bildirgec.org

kendinde değil hakkında tüm yazılar

none

hiçkimse-hafif | 04 April 2004 22:55

erzurum’dan gelmiş. sabah erken inmiş otobüsten. en yakın parkı soruyor, işi gücü olanların gözünden çapak gidene dek oturup beklemek için. bir kamu kuruluşunda kapıcıymış, emekli olmuş. kaç çocuğu varmış bilinmiyor, ama bir oğlu askere gitmiş, para yetmiyormuş. sırtına denki vurup gelmiş. iş arıyor. 70 yaşlarında. kısa konuşuyor. sesi titremiyor. sadece en yakın parkı soruyor. siyahın matemi yanılıyor. phx muhtemelen ailenin tek çocuğu. şımartılmış. kafası azbuçuk çalışıyo. öğretmenin en çok kendisini sevmesini istiyo. hep parmak kaldırıyo. o bebek doğmalı bence. unutma ilacı diye bişi olmalı. var mı yoksa? beybi nerede?

ah be baba….

ben_bahar-hafif | 31 March 2004 12:40

ah be baba ya…Yıllardın annemin bana çeyiz yapma çabaları, arkadaşlarıma,komşulara, eşe dosta espiri konusu etti beni.Gurbetçi akrabalarımızın getirdiği kahvelerin bile son kullanma tarihine bakıp ” oh oh daha 2006 ya çok var sen o zamana kadar evlenirsin” deyip çeyize atması delirtti beni. Ama son bombayı babam patlattı.Sürekli kazık yemesine rağmen bıkmadan arkadaşlarına kefil olan babam en son bir kamp çadırı için aynı şeyi yaptı.Sevgili babamın arkadaşı olan kalleş adam parasız pulsuz kalıp memleketine donunce çadır satan firmanın avukatı kefilin kapısına yani bizim kapıya dayandı. Bende zavallı annemin tansiyonundan korkarak hemen parayı ödemek zorunda kaldım. İnsanların taksitle 170 milyona aldığı çadır bana peşin para 212 milyonu maloldu. Bu arada babamda boş durmadı kalleş adamın abisini buldu, tabiki parayı alamadı ama benim cesur babam sağolsun çadıra el koydu. Aksam tepesi atmış olan annemden muhteşem bi fikir geldi; annem 12 kişilik çadırımızı çeyizime kolmayı akıl etti. Annecim ve babacım sağolsun çeyizimde kocaman kazıkları olan bi çadırım var artık….

bir musibet bin nasihatten evladır

karabatak-hafif | 31 March 2004 11:17

Güne bu kadar kötü başlanabilir mi? Sabah uyandığımda bugünün kötü bir sürprize gebe olduğunu biliyordum. Nereden nasıl diye sormayın, bu sorulara cevap veremem. Ama biliyordum başıma bir şeylerin geleceğini. Geldi de… Ama nedense olacak olan şeyin, herneyse, benim dışımda bir şeyden kaynaklanacağını düşünüyordum ama hiç de öyle olmadı. Tamamen kendi salaklığım ve dalgınlığımdan kaynaklanan bir sorunla karşılaştım. Bu son bir hafta içinde yaptığım ikinci hata. Zannediyorum farkında olmadan gevşemiş durumdayım ve bu musibetler de benim için birer uyarı. Daha dikkatli olmak gerek. Daha dikkatli.Ama darmadağınık durumda olan düşüncelerimi bir türlü toparlayamıyorum ki. Oooooffff ulan of. “Oy ne imiş ne imiş, kaderim böyle imiş, gizli sevda çekmesi ateşten gömlek imiş”. Hadi ben gideyim.

yalan..

poranje | 27 March 2004 17:23

ben ahmet bu gün ben büyük bir hiphopcu olmak istiyorum! ve size bir dörtlük yazacagım beni eleştirin oki? afyondan yalandan karanlığın sonundan adım gibi her sey gibi sonsuz olan hayat gibi yalan işte burada her sey yalan.. sözümün bittiği her yer, hersey değişti iştee, ve kimse bilmiyor ben buyum işteee, bunu unutma bu bir yalaan, senden baska bir şey olmayaan, sevgi gibi, ask gibi dünyaa gibii. eueheue.. bittı..

ANKARA

cafe del mar | 24 March 2004 00:46

ANKARA NIN encok istanbula donuslerini seviyorum 3 gun sonra bunu yapicagim bekle ruhsuz, kalpsiz, askdolu, huzurlu, menfaatci, cikarci, gunahlari icine atan VE onlari yasatan melek İstanbul…

hem sarhoşum hem yastayım

mornehir | 22 March 2004 00:29

ha.ha. nasıl giriş ama..teokabaktan.. eveet..bugün benim doğum günümdü.22 oldum.hani yavaştan selülit kremiydi,göz çevresi kremiydi bir giriş yapmaya doğru gidiyorum. yani bir kapitalist kelebek durumum yok,ya da hatırlamayanı doğrarım diyecek kadar egosantrik değilim ama ne bileyim içimdeki hülya avşar böyle zamanlarda ortaya çıkıyor.her neyse annemin yaptığı akıllara seza sürprizi gözyaşları içinde aktarıyorum. eşşek kadar oldum evet eşşek kadar ve üzerinde resmim olan pastanın maytapları arasından mumlarımı üfledim.ha bir de anneannemin “hayırlı kısmet iste kız..!” nidalarıyla dilek diledim tabii.bir şenlik bir güzellik aman laylaylom.. sevgililer günü,yılbaşından sonra doğum günlerini de mi hayatımdan kaldırsam.hayır ben her sene bu gün elimi ayağımı nereye koyacağımı şaşırıyorum. abuk hediyelere şaheser ve acil ihtiyaç muamelesi yapıyorum “of süper..tam da böyle inek desenli bir pantolona ihtiyacım vardı” vs.. canlar,yusufçuklarım arıyorlar ki ben hemen hemen hepsinin doğum gününü unutmuş oluyorum. bayat pastaları yemekten bütün gece kusuyorum,bunu da ye şundan da al derken of of of.. ve en faciası da dedemin ben doğduğumda yurtdışında olması anısını her sene yeniden yeniden dinliyorum

