bildirgec.org

kendinde değil hakkında tüm yazılar

Hoşçakal Sevgilim

hyperbolic asymptote | 07 March 2005 00:32

Uyandım, belki de hiç uyanmadığım kadar ve uykum var hiç olmadığı kadar.
Ankara’nın boş sokaklarında yürümek gibi, içimde çakan yalnızlık, sivilce gibi 17 yaş pırıltısında. Seni bu saatten sonra özleyeceğim aklıma gelmezdi, bittiğini sandığım, şimşeklerinde, aklımın, deformasyonuymuş yalnızca..
Son toteminde burnuma çaktığım, olması gereken yerde kartalın, apaçık bir yanılsatıcı var, iradesiz aşka dair. Rengi solmuş çeliğin, mat olmuş görkemi ve iki yanı kan revan ellerimin, cinayetim var, düşlerimi katlettim, eşzamanlı istifam densizlikten, haddimi bilmem ben, bu geceyi de sana ekledim…
Bir rüzgar diledim, fırtına biçtim, “hoşçakal sevgilim”.

içimdeki boyoz aşkı bambaşka

mornehir | 19 June 2004 11:49

ben bu boyoza fena dadandım. ilk kez boyoz yediğimde –mekan İzmir aylardan mayıs- canım sevgilim sabah sabah sabah kahvaltı mahiyetinde bu ucubeleri masaya koymuş yanına da -asla yemediğim ve hala ısrarla bana yedirmeye çalıştığı- iki adet haşlanmış yumurta ve takviye çayla takdim etmişti.yahu yiyorum yiyorum ben bir lokma ısırırken o iki lokma dökülüyor,hayır meret fena halde hoşuma da gidiyor ama ancak bir beş tane dedikten sonra doyduğumu hissedebilirim diyorum. şimdi burada bir börekçide izmir sever bir aklı evvelin yaptığı boyozları gördüğümde hadi leaan dedim.neyse mis boğazlılığımın bana verdiği hakla bok attığım boyozları aldım misler gibi gazete-çay eşliğinde boyozları götürdüm.Boyozların yarısı spor sayfasını işgal etti tabi bu arada.. Ertesi günlerde aynı tempoyla yürüdü gitti bu iş..az önce tartıya çıktım ki gördüğüm rakamı burada telaffuz edemicem.Sanki artık boyozlara,babannemin tarifiyle yapılan rum usulu yaprak sarmalara,ananemin keşkeklerine,çerkez tavuklarına hafiften bir veda etme zamanım gelmiş.Artık radika mı olur şevketibostan mı olur kaz ayağı mı olur ot haşlayıp üzerine sızma zeytinyağı döküp yeme vaktidir. Şu an aklımdan kırk göbek İzmirli kumrular,közde sandviçler,sütlü midyeli balıklar geçiyor.Hangi yemek aklıma gelse muhakkak izmirde geçen bir anı aklıma geliyor.ya ben izmiri çok özledim ya da karnım acıkmaya başladı.Misal Ahmet Priştina’nın öldüğü günden beri börülce yemek istiyorum.Adama üzülürken bir yandan da ah ulan deniz börülcesi olcak şimdi yanına da kabak çiçeği dolması bir de açtınmıydı bi ufak diye kafamdan geçiriyorum. Şimdi annem aradı akşama ne istersin diyor?sarmaaaa tabii ki sarmaaaaaaaaaaaaaaaaaaa….

loosing time and illusion (ya da) thanks God for extacy

xdestroy | 19 June 2004 03:56

I hate u when i think that i dont have a right idea about how u feel about me and see me. ;ölüm zamanı gerisayım ; panik atak uyarı mesajı ; kısıtlanmamış düşünceler özgür ölüm ; midemin yanması hayat koşusu ; kendi duyularım hapsim ; başkalarının duyuları korku içinde merak ; iflah olmaz paranayok enegellenemeyen beyin ; Çok eşlilik dürtüsü içinde tompluma görünüşün iade edilmesi sedece uzun hikaye olabilir. ; Bir doğum günü daha yeni geçti ve hayal kurma eyleminin getirceği gerçeklikten sonunda şüphe ediyorum.Sizle yaşayamıyorum çünkü kendi rahatsızlığınızı bile belirtiken çekinceleriniz var.Yapıklarımın yaşamı renk katma eyleminden bi farkı olmadığını anladığımda bu renleri beğendirme isteğini yine hissetim.Bi anlık bir bakıştan dahi kaçmaktan ve kaçılmaktanda sıkıldım.Üzgünüm aynı renkleri aslında hiç görmüyoruz. Bir resim yaratıcısını cirkin bulup ondan uzak durmak isterse ne yapmak gerekir.Bimiyorum fakat genlerimi değiştirme durumum şimdilik birşey ifade edemesede ben kandimi çirkin bulmaya başladım.Yada suç digitall makinede olabilir. ; Ben merkezcil bir yaşamın diğerleriyle birleştirme çabası nasıl olurda onları ittiği düşüncesi bilincinin yarısını kaplar. ;Üretilen her düşüncenin aksi kolaylık o beyin tarafında aynı anda üretilebilir ve budurumda aklınızın aslında hislerini temel aldığını fark edebilirsiniz. Ve hatta bunu mecburi olarak yaşayada bilirsiniz.Öyleyse paranoyaklaşmayın çünkü beyniniz çökebilir. ; Therms of the condition Bu yazı okunası gelmeye bilir çünkü tamamen geldiği gibi çıkmaya çalışırken deneysel yöntemlere maruz kalmıştır.Ayrıca kimseye beğendirme çabası içindede değildir fakat genede beğenilmek istenciyle yazılmıştır.Buda ne yazık ki bei hırpalamakla beraber yinelenmiştir.Ayrıca başkısımı tamamen ilgi çekip kendini okutma amacıyla düzenlenmiştir. ;Çünkü herkez herşeyi herzaman söyleyemecek kadar sosyalleşme durumu (belkide çabası içinde ) yapmak ve söylemektedir

zor bir gün

josui | 15 June 2004 15:58

Sen hiç beklemediğin bir olayla karşılaştığında midene sıkı bir yumruk yemiş gibi hissettin mi günlük? Ben hissettim… Bu en sıkısıydı… Ağlamamak için tırnağını etine geçirdiğin, kendini kanattığın oldu mu? Ben ilk kez yaşadım… Hele o gözlerine dolan yaşları ne yapacağını, nerede saklayacağını bilememek… soru sormayacak biri lazımdı bana… bulamadım… ağlayamadım… keşke ağlasaydım.. artık çok geç… şimdi kızgınım…

kımkı kendisi

me7ar-hafif | 14 June 2004 22:40

Köprünün altında musambam yamur sızdırıo avladıgım hayvanları beslemeye basladım

ben cımlerde yasıom

tepemdekı damlalarla bırlıkde

ama balık yıye bılırım

cunkı onların hıc duygusu yok kıpehh nırva rulezzzzzzzzzzzzzzzzzzz

Sen aralıktın

nwzt | 13 June 2004 22:04

Sen aralıktın Ben tatil Vurdumduymaz bir mevsim kaldı arada Ne edersek kar etmedi

Zaman, iyleştirmez her yarayı üvey evlat gibi davranır indirir kaşlarını gözlerinin birleştiği noktaya

Sen daha kış nedir bilmeyenbir ocak’tın Ben yana yakıla dövülen demircinin örsesinde alavlı…