bildirgec.org

kıtlık hakkında tüm yazılar

suya yazmışım!

sptkburhan | 04 April 2010 19:01

Kazanmakla kaybetmek arasında ki bir farktır yaşamak ve yaşamaktır kazanmayı reddetmek. Ama her ne ise hizmet dışıdır kendinde ve sensin seni sen yapan bu âlemde. Korkmuyorsan benden ve diğerlerinden, diğerleri seni germiyorsa aslında yaşamak değildir amaç; var olmanın ötesindedir…

Nerde ise sen vardın hayatımda, ama bakakalmışım suda yüzen denizanasına. Anlatmak mı anlamadım sonunda bende… Belki korktum sessizce. Gayem ne sensin ne başkası, sudur içtiğim yaşama kaynağı, nefesim Tanrıdandır; ne alaka ise var olanı. Saçma bir kelimedir yaşama dair her şey ve her şey sende gizlidir, buluta saklanmış bir yıldız.

Neden Yoksuluz ?

goddrawme | 24 July 2009 13:02

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=247627&Categoryid=4&wid=5

bir ekonomist tetikçinin itirafları

emrouisen | 23 March 2009 16:53

paraizm
paraizm

Anarşi-yaşam biçimi ile sonsuz enerji kaynakları olarak kullanabileceğimiz dünyamız deniz, hava ve güneşin enerjisinden faydalanarak elektrik, su ve ulaşım gibi temel ihtiyaçların satılamayacağı bir dünyaya çok rahat dönüşebilirdir. Doğayı da talan etmeyecek şekilde kendi ihtiyaçlarımızı verecek, hiçbişeyin satılamayacağı bir hayatı da kendimize yaratabiliriz. Ama ne yazık ki hayvanların insanlaşıp insanların hayvanlaştığı garip bir dünyaya dosdoğru giderken birilerinin bizleri yaşamak için sürekli köle gibi çalıştırmaya mecbur etmeye ne hakkı olabilir sizce? bu hakkı da eminim kendi akıllarında canlandırdıkları düşünceleri puta sarmış ilahi adalet ve üreticisi tanrı ile anlaşmalıdırlar. Bizim istediğimiz problemleri değil, problemlerin sebeplerini ortadan kaldırmaktır. parasal sistemin olmadığı bir sistemdir bu. çünkü parasal sistemin içinde çıkar vardır. Bencillikle birlikte çıkar düzenini yaşatan, özünde rekabetçiliği barındıran kar üzerine kurulu toplum olmasıdır. Oyunlara bahislere girme isteği bundandır. Rekabetçi piyasadaki şirketler mantar gibi her yerde yükselmiştir. bunlar sanki bir robot gibi sürekli kar oranlarını ölçümlerler. Kar oranlarını arttıran şey kıtlıktır. “Kıtlık” ürünleri daha değerli yapar ve bundan anlaşılıyor ki bu yaşadığımız bu hayatta bolluk, kar amaçlı sistemde hiçbir zaman var olmayacaktır. Çünkü bu sistemin doğasına terstir. Genelde bugün suç çeşitleri parasal sistemin bir sonucudur ya direk alakalıdır ya da ekonomik bunalımın yarattığı ruh halindendir. Bu bağlamda, birgün bu kanunların da sonu gelecektir. çünkü İnsanlar kanunları, oluşan sorunları çözmek için değil, bunları nasıl çözeceklerini bilmedikleri için yapmışlardır. Herşey özünde paranın kullanılamayacağı bir düzenin var oluşuyla şekillenebilir. elimizdeki para bir ödünçtür aslında. bir borçtur hiç kimsenin kimseye borcu olmasa piyasa da bir kuruş para dönmemiş olurdu. Eğer hayalini kurduğumuz dünyanın var olmasını istiyorsak paranın olmamasını gerektirecek şekilde yaşamalıyız. Güneş panelleri, kendi ürünlerimizi yetiştirebilecek bir bahçe, hibrit otolar vs. hiçbir şeyin asla satılamayacağı bir dünyanın kapılarını işte anarşi ile bir gün aralamış olabileceğiz.. Buradan kitap üzerinde diğer ülkelere oynanmaya devam edilen para oyunlarıyla nasıl da her yerin birer birer özelleştirildiği ve hiç bir zaman ödenemeyecek borçlar altına koyulup bu sayede ülkelerin kaynalarının sömürüldüğünü öğreneceğiz okuyacaksınız. En önemlisi bankalara ödenmesi gereken borç miktarı her zaman dolanımdaki paradan fazla olduğundan enflasyon bu sistemde her zaman olmak zorunda kalacak Faizler nedeniyle oluşan bütçe açığını kapatmak için sürekli para basılacaktır. Buda iflasların matematiksel olarak sistemde hep var olması ve kısa çöpü çeken fakir insanların toplumda hep olacakları anlamına gelmektedir. Yaşadığımız dünyada görebildiğimiz herşey sadece satışın bir ürünü iken belki de ilerde sadece hediye olacaktır kimbilir. Buradan zeitgeist belgeseline ulaşabilirsiniz.

