bir blogum var ve buraya düzenli yazılar yazıyorum, fakat birileri bu yazıları alıp kendi malıymış gibi sitesine ekliyor, kaynak göstermeden bişey yapmadan. ve şu var ki benim sayfamın pagerank i diğer siteden düşük. bu durumda google vs tarafından indekslenmesi daha çabuk oluyor. sadece pagerankden değil, sitenin seo ayarlarından dolayı da. şunu merak ediyorum ki acaba ben kendi yazımın, benim tarafından yazıldığını nasıl kanıtlayabilirim? bunun için nasıl ücretsiz bir telif hakkı gibi bir şey alabilirim? zira bazı yazılar, ben yazdıktan hemen sonra diğer sitede çıkıyor. sonuçta ilk benim sitemde olmasına rağmen aradaki zaman farkı az…
sizlerden yardım rica ediyorum
kopya hakkında tüm yazılar
Kopya çekmeyi bile beceremiyorlar
Gigabyte | 29 May 2008 14:46
İngiltere’de 12000 lise öğrencisine yapılan bir müzik sınavında soruların cevaplarının kağıdın arkasında yer alması bir skandala yol açmış. Reuters’in haberine göre burada asıl ilginç olan nokta sınava giren öğrencilerden sadece %5’inin bu durumun farkına varabilmesi imiş. Şimdi soru1: Eğer İngiliz öğrenciler kendilerine bir sınavda büyük avantaj sağlayacak böyle bir durumu fark edemeyecek kadar körlerse bundan İngiltere’deki eğitim sisteminin çökmüş olduğu sonucunu çıkarabilir miyiz?
Soru 2: Aynı durum bizim ülkemizde olsaydı kaç öğrenci bu durumun farkına varır ve bunu dibine kadar istismar ederdi?
Bobi’yi Kopyalatın
norepinefrin | 24 May 2008 17:54
Lou Hawthorne ve Kopyaları
Köpeğinizi ya da kedinizi çok seviyorsunuz, ona özel bakımlar yaptırıp çok özel oyuncaklar alıp sadece sevdiği çok pahalı yiyecekleri yediriyorsunuz, ama bir gün öleceği gerçeği içinizi sürekli kemiriyor. Evcil hayvanınızı daha da şımartmanın bir yolu daha bulundu o da kendisini kopyalatmak. Yaklaşık 100.000 dolar civarı bir ücret karşılığında evcil hayvanınızdan alınan hücrelerin donör hayvana enjekte edilmesi yöntemiyle bir kopyasını oluşturabilir ve sonsuza kadar beraber yaşayabilirsiniz. Bu yöntem çok gaddarca ya da etik değilmiş gibi gelebilir ama bunu şimdiden çok zengin beş kişi yaptırmış bile, kaynakta isim verilmemiş o yüzden kim olduklarını bilemiyoruz. Bioarts International CEO‘su Lou Hawthorne bu işlemi başarılı bir şekilde yaptığını ve önümüzdeki aylarda beş köpeğin kopyalanması için bir açık arttırma başlatacağını belirtmiş, hatta web sitesinde gelin kopyalayalım biz bunu hep yapıyoruz tarzında reklam da yapmış. Siz de köpeğinizi kopyalatmak için sıraya girebilirsiniz.
kopya blogculuk
sezgi demir | 18 May 2008 17:28
http://www.lavukistan.com/post/35063279
Qikblogger, ücretsiz blogger kopyası
recordit | 03 May 2008 09:13
Qikblogger Blogger hayranı olduğunu söyleyen kişi tarafından oluşturulmuş ücretsiz blog sistemi scripti.
Qikblogger ile domaininizde blogger tarzı blog servis sistemi oluşturabilirsiniz. İsmini yazarının bir hafta gibi kısa bir sürede kodlamasından alan Qikblogger buradan indirilebilir.
facebook grupları
beyrek | 25 April 2008 19:00
facebook’taki ilginç gruplar.
