bildirgec.org

kavga hakkında tüm yazılar

Apple-Microsoft Reklam Kavgaları!

pasacocugu | 21 April 2009 17:23

Bildiğiniz gibi Microsoft ile Apple arasındaki izlenesi reklam kavgalarının ardı arkası kesilmiyor!

microsoft’un ilk “laptop hunters” adlı reklam serisinin ilk 2 videosunda HP laptoplar kullanılmışken son yayınlanan videoda Sony Vaio bir laptop alan garip görünüşlü anne-oğul çiftini görüyoruz:

Bu da fanatik derecede Mac severlerin microsoft’un windows’una karşı çektiği video, fakir ama geri zekalı olmayan Evsiz Frank:

Kavgada bir önceki bölüm:“I’m a pc”

Ezeli rekabet ve dahası …

adoxxoda | 12 November 2008 09:49

Ne demiş Paşamız ;” Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler , zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben Sporcunun zeki ,çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.”

Atamız güzel söylemiş söylemesine ama şu zamanki olayları görse eminim ki daha diyeceği bir sürü söz olurdu. Ben öyle çok fanatik bir insan değilim olamamda. Tuttuğum takımı severim desteklerim ama bir yere kadar. O ince çizgiden sonrasını geçmem. Sonuçlarına katlanamayacğım şeyler yapmam. Kendi vatan evlatlarını bile birbirine düşüren böyle şeylerde tahammül edemem.Neyse konuya gireyim.

İşte Mac ve Pc nin Kanlı Hesaplaşması

tuncelik81 | 02 November 2008 10:37

Bir Fransız web sitesinde rastladığım bu görüntüler adeta insanın kanını donduracak cinsten. Yıllardır Mac ve Pc kavgasını konu alan video görüntüsünde, Mac ve Pc yi temsil eden iki ayrı grubun birbiriyle kendi teknolojilerini kullanarak kanlı bir çatışmaya girdikleri gösteriliyor. Görüntülerde bol bol kafa kopma, bağırsak çıkma gibi sahneler de yer aldığı için küçük yaştaki seyircilere ve yüreği dayanamayacak kişilere izlememelerini tavsiye ederim.

Bu kanlı çatışmanın galibini merak ediyorsanız buraya tıklayarak videoyu izleyebilirsiniz.

Kavganın şiddetlenmesinden sorumlu olan beyin

cavo | 29 April 2008 15:01

şiddet
şiddet

Kavga belki de doğamızda var… Kendimize, ailemize ya da sevdiğimiz insanlara karşı yapılan sözlü ya da uygulamalı şiddet olduğunda hemen harekete geçeriz. Öfkemizi serbest bırakıp çoğu zaman yumruklarımızı konuştururuz böyle durumlarda. Ve bu olduğunda sinirimiz her dakika daha da artar, özellikle de dövüşürken.

Şimdi size bu şiddet artışının nedenini söyleyen ilginç bir araştırmayı sunmak istiyorum.

İki kişi kavga ettiklerinde birbirlerine eşit kuvvetle karşılık verdiklerini sanmalarına rağmen kavga kavga aslında her yeni hamleyle kızışmakta. College london üniversitesi sukhwinder shergill science dergisinde bu şiddet artışından beyindeki bir süreç olumlu diye geçiyor.

ELEŞTİRİ-YERGİ-SÖVGÜ

teacher07 | 22 April 2008 12:15

Toplum olarak eleştiriye hiç gelemiyoruz.Hele öz eleştiri hiç yok… Yanlışı görmeden; yanlışı yaşamadan ; doğruyu bulmak, doğruyu yaşamak mümkün mü acaba? Ya da en azından ortak paydalar bulamaz mıyız eleştiri konusunda?Karşıt düşünceleri savunanlar birbirlerine katlanmak durumunda değil midir? Tartışmayı bir kavga haline dönüştürmek, katlanamamaktır. Güç ve kötü durumlara katlanamamak kavgayı getirir.Eleştiri; övgü ve yergi içerir. Hoşa giden durum, söz veye yazı övülür, doğruluğu gösterirlir.
Yergi, beğenilmeyen düşünce , söz ve yazı ya da bir durum nedenleriyle ortaya koyabilme olmalıdır.Eleştiri, tartışma, övgü ve yergi; seviyeli ve uygun şekil ve ortamlarda olursa bir yere götürür. Yoksa sonuç kavga, kötülük ve sövgüye varır.Hafif üyesi olarak, büyük üzüntü içindeyim. Yazı yorumlarında yakışıksız sözler Hafif’e yakışmıyor. Bir öz eleştiri olarak kabul edin yazımı. Hele hele sövgüler ve kabadayılanmalar … Hiç yakışmıyor. Sevgi ve saygı ne zaman gerekecek…Merak ediyorum… Niyet ne acaba?

Peçe neye yarar ve bir ibadet olarak çıplaklık…

MerakliKedi | 13 April 2008 20:32

Peçeyi dini amaçla kendini korumak için kullanılan bir araç olarak bildik hep. O, yüzüne takanı kem gözlerden koruyan, inancı için korunmayı doru bilen insanların kullandığı bir ibadet aracıydı… Hayatta peçenin bir başkasını korumak için takılabileceği aklıma gelmezdi. Oysa inançlar, yaşam şekilleri, hayata bakış nasıl da farklılaşabiliyordu yaşanılan toprağa, doğulan kültüre ve ait olunan dine göre…
Dünyanın bir yerinde bir takım insanlar var çırılçıplak geziyorlar. Pardon, çırılçıplak değil, peçe takarak. Evet yanlış okumadınız. Onlar vücutlarına hiçbir şey giymiyor ama yüzlerine peçe takıyorlar. Amaç, arınmak, arınarak temizlenmek. Tüm kötülüklerden, tüm kirden… Ruhun bağımlı olduğu maddiyattan yani bedenden… Sıkı bir perhiz gerekir bunun için… Ve tabii ki, katı dini kurallara dayanan çileli ve erdemli bir hayat. Hiçbir canlıyı incitmemek gerekir. Mesela konuşurken ağzımıza bir sineğin kaçmasını engellemek gerekir –ki o zavallı sineğe yanlışlıkla zarar vermeyelim. Havadaki gözle göremediğimiz canlıları yanlışlıkla yutmamak gerekir. İşte bu yüzden de, kendimizi değil diğerini korumak için peçe takmak gerekir. Amaç zaten kendimizi korumak olsa bu inançta, o zaman önce bedeni dış şartlardan koruyacak giysiler gerekirdi. Oysa, en başta karşı çıkılan kişinin kendini koruması değil, başkasını koruması… Yanlış anlaşılmasın, uydurma bir inançtan bahsetmiyorum. Gerçekten var olan, MÖ 600’den beri devam eden bir inançtan Caynacılık’tan bahsediyorum. Görmeden inanmak zor geliyor geliyor ama gerçekten de böyle yaşadıklarını gördük. Bunu gördükten sonra da, bir-iki inancı temel alıp, sadece onlar çevresinde dolaşıp birbirimizi yiyişimiz geldi aklıma. Oysa inanç ne kadar çoktu ve biz ne kadar küçük bir alanda kavga halindeydik….