bildirgec.org

kubbe şehir hakkında tüm yazılar

Kubbe Şehir (Bölüm-5)

Asturias | 05 April 2010 10:39

31.12.2012

Sayın Lark Emto,

Ben az önce dağılan Kurultay’ın en yaşlı üyesiyim. Merak etmeyin, kimsenin burnu kanamadı. Bir grup şaşkın isyancı az önce onlara yaptığım açıklamaların aynısını size iletmemi istediler.

Her şey dış ve iç dünyanın zaman birimiyle otuz yıl önce Milla* Şirketler Birliği’nin yeryüzünün ıssız bölgelerinde yerel zaman ağlarıyla kuşatılmış şehirler kurmasıyla başladı. ( Kinota** sabiti kısa bir süre önce bulunmuş ve kontrol edilebilir zaman alanları yaratmanın mümkün olduğu anlaşılmıştı zaten). Bu şehirlere yerleştirilen öncü birimler yazılım ve mikro işlem konusunda en yetkin donanıma sahip olanlardan seçiliyor, daha sonraki nesiller devraldıkları donanım geliştirmeyi hayatlarının birinci vazifesi olarak kabul ediyorlardı.

Kubbe Şehir (Bölüm-4)

Asturias | 24 January 2010 15:52

14.12.3012

Lark Emto’dan Misa’nın Oğluna E-ileti;
Siz de anlamış olmalısınızdır ki, aramızda aşılmaz bir zaman farkı var. Duvarın dışına çıktığım anda şehrin içindeki zaman fazının da dışına çıktım. İletiler arasındaki tarih farkını açıklamak için en akla yatkın teori bu. Bu zaman farkının neye yaradığını bilmiyorum.
-Belki de sırrın düğüm noktası burada ama bütün bunlar artık beni ilgilendirmiyor ki.
-Söylediklerinizin ve bana yakıştırdıklarınızın büyük kısmını anlayamıyorum.

***

19.12.3012

kubbe şehir-bir dost..

morfik | 16 January 2010 21:25

Zamanı ayaklarından bağladığın, gözünü çıkardığın olur. Zamanın dudakların öpüp uzattığın, kalbine hançeri saplayıp durdurduğun olur.
Uykuya daldığında senden çaldıkları olur. Çok uzaklarda erişemediğin olur.
Yani, zamanın neresinden tutarsan, tutarsızdır.

Kurultaydaki dinleme cihazını ne yazık ki buldular. O nedenle çok yardımcı olamayacağım.
Anladığım kadarı ile, seçilmişlerin boynuna dolayacakları mola azaltıcı sayesinde duvarı sağlamlaştırma düşüncesi içerisindeler.
Çok fazla ateş. Hallerini düşünmek bile istemiyorum.

Kubbe Şehir (Bölüm-3)

Asturias | 15 January 2010 19:33

03.12.3012

Lark Emtodan Misa’ya E-ileti;

Dostum bu bir şaka mı? Gönderdiğin iletinin tarihinden ve anlattıklarından hiçbir şey anlamadım. Yıllar geçti de ne demek? Şehir tarihine göre ben şehirden çıkalı bir hafta bile olmadı, eğer tarihler doğruysa başka bir yerde hata olmalı!
Hattı sürekli değiştiriyorum. Lütfen daha açık veriler gönder.

***

11.12.3012

Misa’nın oğlundan Lark Emto’ya E-ileti;

Seçilmiş söz sürücü tarafından:
Yüce Lark Emto;
İkinci kutsal iletiyi aldık, ölü bir dilin içinden çıkardığın ölümsüz kelimeler yolumuzu aydınlatıyor. Kurultaya karşı sessiz ama kararlı bir direniş içerisindeyiz. Biliyoruz ki, biz seçilenler buraya mahkum edildik. Hepimiz seni ve duvarı “bir tül perde gibi delerek” bizi tatile kavuşturacağın günü bekliyoruz.

Not: Babam öldü. İlk iletiyi alan ruhunun esenliğe erdiğine inanıyoruz.

Kubbe Şehir (Bölüm-2)

Asturias | 14 January 2010 18:06

21.11.3012

Misa’dan Lark Emto’ya E-İleti;

Lark Emto seni anlayamıyorum, gidiyorsun ve yıllar sonra bir ileti atıyorsun. Bu kadar zaman sonra bizi hatırlaman tuhaf. Gidişin senin tahmin edemeyeceğin şeylere yol açtı, bana sorarsan (istemeden de olsa) önü alınmaz bir değişimin başlangıcı oldun. Kurultay tedbirleri artırdı. Kubbeyi aşmak artık neredeyse imkansız, ama şeffaf duvar kuvvetlendikçe içerdeki halk huzursuzlaşıyor. Gönderdiğin ilk posta elden ele dolaşıyor (tabi herkes denetimden kaçmak için sürekli değişen gizli bir hat kullanıyor). Oğlum ve arkadaşları sana olan hayranlıklarını gizleyemiyorlar, mesajındaki gizli şifreyi çözmeye çalışıyorlar. Onlara göre ilk posta seyrelme kodlarını da içeriyor.

Kubbe Şehir (Bölüm-1)

Asturias | 13 January 2010 16:52

17.11.3012

Lark Emto’dan Misa’ya E-İleti;

Dostum, bu iletiyi küçük bir kıyı kasabasından yolluyorum, evet başardım! Dışarıdayım, kubbe-şehrin inanılmaz talihini yendim, yüzyıllar içinde yaşadığımız (yaşatıldığımız!) enerji duvarını delerek dışarı çıktım. Doğrusu duvarın seyrelme kodlarını çözmek kolay olmadı (sen bana hiç inanmadın, benden önce bunu deneyen bir iki zavallı gibi duvara yaklaştığımdakavrulacağımdan korktun). Ama sonrası çorap söküğü gibi geldi. Kurultay artık kimsenin buna teşebbüs edemeyeceğine o kadar inanmış ki, başka bir engelle karşılaşmadan şeffaf duvarı bir tül perde gibi delerek kubbe şehrin dışına çıktım. Gerisi uyarlama cihazlarının beni yönlendirmesiyle yoluna girdi. (Tuhaf! Bu aletler kubbe şehrin içinde gereksiz bir icat). Çölü geçmek, kıyı şeridine ulaşmak , kasaba sakinlerinin dillerine ve hayatlarına uyum sağlamak ( cebimde gizlenebilecek büyüklükteki cihaz sayesinde) benim için sorun olmadı. (Mükemmel çalışıyor, bütün olasılıklara karşı değişken ve kusursuz bir kalkan gibi.)