100 milyon insanı yokeden hastalık: Kara Ölüm

fortiori | 02 September 2008 15:18

Bugüne kadar insanlığın başına gelen en büyük felaketler hangileridir diye düşündüğümde elbette aklıma hemen savaşlar, yani insanların birbirlerini ortadan kaldırmak için gösterdikleri ‘insan üstü’ gayret süreçleri geliyor; ardından şu rakamları hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum:

1. Dünya Savaşı: 40 milyon can kaybı
2. Dünya Savaşı: 60 milyon can kaybı
Kore Savaşı: 3 milyon can kaybı
Vietnam Savaşı: 1.2 milyon can kaybı

Bu sonuçları başlıktaki rakamla kıyasladığımızda, felaketin boyutlarını kestirebiliyoruz. Kara Ölüm adı verilen salgın hastalıklar silsilesinin patlak verdiği 1300-1450 tarihleri arasında dünya nüfusunun ortalama 500 milyonu geçmediğini de hesaba katttığımız zaman felaketin dimağa durgunluk verecek büyüklüğünü vurgulamış oluyoruz.

Yazının devamında detaylandıracağım, tüm dünyada ortalama 150 yıl süren Kara Ölüm; Yersinia pestis adı verilen bakterinin yol açtığı salgın hastalıkların dünya nüfusunun üçte birini ortadan kaldırması olayıdır. Çoğunlukla Batı Avrupa’da yaygın olan hastalık mikrobu, fareler ve pireler aracılığıyla yayılmıştı. Kurbanlarını feci şekilde ortadan kaldıran hastalıkları tedavi etmek dönemin tibbi imkanlarıyla mümkün olmayınca insanlar farklı çözümler aramışlardı: Taşıyıcı olduğu sanılan insanlar yakılıyor, Almanların hastalıkların sorumlusu olarak gördükleri Yahudiler katlediliyordu. Hastalık ortadan tamamen kalktığında hayatta kalabilenlere geniş araziler kalmıştı. Avrupa’da, ekonomik, sanatsal, kültürel anlamda büyük bir karamsarlık ve çöküntü başgöstermişti.

Karikatür Yarışması

Chat Noir 1 | 02 July 2008 14:06

Karikatürcüler derneği,tema ve cartoon yayıncılık insanlığın karşı karşıya kalacağı susuzluk,küresel ısınma,kuraklık gibi ekolojik tehlikeler ile ilgili karikatür sanatçılarının duyarlılığını göstermek ve bu tehlikelerden herkesi haberdar etmek için bir karikatür yarışması düzenliyor.Bu yarışma her ay olacak.Dereceye giren ilk üç karikatür bu sayfada yayınlanacak.Tüm karikatürleri buradan görebilirsiniz.Amatör veya profesyonel olmanız yada daha önce karikatürünüzün ödül kazanmış olması yarışmaya katılmanız için bir engel değil.En iyi 3 karikatür çizerinin adına 20’şer adet fidan Tekirdağ Hatıra Ormanına dikilecek.İşte içinizdeki cevheri açığa çıkarmak için güzel bir fırsat. Hem kendi başarınızla gurur duyabilir hem de 20 adet ağacın dikilmesine aracı olabilirsiniz. Katılacaklara başarılar diliyorum.

KOMPLO TEORİSİ : TÜRKİYE SATILIRMI

kalasi | 03 August 2007 09:58

Aslında kafamda o kadar çok şey varki hepsini nereden başlayacağım nasıl anlatacağım bilmiyorum. (( Hepsi varsayım, belki imkansız, belki daha kötüsü ))

Aslında öncelerden beri belli olan ama son aylarda daha çok hortlayan küresel ısınma ve su sıkıntısı.

“Koskoca Osmanlı imparatorluğunun küçülmesi, Sömürgeler, Savaşlar ve değişen Dünya dengeleri.”

Bunların konumuzla ne alakası var.

Dünyamızı gelecekte pek iyi şeylerin beklemediğini hepimiz az çok anlamışızdır. Eninde sonunda hatta bence pek uzak olmayan bir gelecekte Dünyamızı tüketeceğiz. Bu tüketme yolunda muhtemelen maden kaynakları, yeşillik, su gibi kaynaklar tükenicek. Su için savaşır hale geliceğiz. Evet su belki yaşam için havadan sonra gerekli en önemli şey. Ülkemizde bu su kıtlığından etkilenek başlıca ülkelerden biri.

Su kıtlığı temalı afiş yarışması

noexit | 09 February 2007 08:13

Sunipeyk‘ten aldığım habere göre D.S.İ, “22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle konunun öneminin genç nesillere benimsetilerek Su Kıtlığı İle Mücadele konusunda bilgi düzeyinin artırılmasını sağlamak” amacıyla bir afişyarışması düzenlemiş…