bildirgec.org

kavga hakkında tüm yazılar

Ölümün kıyısında aşk

darjeeling | 20 June 2007 11:48

Seviyorsunuz hatta hayatınızda en çok onu sevmişsiniz. O ise bir gün size telefonda sanki kötü bir şaka yapar gibi ‘ ben kaza yaptım’ diyor. O an sesini duymanız onun yaşadığı gerçeğiyle aynı anlama geliyor ama sanki bunu bile unutuyorsunuz. Kaza yapmış işte, trafik kazası, daha büyük gerçek var mı? Ona koşuyorsunuz. Kalbiniz güm güm atıyor, telefonda bastığınız korku çığlığını zaten herkes duymuş. Onu görmenin can havliyle dakikalar geçmek bilmiyor. Ve sapasağlam ayakta olduğunu gördüğünüz an başlıyorsunuz ağlamaya. Bir ağlıyorsunuz, bir duruyorsunuz. Bir ağlıyorsunuz, bir duruy…..
Kafayı yemiş insanlar gibisiniz dışardan ama kimse bilemez o an ne hissettiğinizi. ‘Ya şuan yaralı ya da ölmüş olsaydı’ diyorsunuz. Böyle duyguları hissetmek için illa onun ölmesi gerekmiyor. Bazen ölüme yakınlaşmak bile yeterlidir. Hele ki bu ilk kez olmuşsa hayatta.
O sizi sakinleştirmeye çalışır, ağlamamanızı söyler, siz ise onun kolunu, gözünü, yüzünü seversiniz. Hala şevkle kan dolaşan damarlarına dokunursunuz. Ve sanki o an aranızda iyi kötü yaşanmış herşey silinir, sanki siz yeni bir ikili olursunuz ya da sevilen kişi aslında ne kadar şanslı olduğunu anlar. Ona göre ufak bir kazada bile onu seven kişinin verdiği tepkiyi görür. Onun kızgınlıklarına bile göz yumar. Ya da sokak ortasında ağlamasına…
Sevgi böyle bir şeydir. En azından benim sevgim böyle bir şey…