hep kötümseri hep kötümser (dınını nı nı nıı nı nı nı nı nı nıı)

astrocord | 18 March 2004 02:25

Bu gün Aynı krizzzzzlerin içindeyim neyin doğru neyin yanlış olduğunu söölicek kimse yok (tarafsızca ) yaa herkezmi çıkarcı herkezmi riyakar benim etrafımda buna sevgilim de dahilmi yoksa. O kızı çok seviyorum ama 1 gram olsun güvenmiyorum Niye herkez benim kuyumu kazmaya çalışıyormuş gibi bir his var içimde benmi çok kötümserim yoksa hayatmı bukadar acımasız yada benmi balataları sıyırmayamı başlıyom üüfff çok geç oldu artık tilkilerin kuyruklarıda birbirine değiyor ben yatıyom

in my my reall my

me7ar-hafif | 13 March 2004 22:55

nereye gıdıyoruz bılmıyorum sevgının buyumenın ahh belkı hayatın pesındeyız bula bılırsek takılacaz … yasama sevıncını hayat sevıncını hello dead hello

aa

refuj | 08 March 2004 21:56

VAY DILE VAY DILE evet uzun bir ara belki yine kafanızı sikecem.. ama buğün yine yazasım geldi.ne diye uzun bir aradan sonra yazdın diye sorarasanız.şöyle diyecem büğün burda ayla güneş arada kalmış, ben gibi.biri gündüzü bı kış gününde kavurdu ve elinden geldiğince aydınlattı ve taşıdı.diğeri ise beni ve geceyi büğün yine bilmediğim yerlere götürdü belki buğün ay ilk defa ilgimi çekti.gecenin çirkin cocuğu ay.neredeydin bu zamana kadar… belki o hep burdaydıda benim onu farketmemi istiyordu, o bana soruyordu.büğünde bunalım zamanlarımdaki gibi yalnızca gökyüzü ve sizinle knuşuyorum.ne güneş taşıdı beni buğün nede ay anladı derdimi.arasıra yukarılara bakın fırsat bulursanız bu amına koyduğum dünyasında gökyüzüne bakın ve buraya sizin gibi gözlerini dikmiş sizden o kadar uzakta ama yürek olarak o kadar yakında olabilecek insanlara bakın.çünkü insan yıldıza aya ve güneşe döner yüzünü.belki askerdeki abinizi belki uzaktaki yaranınızı(JEZABELİ) bunalımlarınızı annenizi,babanızı ve kendinizi görebilirsiniz.her ne kadar odtudeki veya nebilim diğer yerlerdeki ortamlarda kendinizi görmesenizde gökyüzünde yüzyıllar boyunca sizin gibi düşünmeye,sormaya ve görmeye çalışan insanlarla karşılacaksınız belkide kendi yüzünüzün aksini göreceksiniz.ve bir cıgara yakacaksınız ciğerleriniz duman isteyecek kendinizi zehirlemek isateyeceksiniz bu topraktaki pislikleri gökyüzünün güzelliğiyle karşılaştırınca….

dağın başında sting-fragile’la

cafe del mar | 07 March 2004 22:24

Yola koyuldum ve gidiyorum bir kucuk cocuk annesi ve babasiyla ne kadarda mutlu güçlü huzurlu ne kadarda kendin den emin etrafina bakiyor konusuyor cok mutlu.Benim bu kadar mutlu olmayali yillar oldu. Cok masum gozleri var bir o kadar da yaramaz.Etrafini koruyon melekleri var karlarin icinde ne kadarda melek.Aklima onu gordukce ben geliyorum annem geliyor babam geliyor yillar once gunah olmamistim ben keske benim de koruyucu meleklerim olsaydi,aglasaydim gozumden tas deilde yas ciksa. 3 gun kendi cocuklugum geldi aklima hep ona bakarak agladigim zamanlarda annemin bana teselli vermesi babamin bana cikolata getirdigi gunler geldi hep aklima ona bakarak.Artik kendime aynada baktigim zaman gunahlarim geliyor ne kadar yil gecti cafe del mar ? Sonra gece oldu alkoller alindi,gecici dostluklar kuruldu.Herkesin golgesinde alkolle beraber sarji biticek dostluklar kuruldu sarilidik,gulerken hep beraber agladik.Sonra ruyalara dalindi benim kutumda da sen ciktin. Basladin ruyama kurdugum oyunuma.Soguk bir hava bos islak bir yol ve yolun ustunde bir masa 2 sandalye hazir lamistin salonunda.Yolumuz uzundu ve sen anlatiyordun bitmiyordu konusman bitmiyordu islak yollar agliyorduk… Uyan cafe del mar!!! Senin gozlerinde actim uykumu sen oldum gene…