Medyamızın elindeki büyüteç ile olaylara abartma sosu eklendiğinde “Ermeni Konferansı Sorunu”nda olduğu gibi durumlar ortaya çıkıyor. Daha başlangıcında, konferansın yapılacağı açıklandığında “Hayır! Yapamazsınız. Bu konferansı size yaptırmayız” şeklinde çıkışlar olmasa idi, daha hafif ve sakin bir zeminde gerçekleşecekti konferans.
Öncelikle, Avrupa Birliği yasaları gereğince “ifade özgürlüğü” gibi bir olguyu kabullenmiş ve yaşayan bir hale dönüştürmek için yola çıkmış isek, konferans erteleme, durdurma gibi eylemlerde bulunmamamız gerekir. Ki şu son zamanlarda, Avrupa’da karşı seslerin arttığı dönemlerde (bkz: Türkiye-AB ilişkileri ve artan karşi sesler) “Buyrun, bakın, biz ne olursa olsun yine başımızın dikine gideriz” anlamına gelecek bir yaptırımda bulunmak akıl karı değil. Bir yandan birliğe girme isteğinizin üst düzeyde olduğunu belirteceksiniz, diğer yandan da gerekenlerin tersini yapacaksınız, bu daha başında sizi yarı yolda bırakır. Ki “Neden bizi istemiyorlar?” siteminin de cevabıdır.