ev vardı ve biz çocukların çogunun yaptığı gibi oraya perili, lanetli ev adını takıp kendimizce macera yaşıyorduk. Bu maceralarımız kocakafalı sarı bir kedinin oraya yavrulamasıyla daha hareketli bir hale dönüşmüştü. Gidip gelerek anne kedinin bizede alışmasını asğlayan biz yardımsever veletler evden cebimize Allah ne verdiyse yağlı sulu yiyecekleri cebimize doldurup sürekli lanetli evin yolunu tutardık. Bebeklerin gözleri yeni açılmışken biz onların bizim fasülye, pilav, köfte yememelerine kızar ve şaşırırdık. Nedense ben müthiş fikrilerimden biriyle! onlara süt vermemiz gerektiğini orta attım. Artık süt verecektik, yaşasın bitlenme tehlikesi kalmamıştı. Biz yemek götürmeyince tabi anne çere çöpe yemek bulmaya gitmeye başladı, biz de dadılık yapmaya iyiden iyiye başladık. Duvar boyası kapakları bulup onlara süt doldururken sevinçten zıplıyorduk bebeler iyice doyacaktı annelerinin sütü bizce yetmiyordu. Henüz gözleri yeni açılmış bir yavru kedinin hiç derin olmayan paslı boya tenekesi kapağından süt içemeyecegini anlamamız çok uzun sürdü eve bunu büyüyünce anladık. Biz yardım etmeliydik öyle ya biz onların dadısı olan acaip yardım sever iyi çocuklardık. Kafalarını, çenelerini süte batırmamıza ragmen tık yok, üstelik üstleri başları süt oldu hele benim kendime ayırıp özel ilgilendigim sarı kedi iyice süte bulanmıştı. Yıkamak gibi çok parlak fikir hemen aklıma geldi ve muslugun başında toplaşmamız uzun sürmedi.

10 BİN DOLARA AY’A KÜL SERVİSİ

d o g u h a n | 04 April 2008 16:32

10 BİN DOLARA AY’A KÜL SERVİSİ
Artık öldükten sonra kişi küllerini Ay’a gönderilebilecek. CELESTİS firması tarafından yaratılan bu ilginç fikirde kişi mezarını Ay’a dikebilecek. Küller sıkıştırılıp kapsüllere yerleştirilerek araştırma robotlarıyla Ay’a ulaştırılacak.
İsteyenlerin 1 gram kül için 10 bin dolar ödemesi gerekecek.

sigara + küllük kombinasyonu

zlo | 28 June 2007 19:51

sigara + küllük kombinasyonu sayesinde, sigara paketinizi bu zamazingoyla birleştiriyorsunuz ve cebinize atıyorsunuz.
artık küllük arama derdi yok. paketi biraz yukarı doğru çekiyorsunuz ve küllüğünüz hazır!

kaynak