- her saat başı milliyet.com.tr’ye giriyorum çünkü embesilim
- bulduğu her boşluğa adını yazanlar, imzasını atanlar
- biz avrupa birliğine girmeden, avrupa birliği bize girecek
- denizli’nin tandırını yeriz bandırı bandırı,
- ve tanrı kroyu yarattı,
- facebook osmanlıca olsun,
- aysun kayacı ile benim oyum aynı mı diyenler,
- facebook türkçe olmasın buraya da ameleler dolmasın,
- 1984’lüyüm dört dörtlüğüm,
- sevdim de ne oldu efes pilsen zengin oldu,
- nuri alço’dan soğuk bir gazoz ister misin,
- emrah koş, facebook diye bir site kurmuşlar,
- kokoreç sevenler, hatta kokoreçsiz yaşayamayanlar,
- denizli’li olup da denizli horozu görmeyenler,
- kopya alan memnun, kopya veren memnun, asistana ne oluyor ki,
- aşk mı, lahana mı deyip de lahanayı secenler,
- üniversiteye kapağı bi at sonra rahatsın, yalanına bir zamanlar inanlar,
- üniversitede fotokopiye verdiği parayı başka hiçbir şeye vermeyenler,
- çorbasının sonunu ekmekle sıyıranlar,
- annesi mutfakta yokken sürahiyi kafasına diken çocuk,
- susam sokağı ile büyüyenler,
- yapacak birsürü işim varken bu facebook’a girdim çıkamıyorum,
- eskişehir ayazını en az dört yıl çekenler,
- her gördüğün gruba girme,
- tsubasa türk vatandaşı olsun milli takımda oynasın,
- fenerbahçe’yi tutacağıma aklımdan bir sayı tutarım,
- on numarada var da iddaa’da niye hiç tutturamayana ikramiye yok,
- trt 2’deki kıvırcık ressam amcayı geri istiyorum,
- küçükken daha mutluydum ben, nerden çoktı bu durup dururken büyümek,
- zeki ama çalışmıyor, çalışsa yapar,
- nasreddin hoca’nın eşeği, noel baba’nın geyiğine karşı,
- iki yılbaşı arası tatil olsun,
- akıllı beni bulmaz, deli dibimden ayrılmaz,
- sigara içmeyen kaç kişi kaldık,
- fotoğrafınızı ekleyin rezil edelim,* lütfen fotoğraflarınızı tuvaletin aynasından çekmeyin,
- sınavlar olmasın,
- burjuva donu giyenler,
niyeti bozdum
gg | 11 April 2008 19:30
100 kişilik amfide 1 hoca ve 4 gözetmen varken nasıl kopya çekilir?
Ruhum, Bir Lunapark..
pillibebekkuyuda | 13 March 2008 23:57
Atlı karıncalar dönmekte yavaştan, üzerinde sen, şahlanmış bana geliyorsun. Soğukça bekliyorum. Bana, ne yaşatacaksın, hiç merak etmiyorum.Her kadın gibi, çok hayal kurmuyorum. Genç kızlık heveslerim, hiç olmadı, biliyorsun.
Dön ya da dönme dolap, her durduğun noktada inip yoluma devam edeceğim..Heyecan duygum yok. Sana alışmak istemiyorum.Bağımlılık nedir, anlamını bilmenin bir önemi yok..
Sabah, yatakta bıraktığım geceliğim olmanı istiyorum. Ben, sıradanlığı seçiyorum. Hiçbir beklentisi olmayan, dümdüz; yavan, çıplak bir aşk. Ot gibi. Buna, sen, ‘’aşk denilemez’’, diyeceksin. Sana göre denilemez, bana göre denilir. Herkesin mutluluğu, kendi isteği olan..
Ben, bunu istiyorum. Sana, ilk günden, yirmi yıllık, hayat arkadaşım gibi davranmak, yanında, konu yaratmamak, tüm sessizliğimle öylece sana bakmak, sevimli görünmek için rol yapmamak istiyorum. Beni, güzel bulmamanı istiyorum. Sana göre, son kurduğum cümle düşük, bana göre değil. Ruhumun seçildiğini, her fırsatta, sadece muzipçe yüzüme gülümsediğin, birkaç saniye içinde yaşamak istiyorum..Ruhunu seçtiğimi sessizce yanında yürüdüğümde, adımlarımı atarken, her tökezlememde, kolunu tutmak istediğimde, sana hissettirmek, istiyorum.
Frankenstein gıdalar
delihayat | 04 March 2008 10:41
İngiltere Bristol yakınlarındaki bir markette kopyalanmış inekten doğmuş olan bir sığırın eti bu hafta satışa sunulacakmış. Bu tür çalışmalara karşı olanlar klonlanmış gıdalara Frankenstein gıdalar derlerken bilim adamları ise bunu yüksek kalitede besin üretmek için iyi bir yol olarak gösteriyorlar. İlk memeli hayvanın 1996′da klonlandığı düşünülürse ne kadar hızlı ve ne kadar çok yol alındığı yada klonlamanın nerelere varabileceği ürkütücü bir hal alıyor. Haberle ilgili link
Tavana çakılı mercedes!
mturkmen | 14 January 2008 11:43
Orjinal boyutlarında bir Mercedesarabası moskova’nın havaalanında tavana asılmış. Havaalanına giren herkesin dikkatini çekiyor. Sürekli şu soruyu akla getiriyor: acaba altından yürümek güvenli mi? Yoksa kazara üzerinize düşebilir mi? Bazıları bunun gerçek değilde plastikten bir mercedes olduğunu söylüyor. Eğer öyleyse çok iyi bir kopyası olmalı, çünkü fren balataları gibi en küçük ayrıntıları bile mükemmel görünüyor.